Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
tasavvuf, zikir

Tasavvuf Ve Zikir

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Tasavvuf Ve Zikir




Bismillahirrahmanirrahim…
“Ben ne göklere nede yere sığarım; Ben ancak mü’min kulumun kalbine sığarım
Hadis-i Kudsi (Neden? Çünkü mü’min, kalbine dünyayı sokmadı ve kalbi Lâ mekan(mekansız) oldu, Mevla celle celalühü zaman ve mekandan münezzehtir)
“ALLAH’ı zikretmek hususunda kalbleri katılaşmış olanların vay haline” Zümer 39/22
Bu ayeti kerime iki şekilde tefsir edilmektedir;
1-ALLAH’ın zikrinden uzak kalıp kalpleri katı olanların vay haline! (ALLAH’ı zikretmiyorlar kalpleri katılaşıyor onun için vay hallerine)
2-ALLAH’ın zikrinden dolayı kalpleri katı olanların vay haline! (ALLAH’ı zikrediyorlar ama âdâbına riayet etmedikleri için kalpleri katılaşıyor) Nitekim bir hadis’i şerif’de “Kim bir namaz kılar da kıldığı namaz kendisini hayasızlık ve kötülükten alıkoymazsa o namazla ALLAH’tan uzaklaşmaktan başka bir şey artmaz”(Taberani,Deylemi)
“Kim Rahman’ın zikrinden göz yumarsa biz ona şeytanı musallat ederiz Artık o(şeytan), onun yakın arkadaşı olurZuhruf 36 Her bela, her günah zikirsizlikden (ALLAH’ı unutmakdan) ileri geliyor İmam-ı Gazali (Kuddise Sirruh) Hazretleri:”Bir lahza dahi zikirden boş kalanı, yumurtanın beyazının sarısını kaplaması gibi şeytan kaplar ve o zaman şeytan ona ne olsa yaptırır” Buyuruyor
Bir insan yerinden öğrenmeden bin sene “ALLAH” diyerek zikretse,tesir etmiyor En kolay meslek sepet örmek Onu dahi ustasından öğrenmeden yapamazsınız Öyle ise tarikat ki en ince meslektir, o nasıl kendi başına yapılabilir Erbabından ders almadan “ben kendim yaparım, işte böyle beceririm” demek olmazNitekim Mevlana Hazretleri Mesnevisinde şöyle buyuruyor;
Hiç kimse kendi başına bir şey olmadı
Hiçbir demir kendi başına keskin kılıç olmadı
Mevlana, asla Mevla-i Rum (Rum diyarının efendisi) olamadı
Ta ki Şems-i Tebrizi’nin müridi olmadıkça
“O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur; fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız”İsra 17/44 (Yeryüzünde en az zikreden hayvan eşektir O bile günde 5000 kere “ALLAH” diyor) Günde üç kere çürüyecek bedenin gıdasını veriyoruz, ya ruhun gıdası!
Şah-ı Nakşibend hazretleri;”Son nefeste ne ile olmak isterseniz, onunla meşgul olunuz” buyuruyor
Azrail Aleyhisselam ruhu kabzetmeye geldiği zaman bizleri gafil bulmasın O öyle bir andır ki, bir insan değil Kur’an-ı Kerim’i, 104 kitabı ezbere bilse o anda kuvveti müdrikesinden (hafızasından) silinir Zikir ise öyle değildir
Sokakta gördüğünüz bir elbiseyi göz alır kalbe indirir yahut nakışlı bir apartmanı görür onu da kalbe indirir İşte bu ve buna benzer şeyler ALLAH celle celalühü ile arada perde olur
