Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dünya, savaşında, türkiye

İi. Dünya Savaşında Türkiye

Eski 08-31-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İi. Dünya Savaşında Türkiye








II Dünya Savaşında Türkiye
İtalya’nın, Fransa’yı 1949 Mayısında yenmesi üzerine savaş Akdeniz’e de yayılmış oldu Türk-İngiliz-Fransız İttifakına göre, Türkiye’nin Fransa yanında savaşa girmesi gerekiyordu

Türkiye, Sovyet tehdidi karşısında savaşa girmedi Yine 1949 Ekiminde İtalya’nın Yunanistan’a saldırması üzerine de Balkan antantı gereği Türkiye’nin savaşa girmesi gerekiyordu Bu sefer Türkiye’yi savaştan Alman tehdidi alıkoydu Türkiye sadece İtalya’nın Selânik’i alması ve Bulgaristan’ın Yunanistan’a saldırısı karşısında savaşa katılabileceğini bildirdi

1941 yılının ilk aylarında Almanya’nın Romanya ve Bulgaristan’daki faaliyetleri İngiltere ve Türkiye için olduğu kadar Sovyetler için de endişe kaynağı oldu

Bozulmaya başlayan Alman-Sovyet münâsebetleri karşısında Sovyetler, Türkiye’ye yanaşmaya başladı İngiltere de, Almanların Bulgaristan’a yerleşmesinin ardından bütün Ortadoğu’yu istilâ ederek, İran ve Irak petrolleri ile Süveyş’e giden yolu ele geçirmesinden korkuyordu İngiltere, Almanları engellemek için Türkiye’nin savaşa katılmasında ısrar etti Türkiye birtakım bahanelerle yine savaşa girmedi

II Dünya Savaşının başlarında birlikte hareket eden Nasyonal Sosyalist Almanya ile Komünist Soyvet Sosyalistlerinin arası 1940 yazından itibaren bozulmaya başlamıştı Bu bozulmanın sebepleri:

-1940 yazında Rusya’nın Romanya’dan Basarabya’yı alması,
-l940 Kasım’ında Berlin’de Molotov-Hitler görüşmelerinde ganimetlerin paylaşılmasında uzlaşmaya varılamaması,
-Balkanlarda Almanların gösterdiği faaliyetlerdir

Bulgaristan’ın Almanya’nın oluşturduğu üçlü pakta katılmasıyla Balkanların Alman işgâli altına düşmek üzere olduğunu gören Sovyetler, Türkiye’nin Almanya’ya karşı göstereceği direnişin kendileri için önemini fark etmişler ve Türkiye’ye yakınlık göstermişlerdir

Rusya ile Türkiye’nin yolları, Ağustos 1939’daki Alman-Sovyet paktından sonra Almanya yüzünden ayrılmıştı Rusya, Almanya ile arası açıldıktan sonra tekrar Türkiye’ye yönelmiştir

Bundan sonra Türkiye, savaşa girmesi için Almanya’nın iki baskısıyla karşılaştı:

Birinci baskı, Almanya’nın Irak’a yardım için Türkiye’den kamufle olarak asker ve malzeme geçirmek istemesiyle oldu Türkiye’yi razı etmek için, Batı Trakya ve Ege adalarından toprak teklif ettiyse de Türkiye boyun eğmedi

İkinci baskı sebebi; Almanya, Güney Rusya’yı işgâl edip Kafkaslar üzerinden Basra’ya indiği ve Afrika’da Süveyş Kanalını eline geçirdiği takdirde Türkiye her taraftan sarılmış olacak ve Almanya’nın kollarına düşecekti Almanya Türkiye’nin endişesini yok etmek için, Rusya seferini açmadan dört gün önce Türkiye ile saldırmazlık paktı imzaladı Bununla da yetinmeyerek kendi yanında savaşa girmesini istedi

Bu baskıda Türkiye’nin Sovyetlerden duyduğu endişeyi istismar etti Türkiye ise Sovyet zaferinin doğuracağı kötü ihtimaller yanında Almanya’nın da kesin zaferinin kendisi için oluşturacağı tehlikenin farkındaydı Türkiye’nin direncini kıramayan Almanya 1942 sonunda Türkiye’yi savaşa sokma çabalarından vazgeçti Fakat bu Mihver baskısının yerini Müttefik baskısı aldı

