Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
dinler, tarihi, yezidilik

Dinler Tarihi: Yezidilik

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dinler Tarihi: Yezidilik





Yezidilerin Kimliği Karma bir dinin mensubu olan Yezidi´lerin Arap Kürt ve Asur kökenli oldukları ileri sürülmektedir Çeşitli kültürlerin birbirlerine karıştığı Ortadoğu´da ulusal kimlikleri olmayan İran´daki Bahailer Lübnan´daki Dürziler ve Maruniler gibi Yezidiler de dini bir cemaattir Yezidi inancının Hariciliğin İbadiye kolundan ayrıldığı söylenen Yezid bin Ebi Uneyse´ye dayandığını ileri sürenler olduğu gibi Yezidi adının eski İran inançlarındaki İyilik Tanrısı İzd ya da Yeda´dan geldiğini de savunanlar vardır Ancak Yezidliğin Emevi soyundan ünlü mutavassif Şeyh Adiy bin Musafir´le olan ilişkisi ise tartışmasızdır Son 30 yıl içinde kendilerine geçmişten gelen ulusal bir kimlik arayışına giren Yezidiler Arap Kimliğinden ziyade Kürt ve Asur Kimliğinden birini seçme konusunda bir tercih yapmaya çalışmaktadırlar

YEZİDİLİĞİN TARİHİ

Yezidilerin kökenleri ve tarihleri ile ilgili somut yeterli bilgi ve belgeler mevcut değildir Yezidilik inancının öncülü Şeyh Adiy´in Adaviler (Adaviyye) tarikatıdır Yezidilerce Yezidi inanç sisteminin kurucusu ve peygamber olarak kabul edilen Şeyh Adiy Bin Musafır aslında Kadiri tarikatının kurucusu Abdülkadir Geylani ile birlikte İslam alimi İmam Gazeli´den ders almış; Müslüman inançlı bir sufi olarak kabul edilmektedir 1072 yılında Lübnan´da Baalbek´te dogan Şeyh Adiy 1116 yılındaki Mekke´ye hac ziyaretinden sonra öldüğü 1162 yılına kadar Laleş Vadisi´ndeki (Kuzey Irak´taki Duhok İli ´nin yaklaşık 29 km doğusunda Musul´un da 57 km kuzeyindedir) eski bir Hıristiyan manastırını dergaha çevirerek mürit yetiştirmiştir Adiy bin Musafir 1162 yılında öldüğü zaman Laleş´teki dergahına gömülmüş ve türbesi çok geçmeden hac ziyareti için gelinen tapınağa dönüştürülmüştür Şeyhin vefatından sonra makamına yeğeni Abu´l Bereket bin Sahr seçilmiş; onun önderliğindeki müritleri "Adaviler" adıyla anılmaya başlamıştır Tarikat ise Adavilik ve bilahare Sehbetilik diye adlandırılmıştır Adaviliğin antik inançlarla sentezlenmesi ve Hakkari yöresindeki aşiretler arasında yaygınlaşması tarikatın başına geçen Şeyh Adiy´in torunu Hasan bin Adiy döneminde olmuştur Moğolların bölgeyi istilasından sonra 13 ve 14 yyda bölgedeki otorite boşluğundan yararlanan Yezidilik faaliyeti Musul Hakkari Botan çayı yöresi Cizre Nusaybin Mardin Van ve Urmiye´deki aşiretler arasında kök salmıştır 1415 yılına kadar unutulan ancak bu tarihten itibaren taraftar kazanmaya başlayan ve bilahare Yezidilik adını alan Şeyh Adiy´in öğretisinin öncülü olduğu bu yeni dinin sembolü tavus kuşudur Ama bu sembol tavus kuşundan ziyade horoza benzemektedir Dinlerinin çok eski olduğunu kurulusu üzerine tarihi bilgilerin zaman içinde unutulduğunu kaynaklarının kaybolduğunu söyleyen Yezidilerle ilişkiye geçerek dinleri üzerinde bilgi edinmek isteyen gerek Müslümanlar gerek 18 ve 19 yylarda bölgeye gelen Hıristiyan misyonerler de pek bir şey öğrenememişlerdir Çünkü Yezidilik bir sır dini olduğu için Yezidiler kendilerine sorulan soruları soranların duymak istediklerine göre yanıtlamışlardır

