01-14-2009
|
#1
|
KRDNZ
|
Tek başına bir ordu Manisalı Emine Banu
Anne ve babasının müsaadesiyle Manisalı Emine, saray adamları ve görevli hanımla birlikte İstanbul'a gelir ve Topkapı Sarayında hizmete başlar Zekası, çalışkanlığı ve ciddiyetiyle herkesin takdirini toplayarak, kısa zamanda yükselir
Bu sırada Kırım'dan gelen bir elçilik heyeti, Padişah tarafından saraya kabul edilir Kırım ile olan ilişkilerin daha da iyileştirilmesi için birçok hediyelerle birlikte Kırım Hanına, sarayında hizmet etmesi için bu kabiliyetli Emine de gönderilir 
Kerim Giray'a nikahlanır
Kırım Hanı Kerim Giray, bu hediyeyi çok beğenir ve kendisine nikahlar Emine halinden memnundur Devlet işlerinde de eşi Kerim Giray'a yardımcı olmaya başlar Han eşi olduğu için adı "Emine Banu" olur
Rus tahtında oturan II Katherina ise ahlak bakımından çok aşağıdır Kırım'a göz dikmiştir Ruslar, büyük bir ordu ile Kırım'a girerler Kerim Giray, toplayabildiği bir ordu ile Ruslara karşı durmaya çalışır, ama bazı Kırım kabileleri düşman karşısında firar ederler Bu durumda Rus ordusuna karşı koyamayacağını anlayan Kırım Hanı, askerini kırdırmamak için kaçmaya karar verir Fakat çok sevdiği hanımı Emine Banu buna karşı çıkarak: "Ben bu canı vatanım için taşıyorum Siz gitseniz de ben tek başıma karşı koyarım" diyerek yanına yirmi kadar gönüllü süvari alıp düşmana karşı durur Gerçekten de, Rus ordusu gelinceye kadar civardaki elli kadar köyde, bütün erzak ve mühimmat depolarını yirmi serdengeçti ile imha eder Ruslar oraya geldiklerinde göklere kadar çıkan yangın alevleriyle karşılaşırlar
Emine Banu, yanındaki yirmi aslan ile Rus ordusunu karşılar Ancak, yaktığı kalenin duvarından Ruslara mermi atarken, ayağının altındaki duvar birdebire çöküverir Yıkık kaleye saldıran Ruslar, bir kadın cesediyle karşılaşırlar Kim olduğunu sorduklarında yaşlı bir köylü ağlayarak, bunun kahraman Emine Banu olduğunu söyler
Ruslar, kendilerine adım attırmayan kahramanın bir kadın olduğunu öğrenince kahrolurlar, kazandıkları zafere sevinemezler bile
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|