Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Komedi > Fıkralar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
fıkraları, temel

Temel Fıkraları

Eski 07-17-2006   #1
karizma_20
Varsayılan

Temel Fıkraları



HALİNE ŞÜKRET
Dursun, çok feci bir trafik kazası geçirir Koma halinde hastaneye kaldırırlar Tedavi olurken kendine gelir Yatağında bakar ki bir kolu yok Hepten morali bozulur, asabileşir Bir taraftan da hastaneyi birbirine katar:
-Ben tek kolla nasıl yaşarım şimdi!
Diye bağırıp çağırır Kendini hastanenin penceresinden atıp intihar edeceğini söyler Doktorlar başına toplanır, bakarlar Dursun ciddi, başlarlar nasihata:
-Bak evladım, insan tek kolla da yaşayabilir, ölmediğine şükretsene Sonra beterin beteri var Geçen yıl Temel de kaza geçirdi Onun iki kolunu birden kesmek zorunda kalmıştık Ama o senin gibi bağırıp, hastaneyi birbirine katmadı Şimdi de gül gibi yaşayıp gidiyor İnanmazsan git de bak
Dursun, bir an sakinleşir, gider yukarı mahallede Temel'i bulur Bir de bakar ki, Temel'in hakikaten iki kolu kesik ama, Temel bahçede kıvır kıvır oynuyor, hem de nasıl oynuyor
Bizim Dursun'un kafası karışır ve hayretle Temel'e yaklaşır:
-Ula Temel, eyi ki seni gördüm, yoksa hayatum gideyidi Ula bizim bi kolumuz kesildi diye intihar edeceğidum Ama senin, iki koli kesik vaziyette, hem de bi dansöz gibi oynamana karşı teselli oldum Şu dünyanın haline bak, benum tek kolum kesildi diye intihar edecek kadar beyinsuzum, sense iki koli yok göbek ataysun Derken, Bizim Temel patlar:
-Ula sen manyak misun, ne göbek atmasi Sırtım fena halde kaşuniyi Patlayrum


--------------------------------------------------------------------------------

SAY
Bizim küçük Temel, Okuldan bir türlü mezun olamıyor En sonunda öğretmen:
-Oğlum seni imtihan edeceğim Bilirsen seni mezun edeceğim
Temel sevinir, sözlüye kalkar Hoca:
-Söyle bakayım Temel, İngiltere'yle Fransa kaç kez savaştılar?
Küçük Temel:
-Alti defa savaştiler öğretmenum
Hoca:
-Aferin sana Temel, tebrik ederum, der
Küçük Temel, mezun oldum sevinciyle hocaya bakarken, hoca:
-Peki say bakalım, demez mi?
Küçük Temel:
-Bir İki Üç Dört Beş Alti


--------------------------------------------------------------------------------

TEMEL'İN OĞLU
Temel'in oğlu küçük Temel, okula gittiğinde öğretmeni sorar:
-Temel, baban nasıl iyi mi?
Küçük Temel:
-Öğretmenum, babam dün akşam banyo küvetine girdi, uyudi kaldi oriya
Öğretmen şaşkın:
-Uyudu mu? Desene sular evi bastı, ev mahvoldu
Küçük Temel sakin:
-Yooo öğretmenum öyle olmadi, çünki babam ağzı açuk uyur


