01-10-2009
|
#1
|
VANDETTA
|
Osmanlı'yı Sırtından Vuran Bayan Yahudi Casus Sara Aaranson

Sara Aaranson
-Sara Aaranson, Osmanlı Yahudisi olarak Yafa şehri yakınlarında Yitron Yaakov’da yaşıyordu Ağabeyi Aaron ile birlikte 1914 yılında NILI adındaki Yahudi casusluk örgütünü kurdular -Osmanlı ordusunun 1917 Gazze savaşlarında en hassas savaş planları SARA’nın casusluk örgütü tarafından elde edilip İngiltere’ye ulaştırıldı -Sara, casus güvercinin kanatları altına sakladığı belge yüzünden yakalandı, sorgulanırken intihar etti Sırları kendisi ile birlikte ortadan kayboldu -İngiliz gizli servis belgeleri açıklanırken Sara’nın fotoğrafı ve çalışmaları hakkında bilgiler de bulundu -Çok sayıda Türk askerinin Filistin cephesinde ölümünden sorumlu Sara’nın hayat hikayesi ibretlerle dolu idi
Hayatının baharında olmasına aldırmadan bakışlarını karşıya dikti Kısa bir süre için durdu Ve yüzünde parlayan flaş ışıkları onun çehresini fotoğrafa yansıttı Saçları kısa kesilmişti Boynunu da örten beyaz gömleğinin çizgileri göbek hizasında giydiği manto ile tamamlanıyordu Fotoğrafı çeken görevli portrenin alt kısmına FO Box 10521-Tallahassee FL-0521 yazısının üzerine rehmann P 156 yazmıştı Bu görüntü aslında FO olarak kodlanan İngiltere Dışişleri Bakanlığı Arşivindeki İstihbarat dosyaları içinde onunla ilgili çok gizli bilgilerin yer aldığı dosyanın içindeki kod numarası idi Fotoğraftaki kadının ismi de SARA AARANSON olarak yazılmıştı İngiltere’nin I Dünya Savaşı esnasında Filistin askeri operasyonlarında çok önemli görevi yerine getiren kadın elemanı… Bir başka ifade ile İngiltere hesabına çalışan Yahudi NİLİ casusluk örgütünün lideri idi Düşman olarak görülen Türk askerinin kontrolündeki Arabistan topraklarının Filistin, Kudüs, Suriye bölümündeki olaylar ile ilgili bilgileri derlemekle görevli idi