YEZİDİ İNANÇLARI

Yezidilik; - Eski putperestliğe - Zerdüştlüğe (iyilik ve kötülüğün mücadelesi) - Maniliğe (İrfan) - Yahudiliğe (Beslenme ile ilgili hükümler haram yiyecekler) - Hıristiyanlığa (Vaftiz nikahta ekmek ve şarap ayini evlenmelerde kiliseleri ziyaret şarap içmek) - İslamiyet´te (Sünnet oruç kurban hac mezar taslarında İslam ´i kitabeler) - Sufi-Rafiziliğe (İnancın gizliliği vecd şeyhe saygı) - Sabiiliğe (tenasuh ve ruh göçü) - Samaniliğe (gömme adeti rüya tabiri ve dans) - Paganizme (Ay ve güneşe tapma) ait Bazı unsurları ihtiva eden ve kökeni yeterince açık olmayan bir inanç sistemidir Yezidilik inancında Tanrı dünyanın koruyucusu değil sadece yaratıcısıdır O faal değildir ve dünya ile ilgilenmemektedir Tanrı iradesinin faal ve yürütücü uzvu Tanrı´nın ikinci şahsiyeti olan "Melek Tavus"tur Melek Tavus Tanrı ile bir çözülmez bir şekilde Tanrı´ya bağlıdır Bu anlamda Yezidiler tek tanrılı olarak kabul edilebilirler Ancak Yezidi inancında Tanrı ile insan arasında vasıta olarak hizmet gören yari ilahlar bulunmaktadır Yezidilere göre; Melek Tavus bir iyilik tanrısıdır Yezidiler şeytana tövbe etmesi sebebiyle Tanrı tarafından bağışlanan gözden düşmüş bir melek olarak bakarlar Şeytanın adının Tanrı olarak söylenmesi yasaktır Yezidilerdışarıdan anlaşıldığı manada ne cehenneme ne cehennem azabına ne de şeytana inanırlar Yezidi inancına göre; ruh ölümden sonra başka gövdelere geçerek varlığını sürdürmektedir Güneş ay ve yıldızlar ışık saçtıklarından dolayı kutsaldır Çünkü Melek Tavus da bir ışık kaynağıdır Yezidi topluluğu Adem ile Havva soyundan değil Cebbar bin Sehid adlı başka bir yüce varlıktan türemiştir Yezidiler her çağda yeni bir peygamber gönderileceğine her yerde bulunan Melek Tavus´un bütün Yezidileri koruyacağına ve kurtaracağına inanmaktadırlar Mashaf-i Res´te "Tanrımız şeytanın adını ya da onu anımsatan sözcükleri zikretmek yanlıştır" diye buyrulduğundan Yezidiler Tanrı-melek mertebesine koydukları "Şeytan"in adını anmadan onun için "İsmi güzel melek" derler Ayrıca "kaytan ser melun lanet" gibi kelimeleri de kullanmazlar Yezidiler için ateş nur yani ışık saçan bir kaynak olduğu için kutsanır ve ona asla tükürülmez Yezidiler bazı besin maddelerini yemez bazı renkleri tercih ederler Beyaz kahverengi kırmızı yeşil ve siyah kutsal sayılmakta mavi renge ise itibar edilmemektedir Beyaz giysi temizliği simgelemekte; kadınlar mutlaka beyaz iç çamaşırı giymekte; erkekler öldüklerinde yüce makama temiz çıksınlar diye beyaz giysiyle gömülmektedirler Yezidilerde temel haram yiyecek maruldur Buna börülce salatalık lahana gibi sebzeler ile balık geyik ve horoz eti de eklenebilir


YEZİDİLERDE İBADET


Yezidilerin yerine getirmeleri şart olan dini vecibeleri şahadet namaz (ibadet) oruç zekat ve hacdır Onlara göre tanrının birçok ismi vardır Bunların en güzeli ve en çok kullanılanı "Hüda" olanıdır

Şahadet

Yezidilerde şahadet tanrının sonsuz kudret sahibi Şeyh Adiy bin Musafir´in tanrının meleği ve Yezidilerin mürşidi Sultan Yezid´in tanrının meleği yerin nuru ve insanlığın sevinci Melek Tavus´un da Tanrı´nın meleği ve elçisi olduğuna inanmaktan oluşur Bunu aksam yatarken sabah kalkarken de tekrarlarlar

Namaz

Namaz (İbadet) Yezidilerde yılda bir kez Laleş´te Şeyh Adiy´in türbesine yapılan hac esnasında gerçekleştirilen toplu ibadetin haricinde toplu ibadet etme yokturNamaz sabah ve aksam kılınır Namazdan önce eller ve yüz yıkanır Sabah namazı için dışarıya çıkılarak güneşin sarılığı belirgin olduğunda güneşe karşı ayakta durulup üç defa eğilmek (rükua varmak) suretiyle dua okunur Aksam namazında da yine dışarıda güneşe karşı durularak dua okunur Yezidiler ibadetlerini kimsenin görmesini istemezler Bir yezidi ibadet ederken başka dinden biri görürse rükua varmaz ve sadece acunun içini güneş ışığına tuttuktan sonra elini ağzına götürüp öper

Oruç
Yezidilerde Oruç Yezidilerde genel ve özel olmak üzere iki tür oruç vardır:

1 Genel Oruç

Eylül ayinin 3 ile 5 inci günleri arasında tutulan bu oruca Yezit orucu da denilmektedir Ayrıca Hızır İlyas için üç gün oruç tutmak da Yezidi geleneklerindendir Yezidi inancına göre Allah üç gün oruç tutulmasını emretmiştir Bu inanca göre kutsal kitaplarında oruçla ilgili yazılan üç gün kelimesini yabancılar yanlış olarak yani otuz seklinde anlamışlardır Yezidiler tutulan üç günlük orucun otuz olarak kabul olunacağına inanırlarSabahleyin güneşin sarılığı ile başlayan ve aksam gün battıktan sonra sona eren oruçta yemek içmek yasaktır

2 Özel Oruç

Yalnızca din adamlarına özgü olan özel oruç Aralık ayında 20 Temmuz ayında 20 ve 15-20 Eylül tarihleri arasında Şeyh Adiy´in türbesine yapılan ziyaretin ardından da 40 gün olmak üzere toplam 80 gün tutulurYezidiler iftar sofrasında şarap bulundururlar

