Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Genel Kültür & Serbest Forum > ForumSinsi Ansiklopedisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
buluşlar, keşifler

Keşifler ve Buluşlar

Eski 10-24-2008   #1
KRDNZ
Varsayılan

Keşifler ve Buluşlar



Telefon
XIX yüzyılın son çeyreğinde Morse telgrafı standart araçları, kuralları ve uzmanlarıyla tam örgütlenmiş bir kamu hizmeti durumuna gelmişti Ve sayısız araştırmacılar daha da geliştirmek için harıl harıl çalışmaktaydılar Çabaları özellikle iki yön izlemekteydi: En kısa zamanda masrafları karşılayacak azami hızı ulaşımda sağlamak; bir de Morse alfabesini bir yana bırakıp mesajları normal yazıyla alabilmek…

Birincisini duplex (çift taraflı haberleşme) tekniğiyle yani her iki yönden birden mesaj göndermek yoluyla sağladılar Bu güzel icat iki kişinin eseri oldu: Wheatstone (1852) ve Amerikalı Stearns (1868) Ünlü Thomas Edison da bunu 1871′de guadruplex sistem haline soktu

İkinci sorun için ilk çözüm bulan İngiliz Davit Hughes (1831-1900) oldu1855′te alfabenin harflerine karşılık olan bir klavye teklif etti Ama yine de en köklü çözüm yolunu basit bir telgraf teknisyeni olan Fransız Emile Baudot (1845-1903) gösterdi 1874′te karma bir yol Hughes ile şirketinin kullandığı Morse makinelerinin birleştirilmesini teklif etti Ve bunu gerçekleştirmeyi başardı Böylece yazılı bir telgraf meydana getirmekle kalmadı, birkaç mesajı (5-6 taneyi) birden gönderme imkânını da sağlamış oldu


Açıkgöz bir adam olan Baudot, icadının beratını almaya ve makinesini PTT’ye kabul ettirmeyi başardı Bunun kendisine paraca bir tatmin sağladığı söylenemezse de adının Morse’unki gibi gelecek kuşaklara bir cins isim olarak kaldığını görmek kıvancına erişti

Telefon Baudot’nun ilk denenmesi sırasında icat edildi

Bu icadın da uzun bir geçmişi olmuştur İlkini, sicimi: telefonu (Hooke) bir yana bırakalım; 1782′de sesleri 800 m uzağa götürmeyi deneyen Papaz Dom Gauthey’i de anıp geçtikten sonra, bu alanda ciddi ilk çalışmayı yapmış olan Amerikalı Charles Page’a (1812-1873) gelelim Page yumuşak demir parçacıklarını hızla mıknatıslamak ve mıknatıslığını gidermek yoluyla sesleri almayı başarmıştı Meslektaşı Cenevreli fizikçi Auguste de la Rive (1801-1873) bunu geliştirdi ve işi, telefonun gerçek ön-icatçısı olarak sayacağımız Alman fizikçi Philipp Reiss (1801-1873) ele aldı

Reiss makinesi sesin titrediği bir zardı ve bu titremeler elektrik devresini kapatmaktaydı
Reiss, uluslararası üne sahip bir bilgin değildi Öyle ki, çalışmaları kendini aynı çalışmalara vermiş olan Amerikalı profesörün kulağına rastlantıyla çalındı Bu bir diksiyon profesörünün oğlu olup 3 Mart 1847′de Edinburg’da doğan Graham Bell idi Kendisi de babası gibi fonetikle konuşma mekanizması ve sağır dilsizlerle ilgilenmişti Bu alandaki incelemeleri sırasında Holmholtz’un “İşitme Duyusu Açısından Müziğin Fizyolojik Teorisi” (1863) adlı eserinden, elektromıknatısın etkilediği bir diyapazon aracılığıyla nasıl sesler elde edilebileceği hakkında fikir edinmiş ve elektrik konusunda incelemeler yapmaya başlamıştı

1872′de ABD’ye göç eden ve Boston Üniversitesine ses fizyolojisi profesörü olarak atanan Bell, sağırlarla ilgili projelerini bir yana atmış değildi; hatta bir sağır kadınla evlenmişti O kadar ki, 1875′te bir telgraf maniplesi aracılığıyla bir diyapazonu onlar için titreştirmişti Günün birinde diyapazonun yerine mıknatıslı maden parçaları kullandı ve bunlardan birinin kuru bir ses çıkararak elektromıknatısa gidip yapıştığını gözlemledi Ani bir esinlemeyle irkildi Maden parçacıklarının yerine bir zar yerleştirdi ve zarı titreşimlerine göre direnci değişen bir elektrik devresine bağladı Sonra telin öbür ucunda çalışmakta olan asistanına seslendi: “Bay Watson, gelin! size ihtiyacım var” Watson şaşkın ve ürkek bir tavırla koşup geldi: Patronunun sesini telefondan duymuştu

Bu olay 10 Mart 1876′da olmuştu O zamanlar ilim adamları bu icadı Amerika’nın en olağanüstü buluşu olarak nitelemekteydiler, ama o haliyle çok olduğu da bir gerçekti Bir elektrik jeneratörüyle çalışmıyordu Elektrik akımını yaratan, vericideki manyetik alanın değişimleriydi ve bu telden geçerek alıcıdaki elektromıknatısı harekete getiriyordu Bu durumda 10-12 metreyi aşamazdı Aygıtı ilk geliştiren Edison oldu (1876) Vericiye bir pil bağlayarak gücünü artırdı 1878′ de Hugnes mikrofon’u icat etti ve böylece zarların titreşimleri sonucu elde edilen sesleri büyük oranda yükseltmek mümkün oldu