Ali Ramiteni hazretlerine sordular “Tasavvuf nedir?” buyurdu ki;”Kalbi masivadan(ALLAH’dan gayri herşey) ayırmak, Cenab-ı Hakk ile beraber olmaktır”
Nakşibendi tarikatı aliyyesinin büyük meşayihlerinden Abdulhâlik-i Gücdüvani (kuddise sirruh) (Hızır Aleyhisselamdan ders almıştır), tarikatı aliyyedeki düsturları şöyle sıralamıştır;
1-Huş Der-dem : ALLAH’u Teâlâ’dan gafil tek nefes almamaktır
2-Nazar Ber-kadem: Salik yolda yürürken ayaklarının üstüne bakmalıdır, sağa sola bakmamalıdırZira ayaklarının üstüne bakarak yürümezse nazar(gözün bakışları)dağılır, bu ise salikin kalbini perişan eder
3-Sefer Der-vatan: Salikin kötü ahlaklardan, yani sıfatı beşerriyyesinden geçip sıfat-ı melekiyeye, iyi ahlaklara sefer etmesi
4-Halvet Der-encümen : Mecliste(zahirde görünüşde)halk, batında (gerçek ve iç alemde) Hakk Teâlâ ile olmaktır “Onlar, ne ticaret ne de alışverişin kendilerini ALLAH’ın zikrinden alıkoymadığı insanlardır”Şah-ı Nakşibend hazretleri (kuddise sirruh) şöyle buyurur: “Mina çarşısında bir tüccar gördüm Yaklaşık elli bin dinarlık ticaret yaptığı halde bir an bile kalbi ALLAH Sübhanehü’dan gafil değildi” (Mektubat-ı Rabbani,1/33)
Yine Şah-ı Nakşibend hazretlerine sordular “Tarikatınızın binası neyin üzerenedir?”, buyurdular ki “Halvet Der-encümen; yani zahirde halk ile batında Hak Sübhanehü ve Teâlâ ile olabilmek, üzerine kurulmuştur
5-Yâd-kerd : Dilin kalb ile beraber Mevla’yı(Celle Celalühü) zikretmesidir
6-Bâz-geşt : Mevla’dan (Celle Celalühü) her an agah olmak, gönülde tutmak, zikirde istemeden hatıra gelen iyi veya kötü bütün düşünceleri nefyetmek, kovmak demektir
7-Nigâh-dâşt Kalp üzerinde uyanık olup başka düşünceleri sokmamaktır
8-Yâd-dâşt : Daima Hakk Teâlâ Hazretleriyle beraber olmaktır İmam-ı Rabbani (kuddise sirruh) bu hususta şöyle buyurur: “Yâd-dâşt, devamlı huzur demektir Her an ALLAH’u Teâlâ’nın huzurunda olmaktır Bu nimet bu yolun büyükleri olan, Hâcegân(KaddesALLAHü Teâlâ ervahahüm) hazretlerinin yolunda çalışanların eline geçmektedir Yad-daşt, gaybet bulunmayan huzurdur Yani Hazret-i Zât ve Tekaddes’in huzurunun şu’ûn ve i’tibâr perdelerinden doğan bir aksaklık olmaksızın devam etmesidir Bu makamda en kâmil anlamıyla fenâ gerçekleşir
9-Vukûf-ı Adedi : Zikirde sayıya riayet etmektir Mesela istiğfar 100 kere olmalı, 99 yada 101 değil Şah-ı Nakşibend hazretleri (kuddise sirruh) “Zikirde sayıya dikkat etmek havatırdan, türlü türlü düşüncelerden kalbi toplamaya delalet eder” buyurur
10-Vukûf-ı Zamani : İçinde bulunulan hale göre davranmak ve geçen zamanın muhasebesini yapmak Yani tutukluk halinde istiğfar, genişlik halinde de şükretmek Yani mürid her an kendi halini bilmesi; halinin şükretmeyi mi, yoksa özür dilemeyi mi gerektirdiğini anlaması demektir
11- Vukûf-ı Kalbî : Zikirde kalbe yönelmek ya da kalbin ALLAH’a (Celle Celalühü) yönelmesi ve O’ndan gafil olmaması, demektir






