08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Gitmelerin Eşiğinde
Ömrüm soğuk Gitmelerin eşiğinde kaldım Ne gidebiliyorum ne de sende kalabiliyorum… Yorgun ama pes etmeyen, asil savaşçı kadını oynuyorum Gözyaşlarım zırhımın arkasında…
Kalemim sana karşı kullandığım en güçlü silah Söz yok, ses yok, kimse duymasın; sus! Şiirlerimi burnumdaki kokunla, gözkapaklarımdaki suretinle, kulaklarımdaki sesinle yazıyorum Sonra şiirlerim sen oluyor Sonra ellerim sen kokuyor Ve ben gitmelerin şiirini yazarken ne gidebiliyorum ne de sende kalabiliyorum…
Şu gördüğün koca şehrin içerisine sıkışıyorum Ne yüreğim sığıyor içime ne de sevgin yüreğime… Bedenim yas tutuyor yarım kalan aşkımın ölümüne Ömrüm soğuk, ruhum buz gibi Sarsan beni yine, yeniden ısıtsan düşlerimi…
Her değdiğinde elin elime ölümüm yakın diyorum Titreyen bedenim kendine geldiğinde hala yaşadığıma inanamıyorum Gözlerin uzun, upuzun geceler kadar karanlık Yolumu kaybetmek istiyorum karanlık gözlerinde Gecelerce kapalı kapılar arkasına saklanıp, bir tek gülümseyişin için beklemek istiyorum Nefesin nefesime değsin, sıcaklığın acı verecek kadar yaksın beni istiyorum Özlemim beni yakıyor, dudaklarım sensiz yalnız, kollarım kimseyi sarmıyor Yalnızım Varlığını bilmek yetmiyor…
Senin kadının güçlü olmalı, pes etmemeli Yüreğime sığamayan sevgini taşımak en büyük yüküm Ağırlığı altında eziliyorum Yorgunum ama pes etmiyorum O yüzden ne gidebiliyorum ne de sende kalabiliyorum…
|
|
|