Böylesine olağanüstü bir buluş, sözgelişi, New York’ta iken Boston’daki arkadaşının sesini duymak görülmemiş bir heyecan yarattı; olaylara, kıskançlıklara, kinlere ve davalara konu oldu ilk davayı açan Amerikalı değerli teknisyen Elisha Gray (1835-1901) idi içine kapanık bir araştırmacı olan Gray telefonu Graham Bell’le aynı zamanda bulmuş, ama ne yazık ki beratını ondan iki saat sonra istemişti Bu 120 dakikalık gecikme mahkemelerin, haklarını reddetmesi için yetti Graham Bell’in, icadını telgraf şirketi Western Union’a teklif edip (1877) reddedilmesinden sonra kurulan Bell Telephone Şirketi aleyhine; sözde başka mucitler, geliştiriciler ve rakipler tarafından bir yığın davalar açılmaya başlanmış, bir yandan da berat meseleleri çevresinde tatsız didişmeler ve açgözlü çekişmeler almış yürümüştü

Bütün davalar art arda gerçek mucidin lehine sona ermekteydi Telefon da bir yandan durmadan yayılmakta, teller şehirlerden şehirlere uzanmaktaydı 1880 yılında Amerika’nın 35 eyaleti telefon santralına kavuşmuş ve 70000 abone kaydetmişti Bell 4 Ağustos 1922′de Halifax’da öldüğünde ABD ve Kanada’daki 17 milyon abonelik şebekede ulaşım bir dakika durduruldu

1876′da telefonun icadı bunca hayranlık dolu bir şaşkınlık yarattıktan sonra fonografın etkisi ne oldu, bir gözünüzün önüne getirin Oysa bu konu da ani olarak patlak vermemiş, çalışmalar az çok kulaktan kulağa duyulmuştu Bilim adamları uzunca bir süreden beri uğraşmaktaydılar; hatta 1857′de yarı yola varmışlardı bile O yıl mütevazı bir basın musahhihi olan Fransız Edouard-Leon Scott (1817-1879), gerçek bir kaydedici fonograf imal etti Bu, altında bir silindirin döndüğü madeni bir sivri uç ve buna bağlı bir zardan oluşmuştu Bu zarın önünde konuşulunca ya da şarkı söylenince sesler sivri madeni uç aracılığıyla silindirin üzerinde titreşimli izlet bırakıyordu

Bu kaydetmenin tersinin olabileceği yani sivri ucu bu izlerden bir daha geçirmek yoluyla söz ya da müziği yeniden meydana getirmek bambaşka bir alandı elbet Ve kolay kolay kimsenin aklına gelecek şey de değildi Bunu ilk düşünen Charles Cros (1842-1888) adında bir Fransız oldu Cros şair, mizahçı, hem de bilim adamıydı Bir yandan şiirler yazıyor, bir yandan da teorik olarak renkli fotoğraf, gezegenlerarası ulaşım ve fonograf tasarlıyordu Tasarıları gerçekleşti ve 1877′de Bilimler Akademisine, “paleophone” adını verdiği gerçekte bir fonograf olan bir aletin planını sundu

Edison’un bu çalışmadan haberi oldu mu? Yoksa yalnızca bir rastlantı sonucu olarak mı bilmiyoruz; tıpatıp aynı ilkelere dayanan makinesi için berat istedi Edison’u bu makinenin önünde çocukça bir şarkı olan “Mary had a little lamb -Mary’nin minik bir kuzusu var” şarkısını söylerken görenler, makinenin az sonra hımhım bir sesle bunu tekrarladığını duydular

1878′in fonografı bir oyuncaktı, ama inanılmaz bir gelişme gösterdi ve günümüzün elektrofon ve mikrosiyon plaklarına bir yığın yeni buluş ve icatlara yol açtı

__________________

Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar,
'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?




Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 10-24-2008   #2
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Morse Telgrafı

1793′te Convention Meclisi, Claude Chappe’inkini resmen tanıdı diye öteki mucitlerin kabuklarına çekildiklerini ve kendilerini yenilmiş saydıklarını sanmamalıyız Mucit her şeyden önce inançlı kişidir Dehasına çılgın bir güven vardır ve hatta bir rakibin başarısı bile kendisinin yanlış yolda olduğuna inanması için yeterli değildir Öyle ki, Chappe şebekesi kurulup işletilmeye başlandığı halde, optik telgrafın en iyi yol olmadığına, ses ve elektriğe dayanılarak daha verimli sonuçlar alınabileceğine inananlar, kanılarına uygun araştırmalarını sürdürmeye devam ettiler

Özellikle elektrikli telgraf birçok muciti meşgul etmekteydi Çünkü gece ve sisten etkilenmeyişi, düzenli kullanılmasını ve güvenilir bir araç olmasını sağlayacak bulunmaz bir nitelikti Böyle düşünenlerin başında Georges Lesage (1724-1803) gelmekteydi Meydana getirdiği her biri alfabenin bir harfini yollayan 24 tellik makineyi 1774′te denemeye koydu Ucuna bağlanan bir elektrostatik makineyle elektriklenmiş olup öbür uçta bulunan ufak bir topu itmekteydi Bu sistem değişik şekiller altında Fransa’da Lomond, Almanya’da Reiser, İspanya’da Bettancourt, sonra da Salva tarafından denendi

