08-26-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Yokluğun Buz Gibi
Uzaklardan bir ses olmanı isterdim, bir selam, bir nefes  "Üşüme" diye seslenmeni isterdim  Bir el olmanı isterdim, bir kol  "Özledim" deyip sarılmanı  En karanlık yerinde düşlerimin çıkıp gelmeni isterdim Kınalı bir bahar gibi, umut ışığı olmanı isterdim hayatıma  Gelseydin ve yaslasaydım başımı omuzuna, ağlasaydım doya doya   Geçerdi üşümesi yüreğimin, geçerdi üşümesi içimin, kirpiklerimde yağmurlar dumanlanmazdı biliyorum  
Seninle suları yeşil bir ırmağın kıyısında buluşmak, saçlarının kokusundan öpmek, içime çekmek ve serin soluğundan içmek, sana sarılmak, kucaklamak, uçmak isterdim…
Ama nafile, aramızdaki bütün yollar kapalı  Bütün dallar kesik  Yokluğun buz gibi soğuk  Üşüyorum  Yüreğim de donmuş sanki Gözlerimde  
Ateşler içinde bedenim  Öyle bir üşüme ki, hiç bir şey ısıtmıyor artık Bütün uzuvlarım uyuşmuş Ezip geçiyor ruhumu acılar  
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi Kirpikleri kırılan bir zamanın teninde, ağrılı şiirler topluyorum gecelere şimdi  
Bilirim, sevmek ve özlemek bir ateşe dokunmaktır; yakmaktır yüreğini yangınlarda Ama ben üşüyorum Yokluğun buz gibi soğuk Yakacak bir şeyimde yok…
Ağlıyorum, buza dönüşüyor gözyaşlarım… Ağlıyorum, akıp gidiyor gözyaşlarım çağlayanlara… Bakakalıyorum ardından çaresiz…
Ah! bir el olsan dokunsan alnıma, okşasan saçlarımı bir anne şefkatiyle Geçerdi ağrısı başımın, geçerdi biliyorum  Bir gül olsaydın bahçemde, koklasaydım nefes nefes, çekseydim içime derin derin  Bir göz olup baksaydın gözlerime, çekip alsaydın içindeki hüznü  Ah! bir bilsen nasıl sevinirdi yüreğim, nasıl sevinirdi dudağımdaki gelincik, kapımdaki akasya  
Susuyorum artık derin derin  Ve sessizce soluyorum bir hazan yaprağı gibi  Oysa ne kadar çok hasretim konuşmaya, anlatmaya anlaşılmaya  Oysa ne çok istiyorum, tüm bedenimden söküp almanı yalnızlığımı, hicranımı bir tılsımla  
Yüreğim kanrevan, dikenler acımasız, ayaklarım kırık koşamıyorum artık doruklara, menzil uzak  
Gel Yüreğim ol seher gülüm, her ölümümde bana yeniden hayat ver Elim ol, ayağım ol, canım ol  Gecem - gündüzüm ol  Ağlayan gözlerim ol her damlada yeniden doğur beni, yeniden doğur umudumu Her öldüğümde yeniden yarat ki, seni ne kadar özlediğimi anlatayım yeryüzündeki bütün canlı cansız varlıklara, ne kadar çok sevdiğimi   
Önce sen gel sevgilim solmadan resimler, şiirler sislenmeden  İslenmeden geceler   Sonra ölüm gelsin  
Yoksun işte, kalbimin kuyusu en hazin sesle inliyor şimdi
|
|
|