Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Sinsi Eğlence > Resim Sergisi > Hayvanlar Alemi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bilgiler, güvercinleri, hakkındaki, hünkari, resimli

Hünkari Güvercinleri Hakkındaki Bütün Bilgiler (Resimli)

Eski 08-26-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Hünkari Güvercinleri Hakkındaki Bütün Bilgiler (Resimli)




SULTAN GÜVERCİNİ HÜNKARİ

Manisa Şehzade Sarayına özgü, “Sultan Güvercini”, “Hünkari” ırkı bir refah ve incelik anlayışının birleşmesi ile, Osmanlı Sultanlarının kendilerine has bir mükemmel ırk geliştirme isteği sonucu, yüzyılların emek ve birikimi ile meydana gelmiştir
Üç kıtaya yayılmış Osmanlı topraklarındaki farklı ırktaki güvercinler, Manisa Sarayında toplanmış ve burada zengin bir güvercin koleksiyonu oluşturulmuştur Bu çeşitlilik içinde melezleşme çalışmaları sonucu üretilen “Hünkari” ırkı, kanaryadan küçük gagaları ve her renkteki ebruli-dantelli ve bir tüy veya telekte, en az iki, üç renkli desenleriyle eşsiz güzellikte bir güvercin cinsi olarak günümüze kadar ulaşmıştır

