Prof. Dr. Sinsi
|
Ahmet Kutsi Tecer’İn Hayatı, Eserleri Ve Edebi Kişiliği
Ahmet Kutsi Tecer’in Hayatı, Eserleri ve Edebi Kişiliği
Ahmet Kutsi Tecer (1901 - 1967) Türk şair ve tiyatro oyun yazarı
Yaşamı;
Babası Abdurahman Bey aslen Erzincan Kemaliye'nin (Eğin) yakın bir köyü olan Apçağa'lıdır Sıbyan mektepleri ile medreselerde eğitim almış, Türkçe okur-yazardır Telgrafçılık öğrenmek amacıyla Tarsus'a gitmiş, akabinde İstanbul'da Telgraf Nezareti Mektebi'nde okumuştur Karamürsel, Yalova, İzmir, Geyve,Bolu gibi yerlerde görev almıştır Bolu'dayken baba, Hatice Hanım ile evlenir Babanın ilk çocuğu Firuze (1884) doğar Ondan altı yıl sonra Mustafa Besim (1890) ismini verdiği oğlu dünyaya gelir Abdurahman Bey, 1895 tarihinde Beyrut'a bağlı Kudüs Duyun-ı Umumiyesi müdürü olur Ahmet Kutsi Tecer (1901) bu şehirde dünyaya gelir Aile oradan Kırıklareli'ne geçmiştir Babanın bu tarihten ölümüne kadar hayatı hakkında pek bilgi yoktur
Tecer'in annesi Hatice Hanım'dır Anne,1858 Bolu doğumludur 24 yaşında evlenmiştir Tecer tatillerini "Annem" isimli şiirinde belirttiğine göre annesinin yanında geçirir
Tecer'in kardeşleri Şerafettin, Mustafa Besim ve Firuze'dir Firuze'nin eşi ile Ahmet Hamdi Tanpınar arasında sıkı bir dostluk vardır ve Tanpınar, Tecer'e yazdığı mektuplarda ablasına ve Besim'e selam söyler Firuze'nin eşi Cevdet Baral,İ zmir Askeri Hastanesi'nin başhekimidir
Tecer'in ağabeyi Şerafettin, İstiklal Savaşı'nda şehit olmuş bir doktordur
Besim Bey ise PTT Başmüfettişliği'nde emekli olmuş, 1953'te vefat etmiştir
Kudüs'de doğan Tecer, ilk ve orta öğrenimini Kırklareli'nde; liseyi ise İstanbul Kadıköy'de okur Ailenin son çocuğu olan Ahmet Kutsi'in çocukluğu hakkında pek bilgi yoktur Vatan Gazetesi'nde çocukluğuna dair yazmış olduğu bir kaç yazı vardır
Tecer sırasıyla Frereler Okulu (Kudüs), Kırıklareli Numune Mektebi İdadisi (Kırklareli), Kadıköy Sultanisi (İstanbul - yatılı,ücretsiz) okullarında eğitim görür Liseden sonra 1918 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat fakültesi Felsefe Bölümü'nde yüksek öğrenim yapar Dergah Dergisi çeveresindeki aydın gruba katılır
Tecerîn ilk şiirlerinden olan "Bir Kadın Değildi,Gölgesinde Oturduğum Ağaç,Ben" şiirleri Dergah Dergisi'nde yayınlanır Fakültedeyken bir bursla Fransa'ya gidince öğrenimi yarıda kalır ve 1928 yılında geri döndüğünde öğrenimine devam ederek 1929'da eğitimini tamamlar Tecer'in Fransızca, Arapça, İngilizce ve Farsça bildiği nakledilir ayrıca 1937 yılında İstanbul'dan Ankara'ya staj için gelen Meliha Hanım ile evlenir Şair o sırada bakanlıkta görevlidir forumsinsi net Mehmet ve Leyle adında iki çocuğu dünyaya gelir evlilik sonrası Aşık Veyselin siirlerine ve bestelerine de çok büyük katkıda bulundu
Paris Yılları;
Birinci Dönem Paris Yılları;
