Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Tarih / Coğrafya

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
budizm, dinler, tarihi

Dinler Tarihi: Budizm

Eski 08-25-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Dinler Tarihi: Budizm





Budizm ´in kurucusu Buda (Guatama Gotama) ( MÖ563 - 483 ) Kuzey Hindistan ´da Lumbini koruluğunda doğmuş bir filozoftur Buda aydınlanmış anlamına gelir Budizm ´ in en güçlü yayılma dönemi Hint Hükümdarlarından Aşoka (MÖ 273 - 236) zamanına rastlar Aşoka zamanında Budizm ´ Hindistan SeylanSuriyeMısırMakedonya ve Yunanistan ´a kadar yayılmıştır Aşoka ´dan sonrada yeni Krallar Budizm ´e girmiş yayılmasını sağlamış hatta ÇinMoğolistan ve Japonya ´nın ileri gelen devlet adamlarının Budizm ´e hizmet etmesini sağlamışlardır

Budizm ´ MS 1yy Türkistan 4 yy da Kore 6yy da Japonya ve 7yy da ise Tibet ´te yayılmaya başlamıştır Günümüzde GüneyDoğu;Güneybatı ve Orta Asya ´da çok sayıda taraftarı olan Budizm ´ Avrupa ve Amerika ´da da yayılmaya ve taraftar bulmaya başlamıştır

Budizm ´de inanç ve ibadet

Budizm ´de inancın temeli Buda ´ya sığınırım Dhamma ´ya (dinedoktrine) sığınırım Sangha ´ya sığınırım (Rahipler Cemaatidünyanın en eski bekar rahipler topluluğu) cümlesi oluştururBunlardan birini inkar eden kişi budist sayılmaz ve Budizm ´e girmek için yukarıdaki cümleyi söylemek gerekir Sangha ´ya giren rahip ve rahibeler evlenemezler

Budizm ´ de mabetlere Vihara denir Budistler Karma- Ruhgöçü ´ne inanırlar Vihara da ayda 2 kez bir araya gelen rahipler yaptıkları hataları itiraf ederek benliklerini öldürürler Bazı dinlerde olduğu gibi Budizm ´de de bir kurtarıcı bekleme inancı vardır Kurtarıcının isma Metteya veya Maitreye ´ dir inançlarına göre Metteya tüm dünyayı düzeltmek olarak gelecek ve Buda ´ nın tamamlayamadığı dini tamamlayacaktır

ibadet Stupa denilen mabetlerde yapılır Stupalar helezoni yapıda inşa edilmiştir ibadet için Stupaya giren Budist önce Buda ´nın heykeline saygı gösterisi yapar; O ´na çiçek ve tütsü sunar Budistler kendi evlerinde de bir köşede korudukları Buda heykeline tazimde bulunarakibadet ederler ibadetlerinde klişeleşmiş dua ve söz yoktur

Budizm ´in kutsal ziyaret yerleri ;
Budanın doğum yeri( Lumbin)
Aydınlanma yeri (Bodhi Gaya)
Buda ´ nın ilk vaaz verdiği geyik parkı (Sarnarth ´da)
Buda ´nın öldüğü Uttar_Prades şehri
Ganj nehri


Kutsal Kitapları

Budistler Buda ´nın vaazlarının Pali - Kanon adlı bir kitapta toplandığına ve 400 yıl kadar sözlü olarak nesilden nesile aktarıldığına inanırlar Budizm ´in kutsal kitabı üç sepet anlamına gelen Tripitaka veya Tipitaka ´dır Tripitaka da;

Vinaya Pitaka
Sutta Pitaka
Abhidhamma adlı bölümler bulunur

Bu kitaplarda rahip ve rahibelerle ilgili kurallar ayin usulleri beslenmegiyinme Buda ´nın hayatıkonuşmalarıvaazların yorumuBudizm ´ felsefesi vb ayrıntılı bir şekilde anlatılır

Budizm ´de Mezhepler


Budizm ´ başlıca iki büyük mezhebe ayrılır: 1- Hianayana 2- Mahayana

1 - Hinayana (Küçük Araba)

