10-18-2008
|
#1
|
KRDNZ
|
Küçük Bir Ağaç Merhametin Eline
Birağaç olsaydım Huzurlu bir bahçede küçük bir ağaç olsaydım Öylece kendi başına büyüyen bir ağaç Çok da şatafatlı olmasa da olur Nazım’ın Anadolu’daki mezarının başına istediği gibi çınar filan da olmasam olur Küçük , yeşil ve kokulu bir bergamut, turunç ya da limon ağacı olmaya razıyım Benden ekşi bir limon ağacı olur sanırım
Akdenizin poyrazında yanmaya ve melteminde serinlemeye alışmış bir küçük limon ağacı olayım Rüzgarın koparıp getirdiği ve hiçte rızası var mı buralarda yaşamaya diye sorulmamış bir limon ağacı olayım Bir vadide ya da bir bahçede kendime küçücükde olsa yer bulmuş olayım Sisli ve puslu bir vadi olsun burası görülmeyeyim dikkat çekmeyeyim Küçük limon ağacı alışmaya çalışırken yeni yerindeki garipliğine, rüzgar bir kadın eli gibi yumuşacık okşasa yapraklarımı… Bir merhametli konuşsa ve öpse beni her gün Burası senin yerin değil ama üzülme burada ben olurum güneşim dese sana Toprak senin vatanın ama gel ben seni yüreğime de diktim Hadi çiçek aç n’olur dese O da olmaz derseniz küçük bir zeytin ağacı olmaya da razıyım Zeytindağı’nın mistik havasından kimbilir hangi ayazda uçmaya başlamış küçük zeytin tohumu olayım
Akdeniz’in barut kokan, kan kokan, deniz kokan, kadın kokan, zeytin kokan, bergamut kokan sahillerinden Karadeniz kıyısında bir yerlere düşmüş bir zeytin olayım Bir taşın bağrına saplanmış ve küçük bir toprak parçasında Karadenize bakmayan tarafında kayanın bir zeytin ağacı olsam Kaybedecek bir şeyi kalmayan bir ağaç gibi pervasız değil de Sanki orada yaşaması şart bir ağaç gibi tutunsam toprağa
Rüzgara inat, dalgalara inat, Karadeniz’e inat tutunsam
Limon ya da zeytin ağacı mı olmam lazım merhametin için
Ben de yapraklarımı döktüm okşasana beni Ben de sarardım soldum öpsene beni…
__________________
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imânı boğar, 'Medeniyyet!' dediğin tek dişi kalmış canavar?
Ey ŞaiR! Bana Yağmurdan bahsetme, yağdır
|
|
|