Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Yazılar & Hikayeler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
allahın, emirlerine, olmak, uymada, ölçülü

Allah'ın Emirlerine Uymada Ölçülü Olmak

Eski 12-16-2008   #1
gülgüzeli

Allah'ın Emirlerine Uymada Ölçülü Olmak



ALLAH'IN EMİRLERİNE UYMADA ÖLÇÜLÜ OLMAK
Âyetler

1 "Tâhâ Biz bu Kur'an'ı sana güçlük çekesin diye indirmedik"

Tâhâ sûresi (20), 1-2
Tâhâ sûresi, Mekke'de nâzil oldu Çok bilinen bir rivayete göre, Hz Ömer'in müslüman oluşunun hemen öncesinde indirilmişti Ömer'in müslüman olması, bu sûrenin ilk âyetlerini okumasıyla gerçekleşti Mekke, HzPeygamber'e ilk vahyin geldiği ve İslâm'ın ilk ortaya çıktığı yerdir Peygamber Efendimiz insanları hak dine dâvet vazifesine burada başladı Fakat ilk yıllar bu dâveti gizli olarak yaptı Allah Teâlâ'nın emri üzerine dâveti açıkça yapmaya başlayınca, Mekke müşrikleri, özellikle yönetici ve zengin kapitalist kesim, yeni dine şiddetle karşı çıktılar Peygamber Efendimiz başta olmak üzere, İslâm'ı kabul edenlere akla hayâle gelmedik işkenceler yaptılar Bu baskılar ve eziyetler yüzünden yeni dini kabul edenler çok değildi Resûl-i Ekrem Efendimiz, müslümanların işkence görmesine olduğu kadar, insanların hakikatı kabul etmemelerine de üzülüyordu İşte bu âyet, Allah Resûlü'nü teselli için nâzil oldu Cenâb-ı Hak, peygamberine Kur'an'ın iniş gayesinin kendisini yormak, harap etmek, güçlük çekmek olmadığını hatırlattı ve dinin aydınlık istikbalini müjdeledi Peygamber'e düşen görev, inen Kur'an sûre ve âyetlerini insanlara tebliğ etmek, hakikatı onlara açıklamak ve kendilerini hakka dâvet etmekten ibaretti Bundan ötesi âlemlerin Rabbi olan Allah'a aittir Çünkü hiç kimseyi mü'min yapmak, hiç kimsenin elinde değildir İnsanlar hidâyete sadece vesile olabilirler Bu âyet, yeryüzünde İslâm'ı tebliğ görevi yapanlara da Allah katından bir tesellidir

2 "Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez"

Bakara sûresi (2), 185
Dinde kolaylık genel prensiptir Allah'a karşı kulluk görevimiz olan ibadetlerde de kolaylık yolunu seçmek esastır Allah'ın kulları için kolaylaştırdığı dini, kulların Allah adına zorlaştırma yetkisi yoktur Peygamber Efendimiz dini tebliğde daima kolaylık yolunu tutmuş ve ashâbına da bunu sıkça tavsiye etmiştir "Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız; müjdeleyiniz nefret ettirmeyiniz" (Buhârî, İlim 11; Müslim, Cihâd 5) emri onun ana prensibi idi Dine davet için gönderdiği görevlilere bunu daima hatırlatırdı
Burada sadece bir bölümü anılan Bakara sûresinin bu âyeti, oruçla ilgili olup, hasta veya yolcu olduğu için oruç tutamayanların, iyileştikleri ve yolculukları bittiği zaman oruçlarını tutabileceklerini haber vermektedir İşte bu, mü'minler için büyük bir kolaylıktır
Resûl-i Ekrem Efendimiz "Din kolaylıktan ibarettir" (Buhârî, Îmân 29) buyurmuştur Bir başka hadislerinde " Allah beni zorlaştırıcı ve şaşırtıcı değil, öğretici ve kolaylaştırıcı olarak gönderdi" (Müslim, Talak 29) buyururlar
Kur'an'ın pek çok âyeti ile Peygamber Efendimiz'in bu âyetlerin tefsiri ve hayata uygulaması anlamına gelen sünnet ve hadislerinde, dinin kolaylık olduğu sıkça hatırlatılır Bu hatırlatmanın sayısız hikmetleri vardır Çünkü dinin tebliği ve insanların İslâm'ı kabul etmesinde kolaylık prensibi esastır Kıyamete kadar yegâne hak din olarak devam edecek olan İslâm'ı bütün zaman ve mekânlarda insanlara ulaştıracak ve emirlerini onlara duyuracak olan tebliğcilerin bilmesi ve uyması gereken ilk prensip kolaylık yolu olacaktır Bu, hayatın bütün alanlarında geçerli bir prensiptir
Hadisler