Kişinin kendisini kurtarmasını esas aldığı için böyle isimlendirilmiştir Bu mezhep Seylan ve Güney Asya ´da yayılmıştır Mensupları saf Budizm ´e yani Budanın asıl telkinlerine kendilerinin muhatap olduklarını iddia ederek Mahayana koluna bağlı olanları sapkınlıkla suçlarlar

2 - Mahayana ( Büyük Araba)
Toplumu bir bütün halinde ele alarak herkesin kurtuluşa ermesini amaç edinmişlerdir Onlara göre Budizm ´ herkese cevap vermeli herkesin ihtiyaçlarını gidermeli doktrinleri basitleştirerek halkın anlayacağı bir seviyeye getirilmelidir Budizm ´in bu kolu başka din ve doktrinlerden yararlanmakta sakınca görmez Bu mezhebe göre Nirvanayı gerçekleştiren herkes Buda unvanını alır Ve ihtiraslarının esiri olarak dünya zevklerinin arkasından koşmaz Mahayana mensupları hata yapabilirim diye faaliyetleri askıya almanın karşısındadır Bu yüzden pişmanlık duymaya lüzum yoktur derler Mahayana ´ya bağlı kişi kendini kurtuluşa hazırlayabilmek için şü hususlara dikkat etmek zorundadır:

Cömertlik
Olgun manada bilgelik
Budizm ´in ahlak kurallarına bağlılık
Meditasyon
Karşılaştığı olumsuzluklara sabır göstermek
Hiç usanmadan sürekli bir gayret içinde olmak

Bu sayılan özellikleriyle Mayayana Budizm ´i dünyanın bir çok bölgesinde yayılma imkanı bulmuşadeta misyonerli bir hüviyet kazanmıştır


BUDA VE ÖĞRETiSi


Buda ´nın öğretisinin baslıca özelliği; Buda ´nın aydınlanma sonucu bulmuş olduğu gerçekleri birer dogma olarak sunacak yerde aydınlanma yöntemini öğretmeyi ve böylelikle yöntemi öğrenen kimselerin kendi çabalarıyla bu gerçekleri kendilerinin bulup yasantısal deneyimle doğrulamalarını öngörmesi Budalık yolunu herkese açık tutmasıdır Buda ´nın yasadığı dönemde Budizm ´ bir din Buda da bir peygamber değildi

Şimdiye dek her geliş gidişsimde içinde hapis olduğum Duyularla duvaklan mis bu evin Yapıcısını aradım durdum Ey yapıcı! Simdi seni buldum Bir daha bana ev yapmayacaksın Bütün kirişlerin kirildi payandaların çöktü içimde Nirvana ´nın suskunluğundan başka bir şey kalmadı Tutkuların isteklerin biçimlediği yanılgıdan kurtardım kendimi

Öğretide 4 temel gerçek vardır: Yaşamda ıstırap vardır; ıstırabın bir nedeni vardır; bu neden yok edilirse ıstırapta yok edilmiş olur; bu nedeni yok etmeyi sağlayan bir yol bir yöntem vardır


1Istırap (DUKKHA) ve Yaşamın 3 özelliği

Dört okyanusun suyu mu daha çoktur yoksa sizlerin inleye sızlaya sürdürdüğünüz bu yolculukta sevdiğiniz istediğiniz şeyleri elde edememek sevmediğiniz istemediğiniz şeylerden kaçınamamak istediğiniz şeylerin istediğiniz gibi olmaması istemediğiniz şeylerin istemediğiniz biçimde olması yüzünden akıttığınız göz yaşları mi daha çoktur Ananızı babanızı yitirmek kardeşlerinizi kızınızı yitirmek malinizi mülkünüzü yitirmek Bu uzun yolculukta tüm bunlara katlandınız ve dört okyanusun suyundan daha çok göz yaşı akıttınız