Zekat


Yezidilerde zekat müritlerin gelirlerinin % 10´u şeyhlere % 5 pîre ve % 25´ini fakire vermekten oluşur

Hac

15-20 Eylül tarihleri arasında Irak´ta bulunan Şeyh Adiy´in mabedine yapılan hac Yezidiler için yapılması şart olan dini ve milli bir vazifedir Şeyh Adiy´in sandukasını üç kez tavaf edip kaideye yüz süren her Yezidi hacı olmuş sayılırŞeyh Adiy´in sandukasını üç kez tavaf edip kaideye yüz süren her Yezidi hacı olmuş sayılır Şeyh Adiy´in Laleş Vadisi´ndeki dağın eteğinde olan mabedine Sırat Köprüsü denilen bir köprüden geçerek giden Yezidiler kaynağı mabette bulunan zemzem adını verdikleri su ile çocuklarını vaftiz ederler Bu hac merasimi; nehirlerde yıkanma sancakların yıkanıp vaftiz edilmesi rahiplerin dansları mukaddes kabul edilen mezarlara kandil yakılması kurban edilen bir öküzün etinin dağıtılması özel yapılmış yemeklerin yenmesiyle kutlanır Ayrıca bu hac sırasında saygı gösterilen ve şahıs isimleri verilen dut ağaçları ziyaret edilir Çevreden tek ağaç dalı kesmek bile günahtır Kutsal vadinin hiçbir yerinde ayakkabıyla dolaşılmaz; kadınla cinsel ilişki kurulmaz ve içki içilmez

Duaları

Yezidilerin güneş doğarken ve batarken ona doğru yönelerek dua okuma adetleri güneşe ve aya taptıklarına dair yanlış bir telakkiye sebep olmuştur Gerçekte bu duanın nedeni Yezidilerce Tanrı (Melek Tavus)´nın "Ay ve karanlığın" ve "Güneş ve aydınlığın" efendisi olarak kabul edilmesidir Yezidi duaları dört tanedirBunlar ;
1 Sabah duası
2 Evger duası: Bu da sabahları okunur
3 Güneş batisi duası: Buna güneş duası da denir
4 Aksam duası: Buna şahadet duası da denir Yatağa yatınca okunur Bu dua Melek Tavus´a yapılıp yedi meleğe hitap edilir

Tatil ve Bayramlar
Bayramlar Yezidi kutsal kitabına göre Cumartesi dinlenme günüdür Yezidilerin önem verdikleri dört dini bayramları vardı

1 Sar-i Sal (Yeni yıl) Bayramı

Sarsali Sarsaliya da dedikleri bu bayram Nisan ayinin ilk Çarşamba günü kutlanır Bugün meleklerin gece boyunca bereket dağıttıklarına inanılır Yezidilerin yaşadıkları her köyde ve yerleşim birimlerinde kutlanan bu bayramın ön hazırlığı olarak aile mezarları ziyaret edilerek mezar taslarının üzerine yolu oradan geçenlerin yemesi için içinde kuru üzüm yumurta kuru incir ve çeşitli çöreklerin bulunduğu tepsiler konur

2 Yaz Bayramı (Çesna Havini)

Temmuz´un 18 ile 21´i arasında Irak ´ın Lalis bölgesinde kutlanan bu bayrama Şeyh Adiy bayramı kırk gün bayramı da denir Yaz orucunun tamamlandığı günün ertesinde baslar

3 Cemaat Bayramı

Şeyh Adiy´in bir araya getirdiği ilk cemaatin anısına 6-13 Ekim tarihleri arasında kutlanan bu bayrama katılmak Yezidi inancına göre hac farizası sayılır ve her Yezidi için bir borçtur

4 Doğum Bayramı

Yezidilerin dördüncü bayramı herkesin üç gün oruç tutarak karşıladığı 1 Aralık sabahı başlayıp aksamı biten Halife Yezid´in doğum günü olarak anılan bayramdır Yezidiler Ayrıca Müslüman ve Hıristiyan komşularıyla birlikte onların Hıdırellez ve Aziz Sergius Yortusu gibi bayram ve yortulara da katılırlar Yezidilerde geleneksel bir biçimde 21 Mart´ta kutlanan Nevruz Bayramı dini olmaktan çok folklorik bir nitelik taşır

Ahret Kardeşliği

Her Yezidi´nin bir ahiren kardeşi ile bir ahiren bacısı olması mecburidir Ahiren kardeşliği her defasında el öpmeyi ve ölümde yardım etmeyi emreder


Vaftiz

Yezidi çocukları doğduktan 40 gün sonra bazı yerlerde de doğumun ilk haftasında Pirler tarafından Şeyh Adiy´in mabedindeki zemzem suyuna üç defa daldırılmak suretiyle vaftiz edilirler Laleş´in dışında yasayan Yezidiler için kavvallar tarafından getirilen vaftiz suyu kullanılır
Sünnet ve Kirvelik

Çocuk vaftiz edildikten bir hafta sonra vaftizi yapan Şeyh veya Pir tarafından sünnet edilir Bu adete Kuzey Irak´ta "karif" denilmekte ve Yezidi çocuğu komşu veya dost bir Müslüman kirvenin dizine yatırılarak sünnet işlemi gerçekleştirilmektedir Kirveliğin Yezidilerde çok önemli bir yeri vardır Başka dinden olanların kirve yapılması ile o dinin mensuplarıyla dostluk köprüsü oluşturulmakta muhtemel düşmanlıklar önlenmektedir