--------------------------------------------------------------------------------

BAŞKA ÇİMSE YOK Mİ?
Temel, bir gün tarlasından eve dönmektedir Karadeniz bölgesinin sarp arazisindeki patikada ilerlerken, birden ayağı kayar ve yüzlerce metre derinlikteki uçuruma yuvarlanır Can havliyle, uçurumdaki bir ağacın dalına tutunur Aşağıya bakar, metrelerce derinlikte ve dibinde de sivri kayalar Belki duyan olur da kurtarmaya gelir diye avazı çıktığı kadar bağırır:
-Çimse yok miiii!
Bir kaç kere daha bağırır Sonunda, ta yukarılardan, gökten bir ses duyar:
-Ey kulum Temel! Düşüp ölsen ne var ki? Seni cennetime koyarım Eğer emirlerimi yaptıysan, yasaklarımdan kaçındıysan, kul hakkı yemediysen hiç korkma!
Temel şöyle bi düşünür, emirlerden hemen hiçbirini yapmamış, yasakların neredeyse tamamını yapmış, kul hakkı desen sadece Fadime'nin hakkını ödeyemez Başını kaldırıp, tekrar bağırır:
-Başka çimse yok miiii!


--------------------------------------------------------------------------------

FADİME'DEN E-POSTA
Şubat ayının soğuk günlerinde, ikisi de Amerika'nın değişik bölgelerinde, ayrı ayrı iş gezilerinde olan Dursun'la karısı, Florida'da buluşup yaz sıcaklarının yaşandığı bu bölgede, bir kaç gün geçirmeye karar verirler
Eşi, Dursun'dan önce gider Florida'ya ve ertesi gün için Dursun'a da yer ayırttıktan sonra, ona bir e-posta gönderir Fakat mesaj, adreste bir harfi yanlış yazdığı için, Dursun yerine, bir gün önce karısı ölen Temel'e gider Yaşı da epeyce ilerlemiş bulunan Temel, bilgisayar ekranında mesajı okuyunca, korkunç bir çığlık atar ve düşüp bayılır Zaten çok üzgün olan Temel'in bu çığlığı üzerine ev halkı odaya dolar ve herkes yerde yatan Temel'e yardım için koşuşturmaya başlar
Temel, bir süre sonra kendine gelir ve niçin çığlık attığını soranlara, bilgisayar ekranını gösterir:
"Sevgili Kocacığım,
Bugün, buraya ulaşır ulaşmaz, önce yarın senin gelişinle ilgili tüm işlemleri tamamladım, sonra da bana ayrılan yerime yerleştim Burası gerçekten de dedikleri gibi çok sıcak Seni dört gözle bekliyorum" (Karın)


--------------------------------------------------------------------------------

VERGİ
Bizim Temel uluslararası ekonomi toplantısına katılır Devletin topladığı vergi dağılımını tartışırlar Konuşmacılardan biri Amerikalı, biri Avrupalı, biri de Temel Ortaya bir fikir atılır Halktan toplanan vergiler nasıl dağılım yapılacak Amerikan vatandaşı söz alır:
-Bizim Amerika’da önce yere bir çizgi çizeriz ve sonra topladığımız vergileri havaya atarız Çizginin soluna düşen paraları halka hizmet olarak geri veririz, sağ tarafta kalan devlete kalır, yatırım yaparız
Derken Avrupalı söz alır ve:
- Bizim Avrupa’da başka ama ona benzer bir uygulama yaparız Önce yere bir daire çizeriz Halktan toplanan vergileri havaya atarız Dairenin dışında kalan halka hizmet olarak geri döner, dairenin içine düşenleri devlet harcamalarına kullanırız
Sıra bizim Temel’e gelir ve başlar anlatmaya:
-Ula uşaklar ne güzel anlattunuz Keşke bizda sizun çirkefluklerunuzi değil da habu çalışkanluğunuzi alsak İnanun bizum öyle bir uygulamamız yok Bizde daha kısa oluyi Bi kere öyle yere çizgi çizmezuk Bizde hükümet halktan toplar vergileri Atar havaya Yere düşenleri kendilerine harcama yaparlar Havaya kalanlar halka hizmet olarak geri döner