Buda ıstırap için dukkha sözcüğünü kullanıyordu Anlamı; ıstırap üzüntü tasa keder maddesel veya ruhsal sağlıksızlık uyumsuzluk tedirginlik doyumsuzluk yetersizlik sürtüşme çelişki yani olumsuz ruh durumları Buda ´nın gözlerimizi açmaya çalıştığı gerçek daha çok ıstıraptan korunmak kurtulmak için izlediğimiz tutumdaki yanlışlarımız yanılgılarımız Herkes yaşamda Istırabın olduğunu biliyor ama yaşamda Tatlı anlar hoş ve zevkli olan şeyler olduğunu haz ve zevkin ıstırabı dengeleyebileceğini düşünüp bu anların beklentisi içinde ıstıraba katlanabiliyor Buda ´ya göre yanılgı işte burada Buda kaynağı dışımızda olan şeylerden elde ettiğimiz haz ve zevkin ıstırabın asil nedeni olduğunu göstermeye çalışıyordu Yanılgının dünyanın bu geçiciliğine gözlerimizi kapamak geçici olan kalıcı olmayan şeylere tutunmaya çalışmaktan geldiğini dünyayı gerçek böylesiliği yapısıyla görememekten kaynaklandığını söylüyordu Sevdiğimiz hiç bir şey yok ki bir gün gelip ya onlar bizden ya biz onlardan ayrılmayalım
Buda yaşamı gerçek boyutları içinde kavrayabilmemiz için yaşamın birbiriyle ilgili 3 özelliğinin üzerinde ısrarla duruyordu: Dukkha - Istırap Bir arada bütünleşmiş bileşmiş oluşmuş hiç bir şey değişimden çözülüp dağılmaktan kurtulamaz Yanılgı değişim içinde olan geçici olan şeylere sanki hiç değişmeyeceklermiş sanki kalıcı şeylermiş gibi tutunmaya sarılmaya çabalamaktan geçiyor Oysa elde etmek istediğimiz şeyi elde edene kadar o şey değişiyor koşullar değişiyor bu arada biz kendimiz de değişiyoruz

Buda ´nın amacı dünyayı ne olduğundan daha kötü ne de daha iyi göstermekti Onu olduğu gibi iyi ve kötü yanlarıyla kendimizi hiç bir yanılgıya yanılsamaya kaptırmadan bütünlüğü içinde gerçek böylesiliğiyle görmemizi sağlamaya çalışıyordu Istırabın dünyayı olduğu gibi içimize sindirememekten dünyadan verebileceklerini değil de daha çoğunu beklememizden istememizden kaynaklandığını anlatma çabası içindeydi Kötü olan yaşam değil ona arsızca yapışmaya çabalamaktan ondan verebileceğinden çoğunu istemekten gelen ıstıraptır akıp giden yasamla birlikte karşı koymadan direnmeden akıp gitmesini öğrenmek dönüsü olmayan bir akis içinde olduğumuzun yaşamın tek bir aninin bile ikinci kez yaşanmasının olanaksızlığını içten içe kavramak her saniyenin tadını bilecek biçimde yaşamın sevinçle kıvançla coşkuyla kucaklanmasına yol açabilir

Mutluluğun ertelenmesinin de para biriktirir gibi haz ve zevk biriktirmenin de olanaksızlığı iyice anlaşılabilir Acaba yaşamda kendimize sığınak yapabileceğimiz Istırabın güçsüz kaldığı etkisinin azaldığı bir yer bir zaman var mi Budizm ´ olduğunu savunuyor Bu an ve burası Hiç bir şeyin öteki şeylerden ayrı bir kendiliği ayrı kalıcı bir benliği olamaz Istırabın asil nedenini aradığımız kökenine indiğimiz zaman hiç bir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde karşımıza çıkan sorumlunun bir yandan istek ve tutkularımızı besleyip kışkırtan den Başka birisi olmadığını görüyoruz Benim güvenim Benim görevim Benim sorumluluğum Benim başarım Benim param Benim isteklerim Benim heveslerim Benim öldükten sonra ne olacağım Benim öldükten sonra da var olma doyumsuzluğumdan gelen sorunlarım Nedir bu ben