Bunların iki ortak kusuru vardı: Önce, elektriklenmiş maddelerin itilmesi makinenin alıcı kısmında karışıklıklar çıkarmaktaydı, sonra daha da önemlisi, elektrostatik deşarj, pratik olmayan bir araçtı Bu, 1800′de Volta pillerinin icadından sonra daha belirli olarak meydana çıktı Bu pil, araştırmacıların emrine sürekli bir akım vermekteydi

Bundan ilk yararlanmasını bilen Bavyeralı bilgin Soemmering oldu Onun da makinesinde Lesage’inki gibi 24 hat vardı ve bunların her birinin karşı ucu bir voltametreye bağlı duruyordu Gönderilen harfler, o harflere karşılık olan voltametrenin içinde meydana getirdiği baloncuklardan anlaşılıyordu Makine henüz işe yarayamayacak ilkellikteydi ve kullanılır hale gelmesi için daha birçok icatların yapılmasını beklemek gerekti

Bu buluşlar 1819 -1833 yılları arasında yapılan elektrodinamik konusundaki icatlardır Bu alanda Oersted Ampere ve Faraday gibi büyüklerin adları duyuldu Bu kişilerin araştırma ve icatları sayesinde telgrafçılar elektro-mıknatıs gibi kımıldayan toplarla ya da pilde oynaşan baloncuklarla kıyaslanmayacak duyarlıkta bir araç elde ettiler Mıknatıs konusunda araştırmalar da yapmakta olan büyük Matematikçi Gauss, Fizikçi Weber’le birlikte 1833′te Goetingen’de bu ilkeyle işleyen bir elektrikli telgraf istasyonu kurdu Bu alıcı aynalı bir galvanometre olup mesajları yansıyan ışıklar şeklinde alıyordu Bu ilkeyi Gauss ve Weber’le aynı zamanda başkaları da kullanmaktaydılar: Rusya’da Schilling, (1786-1837), İskoçya’da Ritchie ve Alexander…

Aynı ilkeye dayanan bu çalışmaların ayrı yerlerde ve aynı zamanda sürdürülmesi elektrikli telgrafın verilerinin birleştirilmiş ve kafalarda imgelenmiş olduğunu ispatlamaktadır Bilim adamları gerekli öğeleri getirmişlerdi, iş teknisyenlerin hüner ve yaratıcılığına kalmıştı Güçlü hayal ve hüner sahibi mucitler hemen hemen bütün büyük ülkelerde bulunduğundan telgrafla ilgili bir yığın projeler meydana getirilmekteydi

İngiltere’de, Schilling’in deneylerini izlemiş olan Cooke adlı bir öğrenci Charles Wheatstone (1802-1875) adlı bir bilginin yardımıyla 1837′de kadranlı bir telgraf imal etti Bunda harfler galvanometrenin beş iğnesiyle gösterilmekte ve bu iğneler vericinin maniplesine aynı sayıda telle bağlı bulunmaktaydı

Almanya’da, Münih Üniversitesi fizikçisi Cari Steinheil (1801 -1870) pilin yerine iki yönde akım veren bir endüktör kullandı Ve bu iki akımı bir elektromıknatısın üzerine uyguladı Makine gerektiği gibi işletildiğinde, alıcıda elektromıknatısların karşıtlı sapmaları görülüyordu Bunlara birer kalem bağlanıp önünde bir kâğıt şerit çevrildiğinde, kâğıda şekiller çizilmekte ve bunlar önceden tespit edilen kotlarla yorumlanabilmekteydi 1837-1838 yıllarında Steinheil bunu bir millik uzaklıkta denedi Cooke’unkine olan üstünlüğü tek telle işlemesiydi ve akımın dönüş teli de kaldırılmıştı Mucit-bilgin toprağın dönüş iletkenliği görevini yapabileceğini bulmuştu

Amerika’da telgrafçılık alanına atılan kişi bir öğrenci ya da bir bilim adamı değil, ünlü bir ressam oldu: Samuel Morse 27 Nisan 1791′de dünyaya gelmişti O da Fulton gibi sanata İngiltere’de ve Benjamin West’in desteğiyle atılmıştı Yoksulluk ve türlü mutsuzluklarla geçen yıllardan sonra ABD’nin resmi ressamı olmuştu Tumturaklı ve usta fırçasıyla ülkesinin önemli tarihi olaylarını tuvale aktarmaktaydı Bundan başka Washington, La Payette, Monroe gibi ünlü general ve siyaset adamlarının portrelerini yapmıştı Öyle ki, 1829′da Fransa’ya geldiğinde bir ünlü kişi sıfatıyla akademi artistleri ve siyaset adamları tarafından karşılandı

Bununla birlikte adını ölümsüzleştirecek olan hikâyesi, 3 yıl sonra Amerika’ya dönmek üzere bindiği Fransız gemisi Sully’de başladı Orada, öğrenimini Fransa’da yapmış olup belki de hatıra diye ülkesine bir elektromıknatıs götürmekte olan vatandaşı genç kimyacı Charles Jackson ile tanıştı Bu araç hakkında gemide yapılan tartışmalar Morse’un ilgisini çekti Ancak, bir ressamdan beklenmeyecek kadar bu konulara yakınlığı olsa gerekti ki, geminin kaptanına gerçek bir kehanet diye niteleyebileceğimiz şu sözleri söylemişti
Kaptan, günün birinde telgraftan dünyanın harikalarından biri diye söz ettiklerini duyarsanız, onun 13 Kasım 1832′de Sully’de icat edildiğini hatırlayın