Tecer,1925-27 yıllarında Sarbonne Üniversitesi Edebiyat Fakültesi'nde devlet tarafından sağlanan bir burs ile eğitim alır Bu dönemde Tecer,Paris Milli Kütüphanesi'nde Cezayir Halk Şairleri yazmalarını bularak halk edbeiyatımızın bilinmeyen bir yönünü ortaya çıkarır Tecer'in "Paris Acıları" şiiri, şairin Paris'teki hayatını ve acılarını yansıtır Şair, bu yıllarda Paris kültür ve sanat yaş***** katılır 1928 yılında Paris'ten İstanbul'a döner
İkinci Dönem Paris Yılları;
Tecer'in Paris hayatının ikinci dönemi,öğrencilik hayatından sonra Kültür Ateşeliği yapmak için gittiği dönemdir Bu dönemde Atilla İlhan da Paris'te Nazım Hikmet'i hapisten çıkarmak için kurulan kurulda çalışmaktadır Tecer yapılan macera olarak yorumlar ve Paris'te devlet memuru olarak bulunduğunu belirtir Ayrıca Ahmet Kutsi,Paris'te İdil Biret'in müzik eğitimi için gerekli resmi çalışmaları düzenler
Anadolu Yılları;
Tecer, 1928 yılında Paris'ten geri döner ve Halk Bilgisi Derneği'nin kurulan ilk şubesindeki işlerde çalışır Halk Bilgisi Mecmuası'nda yazıları yayınlanır 1929'da öğrenimini tamamlayarak felsefe bölümünden diplomasını alır Önce Samsun'a tayini çıkar fakat gitmez Sonra Ankara Erkek Lisesi'ne tayini çıkar ve orada türkçe öğretmenliği ile yardımcı müdür görevleriyle işe başlar
Sivas Yılları;
Ankara'da Gazi Eğitim Enstitüsü ve Öğretmen Okulu'nda türkçe öğretmenliği ve edebiyat öğretmenliğinden sonra Tecer, Sivas Erkek Lisesi'ne edebiyat öğretmeni olarak tayin edilir
Tecer ve arkadaşlar Sivas'ta çeşitli kültürel faaliyetlerde bulunurlar Halk Şairlerini Koruma Derneği'ni kurduktan sonra Halk Şairleri Bayramı 'nı gerçekleştirirler Ayrıca Tecer, eğitim verdiği okulda Toplantı adıyla bir öğrenci dergisi çıkarır
Halk Şairleri Bayramı için oyun ekipleri hazırlanır, davul-zurna takımları getirtilir, bölgenin her tarafından gelen saz şairleri dernek tarafından ağırlanır Meydanda gösteriler,kapalı yerlerde şiir toplantıları yapılır Bayram bir hafta sürer ve bayramın ikincisi bir takım politik güçlüklerden dolayı gerçekleştirilemez Tecer, bu bayram vesilesi ile Aşık Veysel'i keşfeder ve onunla olan dostluğu başlar
Ahmet Kutsi Tecer, 1932 yılında Sivas Maarif Müdürlüğü'ne atanır ve aynı okulda Fransızca dersler verir Ayrıca Tecer, Kız Muallim Mektebi ve Kız Meslek Lisesi'nde de edebiyat öğretmenliği yapar
Tecer, Sivas'ta dört yıla yakın bir süre kalmıştır
Milletvekili Tecer;
Tecer,1942'den sonra Adana ve Urfa'damilletvekili olur Bu dönemlerde Ahmet Kutsi, Ankara ve İstanbul'daki bazı fakültelerde dekanlık ücretleri arasında denklik olmadığını ve bu eşitsizliğinin giderilme isteğini belirtir Tecer,milletvekilliği sırasında Halk Evleri Şenliği'ni düzenler ve kültür ağırlıklı siyasi çalışmalarda bulunur 1945 yılınaki bir yazısında Taha Toros'tan yazmış olduğu Dadaloğlu kitabından çok fazla ister, Ziraat takvimini köylüler için gerekli bulur ve 3000 tane ister Urfa milletvekili iken Çocuklar isimli kitaptan 2250 adet ister Ali Rıza Yalgın'ın folklor ve etnoğrafya çalışmalarını yapabilmesi için bir defalığına mahsus olarak para yardımı yapar
Unesco Ve Tecer;