19 Yüzyıldan itibaren Saray tarafından yabancı misafirlere hediye edilen Hükariler Avrupa’ya yayılmış, oradan Amerika’ya da geçerek bütün dünyada tanınmıştır
Bu gün ismi, kökenini çağrıştıracak şekilde, göğüslerindeki gül diye adlandırılan kendi içinde dönen , dalgalı, kıvırcık tüyler sebebiyle, “doğu fırfırı” anlamına gelen “Oriental frill” olarak anılan Hünkarilerin, Amerika ve Avrupa’ da dernekleri bulunmaktadır
1864 yılında ilk defa H P Caridia tarafından alınıp, İngiltere’ye götürüldüğü bilinen Hünkariler, 1879 yılında da Amerika’nın önde gelen kentlerinden New York’ta National Columbarian Society tarafından ilk defa sergilenmiştir
Küçük gagaları sebebiyle kendi yavrularını beslemekte zorlanan Hünkariler süt annesi olan daha büyük gagalı güvercinler tarafından büyütüldüğünden, yetiştirilmeleri zor ve sınırlı olmakta, halis ölçülerde olanlarına daha ender rastlanmaktadır Hatta damızlık olanlar Avrupa ülkelerinden, bilhassa da Almanya’dan geri getirilmektedirler
Tamamının ayakları paçalı, başlarının üstü sivri tepeli ve göğsü güllü olan Hünkariler, iki ana renk kompozisyonu içinde toplanırlar
Birinci gurupta, baş, boyun, göğüs alt ve sırt beyaz, yalnızca kanat üstleri ve kuyruk ebruli-dantelli mavi, gri, kahve, kırmızı, siyah renk desenlidirler Kuyruk uçlarında padişah mührü anlamına yorumlanan, bir beyaz metal para şeklinde desen mevcuttur Kuyruk uçlarındaki bu beyaz ebruli işlemeye bu yüzden “mühür” veya “alem” denilir Bu guruba yurtdışında “satinette” adı verilirken bizde ” kanat-kuyruk işlemeli ” çamkabuğu, mavi , gibi isimlerle anılırlar
İkinci gurup ise, baş, boyun, göğüs alt ve sırt koyu renkli olup, kanat ve kuyrukları ebruli-dantel desenlidir Bu guruba da dışarıda “blondinette” denirken bizde “tam çamkabuğu”, “arap ozan” kara çil, mavi ,sarı, kırmızı “sümbüllü” kırmızı çil denilmektedir Yine kuyruklar ve kanat uçları mühürlü ve alemlidir
Bu iki ana gurubun dışında , göz altı-alın renkli, kanat üzerleri mavi, beyaz veya kırmızı kuşaklı olanları da vardır Bunlara da, “turbiteen” adı verilir
Manisa ve çevresinde halen yaygın olarak bulunan Hünkarilerin tüm orijinal renkleri mevcuttur Çamkabuğu, sarı, kırmızı, mavi, siyah sümbüllü, kanat uçları ve kuyrukları açık renk oyalı-ebruli süslemeli olup, beyaz üzeri kanat ve kuyrukları aynı renklerle süslü olanları da görebilmek mümkündür
Bu renk ve desen zenginliğine rağmen, bu gün için yaygın bulunan Hünkarilerin gaga uzunluğu, dünya ölçeğinde orijinal olarak tabir edilen Avrupa ve Amerika’daki çok iyi korunmuş ve hatta gelişimi devam etmiş, emsallerinden yarım santimetre uzunluğunda büyüktür Bu nedenle hünkarilerin yurtiçinde de, en kısa gagalıları, en makbul olanlardır Bu sebeple gerek müsabakalarda, gerekse ticari alım-satımlarda önce gaga uzunluğuna bakılır
Fakat, yurtdışında burunun altında dışarıya bir uzantı vermeyen adeta ”sıfır” uzunlukta bir gaganın, beslenme ve yavru besleme imkanını zorlayan yapısının doğal hayata ve üreme fonksiyonuna aykırı bulunması , bir tartışma ve eleştiri konusu olabilir
Ama zaten, Manisa’da mevcut hünkarilerin gaga ölçüleri, besleme, üreme fonksiyonlarını karşılamaya yeterli ölçüde ve kırık tabir edilen karışmış örneklerinin dışında, seçilerek beslenen ve el değiştiren Hünkariler gayet küçük gagalıdır
Bu gaga kısalığındaki birkaç milimetrelik fark sebebi ile, Manisa’da halen mevcut hünkari güvercinlerine Avrupa ve Amerika’daki hemcinslerine nazaran ırkı bozulmuş gözüyle bakamayacağımız gibi, aksine beslenme ve üreme şartları ölçeğinde, daha doğal ve orijinal olarak kabul etmemiz gereği meydandadır Hele hele Ege bölgesinde, bu kuşlara “kırık” veya “alman” veya “alman kırığı” denmesine asla izin vermemeliyiz Zaten kırılarak elde edilmiş bu cinsin bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayı olduğu tartışmasızdır Bu cinsin adı ise, yurt içinde “Hünkari” , yurtdışında “oriantel frill” dir
Nitekim, 1907 ve 1914 yılları arasında İngiltere’de yayınlanmış, “Feathered Word Magazin” dergisinin kapağı olan “Oriental Pigeon” (doğu güvercini) adlı çizme resimde tüm Hünkari modelleri gösterilirken , gaga yapıları da; Manisa’daki mevcut örneklerine daha yakın, Avrupa’daki şimdiki örneklerinden biraz daha yapılıdır
Keza, Amerika’nın en önde gelen Hünkari “Oriental Frill” derneğinin İnternette wwwpigeonclubusacom adı ile ulaşılabilen web sitesinde logo olarak kullanılan temsili resim de yukarıdaki örneğin sonuçlarına ulaşmak mümkündür Logo daki gaga daha belirgin iken, yarışmalarda dereceye girmiş hünkarilerin fotoğraflarında neredeyse gagalarının bulunmadığı görülmektedir Bu durum, sergilenen kuşlarının bir miktar özel bir makasla gagalarının kısaltılmasından kaynaklansa da, melezleşme çalışmalarıyla, gaga kısalmasının devam ederek, doğal üreme ve beslenme şartlarını zorladığını göstermektedir
Bu örneklerden de, zaten melezleme çalışmalarıyla elde edilmiş Hünkari ırkındaki gelişmenin Avrupa ve Amerika’da devam ettiği anlaşılmakta, Manisa ve çevresinde de, bazı özensiz kırılmalarla ırkta bir miktar bozulmalar görüldüğü anlaşılmaktadır
Ancak, tabiatta kendi başına yaşama ve üreme fonksiyonuna sahip olmayan bir ırkın varlığını sürdürebilmesi imkansızdır Bu ırk bir evcil ortamda dahi olsa doğal hayata uyum sağlama niteliğine sahip olmalıdır
Manisa ve çevresindeki Hünkarilerle, yurtdışındaki Hünkariler arasındaki diğer bir fark da, yerli hünkarilerin avuç içi kadar küçük yapıda olmasının karşısında , yurtdışındaki hünkarilerin oldukça iri görünmesidir Bu durum bir miktar beslenmeyle ilgili olarak açıklanabilse de , bu husus da bir gelişme ve farklılık olarak tespit edilmelidir Ancak bu durumun da, ırkta bir kırılma olarak kabul edilmesi doğru olmaz, bu farklılıkların beslenme, korunma ve gelişme şartlarına bağlı olarak 150 yıllık süreç içinde meydana çıkması olağan karşılanmalıdır
Her halükarda bütün dünyada menşei Manisa Şehzade Sarayları olduğu kabul edilen , Sultan Güvercini Hünkari kuşlarını, her iki versiyonunu da, en halis ölçüleriyle yetiştirme gayretimizi sürdürmeliyiz Bunun için Hünkarinin gerek yurtiçi , gerek yurtdışı örneklerini muhafaza etmeli, bu güzide ırkı ihya etme yolunda melezleme çalışmalarına devam etmeli, güzellikleri arttırmanın öncelikli yolu olarak da, her güvercin meraklısının bu güzide ırka yer vermesinin yanı sıra, Bilhassa Manisa ve çevresindeki illerde her park ve bahçede de bir “Hünkari Evi” bulabilmeliyiz
Böylece, dünyalar güzeli bir kuş çeşidi olan, Sultan Güvercini Hünkarilerimizi, bir marka olarak bütün dünyada tekrar tescil ve ilan edebiliriz
Öyleyse, sloganımız; asırlar boyu sevip, beslediğimiz memleketimizin ender ırklarından, başta Hünkari olmak üzere “Sultan Güvercinlerine” sahip çıkalım, onları sevip, koruyalım ki, Onlar da bizim gönlümüzü ve kendi gök kubbemizi süslemeye devam etsinler