Tarikat, ALLAH’u Teâlâ’yı bir bedel ve karşılık gözetmeden zikretme işidir
Şeyh Şamil , Halid-i Bağdadi’nin (Kuddise Sirruh) halifelerindendi Ruslarla otuz beş sene harb etti, sonunda yenildi Vefatından sonra şeyhinin kabrini ziyarete gittiğinde, ona zuhuratta : ”Niçin Hatm-i Hâce’yi bıraktın?” buyrulmuştur Yani Halid-i Bağdadi’nin (Kuddise Sirruh)”Onun için yenildin” demek istemişti
Tarikattan maksat; itikatta yakîn elde etmek, ibadette kolaylık olmasını sağlamaktır Öncelerli namaza durduğunuzda, namaz size ağır geliyordu, sonra zikre devam ede ede, o ağırlık ve zorluk kolaylığa döner, bu defa da:”namaz bitmese” dersiniz
Tarikat, insana bunu kazandırır ve kalpte ibadete karşı sevgi hasıl eder Mevla Teâlâ ile insan arasında hiçbir alaka yoktur Fakat zikre devam ettikçe, kalpte ALLAH’a karşı bir alaka ve ALLAH ile kul arasında münasebet, bir tür ilişki hasıl olur Alaka ve münasebet, bir tür ilişki hasıl olur Alaka ve münasebet arttıkça, kalpte sevgide artar Sevgi kalbi kapladığı vakit, o insan fenâ-fillâh olur
Kur’ân-ı Kerim’de “Her şey O’nu hamd ile tesbih eder” isra 17/44 buyruluyor Biz zikretsek ne olur zikretmesek ne olur Bütün mahlukat O’nu zikrediyor Kıymetli işi yapan kıymetli olur
İstersen acılık hisset, devam!
Devam, devam kalmazsın avam!
Tarikata girdiniz mi, düşmanla harbe kalkıştınız demektir
“Ey iman edenler! ALLAH’ı çokça zikrediniz Ahzab 41
Bakın namazı çokça kılmak, orucu çokça tutmak, zekatı çokça vermek emredilmiyor, Zikri çokça yapmak emrediliyor Niçin? Güneş parladığında her yer aydınlanır Mevla Teâlâ “Çok zikredin” buyurmakla, ne buyurmuş oluyor? Ne kadar zikrederseniz, kalbinize o kadar girecektir Benim nurum
“Eğer çok tesbih edenlerden olmasaydı, muhakkak tekrar dirilecekleri güne kadar onun karnında kalırdı” Saffat 143-144 (Yunus Aleyhisselam balığın karnında)
“Ey iman edenler! Mallarınız ve evlatlarınız sizi ALLAH’ı anmaktan alıkoymasın!” Münafikun 9 ,
“Ey mü’minler! Bir düşman topluluğuyla karşılaştığınız zaman sebat edin ve ALLAH’ı çokça anın ki, kurtulabilesiniz Enfâl 8/45 ALLAH’u Teâlâ bize düşmanın karşısında zikri bıraktırmıyor, hiç evimizde sobanın yanında bıraktırır mı?
İbrahim Hakkı Erzurumi (Kuddise sirruh) şöyle buyurur;
Kimin kalbinde ALLAH olursa,
ALLAH onun iki cihanda yardımcısıdır
Kimin kalbinde ALLAH’tan başkası olursa,
ALLAH onun iki cihanda da hasmıdır
Dünyada zikrullah menfaat verir, en büyük vasıtadır, en büyük silahtır zikir Şeytanın üzerine atom bombası atılarak zarar verilemez, tankla üzerine yürünerek ezilemez Ancak zikirle yenilir o
Kalp hiçbir şeyle rahata ermez, ancak zikir ile rahat ve huzura erer Zikri kaybettik mi ne oluruz? Kalbimizin ıstıraptan, kederden, hüzünden kurtulmasını ancak zikir sağlar Bu başka şeyle olmaz “Agâh olunuz Kalpler, kalpleriniz ancak ALLAH’ın zikri ile mutmain olur(huzura erer) ” Râd 28
“Beni anın ki, ben de sizi anayımBakara 152 ; Mevla Teâlâ’nın büyüklüğünü düşünün(Zatını düşünme şekil verme haramdır, küfre girmeye sebep olur), birde bizim durumumuzu O’nun zikri O’na göredir, büyüktür Bizim zikrimizde bizim gibi küçük, değersizdir İşte o küçük zikrimizle, O’nun büyük zikrini kazanmış(ALLAH’ın lütfu keremiyle) oluyoruz Bu kadar büyük zikri, senin o küçücük zikrin kazanacak ve sen ey insan, buna tenezzül etmeyeceksin İnsanoğlu çok büyük gaflettedir
Bir rivayette şöyle gelir “kim ALLAH için olursa, ALLAH’ta onun için olur
Sen ufacık canını ona verdin mi? O büyük zatını sana veriyor Vi, Billahi bu ancak O’nun rahmetinden oluyor
“Biz, o insana şah damarından daha yakınızKaf 16 ; Mevla, şah damarımızdan daha yakın bize; böyle yakın olan ALLAH’ın yanında abdestsiz durulur mu? Her vakit gözümüzü, kulağımızı,lisanımızı, elimizi ayağımızı, kalbimizi görüyor Onun için Mevla Teâlâ ile beraber olalım Bir beyitte şöyle buyrulur;
Yâr her dem sana nazar eyler,
Seni gafil görür güzar eder
Şeriatta lisan ile yalan söylemek yasaktır, tarikatta ise kalp ile dahi yalan söylenmemelidir
Ders talimi alınacak Mürşid (dolayısıyla müridleri) Kur’ân-ı Kerim ve Sünnet-i Seniyyeye son derece ittiba etmelidir Mürşid’in Kâmil(olgun) ve mükemmil(olgunlaştırıcı) vasfı olmalıdır(Mürşid’in mükemmil/olgunlaştırıcı vasfının olmasının alametlerinden biri cemaatininde sünneti seniyyeyi titizlikle yaşamasıdır) Sünneti seniyyeye en ufak bir muhalefet söz konusuysa hemen uzaklaşmalıdır İmam-ı Rabbani (Kuddise Sirruh) “Bütün makamları gezdim, bir sünneti ihyâ etmekten büyüğünü görmedim” buyuruyor
"Benim sünnetimi yaşatan beni yaşatmıştır, beni yaşatan beni sevmiştir, beni seven Cennet'te bana komşu olacaktır" Hadis-i Şerif
NOT:ALINTIDIR


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.