Havadan bir söz mü? Sanatçı düşleri mi? Bunları söyleyemeyiz Çünkü 1837′de, İngiltere’de Cooke ve Wheatstone, Almanya’da Steinheil, kendi icatları olan telgrafların beratlarını alırlarken, New York’ta resim sanatı profesörü olan Morse da aynı formalitelerle meşguldü Makinesi kısa bir süreden beri birçok ülkede kullanılanlara benzer bir mekanizmaya sahipti: Dokunulduğunda elektriklenip devreyi kapatan eksenli bir maniple, alıcıdaysa elektromıknatıs tarafından çekilen oynak bir armatür ve bunun bir kâğıt şeridi üzerinde bıraktığı izler… Çalışmalarına Mühendis Alfred Vail da katılmış ve mucite bazı çok yararlı bilgiler vermişti Bunlardan en önemlisi bugün Morse dediğimiz alfabe konusuyla ilgili olanıdır

Morse telgrafını dünyanın çok kısa bir sürede benimsediği ve fabrikatörlerin imal etmek için birbirleriyle yarışa başladıkları sanılmasın Gerçekten, Cooke-Wheatstone ya da Steinheil’inkinden belli üstünlükleri yoktu Kaldı ki bir ressamın, bilginlerin alanına burnunu sokmasını kimse hoş karşılamıyordu, İngiltere işi teknisyenliğe döküp zavallı Cooke’u uzaklaştırmış olan Wheatstone’dan başka kimseye güvenmeye niyetli görünmüyordu Almanya da yalnız Steinheil’i tutmaktaydı, Fransa ise hâlâ Chappe’dan vazgeçmiyordu Morse‘a da başkent başkent dolaşıp hükümetlere, icadıyla ilgilenmeleri için dil dökmek kalıyordu

1848′de İngiltere’deki birçok demiryolu şirketi Wheatstone’un sistemini uygulamaya başlamıştı bile Ve yalnız ulaşımda kullanmakla yetinmeyip halkın hizmetine de sunmuşlardı Öte yandan Bavyera’da Steinheil, Prusya’da karmaşık ve güç bir sistem olan Siemens-Halske kullanılmaktaydı Avusturya, Wheatstone’un bir değişik şekli olan Bain sistemini kabul etmiş ABD’deyse Morse, Senato’yu sonunda ikna edebilmiş ve Meclis, Washington-Baltimore arasında (64 km) bir hat kurulması için 30000 dolarlık kredi verilmesini kabul etmişti

Bu kararın tarihi, deneyin de yapıldığı 24 Mayıs 1844′ tür Morse, jüri ve davetlilerle birlikte Washington’da bulunuyordu Vali ise Baltimore’daydı Genç bir kız İncil’i açtı ve şu başlığı okudu: “Tanrı neyi yarattı?” Morse, Baltimore’a bu cümleyi iletti ve Vail derhal aynı şeyleri geri gönderdi Karşılığın çabukluğu inançsızların duraksamalarını bir anda sildi ve Baltimore’dan bir ailenin, telgrafla akrabalarına sağlık haberini göndermesi üzerine taşkın heyecan gösterilerine dönüştü Morse’un kaderi yeni bir şekil almıştı Elbette, her büyük icattan sonra olduğu gibi aleyhine üst üste davalar açılacaktı, ama mucit başardığına ve zamanın kendi lehine çalışacağına emindi

Morse’un karşılaşacağı en büyük güçlük, kendisinin de tahmin ettiği gibi, kurulmuş olan tesisleri yıkmaktı Gerçekten uygar ülkelerin çoğunda telgraf bir süreden beridir işlemekteydi, öyle ki, büyük masraflarla meydana getirdikleri tesisleri, yeni bir makine için bozmaya hiç biri niyetli görünmüyordu

Steinheil değerli bir bilgin olduğu kadar mert karakterli bir insandı Rakibinin sistemine ilk katılan o oldu Böylece Alman şebekesi Morse’la donatıldı ve 1850′de 2400 km’yi aştı Hollanda şebekesi 1845′te ve Morse’un, Wheatstone’u güçlükle yendiği Belçika şebekesi de 1847′de açıldı Aynı tarihte fizikçi ve siyaset adamı Carlo Matteuci (1811-1868) İtalya’yı önce kadranlı bir makineyle, sonra Morse’la bu devreye kattı Onu 1850′de Rusya, 1852′de İsviçre, 1845′te İspanya izlediler

Ya Fransa? Geleneksel Chappe’a sıkı sıkı sarılmış olan hükümet ve yöneticiler elektrikli telgrafın ateşli taraftarlarının şiddetli yermelerine inatla karşı koymaktaydılar, İngiltere’de Wheatstone’un, Bavyera’da Steinheil’in sistemleri güzel güzel işliyor, Amerika’da Morse’un New York-Baltimore hattının başarısının yarattığı heyecanın yankıları ta oradan duyuluyor ve Fransa durmuş, Chappe kulelerini geliştirmeye bakıyordu Bu utanç verici gecikmeye şiddetle dikkati çeken Arago oldu Bu konuda nasıl olduysa, demiryolundakinden daha sağduyulu bir davranışı benimsemişti Böylece, 1844 yılında, Paris-Rouen arasına bir deneme hattı çekilmesi için 240000 franklık bir kredi verilmesi kabul edildi ve işlerin yönetimine Mühendis Louis Breguet (1804-1883) atandı

Bu ad, yüzyılın en ünlü saat ve Chappe araçları yapımcısı Abraham-Louis Breguet’den (1747-1823) ötürü saygıyla anılmaktaydı: Torunu Louis Breguet bu ünü hem pekiştirmiş, hem bilgin soyunun devamını sağlamıştı Oğlu Antoine Breguet (1851 -1882) sanayi elektrikçilikte ün yapmış ve torunu Louis Breguet, havacılığının öncülerinden ve kahramanlarından biri olmuştur