Ölüm ve Cenaze

Töreni Yezidiler birinin vefatında ölünün kıymetli elbiselerini bir ağaç parçasına giydirip kokular sürüp süsledikten sonra etrafında dönerler Bu arada ölünün iyiliklerinden bahsedip ağlayarak dövünürler Bu tören üç gün devam eder

Ölen Yezidi yüksek sesle salavat getirilerek ahiren kardeşinin huzurunda Yezidi şeyhi tarafından yıkanır Ölünün ağzına kulaklarına gözlerine ve kalbinin üzerine Şeyh Adiy´in türbesinin toprağından yapılmış çamur sürülerek kolları çapraz vaziyette bası doğu istikametinde gömülür Ölümün 3 7 ve 40 günleri ile yıl dönümlerinde anma törenleri düzenlenir Yezidi yoksullarına yiyecekler ve sadaka verilir Ölümünden sonra bir din adamı veya bir koçak tarafından görülen rüyanın yorumu yapılarak ölenin ruhunun yeniden doğması meselesi çözülmeye çalışılır

Yezidilerin ölü gömüldükten sonra mezar başında ölüye hitaben yaptıkları telkin duası çok ilginçtir Yezidilerin telkin duası su şekildedir: "Ey ölü kişi! Gelecektir üzerine Münker ve Nekir melekleri! Sana soracaklar: hangi dindensin Sen de ki ben Ezidiyim (Yezidiyim) Şeyhim Şeyh Adiy´dir"

RUHANİ YAPI


Yezidiler müritler ve ruhaniler olmak üzere iki toplumdan oluşmuştur

1 Müritler

Yezidi toplumunun en büyük kastini oluştururlar Her Yezidi her gün elini öpmek yanında şarapla orucunu bozmak hacla ilgili her türlü hizmetini yerine getirmek mecburiyetinde olduğu bir şeyh ya da pirin mürididir Köylerde çiftçilik ve hayvancılıkla uğrasan müritlerin görevleri kendi üstlerindeki sınıflara hizmet etmek ve vergi vermektir

2 Ruhaniler (Ruhan Kahane Rahip)

Bunlara olağanüstü saygı gösterilir bazı hallerde ruhanilik irsi olarak kadınlara da geçebilmektedir Ruhaniler (Rahip) aşağıdaki altı sınıfa ayrılmışlardır:

a Şeyhler

Şeyh Adiy´in müritlerinden veya kardeşlerinin soyundan olmaları gerekir Beyaz bir elbise giyip siyah bir sarık sararlar; evleri Yezidiler için mabet olarak kabul edilir Okuma-yazma isleriyle uğraşırlar cenaze törenlerini yönetirler Oruçta bayramlarda evlenmelerde ve sünnet merasimlerinde de görev yaparlar

b Pirler

Şeyhlerden sonra Yezidilere yol gösteren yaslı ruhanilerdir Elbiseleri siyah olup baslarına siyah veya kırmızı tüylü sarık takarlar Hacca gelenlerin yiyecek içecek ve diğer ihtiyaçlarının karşılanması bunların görevi olup dini törenlerin düzenlenmesinde şeyhlere yardım ederler Şeyhler ve pirler dokunulmazlık haklarına sahip ruhani reislerdir Vazifeleri müritlerini ve cemaatlerini kötülükten uzak tutmaktır Bayram günlerinde oruçlarda evlenme ve ölümlerde vaftiz sünnet ve hastalıkların tedavisindeki dini görevleri yerine getirirler

c Fakirler veya Karabaşlar

Sadaka ile dünyevi zevklerden kaçınan Fakirler aileler arasında arabulucu ve barışı sağlayıcı olarak Yezidi toplumunda görev yaparlar

d Kavvallar

Bunlar Şeyh Adiy bin Musafir´in türbesi civarında oturan görevlilerdirDini bayramlarda ve dinsel törenlerde ilahiler söyleyip çalgı çalarak ruhanilere hizmet ederler Kavvallar Yezidiler arasında birliği sağlamak imanı kuvvetlendirmek ve köy halkının verdiği zekatı toplamak amacıyla Yezidi sancakları (Melek Tavus´un heykeli) ile yılda bir defa köyleri dolaşırlar

e Kuçekler

Irak ´ın Laleş bölgesinde oturan Kuçeklerin sayıları azdır Şeyh Adiy´in türbesinde hizmet ederler Kavvallara yardımcı olarak köylere gezilerde sancakları (Melek Tavus heykeli) taşırlar

f Çömezler (Avhan veya Avanlar)

Ruhanilerin en alt tabakasını oluşturur Şeyh Adiy´in türbesinin bakim ve temizliğinden sorumludurlar Dini yapının hiyerarşik zirvesinde biri Sayh Nasir olarak adlandırılan dini diğeri de Mirza-Beg veya Amir al-Umara denilen dünyevi islere bakan iki reis bulunur Sayh Nasir en üstün (Mir-i Sayhan) şeyh olup en yüksek manevi makamı temsil eder Mukaddes yazıları en iyi onun bildiğine tefsirlerinde hiç yanılmayacağına inanılan Sayh Nasir´in evi Şeyh Adiy´den sonra Yezidilerce en kutsal yer sayılır Yezidilere Yezidilikten çıkarma cezası yalnızca Sayh Nasir tarafından verilir Mirza-Beg Yezidilerin emiri olup en yüksek siyasi makamı temsil eder Bütün dünyevi islerde verdiği kararlar kesindir Yezidi halkını dışarıda temsil etme yetkisine sahiptir Yezidilerde emirlik babadan oğla geçmektedir

