Mesleğim Ne,Biliyor Musunuz?

Yazarlik yaptigimi sansaniz da; benim meslegim televizyon seyretmek! Hayrani oldugum televizyonsuz kimseler hariç, herkese sormak lazim; “televizyon seyretmek isi” günde kaç saatlerini aliyor? Dürüst olalim, itiraf edelim: Her gün televizyonun açik durdugu saatin onda birini; misal ki sadece 20 sayfa okusak; 10 günde 200 ve 30 günde 600 sayfa bitirirdik iste o zaman, insanlari her ay ikiser üçer kitap bitiren bu ülke, âdeta “infilak” ederdi!
*
Beni “yazar” sandiginiz gibi; annenizin mesleginin ev hanimligi… Babanizin, dayinizin, yengeninizin, kuzeninizin mesleklerinin de kim bilir neler oldugunu saniyorsunuz! insanlar, kendi mesleklerine ayirdiklari zamandan f-a-z-l-a-s-i-n-i televizyona ayiriyorlar: Bir otobüsün içinde yüksek sesle sorun bakalim; herhangi bir dizinin son bölümünü kaç kisi birden size anlatacak!
Misal: Acun’u herkes sever, rakiplerinden kalitelidir Ama “firar”dan dönmeseydi; ortalama ömrümüz 90 gün daha uzun olacakti, yani 90 tane 24 saat! Bize emek verenlerin yaninda yarim saat bile fazla kalmak perisan ederken bizi; fosil olmus yerli klasiklerin, çektikçe uzayan killi agdalara benzeyen bölümlerine günde üçer saat harcariz!
*
-Huu, bu yasa kadar ne is yaptiniz Muammer efendiii?
-Ben mi? Ahh, mîrim… Yilan Hikâyesi gibidir su Deli Yüregimin maceralari… Arka Sokaklarda dolastim önce, sonra Dudaktan Kalbe uzayan yolda Asmali Konaklarda Ask-i Memnûlara saplandim! Avrupa Yakasi hayaldi çogumuz için, agzimiz açik kaldi Fakat bir baktim ki; Yalan Rüzgâri gibi uçup gitmis Binbir Gecesi ömrümün iste Yaprak Dökümündeyiz! Simdi artik, sans programlarina bakip hayal kurmaktan ve paparazzi haberleriyle avunmaktan baska sey kalmadi elimde…
Durumum(uz) budur efendim!
Muammer Erkul