Paris-Rouen hattını kurmakla görevlendirilen Breguet’nin her şeyden önce çetin bir sorunu çözümlemesi gerekiyordu Telgraf idaresi müdürü Alphonse Foy, servislerinin bu faaliyete yardımcı olmalarını ilke olarak kabul etmekle birlikte, kurulacak istasyonun, Chappe’ın işaretlerini vermesini şart koşuyordu Breguet bu kalın kafalıyla mücadeleden yılmadı ve onu, iğneleri Chappe’ın hareketlerini tekrarlayan bir kadranlı makine göstererek kandırdı

Paris-Rouen hattı yenilik taraftarlarını haklı çıkarttı 1846′da yeni bir hattın (Paris-Lille) kurulmasına karar verilmesi, Fransa’nın da elektrikli telgraf çevresine katıldığına işaretti Zaten Foy-Breguet sistemi sekiz yıl sonra değiştirildi ve Morse kabul edildi, öte yandan kadranlı Breguet telgrafı demiryolu şirketlerince yüzyılın sonlarına kadar kullanıldı

ABD telgraf telleriyle örülüyordu Bunların uzunluğu 1855′te 45000 km’yi bulmuştu İngiltere dışında Avrupa ve dünyanın çoğu ülkeleri Morse makineleriyle donanmıştı Yaşlı mucit hayatının son yıllarında üne, huzura ve servete kavuşmuştu Kendisine bir ata gibi saygı gösteriliyor, madalya ve onurlar veriliyor, akademiye seçiliyor, kendi heykel -anıtının açılış töreninde bulunuyordu 2 Nisan 1872′de öldüğünde adı, bir özel ad olmaktan çıkmış, cins ‘isim’ olarak sözlüklere girmişti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 10-24-2008   #3
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Chappe Telgrafı

Bu telgraf şekli en eski zamandan beri uygulanmaktaydı Agamemnon, Truva’nın alındığını Klitemnesr’e böyle duyurmuştu Bu yöntem daha sonra Doğabilimci Enee, Polybe, Çinliler ve Kartacalılar tarafından geliştirildi Sonunculardan da Romalılara geçmiş ve çok kullanılmıştı Hatta işi Clyde’den Tyne’e uzanan surların içine tunçtan akustik borular yerleştirmeye, yani gerçek bir telefon hattı kurmaya kadar vardırmışlar ve haberleri ya da emirleri böylece 1000 metreden 1000 metreye hızla duyurabilmişlerdi

Barbar istilâlarıyla birlikte bütün bu hünerli tekniklerin sonu geldi Ve yeni kıpırdamalar ancak XVII yüzyılda başladı Bunlardan iHc kayda değer girişim Richer ve Gaspard Schott’unki oldu (XVI yüzyılın sonu) Bunu 1684′de daha önce sözünü ettiğimiz ekşi huylu büyük bilgin Hook’un yöntemi izledi Yüksek bir yerden alfabenin her bir harfine karşılığı olan işaretlerin verilmesinden ibaretti bu Dört yıl sonra da Amonson tarafından geliştirildi Ancak, genel bir gösteriye kalkışıldığında müthiş bir fiyasko oldu Gösteri Veliahttın ve saray mensuplarının huzurunda yapılacaktı Şımarık saray züppeleri, üstelik sağır olan zavallı bilim adamını öyle bir alaya aldılar ki adamcağız kurduğu tesisatı işletemedi

Deneyler üç çeyrek yüzyıl sonra yeniden başladı Cenevreli fizikçi Lesage (1774), Latin Belâgati Profesörü Fransız Dupuis (1778), Bastille’e atılan Polemist Linguet (1780) Deniz Subayı Courrejolles (1783), Parisli fizikçi Lomonde (1787), Alman Profesör Bergstrasse (aynı yıl), İspanyol Mühendis Bettancourt (1788), Fransız Abbe Chappe (1790), Alman Reiser (1794) İspanyol Salva (1797) harıl harıl deneylere giriştiler Sonunda çok sayıda ve çeşitli yollar gösterdiler

Ne var ki, bunlardan çoğu fanteziden öteye gidebilecek türden değildi Sözgelişi Bergstrasse, işaretlerin top atılarak verilmesini önermekteydi Bazıları ise, Lesage’ınki gibi zamansızdı, çünkü gerçek bir elektrikli telgraf niteliğinde ve ayrıntılarda bazı gelişmeler gerçekleştirilince, enikonu yararlanılabilecek olgunluktaydı

Claude Chappe (1763 1805), kardeşlerinden uzak kaldığı tatillerini onlarla haberleşebilmek için bir araç bulma çalışmalarıyla geçirirdi Bu bir merkezin çevresinde dönen bir cetveldi, iki ucunda birer cetvel daha vardı Bu araçla işaretler vermekte ve bu işaretler de önceden tespit edilmiş bir kod uyarınca yorumlanmaktaydı Uğraşı Chappe’ı iyiden iyiye sarmış olacak ki, yaşını aldıktan sonra kendini bütünüyle bu konudaki çalışmalara verdi, işe akustik, sonra da elektrik telgrafla başladıysa da, bunlar tatmin edici sonuçlar vermedi Buna karşılık kardeşleriyle giriştiği deneylerden hoşnut kaldı Haklıydı ki, icadını sunduğu Convention Meclisi, deneyin resmen tekrarlanmasını istedi
Bu deney için bir vakitlerin oyuncağı büyütüldü Ufak cetvel, bir direğin ucunda dönen 4 metrelik bir çubuk olmuştu İki ucundan sarkan bir metre uzunluğundaki dal çeşitli şekiller alabilecek gibi konmuştu Ve bu araç bütünüyle bir kulenin tepesine yerleştirildi Alt katta duran bir memur, sicimleri çekerek araca önceden düzenlenmiş kolun tespit ettiği şekilleri verebilmekteydi Araç, 12 Temmuz 1793′te Convention’un komiserlerinin huzurunda işletildi 35 km uzağa yerleştirilmiş öteki istasyona gidecek mesajı ve cevabı 11 dakika içinde gönderip aldı Öylesine beğenildi ki, Chappe “telgrafçı-mühendis” olarak atandı ve ilk hamlede hemen iki istasyon kuruldu

