Prof. Dr. Sinsi
|
Sen Gittiginde
SEN,GÎTÎĞÎNDE
Sonbahar tüm hüznü ile çöker omuzlarım üstüne,yapraklar sararır birden bire,dökülür hüzünle omuzlarımdan kırık kalbimin derinliklerine Yabancı bir dilde söylenen tangonun anlaşılır hisleri ele geçirir beni sessizce uçurumlara kendimi feda ederim Göz yaşlarımın umutsuz direnişinde,seninle birlikte sensiz sonsuzluğa düşerim pencereler kapatır göz kapaklarımın önünü gözlerim duymaz olur sesin zaten görülmez Oysa sen yankılanırsın uzaklardan kopup gelen,yüzünün izinde beni bana taşıyan bin bir türlü aşk tarifinden…
SEN GÎTİĞÎNDE;
BÎR KOKU HEDÎYE KALIR sensîzlik kokusu kaplar tüm evi ,sokakları, bu umutsuz ,bu terk edilmiş,bu ürkek şehrin yanımdan geçen her kadının kokusu sensizliği taşır bana  sensizlik ağırdır,sensizlik uzundur,sensizlik zordur sokaklar boş,sözler boş,şehir boş her şey boşalır   bir sessizlik çöker artık ihtiyar adımlarıma gençlik ağır gelir,sensizlik sınırlarında, gemiler vardır sana doğru gelen,trenler ,uçaklar,arabalar birde,ah bir çalsa dediğim telefonlar Sesinin hasretini,
uzaktan kopup gelmesini beklediğim bir çift sözün, SENÎ SEVÎYORUM dedîğin sessizliklerîn hasretini,ağzından çıkan her kelimenin pastel rengini özlerim omuzlarının utangaç duruşunu, soğuk havalarda hoyratça ellerini tutuşumu özlerim sensiz sessizliğimde;
SEN GÎTTÎĞINDE
Durur zaman…güneş,ay,bulutlar,öylece durur dalgalar durur,rüzgarlar durur,insanlar durur ama bir ben duramam  
   ben seni özlerim durmadan, bıkmadan, usanmadan döneceğin günü beklerim 
bulutlara takılırım ,güneşle şakalaşır dolunay da gölgeni ararım
dalgalar bir türlü sana yazıp atamadığım şişelerin hesabını sorar rüzgarlar kolumdan tutup beni sana taşımaya kalkar Çok geçmeden insanlar ne olduğunu anlamaya başlar
sen acımasız zamanı da beraberinde götürürsün, tüm saatler, dakikalar ,saniyeler,saygıyla geleceğin günü bekler……bende beklerim  sensiz zamanı bensiz geçiririm
SEN GiTTÎĞİNDE
UÇAN BÎR HALI ÎLE DÜŞLERÎNE KONUK OLURUM kendi rüyalarımdan seninkilere masal prensi olarak patika bir yol bulurum uykularımda sana koştuğum için, sensizken hep seninle uyurum göz kapaklarım sana açılan mağaranın iki serserisi,iki bekçisi,kırk haramilerin son ikisidir geceleri içine düştüğüm karanlıklar sana açılan aydınlıkların habercisidir 
sensiz tarih, yazılı masallardan ibarettir sensizliğin en büyük dostu,geceleri bir masal prensesini uçan bir halı ile prensine taşıyan saliselerdir……
SEN GiTTÎĞİNDE
kırmızı bir mühür vurulur hayatımın üstüne sen gelene kadar tadilat nedeniyle kapalıdır kalpler ruh dünyalarında yıllık sayımlar yapılır defterler açık verir ve tüm matematik işlemleri seni gösterir   yediğim her şey senînle çarpılır duyduğum her heyecan sana bölünür seni düşünmediğim her an benden çıkartılır beni düşündüğün her an seninle toplanır, ve sonuç hep sen çıkar bir tek senin sağlaması beni ben yapar   
SEN GÎTTÎĞÎNDE
eşkiyalar keser yolumu hayat daha zor geçer beyaz yalanlar ,maskeli süvariler ,boş bedenler sen gelene kadar kapının dışında nöbet tutar ilişkiler ilişilmez olur…dostluklar ağır bir yüktür,sana anlatılacak anlamlı anlamsız çok şey vardır… sözcüklerin içi çok daha çabuk boşalır ve kafama düşünülmemesi gereken bir çöp torbası fuzuli düşünceler takılır  suskunluklar daha bir anlam kazanır sen görmezsin, sen bilmezsin ,eminim hissetmezsinde sensizken beni taşımak her zamankinden daha zordur o anlarda beni yalnızca senin varlığın taşır
SEN GÎTTÎĞÎNDE
gündüzleri sokak lambaları sanki hiç sönmüyor  ve geceler zifiri karanlıkta geçiyor nefes alınmıyor, sadece veriliyor arabalar duruyor, yollar hareket ediyor,güneş dünyanın etrafında dönmüyor,dünya ayın çekim alanına giriyor,kumlar denizleri
kaplıyor,yunuslar toplu intiharlarla kendilerini kumsallara vuruyor,
karada yenilen vurgunlara derin düşüncelerde sıhhat bulunuyor 
sonbaharı yaz takip ediyor,yaz sonrası ilk bahar geliyor her yağdığında ilk bahar geliyor,güneş açıyor,, ve güneşli havalarda
beni en çok sensizlik üşütüp donduruyor,,,
SEN GİTTİĞİNDE
bir yara açılır içimde senin her gidişinde,çaresiz bir hayat mahkumu, umutsuz bîr yalan taciri belirir O derin yaranın içînde ruh avcısı olurum,beden simsarı sensizlik alır sensizlik satarım başkalarında hep beni ararım kaçayım derken yine sana yakalanırım
kan kaybı değil, sensizlik çektiğim…
en çaresiz anlarda ,yani sen kaybından ,ruhumu teslim etmek üzereyken,senden gelen bir kart beni yine bana, telefondaki sesin beni yine sana taşır    bir hayat mahkumunu   siyah beyaz flu bir fotoğraf karesi yeniden hayatla tanışır…
SEN GİTTİĞİNDE
Bende giderim… Gittiğin uzakların tam aksine sana ulaşmaya çalışır, kendime yenilirim    utanmak gelmez aklıma Her gördüğüm cansız ruha seni sorarım tanımazlar seni… oysa beni görenler seninde varlığını anlar Kimlik kartı olarak seni taşırım, iş başvurularında imzayı hep sen diye atarım Doktorlar sıhhatimi öğrenmek için seni dinlerler Senin adına öksürmemi, ağzımı açtıklarında derinliklerimde seni görmek isterler Tüm tahlil sonuçları hep sen çıkar…seni rehin bırakırım… çıkışta seni ceketimin iç cebine koyarım Kalbimin üzerinde hep sen durursun…
Biliyor musun…benim varlığımı,bana en iyi sen kanıtlıyorsun…
Sen gittiğinde sözde bitiyor… ve sensizlik senin kadar ağır geliyor
|