Ulubatlı Olmak İyi De Sadık Olmak Daha Zor

Fatih SuLtan Mehmed henüz çocukken Bursa'da arkadaşlarıyLa oyun oynarmış
ÇocukLardan birinin adı hasan diğerinin ki Sadık 'ben büyüyünce İstanbul'u alacam'
dermiş Mehmed, arkadaşLarına fetih söz ü vermiş EvveL bu işe inanmayan
Hasan'La Sadık, sonraki günlerde , padişah evLadı Mehmedin önünde, 'Sen
sefere çıkarsan, biz de orduna katıLırız' diye kaviLLeşmişLer

Gün geLmiş Mehmed tahta çıkmış 'Sözüm söz, işim fetih' diyerek sefer için
ferman yazdırmış Birgün yeniçeri destur isteyip, 'Hasan diye biri geLdi efendim,
ULubattab arkadaşınız oLduğunu söyler' demiş SuLtan Mehmed, çocukLuk ar-
kadaşını hemen içeri aLdırmış Hasan huzurdda hazır 'Sadık geLmedi mi suLta-
nımız?' diye suaL etmiş: 'MemLekette aradım, benden üç gün evveL yola çık-
tığını söyLediLer'

suLtan Mehmed, 'henüz geLmedi' diye cevap vermiş 'BugünLerde geLir, sana
haber ederim' ULubatLı Hasan huzurdan ayrıLmış, orduya katıLmış Dünya gö-
züyle en güzeLi görmüş, büyük bir aşkLa öLümün en güzeLine yürümüş SuLtan
Mehmed son seferine hazırLanırken, Roma'dan bir mektup aLmış Mektupta Hristi-
yan bir KardinaL, 'Efendim, ömrümün son zamanını kendi vatanımda geçirmeyi
dilerim Beni İstanbuL'da bir kiLiseye aLmanız mümkün mü?' diye ricada buLun-
muş SuLtan Fatih çok sinirLenmiş, KardinaLe emir göndermiş: Göreviniz tamam
oLmadan asla!
Mektubu yazan Sadıktır, SuLtan Mehmed, İstanbuL'u fethederken Sadık'ı Hristi-
yan kimLiğine büründürmüş, kiLiseye yerLeştirmiş Sadık yükseLmiş, yükseLmiş,
KardinaLLiğe kadar iLerLemiş DerLer ki, Fatih zehirLenmeseydi de, son seferinde
Roma'yı fethetseydi; Sadık'ı Hristiyan dünyaya papa yapacaktı

Sadık o günden sonra kiLisede bir zincir oLuşturmuş AjanLar yetiştirmiş, papaz
diye kiLiselere yerleştirmiş SuLtan AbduLhamid'e kadar bu siLsile devam etmiş
SuLtan AbduLhamid, Sadık'ın mirasını devam ettiren kişiye, kimsenin biLemediği
özel bir sandık, sandığın içinde özel bir sancak göndermiş!

Ondan der ki Şaadi; uLubatLı oLmak hoş güzeL amma Sadık oLmak çok zor