Sancak

Sancak (Sincak Sencik Cem-i Sanacık) Yezidilik en açık ifadesini horoz seklinde pirinç bakir veya tunçtan yapılmış "sancak"ta bulur Yezidilerin elinde sancak adıyla anılan yedi adet tavus heykeli bulunmaktadır Bu sancaklar Yezidilerin yeryüzündeki dağılım bölgelerini simgelemektedir Dini makamda oturan şeyhe ilahi bir kudret bahsettiğine inanılan sancaklar Tavushane denilen özel ve güvenli bir yerde muhafaza edilir Kavval ve Kuçek adı verilen Yezidi din adamları tarafından her yıl Yezidi köylerinde dolaştırılan bu sancakların kutsama töreni sırasında alttan başlamak üzere sırayla önce heykelin boğumları sonra zemzem suyunun bulunduğu bakır ibrik öpülmektedir
Yezidilerin Yedi Meleği ve Melek Tavus

Yezidilerin kutsal kitabi Mushaf-i Res´te evrenin yaratılısının anlatıldığı bölümde önce bir inci tanesi olarak evrenin bilahare de yedi günde yedi meleklerin yaratıldığı ifade edilmektedir Buna göre ilk yaratılan Azrail isimli Melek-Tanrı ´ydı; diğer adı Melek Tavus yani ateşten olma Şeytan´dı Yedi meleğin en ulusu Oydu Ve Pazartesi Derdail yaratıldı (Bu meleğin ruhunu Yezidi ulularından Şeyh Hasal-al Basri temsil eder) Salı İsrafil oldu ve vekaletini Yezidi ulularından Şeyh Şemseddin´e verdi Çarşamba melek Mikail yaratıldı ve Sucedettin kılığında göründü Perşembe Semail oluştu ve Şerafettin oldu Cuma Cebrail yaratıldı ve Nusreddin olarak görüldü Cumartesi yaratılan Nurail (Turail) ise Fahrettin evliya kılığında insanlar arasında dolaştı Yezidilerde kötülük tanrısı (şeytan) yerine ikame edilen melaikeler kralı Melek Tavus´un apayrı bir yeri vardır Yezidiler şeytan´ın yerine ikame ettikleri Melek Tavus´a tanrısal nitelikler atfettikleri için "Şeytana tapanlar" olarak nitelendirilmişlerdir Oysa onların inancına göre dünyayı yaratan Tanrı´nın cezalandırdığı şeytan cehennemde kaldığı 7 bin yıl boyunca tövbe göz yaslarıyla doldurduğu 7 testi ile cehennem ateşini söndürmüş; Tanrı tarafından bağışlanmış ve meleklerin önderi olmuştur Artık Melek Tavus Tanrı ´nın yarattığı dünyanın koruyucusu yöneticisi ve Tanrı iradesinin yürütücüsü niteliklerini kazanmıştır
Zemzem Suyu Laleş vadisinde bir kayadan çıkan su Şeyh Adiy´in türbesinin eşiğinin altından geçer geçmez kutsallaşarak havuzumsu taç çukurda birikip zemzem adını alır Zemzem suyunun akıp gittiği yere çıplak ayakla yaklaşan Yezidiler el ve yüzlerini yıkamak suretiyle kendilerini vaftiz edilip kutsanmış saymaktadırlar

MUKADDES KİTAPLARI

Yezidilerin Kitab-al Cilva (Kitab-i Celve) ve Mashâf-i Res (Mushâf-i Res- Kara Kitap) olmak üzere iki mukaddes kitabı vardırKitapların yazım dili kürtçedir

Kitab-al Cilva (Kitab-i Celve)

Melek Tavus tarafından Yezidilerin kurtuluşu için "Tecelli Vahiy kitabi" olup beş bölümden ibarettir Bu bölümlerden 1 incisinde Melek Tavus´un vazifesinin insanları ıslah ve onlara yardımcı olduğu 2 incisinde Melek Tavus´un insanları istediği şekilde cezalandırıp mükafatlandırdığı arzın altına ve üstüne hükmettiği ifade edilmektedir 3 üncüsünde Kainattaki bütün mahlukatların Melek Tavus´un hakimiyeti altında olduğu 4 üncüsünde Melek Tavus´un haklarını başka ilahlara vermeyeceğini Müslüman Yahudi ve Hıristiyanların onun inançlarından kendilerine uygun düşenleri alıp diğerlerini bozduğu 5 incisinde ise şahsına ve resmine saygıda bulunulmasını ve inançları ile eşyasının olduğu gibi korunması emredilmektedir Şimdi her bölümün orijinal metinlerinden kısa örnekler sunalım