--------------------------------------------------------------------------------

GEÇİM ÇARESİ
Siyasiler boş yere kavga ederse ekonomi de vatandaşa kalır Temel, Dursun ve İdris’in parasızlıkları canlarına tak eder Bir taraftan işsizlik bir taraftan geleceği kapkara bir siyaset Ekonomi ve enflasyonu bırakan siyasiler devamlı kavga ederler
Bunlar da oturur geleceğimizi, yani ekonomi, işsizlik nasıl çözülür onu tartışırlar İdris söz alır:
- Uşaklar ben en hızlı kalkunmanun yolini buldum Bi uçak filosu yolliyalum New York’i bombaliyalum Sora da Amerika bize atom atar Teslim oluruk Sora da Japonya gibi çikaruk ortaya aha zengin oldun
Dursun atılır:
- Ula daha kolayi varken öyle niye edeyruk En iyisi Amerika’ya savaş ilan edelum Beşinci Filo oriya çıkarma yapar Savaşı kaybederuk Ardından Almanya gibi ortaya çikaruk aha zenginsun Sonunda Temel atılır, kafasını kaşır ve:
- Ula uşaklar ya savaşi biz kazanursak, oni hiç hesap etmedunuz


--------------------------------------------------------------------------------

MÜTEAHHİT TEMEL
Bizim Temel, Amerikalı ve İngiliz’le telefon direği dikme ihalesine girmiş Müdür şöyle bir öneri getirmiş:
-Hepiniz aynı teklifi verdiniz ama bizim için sürat önemli Bir yarışma yapalım, kim daha çok direk dikerse ihaleyi o alacak
Üçüne de 5 saat süre ve yeterince direk verilmiş Amerikalı 40, İngiliz 50, Temel de sadece 4 direk dikmiş Müdür kızmış:
-Nasıl olur, bak diğerleri bir sürü direk dikmiş
-Mudür bey siz onların diktuğu direkleri görmedunuz Nerdeyse tamami dişarda


--------------------------------------------------------------------------------

KAPLUMBAĞA TEMEL
Dört kaplumbağa, pikniğe çıkmaya karar vermiş Erzakları hazırlayıp; bir yıl, iki yıl, beş, on yıl derken, otuz yıl sonra piknik yerine varmışlar Gazozları, yiyecekleri, herşeyi ortaya çıkarmışlar Bir bakmışlar gazoz açacağı yok Tek çözüm, birinin eve gidip açacağı alıp gelmesi Görev, içlerinde en küçük kaplumbağa olan Temel'e düşmüş Genç kaplumbağa:
-Ben gelene kadar buradaki yiyeceklere dokunmazsanız giderim
Diğerleri bunu kabul etmiş Temel, yola çıkmış; bir,iki, on, yirmi yıl geçmiş Bu arada, yaşlı kaplumbağalardan biri fenalaşmış Arkadaşları ne yapsa faydasız, son bir dileği olup olmadığını sormuşlar:
-Gerçi genç kaplumbağaya söz verdik ama, şuradaki sarmalardan bir tanesini yesem olur mu?
-Elbette
Diyerek, sarmalardan birini vermişler Tam ağzına atacağı sırada, genç Temel, çalıların arasından fırlamış:
-Gitmiyorum işte, gitmiyorum


--------------------------------------------------------------------------------

YILAN TEMEL
Yılan Temel, arkadaşı yılana sormuş:
-Haçan, biz zehirli yilan miyuk?
-Heee, n'oldu ki?
-Dilimi ısırdum da


--------------------------------------------------------------------------------

FADİME FEMİNİST OLURSA
Dünya Feministler Kongresinde konuşmacılar görüş belirtmektedir Amerikalı bir hanım şöyle der:
-Ben iyi bir şirketin genel müdürüyüm Artık alışveriş yapmaktan bıktım Kocama "bundan sonra alışverişleri sen yap" dedim Baktım, birinci gün oralı olmadı, ikinci gün oralı olmadı, üçüncü gün yaptı
Alman konuşmacı:
-Ben iyi bir şirkette üst düzey yöneticiyim Bir gün kocama "ben artık bulaşıkla ilgilenmekten bıktım, biraz da sen yıka" dedim Birinci gün yapmadı, ikinci gün yapmadı, baktım üçüncü gün yapmış
Fadime kürsüye çıkmış:
-Ben kendimi bildim bileli temizlikçiyim Geçen gün Temel'e "ben artık çamaşır yıkamaktan mahvoldum, biraz da sen yıka" dedim Birinci gün göremedim, ikinci gün göremedim, üçüncü gün gözüm yavaş yavaş görmeye başladı