Sara aaranson görüntülü İsrail Posta Pulu
Herkesin bir hikayesi var sözlerindeki düşünceyi doğrularcasına onun hakkında bilinenlerde yakın zamana kadar bir sır olarak saklandı Ailesi 1880’li yılların başlarında Romanya’dan göç ederek Osmanlı’ya bağlı Filistin topraklarının kuzeyindeki Akdeniz’e de yakın Zichron Yaakov’a yerleşmişti Yerleşim esnasında Avrupa’nın en zengin Yahudi ailesi Rotschild’dan maddi yardım almışlardı Her ne kadar Osmanlı Padişahı Abdülhamit, Filistin ve Kudüs Sancağı yöresine Yahudi göçünü yasaklamış olmasına rağmen Bahçeli ve taş yapı villayı andırır güzel bir evleri vardı Kardeşi Aaron Filistin topraklarında yaşayan ünlü bir botanik uzmanı idi Veya öyle görünüyordu Çöl toprağında veya vadi ardalarında sulak arazilerde tarım yapılması, bitki çeşitleri üzerine araştırmalar yapıyordu Osmanlı Devleti’nin I Dünya Savaşına girmesi ile birlikte şartlar birdenbire değişti Çanakkale savaşyı tam bir hesaplaşma idi, Osmanlı ile İngiltere arasında İngiltere ve ona bağlı ANZAC güçleri Kilidbahir saldırılarında başarılı olamamışlardı Ama şimdi hem İngiltere ve hem de müttefik konumdaki Fransa gözlerini Arabistan topraklarına çevirmişlerdi Osmanlı’nın zayıf karnı burada idi Epeydir yöredeki Arap kabile reislerinin çoğu para ile satın alınmış, el altından Osmanlı’ya isyan etmeye hazır bir durumda idiler Her ne kadar Osmanlı’nın Şam’dan Hicaz’a (Medineye) kadar uzanan demiryolu hattı bulunsa ve yüzyıllardan beri de bölgeyi yönetse de halkın reisleri ile bütünleşemediği için dış müdahale ve savaş ortamında işi bir hayli zordu Osmanlı’nın yöredeki lojistik, haberleşme ve ulaşım imkanları da sınırlı idi Ama ne olursa olsun Türk askerleri büyük bedel ödense de Hicaz bölgesi ve Kudüs’ü korumakta idi Cemal Paşa kumandasındaki Osmanlı IV Ordusu, merkezi Şam’da konuşlanmış, Yemen’den Sina Yarımadası ve Filistin’e, Bağdat’a kadar geniş bir alana asker sevki yapıyordu İngilizlerin Asya’dan Akdeniz’e ulaşan stratejik ulaşım merkezi Mısır ve Süveyş’e yapılacak başarılı bir saldırı ile düşmanın güç durumda kalacağı hesaplanıyordu Osmanlı’nın Süveyş kanal harekatı 1915 yılı Ocak ayı içinde başlamış, kanal üzerine seyyar köprü kurma ve karşıya geçme çalışması hezimetle sonuçlanmıştı 24 Temmuz 1916 yılına gelindiğinde Osmanlı ordusu Sina yarımladasını boşaltarak Filistin’in güney ucundaki el-Ariş’e çekilmişti Çadır kumplar kurulmuş, Şam ve Halep’ten devamlı yardım alınıyordu Osmanlı ordusu içinde Avusturyalı askerler de vardı Önemli kumandanlık görevlerinde Almanlar da bulunuyordu 1917 yılı içinde Osmanlı ordusu Gazze –Birüssebi hattını tutmaya karar verdi İngilizlerin iki kez Gazze üzerine yürümesi durduruldu Düşmana ağır kayıplar verdirildi Ancak 1917 yılı Eylül ayı içinde Gazze sahillerine yaklaşan İngiliz savaş gemileri ağır silahların takviyesi ile cepheyi takviye etti Bu arada beklenmeyen olaylar gelişti İngiliz askerleri Osmanlı ordusunun savunma hatlarının en zayıf yerlerinden yarma harekatı yaparak ilerlemeye başladı Gazze düştü, arkasından da Birüssebi tehlike altına girdi Osmanlı’nın savaş planları yaşanan hezimet ile çökmüştü Gazze yakınlarında Yahudi yerleşim yerlerinden havalanan güvercinlerden bir tanesi havada vuruldu Yere düştüğünde kanatlarının altında bağlı olarak şifreli yazıların bulunduğu belgeler bulundu Osmanlı Teşkilatı Mahsusa casusları yakalanan güvercinlerin havalandığı yerde araştırmalar yaptılar Ve çok şaşırdılar Osmanlı ordu karargahına sık sık ziyarete gelen ve kendisini Türk dostu olarak gösteren orta yaşlı alımlı ve güzel bir Yahudi kadın Sara’nın marifeti ile casus güvercinler havaya salıveriliyordu Sara’yı kıskıvrak yakalayan Türk casusları daha da şaşırdılar Kısa süre önce Osmanlı Ordu kumandanı Cemal Paşa, ile karargahta kahve içerek derin sohbetler yapan bu kadından başkası değildi Ekim 1917 içinde Türk casuslar Sara’yı konuşturmak için tutukladılar Mensup olduğu örgüt arkadaşlarının isimlerini vermesi isteniyordu Sara’nın gözü döndü Konuşmamak için yutkundu Ve yapabileceği tek şey vardı: Sırlarını açıklamadan hayatı ile ödemek Bulunduğu hücrede birkaç el silah sesi duyuldu Yahudi asıllı Sara, inandığı dava uğruna görevini yerine getirmiş, yakalandığında da sırlarını açıklayamadan hayatına son vermişti Sara’nın soruşturmasına katılan Türk casuslardan Cevat Rifat Bey, gördükleri ve duydukları karşısında şok oldu Osmanlı ordusu dıştan ve içten ihanetler içinde peş peşe yenilgiler almıştı Ve 9 Aralık 1917 tarihinde Türk askerleri Kudüs cephesini de terk ederek daha kuzeye çekildiler İngiliz kumandan General Allenbi, 11 Aralık günü yürüyerek Kudüs’e giriş yaptı Türk ordusu Filistin cephesinde tarihinin en ağır yenilgilerinden birisini almıştı Sadece Gazze savaşları sonucunda asker kaynı 25 000 civarında idi 10 bin asker de düşmana esir düşmüştü General Allenbi ordusunun zafer kazanmasının sonuçları olarak 20’den fazla uçak, 20 milyon kurşun, 100 top, çok sayıda makineli tüfenk düşmanın eline geçmişti(1) Osmanlı ordusu bozulurken birliğini terk eden askerlerin kaçmasına fırsat vermeden isyancı Arap ve karşı güçler tarafından sayısı belirsiz Türk askeri Arabistan çöllerinde, Filistin, Suriye topraklarında vahşice tuzağa düşürüldü, öldürüldü Gazze savaşlarının sonunda düşman taraf oldan İngiliz ordusu nasıl olmuştu da Osmanlı cephesini kolaylıkla yararak hedeflerine doğru ilerlemişti Yıllar sonra İngiliz İstihbarat Örgütü belgelerinin bulunduğu F0 serisi dosyalar içinde Sara’nın dosyası aralandığı zaman acı gerçekler ortaya çıkıyordu Sara’nın emrinde çalışan çok sayıda kadın görev esnasında fahişelik de yaparak en gizli sırları elde etmişler, İngiliz general Allenbi’nin karargahına ulaştırmışlardı Bütün yaşananlar dikkate alındığında insan söylemeden edemiyor: Sara, Osmanlı ordu kumandanı Cemal Paşa ile karargahta sık sık görüşürken hangi ilişkilere girmişti! Ve neler elde etmişti! Yaşananlar tarihin gündeminde bir sır olarak saklandı Osmanlı askerlerinin yakaladığı casus güvercinlerin kanatları altında bulunan belgelerde hangi bilgilerin servisi yapılmıştı!

Gazzede Bulunan Hıristiyan Misyoner Okulu ve Hizmet Binaları

Gazze'de Savaşmış Osmanlı Askerleri

Savaş Esnasında Safdışı Kalan Bir İngiliz Tankı
Osmanlı'yı Sırtından Vuran Bayan Yahudi Casus Sara Aaranson - Turksiyer
|
|
|