Cennet - Cehennem |
|
|
#1 |
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Cennet - CehennemCelaleddin Tebrizi, âlim ve veli bir zat ![]() Şu hadis-i şerifi izah etti o bizzat: (Bu dünya, müminlere, sanki hapishanedir ![]() Ve lakin kâfirlere, rahat, sanki Cennettir )Dedi: (Böyle ise de bu hadisin manası, Lakin izah etmeden zordur anlaşılması ![]() Çünkü biz, dünyada da, kâfirlere nazaran, Sanki Cennet hayatı yaşıyoruz her zaman ![]() Niçin hapishanedir bu dünya öyle ise? Çünkü Cennete göre, böyle gelir bu bize ![]() Nitekim ahirette, Cehennemden son çıkan, Mümine, dünya kadar Cennet vardır o zaman ![]() Ve hatta bu dünyadan on misli daha büyük, Ona, nimetle dolu verilir Cennette mülk ![]() O genişliğe göre, bu dünyadaki evler, Hatta saray da olsa, bir zindan gibidirler ![]() Bir gün, Abdülkadir-i Geylani hazretleri, Giyinmiş çok kıymetli güzel elbiseleri, Sırtına bir şal alıp, çok da güzel bir atla, Bir yere gidiyordu, heybet ve saltanatla ![]() O ara bir yahudi, sırtlanmış çalı diken, Ter kan içerisinde, yalın ayak giderken, Hazret-i Geylani'yi, bu haliyle görerek, Geçer hemen atının önüne (Duur!) diyerek ![]() Der ki: (Ey Gavs-ı a'zam, sizin Peygamberiniz, Şöyle bir şey söylemiş, var mıdır haberiniz? Demiş ki: (Müminlere, zindandır bu dünya tam ![]() Kâfirlere Cennettir), doğru mudur bu kelam?) O, (Doğrudur) deyince, der ki hemen yahudi: (Neresi doğru bunun, izah et bana haydi! Yani Cennette miyim ben şu kötü halimle? Sen de zindanda mısın yani şu haşmetinle?) Keramet göstermeye, mecbur kalır o artık ![]() Attan inip, yanına yaklaşır o aralık ![]() Sağ kolunun içini gösterip yahudiye, Buyurur: (Bak bakalım, ne görüyorsun?) diye ![]() O, bakınca görür ki, bir Cennet var muazzam ![]() Orada, zevk içinde oturur Gavs-ı a'zam ![]() Buyurur: (Şimdi söyle, Cennet, bu dünya mıdır? Yoksa şimdi gördüğün o geniş mekan mıdır?) Der ki: (O Cennetteki yerini gördüm senin ![]() Hakikaten burada, sen hapishanedesin )Sonra da, sol kolunun içini göstererek, Sorar o yahudiye: (Ne görürsün?) diyerek ![]() Cehennemde yanarken görür o kendisini ![]() Bir dehşete kapılıp, korku sarar içini ![]() Gavs-ı a'zam buyurur: (Şimdi de söyler misin? Burda Cehennemde mi, yoksa Cennette misin?) Der ki: (Ey Gavs-ı a'zam, haklıymışsın sen meğer ![]() Ahirete nazaran, Cennetmiş bize bu yer) Sonra, can-ü gönülden getirip şehadeti, İman edip kazanır, ebedi saadeti ![]() |
|
|
|