08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Korkuyorum Sana Bağlanmaktan...
Avuçlarımda sevgi kırıkları,düşlerimde kaybolmuş bir geçmişin güvensizliği  Yudum yudum içiyorum zamanı yine  Her yudumda hüzün var Her yudumda solmasını beklediğim sevda tohumlarının gözyaşları var Kızma bana yar  Dedim ya korkuyorum sana bağlanmaktan  
Korkuyorum aşkına esir olup,sonra çekip gidişini seyretmekten  Yüreğim öylesine büyük acıları misafir etti ki gönül dergahında,bir yenisini kaldıramaz  Ezilir,erir ardından bakan gözlerimin buğusunda
Gecelerime kattığın aydınlığa bu denli muhtaçken,yüreğimin feryatlarını duymazdan gelmeye çalışmak nasıl da zor ! Anlatmak istediklerimi anlatamamak,gönlümdeki yangını sana ulaşmasın,canın yanmasın diye söndürmeye çalışmak  Korkularım kadar acı veriyor bana !
Ellerim ellerine kavuşmadan,gözlerim gözlerine değmeden bitsin bu iş  Anla beni yar  Bakışlarım dokunursa bakışlarına,avuçlarım avuçlarında kaybolursa, duygularımın önüne bend kuracak gücü bulamam kendimde  Akar giderim sana  Ya sonra ? Sonrasında korkular işte  O lanet olası korkular ! Belki de dolu dolu yaşanacak bir sevdanın tohumlarını öldüren korkular !
Bilmiyorum  Belki de yazık ediyorum “biz”e  Yazık ediyorum geceme doğan güneşe  Ama bildiğim tek bir gerçek var ki ben senden kaçmaya çalıştıkça, koşar adım geliyorum sana  
Ne olur yar,ne olur  Eğer birgün “ yaşandı ama buraya kadarmış “ diyeceksen,sana koştuğum yollara, sonu uçurum olan tuzaklar kur  Kur ki ben sana varmadan düşüp öleyim ! Çünkü bu ölüm,sende emanet kalan yüreğimle yaşanacak ölümden daha kolay olur
|
|
|