Buda insan varlığında geçici olmayan değişmeden kalan dayanıklı bir öz tözel bir nitelik olmadığını göstermeye çalışıyordu Bir gövde doğar büyür yaşlanır ölür çözülür sürekli değişim içindedir Bir kimse kolunu bacağını yitirse de ne azalır ne de küçülür Öyleyse insanin gövdesinde olamaz duygularımızda da olamaz Çünkü onlar değişse de gene olduğu gibi kalır duyu organlarımızdan gelen algılarımız da olamaz önceki düşüncelerimiz kararlarımız eylemlerimizle biçim almış eğilimlerimiz de olamaz ayırt edici bilincimizde de olamaz Bu beş kümede toplanan bedensel ve ruhsal varlığımız gövdemiz duygularımız duyu organlarımızdan gelen algılarımız önceki düşüncelerimiz kararlarımız ve eylemlerimizle biçim almış eğilimlerimiz karakter özelliklerimiz ayırt edici bilincimizin bir araya gelmiş olmasından da oluşmuş olamaz Çünkü bunlardan hiçbirisi i içermiyorsa o zaman besinin bir araya gelmesi de beni oluşturmaz O zaman geriye değişmeden kalan tek bir şey kalıyor Ad Ben ´e verilen özel ad

Milanda Panha adli kitaptan: Kral Bilge Nagasena ´ya seslenmiş: Ustam kimsin adini söyler misin Bana Nagasena diyorlar Ama bu yalnızca bir ad adlandırmaktan belirtmekten Başka şeye yaramayan bir deyim bir sözcük içinde bir kimlik bir benlik yok Bir ad bir lakap bir işaret yalın bir sözden Başka bir şey değil Kral inanmaz ve sorular sorar Nagasena bu saçlar midir Hayır büyük kral Duygu ve coşkular midir Nagasena Hayır büyük kral Nagasena kraldan arabayı tanımlamasını ister Tekerlek dingil ok sandık ve kollar bir arada olunca arabadan söz edilir Araba yalnızca bir ad adlandırmaktan belirtmekten Başka bir ise yaramayan bir deyimden Başka bir şey değil Evet kralım Benim de saçlarım derim ad ve bedenim duygularım algılarım geçmiş eylemlerimle biçim almış karakter özelliklerim ayırt edici bilincim bir araya gelince Nagasena adi veriliyor Ama kimlik benlik söz konusu olunca burada öyle bir şey yok Nasıl arabanın beş bölümü bir araya gelince araba diyorlarsa beş katışmaç bir araya gelince de bir kimden bir den bir özneden söz ediliyor Buda diyor ki: Ne ben ´in ne de ben ´e ilişkin kalıcı bir şeyin varlığından söz edilebilir Ben ben olarak gelecekte de var olacağım benim sürekli değişmez bir benliğim var savında bulunmak hatalıdır Ben düşüncesini yok etmeli benlikle kurumlanmak yanılgısını yenmelidir Buda ´nın görüsüne göre ben insanin hem bedensel hem de ruhsal varlığını oluşturan bu beş kümenin bir arada ve birlikte sürekli bir akis sürekli bir değişim içinde olusunun ortaya çıkardığı bir görüngü bir olgu insani çevresinden ayrı bir varlık olarak ayırt etme özerk bir biçimde hareket etme durumundan köklenen bir yanılgı bir yanılsamadan Başka bir şey değil ayırt edici bilinç ise karışıp dünyayı ben ve ben olmayan diye ikiye bölünce bu ben yanılgısı kendiliğinden ortaya çıkıyor Aslında bilincin ayırt etmeden seçmeden bölmeden bütünü kavrama olanağı da var