Birinci Bölüm

Ben ki vardım varım sonsuza dek var olacağım; tüm yaratılmışlara hükmüm geçer tüm olaylar ve benim erkim altındaki varlıklarla ilgili her şey benim buyruğumla olur Kim bana inanır da gereksindiğinde beni çağırırsa ben hemen onun yanındayım benim var olmadığım hiçbir yer düşünülemez Beni benimsemeyen kimselerin kendi isteklerine uygun olmadığı için kötülük diye nitelendirdikleri tüm olaylar benim istediğimle olur Her çağın bir Yönetici Vekili vardır onu ben seçerim Her kuşakla birlikte bu Dünya´ nin Başkanı da değişir; Başkanlar sırayla gelirler kendi dönemleriyle ilgili görevlerini yerine getirirler Yaratılıştan kazanılan özelliklerin değerleriyle orantılı olarak suçları bağışlarım Kim ki bana karşı çıkar acılar ondan eksik edilmeyecektir Başka hiçbir Tanrı benim islerime ve yaptıklarıma karışamaz : Ben neye karar verirsem o olur; Yabancıların ellerinde bulunan kutsal kitaplar peygamberler ve havariler tarafından yazılmış olsalar bile artık geçersizdirler isyancı bir nitelik kazanmışlardır bozulmuşlardır; bunlar birbirlerini yalanlamakta ve geçersiz kılmaktadırlar Doğru olanla yanlış olan arasındaki ayırım yaşanılan çağın koşullarına göre yapılacaktır Bana inananlara verdiğim sözleri yerine getireceğim; belirli dönemler için yetkilerimi devrettiğim akilli ve sevgili Vekillerimin yargılarına göre kullarımla aramdaki sözleşmeye uyacağım ya da uymayacağım Olayların gelişimini dikkate alırım; içinde bulunulan zamanda yararlı olan neyse onu uygularım Benim eğitmenliğimi kabul edenleri yönlendirir eğitirim ; onlar bana uymakla ruhun duyacağı sevinç ve zevklerin en büyüğüne kavuşurlar

İkinci Bölüm

Çok iyi bildiğim tüm yöntemlerle ademoğullarını ödüllendirir ve cezalandırırım Yeryüzünde üstünde ve altında ne varsa benim denetimimdedir Öbür ırklara yardım etmeyi üstlenmem onlara iyilik yapmaktan uzak da durmam hele benim seçilmiş topluluğumdan ve bana uysallıkla hizmet edenlerden bunu hiç esirgemem Sınadığım insanlara etkin denetim yetkisi veririm; bu insanlar benim irademe uygun olarak belirli durumlarda bana inanıp öğütlerimi tutanlara yardım ederler Alan da benim veren de; zengin eden fakir eden de; mutlu kılan mutsuz kılan da; bütün bunlar çevre koşullarına ve zamana uygun biçimde gerçekleşir benim islerime karışmak ve herhangi bir insani denetimimden çıkarmak hakkına ve yetkisine sahip hiçbir güç yoktur Bana engel olmaya çalışanların üzerine acılarla hastalıklar yağdırırım Kim benim buyruklarıma uyarsa öbür insanlar gibi ölmez Bu düşük dünyada hiç kimsenin kendisi için belirlediğim süreden fazla kalmasına dayanamam; ama istersem onu bu dünyaya iki kez üç kez ya da daha fazla geri gönderirim ruhunu başka bir bedenin içine sokarak; bu evrensel bir yasadır

Üçüncü Bölüm

Ben kitap göndermeksizin yönlendiririm dostlarıma ve benim öğrettiklerimi benimseyenlere doğru yolu gizli araçlarla gösteririm uyulmasını istediğim kurallar bunaltıcı değildir zamana ve koşullara göre saptanmıştır Yasalarıma karşı çıkanları öbür dünyalarda cezalandırırım Ademoğulları yapılması istenen şeyleri bilmezler bu yüzden sık sık yanlışlığa düşerler Yeryüzündeki ve gökteki hayvanlar denizdeki balıklar hepsi benim yönetim ve denetimim altındadırlar Dünyanın bağrındaki gizli hazineler ve başka şeyler benim bilgimin içindedir Onların tek tek bulunup alınmasına olanak sağlarım Bunlara sahip olacak kimselere ve benden zamanında dilekte bulunanlara gizli işaretlerimi mucizelerimi gösteririm Bana ve izleyicilerime karşı yabancıların göstereceği düşmanlık ve direnme ancak kendilerine zarar verir çünkü bilmezler ki güç ve zenginlik benim ellerimdedir ve bunları ben âdemoğullarından hak edenlere veririm Dünyaların yönetimi çağların arka arkaya gidisi vekillerimin her çağda değişmesi sonsuza dek benim yetkimdedir Her kim oraya dürüstçe yürümezse ben kendim belirleyeceğim bir zamanda onu cezalandıracağım ve başladığı yere geri göndereceğim


Dördüncü Bölüm

Mevsimler dört tanedir unsurları da (Dört unsur = Adem´ in bedenini oluşturan toprak hava ateş su) dört tanedir; bunları ben yarattıklarımın gereksinimlerini gidermeleri için bağışladım Yabancıların kutsal kitapları ancak benim yasalarıma uygun oldukları karşı çıkmadıkları ölçüde tarafımdan kabul görürler; yine de bunlar çoğunlukla saptırılmışlardır Üç tanesi bana karşıdır ve ben üç addan nefret ederim Benim gizlerimi açığa vurmayanlar için ödüllendirme konusundaki sözümü tutacağım Benim uğruma acı çekmeye katlananları kuşku duyulmasın ki dünyalardan birinde ödüllendireceğim Benim yolumdan gidenler kendilerine düşman olanlara ve yabancılara karşı cemaat hâlinde yaşasınlar Ey siz benim yasalarıma uyanlar benim tarafımdan iletilmeyen düşünceleri kafanıza sokmayın Yabancıların yaptığı gibi sakin adimi ya da bana yakıştırılan adları ağzınıza almayın yoksa günaha girersiniz; çünkü bu konular sizin kavrayışınızınüzerindedir