--------------------------------------------------------------------------------

KIZARTMA
Bizim Temel karakolda başkomiserdir Bir gün bir kadın gelir:
- Komiser bey komiser bey! Kocama tavuklu bezelye yapacaktım Ben onu haşlayana kadar kocamı markete bezelye almaya gönderdim Gidiş o gidiş gelmedi Ben ne yapacağım?
Komiser Temel kadına hiç bakmadan:
- En eyisi siz o tavuğu kizartma yapin


--------------------------------------------------------------------------------

BEN NE YAPIYORUM?
Bizim Temel’le Dursun Almanya’da bir gün arabayla gezmeye çıkarlar Tabii otobandan giderken alışmışlar burda suratli gitmeye Dursun tahrik eder:
- Ula bas kaza nerdeyse at arabasi bize yetişecek
Temel bu durur mu Hız sınırını çoktan aşmıştır Birden yoldan çıkıp yokuştan aşağı ağaçların arasına paldur küldür giderken Dursun atılır:
- Ula ne oldi eyi giderken birden sallanmaya başladuk
Temel heyecanla:
- Ula Dursun, sorma önüme bi köpek çikti
Dursun:
- Ula uşağum ezseydun oni da geçseydun
Temel:
- Ula ben neye uğraşıyorum zannedeysun


--------------------------------------------------------------------------------

SAĞIR KİM?
Temel doktora gitmiş:
- Doktor bey, Bizum Fadime sağır herhalde, sorularima cevap vermeyi
- Karınızın sağırlık derecesini ölçelim Siz bir soru sorun, duymaz ise beş adım yaklaşıp soruyu tekrarlayın Ne kadar mesafede duyuyor bilelim
Temel, deneme yapmak için eve gittiğinde Fadime'yi yemek yaparken bulmuş:
- Karıcuğum bugün yemekte ne var?
Ses yok Beş adım yaklaşıp bir daha sormuş Çıt yok Bir beş adım daha yaklaşıp yine sormuş:
- Kiz Fadime saa diyrum, yemekte ne var?
- Bak Temel, dördüncü kez söyliyrum, yemekte hamsili pilav var


--------------------------------------------------------------------------------

NEYE BASIYOR?
Temel, kahvehanede arkadaşlarına av maceralarını anlatmaktadır:
- Geçenlerde ormana ava gittum Birden bi ayi ile karşulaştum Tüfeği atıp kaçmağa başladum O da beni kovalamaya başladi Tam ayinun nefesini ensemde hissettuğum anda ayi kayup yere düşti Bu durumu fırsat bilip arayi açmağa çaliştum Ama ayi gene peşima düşti Gene tam nefesini ensemde hissettuğum anda ayi tekrar kayup yere düşti Ben tekrar arayi açmağa çalıştum
O arada Dursun, dayanamayarak sorar:
- Ula Temel, çok cesaretli adamsun Ben senun yerinde olsam, altuma ederdum
Temel atılmış:
- Ula sen ayinun neye basup kayduğunu zannedeysun?