Bu ilk hattın açılışı (Lille-Paris) Fransa’nın ve teknikler tarihinin onurlu sayfalarından biridir 1 Eylül 1794′te Convention’un oturumu açılır açılmaz Carnot kürsüye fırlamış ve “Vatandaşlar!” diye haykırmıştı “Paris-Lille arasında kurmuş olduğumuz telgrafla az önce aldığımız habere göre Conde, Cumhuriyete bu sabah saat 6′da teslim olmuştur” Bunun üzerine Meclis, Kuzey Ordularına bir kutlama ve teşekkür telgrafı gönderilmesine karar verdi Ve bu ikinci mesajın karşılığı geldiğinde meclis hâlâ toplantı halindeydi

1800 yılında Fransa’da üç telgraf hattı vardı: Paris-Lille, Paris-Strasbourg, Paris-Brest Bunların toplam uzunluğu 1253 km etmekteydi Bu sayı 1844′te 5000′e çıktı Ulaşımdaki bu hız insanı şaşırtmayacak gibi değil: Paris-Lille arası (aradan 22 istasyon geçerek) 2 dakika, Strasbourg-Paris 630 dakika, Lyon ya da Brest’ten Paris 8 dakika, Toulon-Paris 20 dakika

Bu sistem yabancı ülkelerde de uygulanmış, ancak görüş uzaklığı ve havanın saydamlığı gibi şartlar göz önünde tutularak az çok değişiklikler yapılmıştı İtalya, Mısır ve İspanya olduğu gibi uygulamaktaydı bunları Almanya ve Rusya da değişiklik yapmadan izledi İngiltere kolların yerine tahta kanatlar taktı Öteki ülkeler ise telgrafı anlayıncaya ve “Chappe” uygulayayım deyinceye kadar bu sistemin modası geçmeye başladı Fransa 1844′te Cezayir’de ilk hattı inşa ederken ülkesinde elektrikli telgraf kurulmaya başlanmıştı Bu sistem çarçabuk yayılıp ötekini silecekti

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 10-24-2008   #4
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Takvim

Takvim Çeşitleri



Zaman bölümleme sistemi Yılın günlerini gösteren cetvel

Geçen zamanı ölçmek için, hareketleri düzenli olan ve kolaylıkla gözlemlenebilen iki yıldızdan yararlanılır: bunlardan biri Ay, öteki Güneş’tir Ay’ın 29,5 günde bir tekrarlanan ve l yılda 12 evreden oluşan bir hareketi vardır Güneş ise, mevsimlere göre değişen bir yüksekliğe ulaşır ve hareketini 365 gün 6 saatte tamamlar Bu nedenle de ay ve güneş takvimleri yapılmıştır

Ay takviminde, Ay’ın evrelerini izleyen 29 ve 30 günlük almaşık 12 ay vardır; bu 12 ay, 354 günlük bir ay yılı oluşturur Ancak bu yıl mevsimlerin ritmine uymaz (11 gün kısa) Güneş takviminde ise yıl, tersine, mevsimlerin ritmini izler, ancak aylar (30 ya da 31 günlük), Ay’ın evrelerine denk düşmez (l gün fazla)

JÜLYEN TAKVİMİ

MÖ 46′da Julius Sezar, astronomları, Güneş‘in hareketine tam anlamıyla uyabilen bir takvim yapmakla görevlendirdi Güneş yılı işte o zaman 365 gün 6 saat olarak hesaplandı «Jülyen» adı verilen bu takvim bu nedenle 365 günden, 4 yılda bir de 366 günden (artık yıl) oluşur

Ancak bu takvim tam anlamıyla kusursuz bir takvim değildir Yer, Güneş çevresindeki dolanımını 365 gün 5 saat 48 dakika ve 46 saniyede tamamlar Şu halde Jülyen takvimi 11 dakika 14 saniye kadar uzundur Bu fark ilk bakışta önemsiz gibi görünürse de her yıl tekrarlanınca 100 yılda 18 saatlik, 400 yılda da 3 günlük bir farka yol açar

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 10-24-2008   #5
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Sabun
Yağlı maddeleri suda, ayırma yoluyla yok etme özelliğine sahip olduğundan, lekeler ve kirler sabunla giderilir Bu işlem, sodyum hidroksit denilen alkali bir maddenin, hayvansal (eskiden keçi içyağı) veya bitkisel bir yağlı madde üzerindeki etkisinden elde edilir

İlkçağ’dan beri kullanılan sabun

Atalarımız hiç sabun kullanmazlardı: onun yerine kül, kil veya bitki özleri kullanırlardı İlkçağ’da artık iyice bilinen sabun, ancak 1850′den itibaren sanayide büyük ölçüde üretilmeğe başladı ve gerçek anlamıyla kullanılabilir oldu