Beşinci Bölüm

Beni simgeleyen şeylere ve resimlere saygılarınızı sunun; çünkü onlar size benim yasalarıma aykırı olan davranışlarınızı anımsatacaktır Yardımcılarımın buyruklarına uyun sözlerine kulak verin ki benden aldıkları öte dünya bilgisini size iletsinler

Mashaf-i Reş (Mushaf-i Res-Kara Kitap)


Yaratılış nazariyelerinin anlatıldığı yeryüzüne ait bir kitap olup Yezidilere dair geçmişteki olaylar ile Yezidilik adabını içerir Ayrıca Kara Kitap´ta renkler ve yiyeceklerle ilgili bazı yasaklar da yer almıştır

Şimdi Mashaf-i Reş ´ten bir bölüm sunalım; Başlangıçta Tanrı kendi yüce özünden Beyaz İnci´ yi yarattı ve bir kus yarattı ki adi Anfar´ di Ve inci´ yi onun sırtına koydu ve orada kırk bin yıl oturdu İlk gün yani pazar günü Azazil adlı meleği yarattı; işte o hepsinin başkanı olanı Ta´us Melek (Tavus kuşsu Melek)´ tir Pazartesi günü Tanrı Darda´ il adlı meleği yarattı ki o Şeyh Hasan´ dir Salı günü Israfil´ i yarattı ki Şeyh Şams´ dır Çarşamba günü Cebra´ il adlı meleği yarattı; o da Abu Bekr´ dir Perşembe günü Azrail´ i yarattı ki Saacadin´ dir Cuma günü Semna´ il aldı meleği yarattı; o da Nasir´ ud - Dindir Cumartesi günü Nura´ il adlı meleği yarattı ki o [ ] Melek Ta´ us (Melek Tavus)´ u onların başkanı yaptı Ondan sonra Tanrı yedi göğü Yeryüzünü ve güneşi ve ayı yarattı [] İnsani kuşları ve tüm hayvanları yarattı ve onları pelerininin boşluğuna yerleştirdi ve Inci´ nin üzerinden indi melekler de yanındaydı Sonra yüksek sesle Inci´ ye doğru haykırdı o da düşüp dört parçaya ayrıldı içinden su fışkırdı ve deniz oldu Dünya yuvarlaktı üzerinde çatlak yoktu Sonra Tanrı bir kus biçiminde Cebrail´ i yarattı ve dört bucağın yönetimini ona emanet etti Sonra bir gemi yarattı ve onun içinde otuz bin yıl kaldı ondan sonra Laleis´ e geldi ve konakladı Dünyanın içinde haykırdı ve yoğunlaşmayla deniz oluştu ve dünya yeryüzüne dönüştü ve titremeye devam ettiler Sonra Cebrail´ e Beyaz Inci´ nin iki parçasını getirmesini buyurdu parçalardan birini yeryüzünün altına yerleştirdi öbürünü de Göğün Girişi´ ne (cennetin girişi) kapı olarak koydu Sonra onların içine güneşi ve ayı yerleştirdi onların kırpıntılarından da yıldızları yarattı ve onları göğe süs olarak astı Ayrıca yeryüzünü süslemek üzere meyve ağaçlarını bitkileri ve dağları yarattı Hali´ nin üzerine Taht´ i yarattı Sonra dedi ki Ulu Tanrı : «Ey Melekler Adem´ le Havva´ yi yaratacağım onları insan yapacağım ve ikisinden Adem´ in belinden gelmek üzere Sehr ibn Cebr doğacak; ve ondan tek bir halk türeyecek yeryüzünde; Azazil´ in yani Ta´us Melek´ in toplumu olan Yezidi halkıdır bu Sonra Şeyh Adi b Musafir´ i Suriye´ den göndereceğim ve o gelip Lales´ te kalacak» Sonra Tanrı kutsal ülkeye indi ve Cebrail´ e dünyanın dört bucağından toprak getirmesini buyurdu; Toprak hava ateş ve su Onlarla bir adam yaptı ve kendinden ona bir ruh bağışladı Sonra Cebrail´ e Adem´ i Cennet´ e yerleştirmesini buyurdu orada meyveyle bütün yeşil bitkileri yiyebilsin diye : ancak buğday yemesi yasaktı Yüz yıl sonra Ta´ us Melek Tanrıya dedi ki: «Adem nerede ve nasıl üreyip çoğalacak » Tanrı ona «Yetki ve yönetimi sana bırakıyorum bu konuda» dedi O zaman Melek Tavus gidip Adem´ e sordu : «Hiç buğday yedin mi » O da yanıtladı : «Hayır çünkü Tanrı bunu bana yasakladı ´Ondan yememelisin´ dedi» Melek Ta´ us söyle dedi ona : «Yesen senin için çok daha iyi olur» Ama Adem´ in yedikten sonra karni sisti ve Ta´ us Melek onu Cennet´ ten çıkardı ve bıraktı ve göğe çıktı O zaman Adem karninin miskinliği yüzünden acıyla kıvrandı çünkü bedeninde çıkış deliği yoktu Ama Tanrı bir kuş gönderdi o da Adem´ in bedeninde bir çıkış deliği açtı böylece Adem rahatladı Ve Cebrail yüz yıl ona görünmedi ve o