--------------------------------------------------------------------------------

KİMİNLE EVLİ?
Mahkemede hakim, Temel'e sormuş:
- Kiminle evlisin?
- Bizum kariylan!
Hakim sinirlenmiş:
- E, herhalde, sen hiç erkekle evlenen duydun mu?
- Duydum tabi, nasil duymadum!
- Kimmiş?
- Bizum kari


--------------------------------------------------------------------------------

ANNESİNDEN TEMEL'E MEKTUP
"Sevgili oğlum Temel Senin hızlı okuyamadığını bildiğim için mektubu yavaş yavaş yazıyorum
Artık senin büyük şehre gittiğin sırada yaşadığımız evde yaşamıyoruz Baban bir gazetede, "İnsanların başına genellikle evlerinin iki kilometre civarındaki bölgelerde kaza geldiğini" okumuş; o yüzden taşındık
Sana yeni adresi veremiyorum, çünkü yeni evimizde bizden önce oturan hemşehrilerimiz, taşınınca adresleri değişmesin diye kapı numarasını söküp götürmüşler
Bu evde garip bir çamaşır makinası var Geçen gün içine dört gömlek koydum, çalıştırmak için duvardaki zinciri çektiğimden beri bir daha gömlekleri göremedim
Geçen hafta sadece iki kez yağmur yağdı İlki üç gün, ikincisi ise dört gün sürdü
Benden istediğin yeleği postaya verdim Ancak, halan 'o koca düğmelerle paket çok ağır olur' deyince düğmeleri kopartıp yeleğin cebine koyduk Orada bulabilirsin
Not: Sana biraz da para gönderecektim, ama zarfı bir kere yapıştırmış bulundum Sevgiler Annen"


--------------------------------------------------------------------------------

HERKES BİLİYOR
Temel, Paris'te bir dükkâna girmiş Bakmış, dükkânın bir köşesinde harika bir papağan Hayran hayran seyrederken, dükkân sahibi yanına gelip, "Bu harika bir kuştur, karşısına geçene bakar ve ona nasıl birisi olduğunu söyler" demiş Temel, papağanın karşısına geçer geçmez, kuş "Sen aptalsın" demiş Temel, papağanı satın almak istemiş, ancak adam satılık olmadığını söylemiş Bunun üzerine Temel, papağanın yumurtalarından rica etmiş Adam, "yarın gelin verelim" demiş Ertesi gün gittiğinde Temel'e üç tane yumurta vermiş Temel derhal Trabzon'a dönmüş, eş-dost, akraba, komşu kim varsa toplamış ve papağanın özelliklerini anlattıktan sonra, gururla yumurtaları göstermiş ve hep birlikte yumurtaları kuluçkaya yatırmışlar Bir süre sonra, yumurtalardan birisi çatlamış ve içinden normal bir tavuk civcivi çıkmış Bir anlam verememişler Fakat, ikincisinden bir bıldırcın, üçüncüden de keklik çıkınca, Temel'in tepesi atmış Uçağa atladığı gibi varmış Paris'e, dükkânı bulmuş, dalmış içeriye Papağan, Temeli görür görmez, "Sen salaksın" demiş Temel daha da kızmış ve "Ula baa bak" demiş, "benum salak olduğumi burda bi sen bileyisun, ama senun orosbi olduğuni Tirabizonda cümle âlem bilıyi"


--------------------------------------------------------------------------------

NESİ VAR?
Temel, eczane açar İlk müşterisi gelir:
-Bana bir sinek ilacı verir misiniz?
Temel:
-Tabii, sineğunuzun nesi var?

TEMEL DENEY YAPINCA

Cenevre Tarim Konferansi'nda katilimcilarin her biri yaptiklari calismalari ve sonucta gerceklestirdiklerini verim artisini anlatiyormus Sira Temel'e gelince,
-Kuru fasülyeye gül asiladuk, demis -Peki, punu niye yaptiniz?
-Yellenince gül kokayi