Ben ´in var olma doyumsuzluğundan kaynaklanan ve ölümün sinirini aştığına inanılan uzantısına verilen ad ´sa ruhtur Budizm ´de Öz varlık yoktur Buda ben-ruh yanılgısını sergilemek istiyor Bir kez ben-ruh yanılgısı oluştu mu bütün varlığımızı sarıyor bilincimizin özgürce çalışma etkinliği engelleniyor onun bitmez tükenmez istekleri nasıl yaşamı çekilmez bir hale koyuyor sorunlarımız yaşamla bile sınırlı kalmıyor ölümden sonrası ile ilgili sorunlar da gündeme girdiğinden onlar da kaygı ve üzüntü konusu olmaya başlıyor Buda ben ´i kurtarmaya değil bizi ben ´den kurtarmaya çalışıyordu Ölümsüzlüğe erişmek için tek bir yol olduğunu savunuyordu Öncesizden sonsuza uzanıp giden varoluş zincirinin içindeki yerimizi bulmak evrensel yaşam ırmağının içimizden aktığının yaşam gücünün bizim burun deliklerimizde bizim ciğerlerimizde nefes alıp verdiğinin bilincine erişmek

2 Nedensellik Çemberi- bağımlılık ve Özgürlük- Ka

Buda ´ya göre varolan her şey nedenselliğin bir sonucu olarak vardır boşluktan yokluktan oluşan bir evrende nedenselliğin döngüsüne takılan yokluk varlığa dönülür her neden bir sonucu her etki bir tepkiyi zorlar Evrenin değişmez yasası nedensellik (Karma) yasasıdır Ne başlangıcı ne de sonu olan evrende egemen olan yalnız doğa yasalarıdır Buda böylelikle tanrıların görevini yasalara yüklemiş tanrıları gereksizleştirmişti Değil mi ki insanin geleceğini belirleyen nedenlerin zorladığını sonuçlardır öyleyse insanin kendi eylemlerinin sonuçlarından kaçıp kurtulması olanaksızdır Bir çocuğun anasından beklediği gibi tanrıların bize sevecenlik göstermelerini bizi bağışlamalarını bekleyemeyiz Eylemlerimizin sonuçlarından kurtulmanın bir yolu varsa onu ancak kendi çabamızla kendimiz bulmalıyız

On iki halkalı kapalı bir zincir olarak temsil edilen nedensellik yasası:

1 Yanılgı yanlış düşüncelere yol açıyor
2 Bu düşünceler eğilimlere karakter özelliklerinin biçimlenmesine ortam hazırlıyor
3 Buradan da bilinç oluşuyor
4 Bilincin bentle ben olmayanı ayırt etmesinden özne nesne ikiliği ad ve beden ortaya çıkıyor
5 Bundan altı duyu alanı gelişiyor
6 Bu altı duyudan dolayı duyularla nesneler karşılaşıyor
7 Bu karşılaşmadan hoşlanma hoşlanmama gibi duygular oluşuyor
8 Bu duygular isteklere tutkulara dönüşüyor
9 istekler tutkular bağımlılığa insanin isteklerinin tutkularının tutsağı olmasına bireysel yaşam isteğine yol açıyor
10 Bundan da oluşuma bağımlılık ortaya çıkıyor
11 Oluşum doğuşa
12 Doğuşsa ihtiyarlık ve ölüme ıstıraba tedirginlik ve umutsuzluğa yol açıyor Buradan da gene yanılgı çıkıyor ortaya Buda ´nın yanılgıyı dizinin en başına koymasının nedeni olasılıkla bu döngüden tek çıkış yolunun bu halka olmasıyla açıklanabilir

istekleri tutkuları kışkırtan yanılgıdır ana yanılgıyı besleyen de gene istekler ve tutkulardır Kökünü yanılgıdan alan düşünceler karar ve eylemlere dönüşüyor Düşüncelerimiz kararlarımızı kararlarımız Eylemlerimizi belirlerken eylemlerimiz de kararlarımızı etkileyip zorluyor Her düşünce sonrakileri sınırlıyor Biz kez tam bir özgürlük içinde bir şey düşünmüş olabileceğimizi varsaysak bile ondan sonraki düşüncelerimizde ayni oranda özgür olamayacağımız açık Giderek özgürlük alanı kısıtlanıp daralıyor Şu anda ne olduğumuzu belirleyen dünkü düşüncelerimizdir
Bu gün kafamızdan geçen düşüncelerse yarinki yaşamımızı biçimliyor Yaşamımız
kesinlikle zihnimizin yaratısıdır Budist metinler dört tür bağımlılıktan söz ediyorlar