Rusya, Almanya’ya karşı Stalingrad zaferini kazandıktan sonra Türkiye’ye karşı sert tutum almaya başlaması, savaşın sonunda Türkiye üzerinde gerçek bir Sovyet tehdidini ortaya çıkaracaktır

1943 Kasım’ında Tahran Konferansında Sovyetler, Türkiye’nin savaşa sokulmasında ısrar etti Hatta Stalin “gerekirse enselerinden yakalayarak Türkleri savaşa sokmak gerekir” dedi Amerika ile İngiltere de Türkiye’nin savaşa girmesini istedi

Churchill 1943’de Kahire’de Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ile görüştü İnönü prensip olarak savaşa katılmayı kabul etti Fakat Türkiye’nin savunma gücü için gerekli silah ve teçhizâtın verilmesini ileri sürdü

İngilizlere göre Türkler çok fazla şey istemişti İstenilen malzeme verilecek olursa bunun uzun süre devam edeceği, bu arada Türkiye’nin de savaş dışı kalmış olacağı düşünüldü Türkiye’nin İngiltere ve Amerika ile ilişkileri gerginleşti Bu sefer Türkiye, Sovyetlere yakınlık gösterdi fakat Sovyetler de Türkiye’nin savaşa girme şartını koştu

1944 yazında Almanya’nın durumu iyice kötüleşti ve Türkiye üzerinde Sovyet tehlikesi ortaya çıkmaya başladı İngilizler 1944 sonbaharında Yunanistan’a asker çıkardıklarında Türkiye bundan hoşnut oldu

Balkanlardaki Yunanistan’la yeni bir işbirliği sağlamak için, on iki ada üzerinde hiçbir talep ve iddiamızın olmadığı Yunanistan’a bildirildi
l945 yılına girerken bütün Orta Avrupa ve Balkanlar Sovyetlerin askerî işgâline uğradı Türkiye’nin başlıca endişesi Sovyetler olmuştuforumsinsinet Sovyetler, Yalta Konferansında Boğazlar üzerinde hak iddiasında bulunarak Montreux Sözleşmesinin değişmesini istedi

Konferansın ardından Sovyetler, Mart 1945’de, 1925 tarihli Türk-Sovyet tarafsızlık ve saldırmazlık paktını feshetti Anlaşmanın yenilenmesi için de Kars ve Ardahan bölgelerinin kendilerine terki ile Boğazlarda üs verilmesi şartını ileri sürdüler

Sovyetler, Türkiye üzerinde izledikleri değişken politikalarla gizli emperyalist emellerini açığa vurdular;

-Postdam Konferansında Sovyetler, Türkiye’den toprak ve Boğazlardan üs taleplerini İngiltere ve Amerika’ya açıkça bildirdi Fakat ne İngiltere ne Amerika bu konuda Sovyetlere destek verdi

-1946 yılında Türkiye üzerindeki Sovyet tehdidinin ağırlığı daha da arttı Sovyetler, Postdam kararlarına uygun olarak Boğazlar hakkındaki görüşünü 7 Ağustos l946’da Türk hükûmetine verdikleri bir nota ile açıkladı 5 madde halinde belirtilen esaslarda Sovyetler, Boğazların kontrolünü ellerine almak istiyordu Amerika ve İngiltere 4 ve 5 maddeleri kabul etmediklerini bildirdi
Lozan ve sonrasında Boğazlar konusunda Batı’ ya karşı Türk tarafını tutan Sovyet Rusya, şimdi ise Boğazlara hâkim olmak istemektedir Boğazları Rusya’ya kaptırmak istemeyen İngiltere; “Boğazlardaki yegâne kara kuvveti olması hasebiyle Türkiye Boğazların kontrol ve savunmasının sorumlusu olarak kalmakta devam etmelidir” demektedir

Zamanın Türk hükûmeti, Sovyet isteklerini reddettikten sonra; “Tarih, Türkiye’nin dâhil olup Türk milletinin memleketine karşı vazifesini yapmadığı hiçbir savaş misâli kaydetmemiştir” diyerek Sovyet Rusya’ya meydan okumuştur

-Sovyetler 24 Eylül 1946’da aynı mahiyette ikinci bir nota verdi ve aynıyla karşılığını aldı

Şimdi meselenin barış konferansında görüşülmesi gerekmekteydi Lakin II Dünya Savaşından sonra toplanması gereken barış konferansı şimdiye kadar toplanmamıştır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.