Kur'an Gücü |
11-19-2008 | #1 |
GöKKuŞaĞı
|
Kur'an GücüMüslüman bir kadının, bir ninenin, ne kadar faziletli, ne kadar vatanperver ve de ne kadar teslimkâr bir tutumla, büyük bir cesaretle, korkmadan düşman askerlerine, karşı gelişini ibretle okuduk ve sizlerle paylaşmayı düşündük Bir müslümana yakışan da budur Kur'an'a ve Yaradana tam teslimiyet Böyle kadınlar, böyle nineler olduğu sürece eminiz ki müslümanların sırtı yere gelmeyecektir Kur'an'dan ve Yaradan'dan uzaklaşan kimselerin de ne kadar acınacak hâlde olduklarını anlayalım -Kaç yaşındasın, nine? -71 -Demek İstiklâl Savaşı'nda 20-21 yaşlarındaydın -Öyle zahir -O günden beri çıkmadın mı köyünden? -Çıkmadım -50 yıldır çıkmadın ha? -50 yıldır -O gün, bugün, dünya çok değişti -Öyleymiş -Bir daha da evlenmedin, öyle mi? -Öyle -Seni, ardı arkası gelmeyen sorularla sıkıyorum, değil mi? -Estağfirullah -Ne yapayım, sen anlatmıyorsun ki, dinleyeyim Niçin anlatmayı sevmiyorsun? -Sevmem! -Ne seversin? -Okumayı -Ne okursun? -Kur'an okurum -Okuman yazman var mı? -Yok! Yalnız Kur'an okurum -Kim öğretti sana Kur'an okumayı? -Babam -Peki, Kur'an okuyan, eski harflerle başka şeyleri okuyamaz mı? -Ben okuyamam Allah(cc)'ın kelâmı bana kolay gelir Öbürleri çetin, kargacık burgacıklar -Baban da kocan gibi zeybek miydi? -Babam köy imamıydı Hem zeybek diye ayrı bir cins yoktu ki Burada her mert delikanlı bir zeybekti zamanında -Ya şimdi -Şimdi herkes bebek -Ne oldu, nerede öldü baban? -Seferberlikte Hicaz taraflarına gitti, bir daha da dönmedi -Ne kaldı babandan sana? -Şu köşede gördüğün, yeşil ipek kaplı Kur'an kaldı Bir de söz -Nasıl söz? -"Kur'an'dan ayrılma!" -Sen o zaman 14-15 yaşlarında bir kızdın -Öyleydim -Sonra evlendin -Beni 19 yaşımda dayımın oğluna verdiler, evlendim -Tam da Yunanlıların İzmir'e çıktığı yıl -Çok geçmeden Yunanlı bu tarafa geldi, bir taburuyla bizim köye yerleşti -Anlat, anlat! -Ne anlatayım? Sen sor, ben söyleyeyim! Zaten herşeyi öğrenmişsin dışarıdan -Evet ama, senin ağzından dinlemek istiyorum Halk bir şeyi renkten renge sokar, gerçek diye birşey kalmaz ortada -Doğru! Kimbilir benim için de neler uydurmuşlardır! -Sen, tek başına, bir tabur Yunan askerini köyden kaçırmışsın! -Yok canım, o benim kuvvetim değil; Kur'an'ın gücü -Kur'an'ın gücü mü? -Ne sandın ya; Koynumda Kur'an olmasaydı hiç o işi becerebilir miydim ben? -Kur'an'ın, tüfek gibi, top gibi bir gücü olabilir mi? -Yüzbin top onun tek harfine denk olamaz! -Kuzum nine; söyle nasıl oldu? -Üç aylık kocamı cami avlusunda kurşuna dizdiler -Sebep? -Kızlara saldıran bir Yunanlıyı bıçaklayıp öldürdü diye -Sonra? -Kalktım, Yunan kumandanına gittim Sırtıma örtümü çektim, koynuma Kur'an'ımı aldım, gittim -Eeee? -Yunan kumandanı, meydan yerindeki eski jandarma karakolunda bir masa başında, çizmeli ayaklarını masanın üstüne uzatmış, oturuyordu Yanında da İzmir'in yerlisi bir rum Tercüman -Nasıl cesaret edebildin, aralarına girmeye? -Cesaret, Kur'an'ın emri Kumandan "ne istiyorsun" diye sordu -"Kocamın kanını dava ediyorum!" dedim Kahkahayla güldü Ayaklarını masadan çekerek doğruldu Alaycı bir yılışıklıkla "ne yapmamızı emir buyuruyorsunuz?" dedi Ellerimle koyumdaki Kur'an'ı sımsıkı kucaklayarak -Ne cevap verdin? -"Hemen taburunuzu alıp buradan çıkmanızı istiyorum" dedim -Hayret! -Evet kumandan, hayretinden ne diyeceğini bilemedi "Nedir, o koynunda sımsıkı kavradığın şey?" diye bağırdı Ben de bağırdım: "Dünyanın en güçlü silahı! Hepinizi tuzbuz etmeye yeter!" Müthiş! Tam o anda tercüman avaz avaz "bomba!" diye bastı çığlığı Akıl alabilecek gibi değil Daha neler var bu dünyada aklın alabileceği gibi olmayan Devam et! Kumandan dehşetle irkildi, yan yana yürümeye başladı; gözleri bende ve koynumdaki gizli silahta, arkasıyla kapıdan çıktı, meydan yerindeki askerlerine doğru yürüdü Tercüman da, iki büklüm ardında -Nasıl oldu da üzerine atlayıp bomba sandıkları şeyi koynundan almadılar? -Sıkı mı, ya onu yere bırakıp da karakolu havaya uçurtacak olursam? -Sonrası? -Sonrası, kumandan askerlerine rumca bir takım emirler verir ve onları toplarken, birdenbire müezzinin gür sesi işitildi Öğle ezanı! Kocamın tabutu da musalla taşında O anda bir yaylım ateş Olanları haber alan çeteler bir tepeciğin üstünden kurusıkı ateş ediyor Yunanlı askerler kaynaştı, ne yapacaklarını bilemediler Ben, tam o an, kollarım sımsıkı koynumdaki silahı kavramış, kapıdan çıktım, meydan yerinde göründüm Kumandan haykırdı Rumca bir kumanda Yunanlılar köy dışına doğru kaçmaya başladılar Gidiş, o gidiş -Demek Kur'an silahtan üstün geldi İstiklâl Savaşı'nda -O savaşı Kur'an'ın gücü kazandı! (Mart 1971) Necip Fazıl KISAKÜREK
__________________
Bıçak soksan gölgeme, Sıcacık kanım damlar Girde bak bir ülkeme: Başsız başsız adamlar NFK GaLiBa Bu GeCe YaĞMuRDa GöKKuŞaĞı MiSali GüLeRKeN aĞLaMaNıN ZaMaNı
|
|