08-24-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Nefsinizin Arzularını Terk Edin!
Ebu Bekir Verrak (r a)
Nefsinizin Arzularını Terk Edin!
Edep, konuştuğun zaman dilini korumak, yalnız kaldığın zaman kalbini korumak, dışarıya çıktığın zaman gözünü korumak, yediğin zaman boğazını korumak, uzattığın zaman elini korumak, yürüdüğün zaman ayağını korumak ve bütün işlerinde vaktini korumaktır Kim azalarını korumaz ve vaktini zayi ederse, onun uzuvları edepsizliğe gider Kim vaktini değerlendirir, sırrını gözetlerse, ALLAH–ü Teâlâ onun vakitlerini ve uzuvlarını korur
***
ALLAH–ü Teâlâ'nın emirlerine uymayı tercih etmek, nefsi ayıplamak ve dostların nasihatini öğüt kabul etmek hususunda da şöyle buyurmuştur:
Kul, gizli ve açık her zaman ALLAH–ü Teâlâ'ya itaat eder, hiç bir an O'nun emrinden çıkmaz Kendisine kötülük edene iyilik eder, nefsin arzusuna uymaz, nimet zamanında şükreder, şiddet zamanında sabreder Kendinden aşağı olana ikram eder Kendisiyle istişare edenin sözünü dinler
***
Birisi ziyaretine gelmiş huzurundan ayrılırken;
"Bana ne tavsiye edersiniz?" deyince; "Dünya ve âhiretin hayrını, halvette ve kıllette yanı yalnızlıkta ve azlıkta buldum Şerrini ise, halk arasına karışıp halkla beraber olmakta buldum " demiştir
***
İnsana nefsin hâkim oluşunun temeli, arzulara, isteklere uymaktır Arzu ve heveslere uyma galip gelince kalbi kararır Kalp kararınca can sıkılır, can sıkılınca huy kötüleşir
Kalbin altı hasleti vardır: Hayatı ve ölümü, sıhhati ve hastalığı, uyanıklığı ve uyuması O, hidayetle diri olur Dalâletle ölür Temizlik ve saflıkla sıhhat bulur Dünyaya meyletmek ve kararmakla hastalanır Zikirle uyanır, gafletle uyur Bunlardan her birinin alâmetleri vardır: Kalbin diriliğinin alâmeti; iyiliğe rağbet, kötülükten el çekmek ve hayırlı amel işlemek Ölümü de bunların tersidir Sıhhati, bunlarla sıhhat ve lezzet bulması, hastalığı da tersidir Uyanıklığının alâmeti duyması ve görmesidir Uyuması da sağırlığı ve körlüğüdür
***
Dünya rahatlığının peşinden koşmak, dünya ve âhirette sıkıntıya sebep olur Dünyayı terk edip Hakka yakın olmak, sevabın rahatlığını getirir Nefsinin arzularını terk eden, onların musibetlerinden de kendisini korumuş olur Seçilmişlerin kalpleri temiz, ahlâkları güzeldir Onlar insanların önderleridir İnsanları hayırlı amellere davet eder, sultan ve devlet adamlarına emr–i mârûf nehy–i anilmünker yaparak, yâni ALLAH–ü Teâlâ'nın emir ve yasaklarını bildirerek huzur ve âsâyişi sağlarlar Seçilmişler bozulduğu zaman yalancılar hâkim olur
***
Hocam Muhammed bin Ali Tirmizî bir gün bana yazdığı eserlerden bazılarını verdi ve şöyle dedi:
"Bunları götür, Ceyhun Nehrine at!"
Bunları alıp atmaya kıyamadım, götürüp evime bıraktım Huzuruna gelince:
–Kitapları nehre attın mı? Ne gördün? Deyince:
–Hiçbir şey görmedim, dedim
–O halde atmadın, dedi
Kendi kendime dedim ki: "Şimdi bu hususu merak ediyorum Atarsam acaba ne olacak?" diyordum Evime dönüp kitapları aldım, gönlüm razı değildi ama nehrin kenarına varıp kitapları nehre attım Bir de baktım ki nehrin suyu ikiye ayrıldı Suyun dibinde ağzı açık bir sandık ortaya çıktı Attığım kitaplar sandığın içine düştü Sonra sandığın kapağı kapandı, nehrin yarılan suyu birleşti Hocama gidip gördüğüm hâdiseyi aynen anlattım:
–İşte şimdi atmışsın, dedi Bu işin sırrını sordum Buyurdu ki:
–Tasavvuf ilmine dair yazdığım o kitapları benden kardeşim Hazret–i Hızır istedi O gördüğün sandığı onun emriyle bir balık getirdi Su onu ulaştırır, dedi
***
Kâbe'yi ziyaret için giderken yolda yaşlı bir kadın;
–Delikanlı sen kimsin? diye sordu
–Garip bir adamım, deyince de:
–Rabbinle beraberken, O'nun yolunda yürürken, gurbetin verdiği sıkıntıdan şikâyet mi ediyorsun? diye sordu
|
|
|