1 isteklerden tutkulardan gelen bağımlılık
2 Yanlış görüşler kanılardan kaynaklanan bağımlılık
3 Erdemli bir yaşamla ve kurallara tıpatıp uygun davranmakla kurtuluşa erişilebileceğini sanmaktan gelen bağımlılık
4 Sürekli ve değişmez bir ben ´in varlığına inanmaktan gelen bağımlılık isteklerimizin tümüne
yakın bir bölümü toplumun yapay olarak yarattığı gereksiz şeyler

Örneğin toplum bizi zeki bir adam gibi görünmeye isteklendiriyor Çevremizde beğenilen bir kimse olmak bize nelere mal oluyor Bunun karşılaştırmalı bir hesabini yapabilmiş olsak harcadığımız bunca çaba üzüntü sıkıntıya değmeyeceğini anlayacaktık Başka insanların önüne geçememek Başka insanlara üstün olamamaktan gelen ezikliklerin ardında hep ben yanılgısı yatıyor ama bu ben yanılgısını besleyen de toplumun özendirici etkisi Bir kere gözümüzü açıp ta bu koşturmacanın amaçsızlığını anlamsızlığını görebilsek bu koşullanmalar biçimlenmeler etkisini yitirecek ve bağımlılık da ortadan kalkacak O zaman ıstırap yerini özgürlüğümüzü yeni bastan kazanmış olmaktan gelen aşkın bir mutluluk duygusuna bırakacak nedensellik döngüsünden kendimizi kurtarmış daha doğrusu döngüyü ters yöne çevirmeyi başarmış olacağız insan kendini yanılgıdan nasıl kurtarır Bu sekiz basamaklı yolla mümkündür Yanılgıdan kurtaran bilgiye çıkarımcı düşünceyle varılamaz Çünkü bu tür düşüncede özgürlük yoktur Budizm ´ görüsüne göre bizi yanılgıdan kurtaracak bilgiye ancak sezgiyle erişilebilir insan yanıldığını yanilmadigini; aldatılmadığını aldatılmadığını; sevildiğini sevilmediğini ancak sezgiyle anlayabilir Uyanan kimse karmanın elinde eli kolu bağlı bir oyuncak olmaktan kendini kurtarmış olur Koşullanmaya biçimlenmeye bütünüyle karşı koyabilecek bir insan yok bu dünyada Yanında yada karşısında tutum almakla her zihnini sınırlamış oluyor Bizi düşündüğümüz gibi düşünmeye davrandığımız gibi davranmaya iten ön koşullar düşünsel yada duygusal zorunluluklar var Uyanınca bu zorunluluğu fark etmiş oluyoruz ve zorunluluk olmaktan çıkıyor Bu yüzden de karma değiştirilemez bir alın yazısı sayılmaz uyanan kimse karmanın bağlarını da koparmış olur Eylemlerimiz er geç bize geri döner

Her eylemin iyi yada kötü sonuçları eninde sonunda eylemi yapana ulaşır Buda kalıcı olan bir yaşamdan öbürüne aktarabileceğimiz şu gövdemiz içinde saklanan bir şey olamayacağını anlatmaya çalışmıştı Öyleyse gene doğumla söz edilmek istenen neydi Buda ´ya göre bir yaşamdan ötekine aktarılan ben yada ruh değil yalnızca eylemlerimizin zorladığını nedensel sonuçlardır Bu senin gövden de değil Başka birisinin gövdesi de değil Ona geçmiş eylemlerin (karma) ürünü gözüyle bakmak daha doğru olur Önceki bir yaşamda yaptıklarımın ödülü ya da cezası da değil Ben nedensellik zincirinin bir zorunluluğu olarak varım Eylemlerin bir sürekliliği var ama ben ´in de bilincin de sürekliliği yok Buda ´nın dilinde doğum ölüm döngüsü yaşamların önceki yaşamların etkisiyle biçimlendiğini anlatmaktan öte bir anlam taşımıyordu