mutsuz oldu ağladı O zaman Tanrı Cebrail´ e buyurdu ve o gelerek Adem´ in sol koltuk altından Havva´ yi yarattı Sonra Melek Tavus halkımıza demek istiyorum ki çok acı çeken Yezidîlere yardım etmek üzere yeryüzüne indi ve eski Asurluların yanında bizim de basımıza krallar dikti; bu krallar Nesrukh (ki o Nasir´ ud - Din´ dir) ve Kamush (o da Sultan Fakhru´ d - Din´ dir) ve Artımus (ki Sultan Samsu´d - Din´ dir) adini taşıyorlardı Bundan sonra iki kral tarafından yönetildik; birinci ve ikinci Şapur adlı bu kralların yönetimi yüz elli yıl sürdü ve onların soyundan gelen Amir´ lerimiz bizi bugüne dek yönetmişlerdirve biz dört kabileye bölündük Bize khass (marul) haram kılınmıştır çünkü kadın peygamberimiz olan Khassa´ nin adını anımsatmaktadır; kuru fasulye de haramdır koyu mavi boya kullanmamız yasaktır; Yunus peygambere saygısızlık etmiş olmamak için balık yememiz haramdır; Ceylanları da yemeyiniz çünkü onlar peygamberlerimizden birinin sürüsü olmuşlardır Ayrıca Şeyh ve müritleri tavus kuşuna saygısızlık etmemek için horoz da yemeyiniz; çünkü tavus kuşu daha önce sözü edilen yedi tanrıdan biridir ve biçimi horozu andırır Yine Şeyh ve müritleri sayın helvacıkabağı yemekten sakininiz Bundan başka ayakta işemek ya da oturmuş haldeyken giyinmek ya da Müslümanların yaptığı gibi helada taharetlenmek ya da onların banyolarında gusül etmek bize yasaklanmıştır Ayrıca tanrımız olan Şeytan´ in adini ya da onu anımsatan Kitan Sar Sat gibi adları ya da Mal´ un [] na´ l gibi sözcükleri ağza almak yasaktır Önce [ ] bizim dinimize puta taparlık dediler ve Yahudiler Hıristiyanlar Müslümanlar ve İranlılar dinimizden uzak durdular Kral Ahab ile Amran bizdendi; öyle ki bizim Pirbub diye adlandırdığımız Ahah Beelzebub´ un Tanrısından yardım dilerlerdi Bizim Babil´ de Bakti-Nossor (Nebukadnezzar) adlı bir krallımız vardı; Iran´ da Ahasuerus İstanbul´ da Ağrıkalus da bizdendi Gök ve yer var olmadan önce Tanrı suların üzerinde bir teknenin içindeydi Sonra yaratmış olduğu inciye kızdı onu başından attı; incinin karılmasından dağlar çınlamasından kum tepeleri dumanından da gökler meydana geldi Sonra Tanrı göğe çıktı ve gökleri yoğunlaştırdı; ve onları altlarına destek koymadan yerleştirdi ve yeryüzünü her yanından çevirdi Sonra ellerine kalemi aldı ve tüm yaratıklarının adlarının listesini çıkardı Kendi özünden ve nurundan altı tanrı yarattı ki bunların yaratılması bir lambanın başka bir yanan lambadan yakılması gibiydi Sonra Birinci Tanrı İkinci Tanrı´ ya dedi ki : «Ben göğü yarattım; sen oraya çık ve bir şeyler yarat» Ve o göğe çıktığı zaman Güneş var oldu Kendisinden sonraki Tanrıyla ´Çık´ dedi ve ay yaratıldı Ve ondan sonraki Tanrı gökler´ i harekete geçirdi; ve ondan sonraki Tanrı yıldızları yarattı; ve ondan sonra gelen Tanrı el - Kuragh´ i yani Sabah Yıldızı´ nı (venüs) yarattı; ve her şey böyle yarattı


GÜNÜMÜZDE YEZIDILER


Osmanlıların son zamanlarında 1912´de yapılan nüfus sayımında 37000 1923´teki sayımda 18000 olarak tespit edilen Yezidilerin sayısı ülkemizdeki bazı çevrelerin baskılarından kaynaklanan göçlerden dolayı azalmış olup; günümüzde Türkiye´deki sayılarının 3000-4000 civarında olduğu tahmin edilmektedir Ülkemizde küçük topluluklar halinde yaşayan Yezidilerin büyük bölümü Güneydoğu Anadolu´da bir kısmı da metropol kentlerinde yaşamaktadırlar Dünya genelinde nüfuslarının 700000 olduğu tahmin edilen Yezidilerin Irak´ta 300000 Rusya´da 100000 Gürcistan´da 60000 Ermenistan´da 40000 Suriye´de 10000 Almanya´da 50000 İran ´da 1000-2000 civarında nüfusa sahip olduğu; kalanının da Hindistan Lübnan İsviçre Belçika Estonya ve Ukrayna´da yasadığı bilinmektedir


Alıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.