SULTANLARIN ARMAĞANI Hünkari güvercinlerinin üretilmesinin ilginç bir öyküsü var Güvercin beslemek, Osmanlı toplumunda aile geleneği Bu alışkanlık zamanla saraya da taşınmış Yine saraydan gelen emirle, geniş bir coğrafyaya yayılmış olan farklı ırktaki güvercinler Manisa'da toplanmış ve Osmanlı'nın güvercin koleksiyonu oluşturulmuş Padişahların kendine has, özel bir güvercin ırkı yaratma isteğiyle melezleme çalışmaları başlamış ve sonunda Hünkari güvercini geliştirilmiş Osmanlı yönetimi, 1860'lı yıllardan itibaren değer verdiği yabancı misafirlerini, onlara Hünkari güvercini armağan ederek onurlandırdı Halkın beslemesine izin verilmeyen Hünkariler, buna rağmen önce Avrupa'ya, oradan da Amerika'ya yayıldı Dünyada Orientall Frill olarak tanınan Hünkari güvercinleri, Bondinette ve Satinette olarak iki ana gruba ayrılıyor 12 renk çeşidi için Amerika ve Avrupa'da bu isimleri taşıyan dernekleri bulunuyor Dünyada el üstünde tutulan bu ırkın Türkiye'deki durumu ise maalesef çok iyi değil Irk anavatanında kaybolma noktasında



Ülkemizde bugün Hünkari adı ile bilinen güvercinler, dünya üzerinde “Oriental frill” adı ile tanınmaktadırlar Oriental frill ırkının kökeninin Türkiye olduğu ve Türkiye’de Manisa ve İzmir illeri ile çevresinde yetiştirildiği bir çok yabancı kaynakta belirtilmektedir Fransızlar bizim bu ırkımıza “Cravate Oriental” adını verirken, Almanlar “ Oriental Movchen” demektedirler Hünkari ırkı güvercinler Anadolu’da yetiştirilmiş bizim kendi ırkımız olmakla birlikte, bugün ülkemizde tükenmenoktasına gelmiştir























Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.