3 Nirvana

Nirvana Batı ´da genelde anlaşıldığı gibi ölümden sonra değil burada ve şu anda gerçekleştirilebilecek bir ruhsal durumdur istek ve tutkuların yok olması Istırabın etkili olmayacağı bir iç barışa iç suskunluğa aşkın bir Mutluluğa erişmektir Nirvana ´ya erişme isteği de dahil olmak üzere tüm istek ve tutkular bırakılmadan olanla gelenle yetinmekten gelen iyimser bir yetingenlik kazanılmadan Nirvana gerçekleştirilemez Nirvana ´yı gerçekleştiren kimse bir yandan da günlük yaşamını normal haliyle sürdürüyor Eylemlerinin bir takım nedensel zorunluluklar (karma) yaratmaması da olanaksız elbette Nirvana ´ya erişen kimselerin tek farkı bu zorunlulukların dışında kalmayı başarabilmesi Eylemlerinde beğenilmek beğenilmemek gibi bir güdü etkin olmuyor yaptığı islerden alkış beklemiyor basarı ya da kazanç onu fazla sevindirmediği gibi başarısızlık ya da yitim de fazla üzmüyor Kuskusuz acı da çekiyor ama bunlara bilgece katlanmasını olayların doğal akımına boyun eğmesini de biliyor Ben ´i aşınca bütünle bütünleşiyor Yarinin getireceklerine kaygısız ben ´in doyumsuzluğundan gelen bütün sorunlara sırtını çevirmiş şu yaşam nasıl yaşanmalıysa öyle yaşamaya başlıyor Özgürlük coşku aşkın mutluluk içinde akıp gitmekte olan yaşam ırmağı içindeki yerinin bilincine erişiyor

Buda ´nın öğretisi bir yandan ben ´i yokumsarken öbür yandan da bireyciliği en ileri götürmüş olan öğretidir insanin toplumun kendisine giydirdiği kişiliksiz kişilikten soyunup gerçek varlığıyla baş başa kalınca gerçeği olduğu gibi özümleyecek bir yeteneğe sahip olabileceğine inanıyordu Buda ölümden sonra ne olduğuyla ilgili sorulara yanıt vermek istemiyordu Böyle bir soruyla karşılaşınca ya susuyor ya da söyle diyordu: Göğsünüze zehirli bir ok saplanmış olsa oku çıkartmaya çalışacak yerde oku atanın kim olduğunu hangi kasttan hangi soydan geldiğini boyunu boşunu oku atmaktaki amalini falan mi araştırmaya kalkardınız Ben bir şeyi açıklamıyorsam bırakın açıklanmamış olarak kalsın Peki neden açıklamıyorum Çünkü o şeyin açıklanması size hiç bir yarar sağlamayacaktır da ondan Çünkü bu sorulara yanıt aramak ne aydınlanmanıza ne bağımlılıktan kurtulup özgürlüğünüzü kazanmanıza iç suskunluğuna gerçeğe ermenize Nirvana ´ya erişmenize katkıda bulunabilir Buda öğretisinde hiç bir dogma iç yaşantıyla doğrulanamayacak hiç bir inanç getirmemeye özen göstermiştir Varoluş devingen gücünü nedensellikten alan sürekli bir oluşum değişim sürecinden Başka bir şey değildir; varoluşun ardında Durağan bir öz tözel bir nitelik yoktur Budizm ´de tözsüz öz varlıksız bir nedensellik vardır


4Sekiz basamaklı yüce yol

-Tam görüş

-Tam anlayış Bu basamaklar kendimizi de dünyayı da olduğu gibi gerçek böylesiliğiyle görmeyi adların biçimlerin gizlediği temel gerçeğin her şeyin ıstırap her şeyin oluşum değişim içinde olduğu kalıcı bir ben ´in değişmeyen bir tözün olmadığını anlayışına ulaşmayı amaçlıyor