144 Âişe radıyallahu anhâ'nın bildirdiğine göre, bir kadınla birlikte otururlarken, yanlarına Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem girdi ve:
- "Bu kadın kim?" diye sordu Âişe validemiz:
- Bu filan hanımdır, dedikten sonra, onun çok namaz kıldığından bahsetti Bunun üzerine Resûl-i Ekrem:
- "Bütün bunları sayıp dökmeyi bırak; gücünüzün yettiği nisbette ibadet etmeniz size yeter Allah'a yemin ederim ki, siz bıkıp usanmadıkça, Allah bıkıp usanmaz" buyurdu
Resûl-i Ekrem'in en çok sevdiği ibadet, sâhibinin devamlı yaptığı idi
Buhârî, Îmân 32, Teheccüd 18; Müslim, Müsâfirîn 221 Ayrıca bk Nesâî, Kıyâmü'l-leyl 17; Îmân 29
Açıklamalar
Peygamber hanımları validelerimizin misafiri eksik olmazdı Sahâbî hanımlar, çoğu kere, dini bilgilerini ve yaşama tarzlarını onlardan öğrenirlerdi İslâmî tebliğin geniş kitlelere ulaşmasında, Peygamber hanımlarının rolü asla gözardı edilemez Çünkü, toplumun erkekleri kadar kadınları da tebliğe muhataptır
Efendimiz, evine gelen sahâbe hanımlarından tanımadıklarının kim olduklarını sorardı Peygamberimiz'in eşleri, sahâbe hanımlarını evlerinde misafir edebilmek için kendisinin iznini almışlardır Çünkü bir hanımın evine misafir kabul edebilmesi için kocasının iznini alması gerektiğini en iyi onlar biliyordu
Hz Âişe'nin yanındaki kadının, Havlâ binti Tüveyt olduğunu Müslim'in rivayetinden öğrenmekteyiz (bk Müsafirîn 220) Ümmü'l-mü'minîn Hz Âişe, Peygamber Efendimiz'e, Havlâ'nın ibadetlerine son derece düşkün, çok namaz kılan bir kadın olduğunu söylemişti Her vesileyle insanlara en güzeli ve en doğruyu öğreten Efendimiz, hayatın başka alanlarını ihmal edecek derecede ibadete yönelmenin doğru olmadığını onlara hatırlattı
Hadiste anılan ibadetler, farzlar dışındaki nâfilelerdir Erkek-kadın her müslüman fert, farzları yerine getirmekle yükümlüdür Nâfile ibadetler ise, herkesin gücü yettiği nisbette ve zorlanmaksızın yapabileceği ibadetlerdir Peygamberimiz, nâfile ibadetlerin insanın istekli olduğu anlarda yapılmasının uygun ve doğru olacağını bildirmişlerdir
Hadiste dikkat çeken bir başka nokta, bir kimseyi tanıtırken onun ibadet ve namazlarını sayıp dökmenin Peygamberimiz tarafından uygun görülmemesidir Çünkü, özellikle nâfile ibadetler, kişilere göre değişebilir Herkesin işi, yaşı, geçim şartı, cinsiyeti gibi çeşitli özellikler buna tesir eder Dolayısıyla, insanları bu alanda yarışmaya teşvik etmek, olumsuz sonuçlar doğurabilir Bu sebeple Peygamberimiz nâfile ibadetleri "güç yetirebilme" ölçüsü ile tarif edip sınırlamıştır Bu tavsiye, herkes için bir teşviktir
Allah'a kulluğun ve O'na ibadetin bir sınırı ve sonu yoktur İnsan ibadet etmekten bitkin düşebilir; bıkıp usanabilir Fakat Allah Teâlâ o kula ecir ve sevap vermekten bıkıp usanmaz Peygamberimiz özellikle bunu belirterek, ölçülü davranmayı öğütlemişlerdir Çünkü, ölçüyü kaçıranlar, zamanla güç ve kuvvetten düşüp ibadetlerine devam edemeyebilirler Oysa, az da olsa devamlı yapılan ibadetlerin ecir ve sevabı da devamlı olup kesilmez Zaman zaman terkedilen çok ibadetten, devamlı yapılan az ibadet daha faziletli sayılmıştır
Hadisten Öğrendiklerimiz
1 Bıkıp usanma, ara verme ve zamanla terketme tehlikesi olduğu için, aşırı nâfile ibadet hoş karşılanmamıştır
2 Her işte olduğu gibi, ibadetlerde de itidal, ölçülü davranma teşvik edilmiştir
3 Sevabı çok olan ibadetler, az da olsa devamlı yapılanlardır
4 İbadetlerin devamlılığında, her an Allah'ı hatırlama, gözetiminde bulunduğunu hissetme, hayatın akışını buna göre düzenleme gibi güzel hasletler vardır

_________________

__________________
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.