Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
islami, manto, olamıyor, pardösü, soru, tesettür

Soru: Manto Pardösü Neden İslami Tesettür Olamıyor ?

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Soru: Manto Pardösü Neden İslami Tesettür Olamıyor ?




Soru: Manto pardösü neden islami tesettür olamıyor ?

Cevap:

Evvela: Cilbabın farziyeti Kurandan aşikardır, bu farz Ayatı beyyinatın inzali ile birlikte teşri edildiği zaman manto pardösü gibi avrupa modaları yoktu ancak çarşaf/milhafe vardı, demekki en başından İlahi İrade müminatın manto pardösü giymesini dilememiştir Behemhal İslam kadınları O Emre imtisalen yatak örtülerini kuşandılar ve tesettür farizasını öylece uyguladılar Cilbaba "çarşaf" denmesi bundan dolayıdır Şu halde "manto da cilbab olur" (!) demek, bir ihtira ve ciddi hatadır

Saniyen: İctimai meselelerde bölgesel teamül (örf) tayin edici olabilir ancak Şeriata muhalif olmamak kaydıyla Manto pardösü tunikler ise avrupa menşeli küfür modası olmaları haysiyeti ile onların kültür ve efkarından izler taşır Halbuki Allah kafirlere muhalefetimizi emretmiş, onlara az da olsa meyletmemizi kesin yasaklamıştır

Artık avrupa modasını kuşanmak velev Dinin bir emrini yerini getirme sadedinde de olsa o sefihlere meyletmek ve tarzlarına uymak olacaktır Bu durum müslüman için şuursuz bir taklit ve utanç verici zelillik ve hatta onurunu kırıcı rezilliktir

Artık ne kadar bol ve kalın ve uzun da olsa manto pardösü vb şer'î tesettür olamaz, beyan edildi

Alıntı Yaparak Cevapla

Soru: Manto Pardösü Neden İslami Tesettür Olamıyor ?

Eski 08-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Soru: Manto Pardösü Neden İslami Tesettür Olamıyor ?




Cilbab

a) İbni Abbas'tan(Radıyallâhu anhümâ) rivayet edildiğine göre; baştan aşağı örten dış elbisedir


b) İbni Cübeyr ve bazı ulemâ'ya göre; "Milhafe" ve "Mikne'a" dır Bu da yüzle birlikte bütün bedeni örten peçe ve çarşaf anlamındadır


Diyânet eski reislerinden Ömer Nasûhî Bilmen; Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Konyalı Mehmet Vehbî Efendi ve İzmirli İsmâil Hakkı (Rahimehullah) gibi son devrin en büyük müfessirleri cilbâb kelimesine önce "ÇARŞAF" sonra da "Ferace" manâsını vermişlerdir Dolayısıyla burada örf de nazâr-ı itibara alınacak olursa, şehir kıyâfeti olarak, özellikle de Osmanlı kültürümüzde çarşaf öne çıkmaktadır Nitekim Elmalılı merhûmun: "Bizler yetiştiğimiz zaman memleketlerimizde vâlidelerimizin tesettür tarzı çarşaftı Bin üçyüz onda İstanbul'a geldiğim zaman, İstanbul hanımlarının bir peçe ilave edilmek ve elde açık bir şemsiye bulunmak şartı ile tesettür tarları da bu idi!" şeklindeki beyanları bu örfü bize anlatmakta yeterlidir Ancak Âcem yurdunda ferace ve çarşaf kullanıldığı gibi, Anadolu'da atkı-şalvar, Erzurum yöresinde ihram ve Karadeniz bölgesinde peştamal-dolaylık isti'mal edilmiştir Şu kadar var ki; bu örflerin her birinin İSLÂM'da kabul görmesi şu şartlara bağlıdır:


a) Tepeden tırnağa tüm bedeni örtmesi,
b) Hiçbir uvzun şeklini belli etmeyecek derecede bol olması ki; bu iki şart dikkatle düşünülecek olursa; günümüzde gelenek olarak bilinçsizce giyilen atkı-şalvar ve peştamal-dolaylığın bu şartlara hâiz olmadığı ortadadır Hatta bazı yörelerin uyguladığı dize doğru çekilmiş çarşaflarda uygun değildir

Dolayısıyla isim takıntısından ziyâde, burada zikredilen şartların aranma zorunluluğu vardır Ama şu demek değildir ki; "Örtün de, nasıl örtünürsen örtün!", zira burada "Örtünsünler!" buyurulmamış, bilâkis "Cilbâblarını üzerlerine çeksinler!" buyurularak, cilbâb namında bir isim belirtilmiştir Demek ki; Allâh-u Te'âlâ'nın kadınlara emri, bu şartları barındıran çarşaflara bürünmeleridir


c) İçindeki şahsı süslü ve cazip göstermemesi,
d) İçini gösterecek şekilde şeffaf olmaması,
e) Yüz avret değilse de, zamanımızın fitnesi göz önünde bulundurularak çene altından değil de burun altından bağlanması,
f) Allı-pullu ve gösterişli renk ve şekillere sahip olmayıp, erkeklerin nazarlarını bertaraf edecek bir özellikte olması ki; bu yüzden siyah renk kullanılmalıdır Nitekim Ümmü Seleme (ranha) Vâlidemiz'in:" 'Üzerlerine çarşaflarını çeksinler!' âyet-i kerîmesi inince Ensâr Hanımları dışarı çıkarken sanki başları üzerinde kargalar varmış gibi siyah kisvelere büründüler"
(Abdürrezzak, el-Musannef: 2/123; Ebû Dâvûd, Libâs: 32, No: 4101,2/459; İbn Ebî Hâtîm, No: 17784,10/3154; İbni Kesîr: 6/471; Suyûtî, ed-Dürru'l-mensûr; 12/141; Âlûsî: 22/89) şeklindeki beyânı, bu hususta yeterli bir delildir

Bu şartlar göz önünde bulundurulduğu takdirde; günümüz MÜSLÜMAN Kadınlarının giydikleri; abâye, manto, etek-bluz, pardösü gibi kıyâfetlerin İSLÂM'la uzaktan yakından alâkası olmadığı açıkça ortaya çıkar Zirâ bu tür kıyafetler ve üzerlerine atılan süslü-püslü başörtüler, tepeden tırnağa tüm bedeni örtmemekte, örtse de şekli belli etmekte, şekli belli etmese de giyeni cazip göstererek dikkatleri üzerine çekmektedir Halbûki İSLÂM'ın istediği tesettür şekli; giyenin genç mi yaşlı mı, güzel mi çirkin mi olduğunu belli etmeyecek bir örtünmedir

Mahmud Efendi hazretleri / Kur-an-ı Mecid ve Tefsirli meal-i alisi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.