08-27-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hastalığın İnsanlara Verilmesinin Hikmetleri..
Hastalık insana acizliğini ve Allah'a muhtaç olduğunu hatırlatır
Mikroskobik bir virüsün kendi bedeni üzerinde meydana getirdiği zayıflığa engel olamayan insan, böyle anlarda acizliğini ve Allah'a ne kadar muhtaç olduğunu çok daha iyi kavrar Allah'ın insanlara hastalıklar vermesinin çok çeşitli hikmetleri vardır
Bunlardan bazılarını şöyle sıralayabiliriz:
Hastalık olmazsa Allah'ın Şafi ismi tecelli etmez
Nasıl Rezzak isminin tecellisi ile bütün canlılar rızıklandırılır, onun gibi bütün hastalıklar da Allah'ın Şafi ismiyle şifa bulur
Hastalıkla birlikte, sağlıklı olmanın Allah'ın bir lütfu ve nimeti olduğu daha iyi anlaşılır
Uzun süre hasta olmayan, dolayısıyla bir rahatsızlık, ağrı ya da acı hissetmeyen insan bu duruma alışır Ama ani bir hastalık ile karşılaştığında aslında sağlıklı olmanın Allah'ın bir lütfu olduğunun farkına varır
Hastalık vakti dua vaktidir
Hastalıklı insan aczini anlar, Allah'a sığınır İnsanın Allah'a olan duası ve yakınlığı artar Ciddi bir hastalığın vücut üzerindeki belirtileri arttıkça birçok insanın düşünmekten kaçtığı ölümü düşünmeye başlar Bu durumda kişi tüm samimiyetiyle Allah'a dua ederek şifa ister
Hastalıklar ölümü hatırlatır
İnsan kendini ölüme hazırlar, ciddi bir hastalıkta dünyanın geçiciliğini, ölümü ve ahireti daha çok düşünür Bazı insanlar hayatî önemi olan bir hastalığa yakalandıklarında ya da bir uzuvlarını kaybettiklerinde bunu kendileri için kötü bir olay olarak değerlendirirler Oysa belki de bu kişinin hastalığı dert olarak, bela olarak değil, ahirette kurtuluş bulması ve yalnızca Allah'a yönelmesi için verilmiş olabilir
Şükre sebep olur
Hasta olmayanlar hastaların haline bakar, kendi hallerine şükrederler Hasta bir insan anlar ki; mal, mevki, şöhret hepsi boş Sağlık olmayınca hiçbir şeyin kıymeti olmaz Nasıl ki ilkbaharda yağmur, çamur hasat mevsimini müjdelerse; hastalık da şükretmek şartıyla maddi ve manevi nimetlerin geleceğine işarettir Baki olan Allah olduğundan her şey gelip geçicidir Hastalık Allah'ın memurudur Bir insana gelir, vazifesini yapar ve gider Herkese gelmez bela, erbab-ı istihkak arar
Hastalık iyi insanların sevabını artırır Günahkar insanların günahını döker
Hasta olan anlar ki yolculuk başladı Hazırlıklarını yapar Bir tarafta peygamberler, evliyalar, asfiyalar hastalanmış, onların manevi makamı artar; öbür tarafta imanlı fakat günahkar insanlar hastalanmış, onların da günahları dökülür Her mümin cennete girmek ister Bu yönde dua eder Fakat ibadetleri ve hali cennete girmeye uygun değildir Allah o mümine hastalıklar verir ki cennete ehil hale gelsin Bir insana küçük bir hediye gelse memnun olur Küçük bir hediyeye sevinen mümin bilir ki hastalık da sağlık da Allah'ın vermesiyledir Allah dilemese kainatta bir yaprak bile kıpırdayamaz Allah'tan gelen her şey güzeldir diyerek hastalığını da gülerek karşılar
Meyve nasıl ki güneş altında bekleyerek olgunlaşırsa, insanın kemale ermesi de zahiren musibet zannedilen hastalıklarladır
Muvakkit vakti ne bilsin / Sen gel onu hastalardan sor
Hasta için saat geçmez, gün geçmez Sabrederse, hastalıkla geçen her anına binlerce sevap verildiğini bilse, o zaman sabreder Hastalık da gelip geçer Hastalıkla geçen her bir dakika Allah nazarında ibadet hükmüne geçer Zahiren musibet görünen hastalıklar aslında Allah'ın rahmetindendir
Dikkat edilirse hastalık insanı Allah'a yaklaştırır, onları dünyevi meşguliyetlerden uzaklaştırır
Öyleyse hastalara acımak değil, onlara sabrederek kazanacakları saadet-i ebediyeden dolayı gıpta etmek ve onları sabırlarından dolayı tebrik etmek lazımdır
Hekimoğlu İsmail
|
|
|