02-06-2009
|
#1
|
bonsoir
|
Dudakları Yanan Öğretmen
O gün sınıfta problem çıkaran öğrencilerle bire bir konuşma kararı almıştı Kangren olmaya aday ve bütün uzvu tehdit eder hale gelen yara gibi sınıfın güvenliğini ,huzurunu iyiden iyiye bozan bu öğrencilere bir dur deme zamanı gelmişti
İlk olarak sarı benizli ,sivri yüzlü ,kaşları hep çatık olan CEMİL i aldı karşısına 
“Seni son zamanlarda çok gergin görüyorum Özünde iyi bir insansın , bu gerginliğinin sebebi ni seni seven bir öğretmenin olarak merak ediyorum” Şaşırdı Cemil ,sonra her zaman ki gibi çattı kaşlarını ve kollarını kenetledi göğsünde Sustu sonra isyankar ses tonuyla “Anlatmak istemiyorum ”dedi Sanki her şeye ,herkese öfkeliydi ”Anlatmakistemiyorum dediğine göre anlatacak çok şeyin var demektir dedi öğretmen Bu sırada söylenen çaylar ve çikolatalar da gelmişti ”içsene “dedi öğretmen ısrarla Çekingen ve titrek elini yavaşça bardağa uzattı Bu iyi bir gelişmeydi Zira geri çevrilmezse az sonra çözülecek demektir Ketum tavrını sürdürdü çocuk ”Böyle gitmez aileni çağırmak zorunda kalacağım “dedi öğretmen Huzursuzlandı birden ,yüzünü bir kızıllık bürüdü ”Baban ne iş yapıyor” “Bilmiyorum ” “Nasıl bilmiyorsun babanın ne iş yaptığını bilmezmi insan ?””Baba evledının ne yaptığını bilmez se ,evlat da babasının ne yaptığını bilmez “İşin rengi belli olmaya başlamıştı ”Babanla neden görüşmüyorsun?” “Annemle birkaç yıl önce ayrıldılar “ “O benle görüşmek istemiyor,Sevmiyor beni” “İnsan evladını sevmez mi ?belki başka sebebi vardır belki?” “Ne sebep olabilir ,”dedi omuz silkerek “Babamın beni hiçbir gün sarılıp öptüğünü “OĞLUM” dediğini bilmiyorum Şimdi büyüdüm bundan sonra beni öpse bile diken batmış gibi gelir bana  Bir süre suskunluk oldu O na sunulamayan öpücüğün sevgisini nasıl verebilirdi ki??
Diğer öğrenciyi çağırdı Adı HASAN dı …Bazılarına göre okuldaki çıban başıydı Hasan ı çözmek daha kolay oldu:Doğrudan babasıyla ilgili soruyla başadı…”Babamı sormasan olmaz mı hocam” dedi Öğretmenin kararlılığını görünce anlatıverdi ”Babam bana he kızar,aşağılarmış gibi konuşur benimle Dövmez ama sözleriyle dövmekten beter eder,sevgiyle hitap etmez Mesela bana hiç “OĞLUM” dediği vakii değildir Bütün bunlar bir yana ,kendimi hatırladığımdan beri beni bir kere olsun öptüğünü hiç hatırlamıyorum !! “
İnsanı atılan oklar yaraladığı gibi ,ona sunulmayan güller de yaralarmış ; hem de ne yara!!Çocuklarla konuşunca bunun ömür boyu kanayan yara olduğunu fark etti Onlarla beraber öğretmenin de içi yanmaya başladı Daha da başka bir şey sormadı Çocukluğunu hatırladı bir an Yanaklarından sevgiyle öpmeyen babasını hatırladı Sonra hıçkırıklarını ,kırıp dökmelerini ,ağlamalarını… babasının kendisini neden öpmediğini yıllar sonra anlamıştı aslında Başkalarının yanında çocuğunu öpmek ayıp sayılırmış meğer , geleneklere göre hele büyüklerin yanında öpmek affedilecek hata değilmiş Yıllar sonra kocaman adam olduğunda bir gece babasını yanaklarından öperken yakalamış ,ses çıkarmamıştı
Diğer problemli öğrencisini çağırdı Adı DENİZ di…Esrarengiz yüz ifadesiyle karşısına oturdu Denizle konuşmasına kestirmeden başladı ”Baban seni bu güne kadar hiç öptümü “Tuhaf tuhaf baktı deniz ”Neden sordunuz ki hocam?” dedi şaşkınlıkla ”Bana öyle geliyor !Sen iyi birisin ,ancak hırçınlıklarının altında sanki bu yatıyor gibi” Bir anda bütün sırlarının öğretmen tarafından anlaşıldığını düşünmüş olacak ki ,yüzündeki esrarengiz eda kayboldu, mahzun hale büründü Başını eğdi Gözleri buğulandı ”Babamı hiç görmedim hocam Ben doğmadan ölmüş babam !” Yutkundu aklından dudaklarına doğru yola koyulmuş bütün sorular bir bir boğazından aşağıya indi Daha da bir şey sormadı Demek öyle veya böyle bir şekilde baba sevgisinden mahrum büyüyen çocukların problemlerinin kaynağı aynıydı Teşhisinin sağlamasını yapmak için okulun en başarılı uyumlu ,kişilikli öğrencisini çağırdı
Adı AHMET ti…”Sözü uzatmayacağım Ahmet ! Bana babanla ilişkini dosdoğru anlatırmısın?? O da diğerleri gibi hatta daha fazla şaşkındı”De oldu ki sayın hocam” dedi ”Bir anket yapıyorum da anlat ””Çok iyi hocam ” “Çocukluğunda seni hiç öpermiydi?” “Ne çocukluğu hocam koca delikanlı oldum hala bir çocuk gibi kucaklayıp öper beni “
O gün derse girdiği sınıflarda öğrencilere babalarıyla ilişkilerini anlatan bir kompozisyon yazdırdı Eve gelince öğrencilerinin yazdıklarını okudu Mutlu,mutsuz hepsinin ortak noktası babalanının sevgisinin öperek gösterilmesiydi Öğrencilerinin yazdıklarını okuyup bitirdiğinda saat gece yarısını geçmişti Doğruldu Çocuklarının odasına doğru yürüdü Küçük oğlu uyuyordu Öyle masum bir hali vardı ki…Dudaklarını yanaklarına uzattı Yandı birden dudakları  yüreği yandı…Doktorun uyarısıydı yüreğini yakan Doktor karaciğerini yavaş yavaş bitiren ,kanında sahibine ihanet eden kaçkınlar gibi dolaşan hepatit virüsünden çocuklarını koruması gerektiğini söylemişti ”Düşük ihtimal de olsa vücut sıvılarıyla bulaşabilir Bu yüzden dikkat etmeli ,çocuklarını öpmemelisin !!” demişti Bir den çocuğunun yanağından ateşten uzaklaşır gibi çekti dudaklarını Bunu kendisi biliyordu…Ama …Ya çocukları…
alıntı   DostÇa KalıNnn:56:58
|
|
|