Piyasada kalıp dediğimiz küçük parçalar halinde sunulan tuvalet sabunlarından başka, ev işlerinde kullanılmak üzere beyaz veya yeşil sabun; geniş yüzeyleri temizlemek üzere Arap sabunu; nazik çamaşırların yıkanmasında kullanılan toz deterjanlar ve onlara oranla daha yumuşak toz sabun da vardır Son yenilik: yoğunluğu suyun yoğunluğundan az olan yüzer sabundur Dolayısıyla, bu sabunu, banyoya düştüğü zaman yitirmek tehlikesi yoktur


Wikipedia bilgisi: Sabun, temizlemede kullanılan maddelerden bir kısmına verilen genel ad Sabunun temizleyici etkisi, suyu çeken ince bir tabaka ile yağ parçacıklarını sarabilme yeteneğinden doğar

Evlerde kullanılan sabunlar, doğada bulunan bitkisel ve hayvani yağlardan elde edilen yağ asitlerinin tuzlarıdır Serbest halde bulunan karboksilli asitlerden de çeşitli sabunlar yapılabilir Sentetik temizleme maddelerinin kullanıldığı 1930 senesinden itibaren aynı manada kullanılan sabun ve deterjan kavramları birbirinden ayrılmıştır

Sabunun tarihi insanlık tarihi kadar eskidir Pompei’deki lav örtüsü altında kalan toprakta sabun kalıpları bulunmuştur Modern sabun imali, 19 yüzyılda Fransız kimyageri, Eugène Chevreul’ün sabunun bir yağ asidi tuzu olduğunu göstermesinden sonra gelişmiştir

Sabun, temizleme maksadı yanında kozmetik, losyon, krem, sprey, ilaç yapımında kullanılır Endüstride boya, plastik döküm, metal çekme işlerinde, sentetik kauçuk ve plastiklerin birçok türünün imalatında, su geçirmez tekstil üretiminde, metallerin paslanmasını önleyici yardımcı malzeme olarak birçok alanda kullanılır

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 12-18-2008   #6
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



1900-2000 Yillari Arasindakİ Önemlİ İcatlar 1900: Kont Von Zepplin 'ZEPPLİN'i icat etti
1901: King Camp Gillette 'Jilet'i icat ettiPatentini aldı1903 te 168 adet bir sene sonra ise 12500000 adet sattı
1902: Elektrik Süpürgesi icat edildi
1904: İlk kol saati icat edildi
1905: E=m
1906: Amerikalı Coolidge Tungsten 'AMPUL'u buldu
1908: Henry Fort 15 beygirlik 4 silindirli ilk motorlu arabayı geliştirdi
1913: Alman Hans Geiger 'RADYASYON ÖLÇÜM' aletini icat etti
1914: Elektrikli Bulaşık Makinesi kullanılmaya başlandı
1915: Astronom PLowell 'PLÜTON' gezegenini keşfetti1930 da teleskopla görüldü
1917: Renkli sinema filmi yapıldı Radyo icat edildi
1920: Torbo motor geliştirildi
1921: İnsülin bulundu
1923: İngilizler ilk uçak gemisini yaptılar
1924: Fransız Ramon 'DİFTERİ' aşısını buldu
1925: Amerikalı Armstrong FM yayını yapmayı başardı
1926: Heisenberg, Atom çekirdeğinin yapısını ortaya çıkardı
1927: Londra ile New York arasında telefon hattı kuruldu
1929: Siemens telefonun görünümünü değiştirdi
1930: ABD'de dondurulmuş gıda piyasaya çıktı
1931: Yapay zekanın ilk adımları atıldı
1932: Elektronik mikroskop geliştirildi
1934: Otomatik çamaşır malinası ABD'de yapıldı
1935: Gallup, kamuoyu araştırma enstitüsü kurdu
1936: ABD'li Kendall, kortizonu buldu
1938: İlk naylon ürün ABD'de tanıtıldı diş fırçası
1939: ABD'li PHLevine, kandaki RH faktörünü saptadı
1940: Alman'lar Havadan denize fırlatılan füze yaptı Plütonyum bulundu
1941: Uçaktan fırlatılan koltuk yapıldı
1942: Napalm icat edildi
1943: Sovyet'ler molotof kokteyli yaptı
1944: Sovyetler MR'yi keşfettiABD'li McLeaod ve McCarthy DNA'yı keşfettiantibiyotik keşfetildi
1947: Mikrodalga fırın yapıldıPlastik lens yapıldıİngiliz Holmes,kurşun izotoplarıyla dünyanın yaşını hesapladı
1949: 45'lik plak ABD'de piyasaya çıktı
1950: İlk kredi kartı çıkarıldıİlk böbre nakli ABD'de yapıldı
1951: Transistör yapıldıABD'de renkli tv yayını yapıldı
1952: ABD'de halka ilkkez sinemada film gösterildiFransız'lar ilk kez uçakla ses duvarını aştı
1954: İlk transistörlü radyo alıcısı yapıldıDoğum kontrol hapı geliştirildi
1955: Amerikalı Leskell, EKG'yi icat etti
1956: Kromozon sayısı saptandı
1957:Fransa'da ilk ilik nakli yapıldı İlk Boeing uçağı deneme için havalandı
1958: İlk renkli Video-Kamera geliştirildi
1960: Laser yapıldı
1963: Hollanda'lılar ilk müzük kasetini yaptılar
1964: Esnek lens icat edildi
1966: İngilizler ilk Hovercraft'ı denediler
1967: İlk kalp nakli ameliyatı yapıldı
1968: Boeing uçağı 1000 km/s hızla uçuşunu yaptı
1969: Ses duvarını aşan Concorde ilk uçuşunu yaptı
1970: Video-kaset ABD'de piyasaya çıktıJaponlar küçük hesap makinesini yaptılar
1971: Hepatit-B aşısı bulundu
1972: Fiber Kablo ABD'lilerce yapıldı
1973: Scanner yapıldı ABD genetik çağını başlattı ABD'liler ışık hızını tespit ettiler
1974: Bellek kartı icat edildi
1975: İnsanın ilk genetik haritası çıkarıldı İngiliz'ler inekten ineğe cenin nakli yaptı
1978: Sony firması Walkman'ı üretti İlk tüp bebek İngiltere'de doğdu
1979: Karbon-14 yöntemi geliştirildi Philips ve Sony, CD geliştirdi
1980: ABD'de ilk genetik tedavi denemesi gönüllüler üzerinde yapıldı
1983: AIDS ortaya çıktı
1984: RU486 adlı hamileliği önleyici hap geliştirildi Bilgisayarlarda 'MOUSE' kullanımı yaygınlaştı
1986: Döllenmiş yumurtaya çekirdek nakliyle koyun kopyalandı
1988: Viagra yasallaştı
1989: Japonlar, damarda dolaşabilen küçür robot yaptı
1992: İnsandaki 21 kromozomun haritası eksiksiz çıkarıldı
1994: İnternet salgını dünyaya yayıldı
1995: Saniyede 100 milyar işlem yapan bilgisayar geliştirildi
1997: Koyun Dolly dünyaya geldi