-Doğru sözlülük

-Tam davranış Bu basamak özgür istencinizin ürünü olan içten geldiği için hiç bir amaç gütmeden yapılan davranıştır

-Doğru yaşam biçimi Yaşamını sağlamakta doğruluktan ayrılmamak kendine yetecek olandan çoğunu elde etmeye çalışmamaktır

-Tam çaba tam uygulama Her şeyin tam bir özenle eksiksiz yapılmasıdır Bir Budist ´in oturması kalkması bile büyük bir dikkatle yapılmalıdır Zihnini bencil düşüncelerden arıtmak sürekli bir uğraş olmalıdır Zihnin arıtılması bencil düşüncelerden ayıklanması dört yüce duygunun yüzeye çıkmasına olacak sağlar: Sevecenlik acıma sevgi yan tutmama

-Tam bilinçlilik

-Tam uyanıklık

Bu basamaklar meditasyonla ilgilidir Meditasyon Batı ´da anlaşıldığı gibi derin derin düşünme değil düşüncenin aşılmasını çıkarımcı düşünceden arıtılmış bir zihinle salt bilinçli olmayı amaçlayan bir yöntem Tam bilinçlilik tüm duyumların duyguların düşüncelerin ruhsal durumların ardında olacak biçimde bir alicilik bir uyanıklık durumunu sürdürmektir Algının kapıları öylesine temizlensin ki her algı hiç bir engelle karşılaşmadan bilince ulaşabilsin Sözcükler de bilinçle yaşantı arasına giren bir engel oluyor çoğu kez Sözcüklerden oluşan düşünceler durmadan bizi iyi kötü hoşa giden hoşa gitmeyen gibi ayrımlar yapmaya yargılara varmaya kışkırtıyor Artık dünyayı olduğu gibi değil kurgularla soyutla soyutlamalarla yani sözcüklerle dünyayı kavrıyoruz Gerçeğin sözcüklerle kavramlarla değil ancak yaşantıyla kavranabileceğini savunan Budizm ´ sözcüklere kavramlara tutsak olmak yerine onları tam olarak denetim altına almak istiyor


Budist meditasyonun özü nefes alıp verdiğinin ayırdında olmakla başlayan yaygın dikkattir insan nefes alıp verdiğine duyarlı olunca yaşadığının da farkında oluyor geleceğe ya da geçmişse değil kendini şu ana ayarlıyor şimdide yaşamaya başlıyor duyulara daha duyumlu duygulara daha duyarlı oluyor; kendinden kopuk kendinden habersiz yaşamaktan kurtarıyor kendini yaşamla da kendiyle de bütünleşiyor Bu uygulamada yol almış kimse gövdesinde kendi istencine bağlı olmadan bir nefes alıp verme işleminin sürüp gittiğine duyarlı olmaya başlıyor Bu yaşamsal bir yaşantı olarak kendini açığa vuruyor ve bu izlenim insanda iç barış esenlik ve Mutluluğun oluşmasına yol açıyor Artık zihindeki karmasa yatışmıstır

Buda ´nın meditasyon yöntemi öyle dalıp gitmeyi kendinden geçmeyi değil tersine sürekli uyanıklılığı sürekli bilinçli kalmayı gerektiriyor Tam bilinçlilik gerçekleşince tam uyanıklık kendiliğinden gelir Burada tüm ikilikler yok olur; düşünenin düşünceden bilenin bilinişten öznenin nesneden kopukluğu diye bir şey kalmıyor; zihinle yaşantı arasındaki bölüntü kalkıyor Bütün bu ayrımların yaşantıyla ayırt edilecek somut bir gerçekliği olmadığını bunların akıl yoluyla varılmış çıkarımlar olduğunu fark ediyorsunuz Size bu benim bu da benim düşüncem yada gören benim bu da gördüğüm şey diye ayrım yapmanıza olanak veren şeyin bir gözlemden daha çok sözcüklerin ve mantığın aracılığıyla elde edilmiş bir kuramdan Başka bir şey olmadığını anlıyorsunuz


ALıntı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.