1948 yılında Ankara'da geçici bir UNESCO komitesi kurulur Kurulan 12 kişilik komitede Tecer de bulunur Tecer, konferanslara katılır, komitenin devamlılığı için yönetmeliğin hazırlanmasında yardımcı olur UNESCO Yönetim Kurulu'na üye olan Tecer,ilerleyen dönemlerde idare heyetine seçilir Konferanslara üye olarak gider, tv programlarında konuşma yapar, UNESCO hakkında yazılar yayınlar ve gözlerimi açıklar
Son Yıllar;
Tecer, 1957'deİstanbul Güzel Sanatlar Akademisi'nde estetik dersleri verir ve bu arada İstanbul Üniversitesi Gazetecilik Enstitüsü'nde öğretim üyesi olarak basın mesleğine yararlı olur Bir yıl sonra altı hafta kalacağı Antalya'ya gider
1961'de Viyana'da bir tiyatro kongresine katılır ve Paris'te yayınlanan Turkey Ancient Minsatures adlı UNESCO yayını olan kitabın hazırlanışında yardımcı olur
Ölümü;
Tecer, 23 Temmuz 1967 tarihinin pazar gecesi Vakıf Gureba Hastanesi'nde vefat eder Bir çok gazetede ölüm haberi çıkar ve ilk ölüm ilanını ailesi yayınlar Cenaze namazı Şişli Camii'nde kılınır ve cenazesi Zincirli Kuyu Mezarlığı'na defnedilir Ulus Dergisi'nde Tecer ile ilgili yazılar yayınlanır ve yazıda şairin biyografisi işlenir İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi, UNESCO, Türkiye Tiyatro Yazarlar Birliği gibi kurumlar Tecer için gazetelere ölüm ilanı verir Türk Folklr Araştırma Dergisi, Vralık Dergisi Tecer için özel sayılar çıkarır
Eserleri;
Tecer'in ilk eserleri dağınık olarak dergilerde çıkmıştır İlk şiirleri 1921 yılında Dergah'da; 1921-25 yıllarında ise Milli Mecmua'da yayınlanmıştır
Şiirleri;
İlk eseri 1932 yılında bastırdığı Şiirler kitabıdır Bu eser sınırlı sayıda basıldığı için (250 adet) kütüphanelerde mevcut değildir Bu şiirleri ile yeni bir şair kişiliği görülmektedir Daha sonraki şiirleri Varlık, Oluş, Yücel, Ülkü, Türk Düşüncesi, Şadırvan, Türk Dili gibi dergilerde çıkar
2002 yılında Kültür Bakanlığı tarafından Tecer'in Bütün Şiirleri yayınlanır Ahmet Kutsi, şiirlerini hece ölçüsünde ve yalın bir dille yazmış Aşk, doğa, ölüm, özlem gibi konuları işlemiştir
En çok bilinen "Orada Bir Köy Var Uzakta" adlı şiirini babasının memleketi olan Apçağa Köyü (Erzincan/Kemaliye) için yazmıştır
Köylü Temsilleri;
1940 yılında yayınlanan Köylü Temsilleri adlı kitabı seyirlik oyunlarımız üzerine yazılmıştır Bir kaç defa yayınlanan eser, büyük yankılar uyandırmıştır
Tiyatro Eserleri;
Tecer, tiyatro oyunları yazarak Türk Edebiyatı'ndaki büyük bir boşluğu doldurmuştur ve tiyatrocu kimliğini ispat etmiştir
Köşebaşı: İlk defa İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda oynanmıştır The Neighbourhood adıyla İngilizce'ye çevrilmiş, ABD’de sahneye konmuştur 1964 yılında Ankara'da basılmıştır
Koçyiğit Köroğlu: İlk defa Ülkü'de yayınlanmıştır Ankara Devlet Tiyatrosu'nda 1949 ve 1961 yıllarında sahnelenmiştir
Yazılan Bozulmaz: 1946'da Ankara Devlet Konsevatuarı Tatbikat sahnesinde oynanmıştır
Bir Pazar Günü:1957'de Teknik Üniversitesi Tiyatrosu;1959'da genç oyuncular bu oyunu sahneye koymuşlardır
Satılık Ev: 1961'de İstanbul Şehir Tiyatrosu'nda sahnelenmiştir
|