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 12-18-2008   #7
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Sayı Boncuğu (Abaküs)Sayı boncuğu veya abaküs, basit toplama ve çarpma işlemleri için kullanılan bir aletir Boncukların sayılması şeklinde çalışır

MÖ 2600 yıllarında Çin’de geliştirilen abaküs, denizaşırı ticaret yapan tüccarlar sayesinde Girit ve Miken bölgelerinden Avrupa ve Amerika'ya yayılmıştır Abaküs, hareketli parçalara sahip olduğu bilinen ilk hesap makinesidir Arap sayılarının ve sıfır kavramının abaküs yardımıyla geliştirilmesi tarih öncelerine gitmekle beraber, halen dünyanın değişik bölgelerinde özellikle okul öncesi çağdaki çocukların matematiksel zekasını geliştirmek amacıyla kullanılmaktadır

Çağdaş hesap makinelerinin ve bilgisayarların atası sayılan hesap aygıtı olan Abaküs'te amaç 4 ana matematiksel işlem olan toplama, çıkarma, çarpma ve bölme yapmaktır Babilliler'in buluşu olan abaküs, yüzyıllar boyunca ticarette büyük önem taşımıştır Abaküsün temeli Girit ve Miken'e dayanmakta ve ilk abaküs örneklerinin hemen hepsinde Girit ve Miken süsleme sanatından örnekler da bulumaktadır

İlköğretim sınıflarında matematik dersine yardımcı olması amacıyla da kullanılır Abak (Abaküs), Aritmetik hesaplamaları yapmaya yardımcı bir alet

En iyi bilinen biçimi (Çinlilerin Suan Pan'ı) dikdörtgen bir çerçevenin içine gerilmiş teller üstüne inciler dizilmesiyle oluşturulan abak, başlangıçta toprağın içine açılan sıra sıra oluklara dizilen taşlardan oluşmaktaydı Daha sonraları, yuvarlık bilye büyüklüğünde metal top ya da boncukların paralel çubuklar ya da teller üstünde hareket ettiklerini biçimini almıştır

Her boncuk ya da metal topçuğun değeri, büyüklüğüne değil konumuna bağlıdır; belirli bir çizgi üstündeki taşın ya da belirli bir tel üstündeki incinin (boncuğun,topçuğun, vb) değeri 1, iki tanesi birlikte olunca 2 olur Bundan bir sonraki tel 10, üçüncü sıradaki tel 100 olarak değerlendirilir Böylece ikisi 1 değerinde ve biri 10 değerinde üç dizi taş 12'yi, 100 değerindeki bir dördüncü topçuk eklenince de 112'yi gösterir Yani topçuk ya da boncuğun yeri, değerini belirler ve çok büyük sayılar bile birkaç topçu ya da boncukla gösterilebilir Topçuklar bir yöne kaydırılarak işlem yapılır; elde edilen değeri silmek, yani topçuğu bir sonraki kullanıma hazırlanmak istenirse, tersi yönünde kaydırmak gerekir Abak, görünüşte basitliğine karşın, toplama makineleri, elektronik hesap makineleri ve bilgisayarların hazırlanmasına katkı bulunmuştur

Alıntı Yaparak Cevapla

Cevap : Keşifler ve Buluşlar

Eski 12-18-2008   #8
KRDNZ
Varsayılan

Cevap : Keşifler ve Buluşlar



Fotokopi Fotokopi makinesi, çeşitli belgeleri ve diğer görsel materyalleri hızlı ve ucuz bir şekilde çoğaltmak için kullanılan bir cihazdır İlk defa 1960'lı yıllarda Amerikan Xerox firması tarafından bulunmuştur Günümüzde pek çok fotokopi makinesi Karbon elementinden oluşantonerler yardımıyla belgeyi kopyalama işlemi yapmaktadırBu sistemden daha önce;elektrostatik kağıdabaskı baskı yapan,sıvı mürekkeple çalışan makinalar vardıBugün üretilen dijital makinaların,Analog makinalardan farkı:Esas olarak görüntüyü tarama yöntemidir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.