BİZ BUNU İSTEMEDİK Kİ

Iki boyaci olan Temel (kisa boylu) ile Idris (uzun boylu), bir bayrak diregi boyama isini almislar Bu is icin ne kadar boya alacaklarini hesaplamak icin diregi olcmeye calismislar Capini olcmek kolay olmus ama yuksekligi?? Onu olcmek icin Temel Idris'in omuzlarina cikmis ama diregin tam tepesine ulasamamis Idris;
'Ben senden uzun boyluyum Bir de ben deneyim' deyip Temel'in omuzlarina cikmis ama gene ayni sonuc Oturup ne yapacaklarini dusunurken yanlarina iri-yari bir adam yaklasip ne yaptiklarini sormus Temel'le Idris sorunu anlattiktan sonra, adam diregi yerden guc bela sokup yere yatirmis Boyunu olcup tekrar yerine diktikten sonra yoluna devam etmis Gittikten sonra Idris'le Temel bakisip gulusmusler:
'Aptal herife bak! Biz ona yuksekligini sorduk o bize uzunlugunu verdi'


TEMEL MODAYA UYARSA

Bizim temel bi yerden duymus, es degistirme moda diye!
- Ula Dursun demis 'Es degistirmek pek bi modaymis, hadi bu gece biz de degistirelim'
'Tamam demis Dursun'
O gece Temel'lerin yatak odasi:
-'Ula Dursun, bizim karilar su anda ne yapiyor acaba?'


PROPAGANDA

Temel secimlerde aday olmus, buyuk kalabaliga karsi konusma yapacak, hazirlanmis, kursuye cikmis Cebindeki kagidi aramis bulamamis Bunun uzerine secmenlere seyle seslenmis:
- Sevgili hemsehrularim, puraya celirkeen neler soyleyecegimu pir Allah pir de pen pileydum, simdi ise sadece Allah piliy


BU YENİ

Temel bogazda tekneyle turist gezdiriyo bigun bi amerikaliyi aliyor basliyolar gezmeye(sahildeki yer isimleri uydurma) turist falanca sarayi goruyor 'bu ne kadar zamanda yapilmis diyor'
temelde:
5 yilda diye cevap veriyor-yazik bizde olsa 1 yil
biraz sonra filan camiyi goruyo 'bu nekadar zamanda yapilmis' diye soruyor
temelde:
'2 yil diye cevap veriyor
turist:
- yazik be bizde olsa 3 ay da biter diyor
Temel uyuz oluyo duruma biraz sonra bi tarihi yapi daha goruyolargene soruyor turist
temel:
-2 ay diyor
adam gene:
-yazik be bizde olsa 1 haftada biter,diyor
Temel iyice killaniyortam o sirada bogaz koprusunun altina geliyor adam yukariyi gostererek bu kopru ne kadar zamanda yapildi diyor
Temel saskin saskin bakislarla kafayi kaldirip
-hangisi ? bumu? bu dun burda yoktu yaaa


TEMEL HIZ AYARINDA

Temel Amerika'ya gitmis Orada araba kullanirken yandaki yazilari okumaya baslamis
'Speed Limit 80'
Temel hizini 80'e ayarlamis
'Speed Limit 60'
Temel hizini 60'e ayarlamis
'Speed Limit 40'
Temel hizini 40'a ayarlamis
'Speed Limit 20'
Temel hizini 20'ye getirmis
Bu arada da iyice sinirlenmis Daha sonra bir tabela daha gormus
'WELCOME TO SPEED LİMİT'


TEMEL VE KÖPEĞİ

Temel ve köpeği Karabaş trene binerlerAynı kompartmandaki yolculardan biri Temel'e:
-Köpeğinize dikkat edin lütfen,şu anda kocaman bir pirenin vücudumda dolaştığını hissediyorum
Temel gayet sakin:
-Uy karabaşum dikkat edesun,bu adamda ppire vardur,sana ta geçebulur


İNANMAZSIN

Kadinin biri evindeki dolaptan sikayetciymis Çunku yoldan otobus gecince ses cikartiyormus Dolabini yaptirmak icin kocasina soylemeden bir tamirci cagirmis tamirci eve gelmis ve dolabi neresinden ses ciktigini anlamak icin dolabin icine girmis ve otobusun gecmesini beklemis Tamirci dolaptayken eve kadinin kocasi girmis ve dolaptan bir sey almak icin dolabi acmis bi bakmis icerde bir adam SormuŞ ne isin var burada diye adamda soyle cevap vermis:
- valla abi otobus bekliyorum desem inaanmassin


