![]() |
Efâli Mükellefîn |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Efâli MükellefînMükelleflerin Yapmaları Gereken Dinî Vazifeler Nelerdir? Mükellefiyet çağına giren her Müslümanın yapmak zorunda olduğu bâzı dinî vazifeler vardır ki, bunlara fıkıh ve ilmihal kitablarında "mükelleflerin yapacağı vazifeler" mânasına "Ef'âl-i Mükellefîn" denir ![]() ![]() 1 ![]() 2 ![]() 3 ![]() 4 ![]() 5 ![]() 6 ![]() 7 ![]() 8 ![]() ![]() Bu 8 fiilden ilk 5'i yapılması; 3'ü ise yapılmaması, yani, terki istenen vazifelerdir ![]() ![]() Farz Nedir? Farz, yapılması kat'î ve açık delillerle emredilen dinî iş ve vazifelerdir ![]() Abdest almak, namaz kılmak, oruç tutmak, zekât vermek gibi ![]() ![]() ![]() Farz ikiye ayrılır: Farz-ı Ayn: Yerine getirilmesi her Müslümana ayrı ayrı borç olan farzlardır ![]() Bunlar, bir Müslümanın yapmasıyla diğer Müslümanların üzerinden düşmez ![]() ![]() ![]() ![]() Gerek namaz ve gerekse oruç, istisnasız her Müslümanın yapmak zorunda olduğu, dinî birer vecibedir ![]() Farz-ı Kifâye: Yerine getirilmesi her Müslümana ayrı ayrı borç olmayan, Müslümanlardan bâzısının yapmasıyla diğerlerinden borçluluk hâli kalkan farzlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Farz-ı kifâyenin sevabı, sadece yapana aittir ![]() ![]() Farzın Hükmü Nedir? Yapılırsa büyük sevab vardır ![]() ![]() Farzın inkârı Müslümanı dinden çıkarır ![]() Vâcib Nedir? Yapılması farz kadar açık bir şekilde istenilmemekle birlikte, kuvvetli delillerle sâbit olan iş ve vazifelere denir ![]() ![]() Vâcib'in Hükmü Nedir? Vâcibin hükmü de, farz gibidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sünnet Nedir? Resûl-i Ekrem'in (asm) farz ve vâcibden ayrı olarak bizzat yaptığı, "yapın" dediği veya yapılmasını hoş karşıladığı fiillerdir ![]() ![]() Sünnetler ikiye ayrılır: 1 - Sünnet-i Müekkede, 2 - Sünnet-i gayr-ı müekkede ![]() Sünnet-i Müekkede: Resûlüllah Efendimizin (asm) umumiyetle yapmaya devam edip pek az terketmiş oldukları sünnettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sünnet-i Gayr-i Müekkede: Resûlüllah Efendimizin ibâdet maksadıyla bâzan işleyip bâzan da terkettikleri sünnettir ![]() ![]() Resûlüllah'ın yeyip içme, giyinip kuşanma, oturup kalkma gibi günlük normal davranışları ve âdâb-ı muaşerete taallûk eden işleri de sünnet-i gayr-ı müekkedeye dahildir ![]() ![]() Sünnetin de farz gibi ayn ve kifâye kısımları vardır ![]() ![]() ![]() Sünnete Uymanın Lüzum ve Faydaları Nelerdir? Kur'ân-ı Kerîm'de mü'minler, Allah Resûlünün sünnetine uymaya teşvik edilerek şöyle buyrulur: "Allah'ın Resûlünde sizin için kendisine uyulacak en güzel örnek ve nümûneler vardır ![]() ![]() Diğer bir âyette ise: "Eğer Allah'ı seviyorsanız, bana uyun, benim sünnetlerime tâbi olun ki, Allah da sizi sevsin ![]() ![]() ![]() ![]() Demek ki, Allah'ı sevmenin alâmeti ve kendini Allah'a sevdirmenin yolu, Resûlünün sünnetine ittiba' etmekten geçmektedir ![]() ![]() Sünnet'e uygun hareket etmenin pek çok uhrevî sevab ve nurları vardır ![]() ![]() ![]() Kısacası, "Sünnet-i seniyye dünya ve âhiret saadetinin temel taşı ve kemâlât-ı insaniyenin mâdeni ve menba'ıdır ![]() Sünnetin bütününe birden uymak çok zordur ![]() ![]() ![]() ![]() Şu halde şartların elverişsizliği sebebiyle yerine getiremediğimiz sünnetlere karşı içimizde ittiba' arzu ve niyetini, iştiyakını daima korumalıyız ![]() ![]() Sünnetin Hükmü Nedir? Sünnet-i müekkedenin yapılmasında büyük sevablar vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Sünnet-i gayr-ı müekkedenin yapılması da pek güzel ve sevablıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu ikinci kısım sünnetlerin terkinde, hiçbir günah olmadığı gibi, kınama ve azar (levm ve itab) da yoktur ![]() ![]() Sünneti terkeden hakiki görgü ve edebi de terketmiş olur ki, neticesi Rabbimizin lütuflarından mahrûmiyettir ![]() Sünnet-i Seniyyeye İttiba' İle İlgili Güzel Sözler ve Hadîs Meâlleri: "Kim ümmetimin fesada gittiği zamanda benim sünnetime sarılır, hayatında tatbik ederse, o kimse yüz şehid sevabına nâil olur ![]() "Cenâb-ı Hakk'a îman eden, elbette O'na itâat edecek ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() "Sünnet-i seniyye edebdir, hiçbir mes'elesi yoktur ki altında bir nur, bir edeb bulunmasın ![]() ![]() ![]() "Edebin enva'ını Cenâb-ı Hak Habîbinde cem'etmiştir ![]() ![]() "Kim sünnetimi ihyâ ederse beni sevmiş olur ![]() ![]() "Şübhesiz sözlerin en güzeli Allah'ın Kitabı (olan Kur'an)'dır ![]() ![]() ![]() ![]() "Size benden sonra iki şey bıraktım ![]() 1 - Allah'ın Kitabı, 2 - Resûlünün Sünneti ![]() ![]() ![]() "Sünnet-i Seniyye'ye ittiba'ı kendine âdet edinen, âdâtını ibâdete çevirir ![]() ![]() ![]() ![]() Mübâh Nedir? Yapılmasında veya terkinde dinî yönden hiçbir mahzûru bulunmayan, yani, mükellefin yapıp yapmamakta tamamen serbest olduğu işlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Mübah olan bu gibi işlerin ne yapılmasında sevab vardır, ne de terkinde günah ![]() ![]() ![]() Ancak bu fiilleri işlerken, mü'min sünnet-i seniyyeyi düşünür, o niyetle hareket ederse o vakit sünnet sevabını kazanır ![]() Eşyada aslî vasıf, mübah ve helâl olmaktır ![]() ![]() ![]() Helâl ise, yapılması câiz görülen, işlenmesinde dinî yönden hiçbir mahzur bulunmayan şeydir ![]() ![]() Her tayyib şey helâl, fakat her helâl olan şey ise tayyib değildir ![]() Müstehab Nedir? Lügatte, "sevilmiş şey" mânâsına gelir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Peygamber Efendimiz (asm), müstehab denilen hususları sevip zaman zaman yapmışlar, Selef-i Sâlihîn de bunları seve seve işlemiş ve diğer ehl-i îmânı da yapmaya teşvik etmişlerdir ![]() Müstehaba, sünnet-i gayr-i müekkede hükmünü verenler olduğu gibi, mendub, nâfile, tatavvu', edeb ismini verenler de vardır ![]() Bilhassa güzel ve medhe lâyık bir haslet ve davranış olması sebebiyle, fıkıh kitablarında müstehab yerine edeb tabiri çok kullanılmıştır ![]() ![]() Müstehab'ın Hükmü Nedir? Müstehab'ın yapılmasında sevab vardır ![]() ![]() Haram Nedir? Yapılması, kullanılması, yenilip içilmesi dînimizce kat'î olarak yasak edilmiş şeylere denir ![]() ![]() ![]() ![]() Haram kılınan eşya veya fiil, kendisinde bulunan, hiç ayrılmayan bir zarar, kötülük ve pislik sebebiyle haram kılınmış ise, buna liaynihî (bizzat) haram denir ![]() ![]() Kendi tabiat ve vasfından dolayı değil de elde etme şekli, kazanma yolu gibi dıştan bir sebeble haram kılınmış ise, buna da ligayrihî (bilvasıta) haram denir ![]() ![]() ![]() ![]() Haramın Hükmü Nedir? Haramın terkinden dolayı büyük sevab vardır ![]() ![]() ![]() Haramlığı kesin olan bir şey'i helâl kabûl etmek, Allah korusun insanı îmandan çıkarır ![]() Mekrûh Nedir? Mekrûh, lügatte, sevimsiz bulunan, nâhoş ve kerih görülen şey demektir ![]() ![]() Abdest alırken ve gusül ederken suyu israf etmek, kısa kollu elbise ile veya başı açık namaz kılmak gibi hususlar mekruhlardandır ![]() Mekrûh iki kısma ayrılır: 1 - Tahrîmen Mekrûh: Harama yakın olan mekrûha denir ![]() ![]() ![]() ![]() 2 - Tenzîhen Mekrûh: Helâla yakın olan mekruhtur ![]() ![]() ![]() ![]() Mekrûhun Hükmü Nedir? Tahrîmen mekrûhun terkinde sevab vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Tenzîhen mekrûhun işlenmesi ise, azâbı gerektirmez ![]() ![]() Mekruhları helâl telâkki etmek, hatâ olmakla beraber, insanı dinden çıkarmaz ![]() Mekrûh kelimesi, fıkıh kitablarında tenzîhen veya tahrîmen kayıtları konmaksızın geçiyorsa, bununla tahrîmen mekruh kastediliyor demektir ![]() Müfsid Nedir? Başlanmış bir ibâdeti bozan ve ibtâl eden şeydir ![]() ![]() ![]() ![]() Sahîh Nedir? Bütün şartlarına ve rükünlerine uyularak eksiksiz ifa edilen bir ibâdet veya muameledir ![]() ![]() Câiz Nedir? Yapılması dînen yasak olmayan şeydir ![]() ![]() Bâzı muameleler vardır ki, dünyevî hükümler bakımından sahih olduğu halde, uhrevî hükümler bakımından câiz olmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bâtıl Nedir? Rükünlerine veya şartlarına tamamen veya kısmen uyulmayan herhangi bir ibâdet ve muameledir ![]() ![]() ![]() ![]() Bâtıl, sahîh'in zıddıdır ![]() |
![]() |
![]() |
|