UNUTKAN TEMEL

Temelde aşırı bir unutkanlık başlamışBu rahatsızlığı sebebiyle doktora gitmişDoktor Temel'e nesi olduğunu sormuş
Temel:
-son günlerde çok unutkan oldum herşeyi çok çabuk unutuyorum demiş
Doktor:
-hımm peki ne zamandan beri bu durum var?
Temel:
- ne durumu doktor bey?


AYAKLARI UZUN

Temel yeni yaptığı ahırına hayvanları yerleştiriyormuş Fakat sıra develere geldiğinde, develerin kapıdan geçemediğini anlamış Başlamış kapının üst kısmını parçalamaya Ordan geçen biri
adam -Birader napıyon sen?
temel:
-Ula devenin boyni çok uzun , kapıyu uzatayrum
adam:
-Ulan salak kapının girişindeki toprağı biraz kazsana
temel:
-Salak sensin da, devenin boynu uzun ayakları değul !!!


HOCAM TEMELE BİR ŞANS DAHA VER

35 yasini deviren Temel hala ilkokul diplomasini alamamistir Ayni ogretmen de ona hala sans vermekte ama faydasi olmamaktadir Trabzon ahalisi artik hocaya kizmaktadir Bunun uzerine hoca Avni Aker,de kamuya acik son bir sinav daha yapmaya karar verir Gun gelir ve sinav baslar Hoca sorar:-2 kere 2 ne eder
Temel dusunur dusunur ve 5 der Stadtan bir ugultu yukselir
- Oglum heyecenlanma iyi dusunTemel:
3 der Stadtan daha yuksek bir ugultu yukselir
- Oglum sana son bir sans daha veriyorum Heyecanlanma iyi dusunTemel:
-'4!'
Stadtan:
'HOCA TEMELE BİR ŞANS DAHA VER, HOCA TEMELE BİR ŞANS DAHA VER!!


3 VAMPİR

3 vampir varmış Biri alman biri ingiliz biriside bizim temel bunlar havada uçarlarken alman aşağıya inmiş ağzı burnu kan içinde gelmiş:
almana sormuşlar:
-Neden ağzın burnun kan içinde?
Almman:
-Aşağıdaki kadının kanını emdim
ingiliz aşağıya inmiş ağzı burnu kan içinde gelmiş
İngiliz'e sormuşlar:
-Neden ağzın burnun kan içinde?
İngiliz:
-aşağıdaki adamın kanını emdim
Temel'de aşağıya inmiş oda ağzı burnu kan içinde gelmiş
Temel'e de sormuşlar:
-Neden ağzın burnun kan içinde?
Temel
-Aşağıdaki direği görüyormusunuz?
Vampirler:
-Evet
Temel:
-ama ben görmedim


SIRDAŞ

Ülkeler arasında bir ``sır tutabilme´´ yarışması düzenlenmiş Bu yarışmaya Temel de katılmış Temel'e, bir Amerikan'a ve bir İngiliz'e birer sır vermişler
Amerika'lıya işkence yapmaya başlamışlar, üç günden fazla dayanamamış, sırrını söylemiş
İngiliz'e işkence yapmaya başlamışlar, bir iki hafta sonra o da söylemiş sırrını
Sıra Temel'e gelmiş; günler haftalar geçmiş ama nafile Söylememiş sırrını ve kazanmış yarışmayı
Birkaç dakika sonra Temel başlamış kafasını duvara vurmaya:
HATURLA ONİ DA,HATURLA ONİ



Alıntı Yaparak Cevapla

Eski 10-18-2007   #2
önder uçar
Varsayılan


paylaşım için teşekkürler
Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.