Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
halkim, kurani, rabbim, terketti

'Ey Rabbim! Benim Halkim Bu Kur'an'i Terketti'

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

'Ey Rabbim! Benim Halkim Bu Kur'an'i Terketti'






'Ey Rabbim! Benim halkim bu Kur'an'i terketti'

Kur'an, peygamberin kiyamet günü Allah'a söyle sikayette bulunacagini söyler:

"Peygamber diyecek ki:"Ey Rabbim! Benim halkim bu Kur'an'i terketti" Furkan; 25/30)


Ayette gecen "Kur'an-i mehcur" tabiri terk edilmis, bir kenara atilmis, birakilmis, uzaklasilmis Kur'an demek

Peygamber rabbine hangi halki sikayet edecek dersiniz?

Kim bu Kur'an'i bir kenara atan halk?

***
Elinize aldiginiz herhangi bir mushafin üzerinde "Kur'an-i azim" veya "Kur'an-i Kerim" yazar


Büyük, sanli, asil Kur'an; icinde insanligin serefi ve itibari olan, kemiklesmis deger ve ilkeleri bulunan, onlari israrla vurgulayan, insanliga sürekli bunlari hatirlatan (zikr), temel degerlerinin (hablun min'ennas) savunucusu, vicdaninin sesi (basairu li'nnas ) olan Kur'an demek



Ne asil bir isim

Demek artik süyle okuyacagiz: Kur'an-i mehcur


"Gecip giden varsa Islam'in su cignenmis diyarindan", viran olmus yurtlarin, metruk binalarin, ot basmis evlerin örümcek baglamis duvarlarinda asili duran, artik bir manasi kalmamis, bunun icin de dönüp bakmaya gerek olmayan, terkedilmis, bir kenara atilmis, kendi haline birakilmis Kur'an demek


Ne hazin bir isim

***


"Kur'an Mekke'de nazil oldu, Misir'da okundu, Istanbul'da yazildi" diye meshur bir söz var



Kur'an'in tarihteki serancamini adeta özetliyor: Nazil oldu Okundu Yazildi


Peki nerede anlasildi? Nerede yasandi? O niye yok?


Manidar degil mi?



***
Kendinizi bir yoklayin
En son ne zaman Kur'an'i okudunuz demiyorum, ne zaman dedigini anlamaya calistiniz?

Yani Kur'an'i en son ne zaman terk ettiniz?

Biliyorum bir cogumuz icin trajik bir soru

Kur'an'i terk etmek

Ondan umudunu kesmek
Gerek duymamak

Heyecan duymamak

Okudugu halde terk etmek

Yazdigi halde terk etmek

Konustugu halde terk etmek

Saygi duydugu halde terk etmek

***

Bu kitap bir cogumuz icin artik Kur'an-i azim degil Kur'an-i mehcur

Yani büyük, sanli, asil kitabimiz; icinde serefimiz ve itibarimiz olan, kemiklesmis deger ve ilkelerimizi israrla vurgulayan, bize sürekli bunlari hatirlatan (zikr), temel degerlerimizin (hablun min'ennas) ve vicdanimizin sesi (basairu li'nnas) olan kitap degil; ya cocukluk yillarimizi, ya mahalle camilerini, ya kandil gecelerini, ya da pismanlik ve nostaljiyle karisik cemaat ortamlarindaki tefsir derslerini hatirlatan, artik terk ettigimiz bir kitap

Peki, Kur'an nasil terk edilir?

Kimimiz Kur'an'i"okuyarak"terk ederiz


Gece gündüz hatim indiririz Bir ölünün topragina okuyup geceriz Sifa niyetine okur, fal bakar, saga sola üfürür, sifre arar, güllü yasin hatmeder, teberrüken tilavet ederiz Hafizlik yarismalarinda birincilikler aliriz Davudi seslerimizle salonlari inletiriz Ne dendigine hic bakmayiz cünkü önemli degildir

Önemli olan lahuti bir sesin icimizi huzurla doldurmasidir

Iste bu Kur'an-i mehcur'dur



Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin
Ne mezarlarda okunmak, ne fal bakmak icin


Kimimiz "saygi göstererek"Islemeli kiliflara koyup duvarlara asariz Belden asagiya indirmeyiz Ayagimizi ona uzatarak yatmayiz "Abdestim yok, hastayim" vs diyerek zinhar el sürmeyiz Saygimizdan peygamberin ismini bile anmayiz Aninca da kirk cesit salavat getiririz Öyle saygiliyizdir ki Kur'an'a, saygimizdan ne dedigini anlamayi bile saygisizlik sayariz


Iste bu Kur'an-i mehcur'dur



Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin

Ne duvarlara asilmak, ne el sürülmemek icin

***


Kimimiz "yazarak" terk ederiz

Kufi'den rika'ya, sülüs'ten cülus'a hat sanatinin nadide örnekleriyle bezenmis turkuaz ve altin sarisi yazmalara isleriz Hat ve tezhip sanatinin mükemmel örneklerini sergileriz Inceden inceye yazar, bir noktasi icin kirk divid harcariz


Iste bu Kur'an-i mehcur'dur



Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin

Ne tezhip, ne sulus, ne hat yazmak icin
***


Kimimiz "konusarak" terk ederiz

Kur'an üzerine bol bol konusuruz Nutuklar atar, hutbeler irad ederiz Konusmalarimizi en güzel ayetlerle süsleriz Besmele, hamdele ve salvele ile baslar, "hur-i iyn" dualariyla bitiririz Tefsir dersleri yapar, tapinaklarda vaaz verir, kürsülerde gerdan kivirmaya bayiliriz

Iste bu Kur'an-i mehcur'dur


Kimimiz "kenarinda dolanip durarak" terk ederiz


Emsile, bina, maksut, avamil, belegat, usul, hadis, fikih, kelam vadilerinde dolanir dururuz 72 ilmi ögrenmek icin bina okur döner döner bir daha okuruz Ömür biter 72 ilim bitmez Meslek kaygilarindan, kariyer hesaplarindan ilahi mesajin özünü unutur gideriz Peygamberin agzindan "Bu kiz cocuklari hangi sucundan dolayi öldürüldü" ayetini duyar duymaz kilicini cekip "Bundan böyle kilicim bu sözün arkasindadir!" diyen sokaktaki adamin sadeligini, heyecanini, dogrudan muhatapligini hissetmeye kasinip durmaktan bir türlü sira gelmez Halbuki is bu kadar sade ve basittir



Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin
Ne meslek kaygilari ne kariyer hesaplari icin



Kimimiz de "acik arayarak" terk ederiz

Kur'an'da habire acik arariz Dörde kadar evlenmeyi emrediyormus, köleligi onayliyormus, erkege iki kadina bir hak veriyormus, kadini asagiliyormus, zina edeni taslayin diyormus, Muhammed cocuk yasta kizla evlenmis, hurafeyle doluymus vs diyerek terk ederiz Kur'an'i sönmüs bir yildiz gibi görürüz Eski caglarin kitabi muamelesi yapariz Caga ayak uyduramadigini söyleriz Cöl kitabi veya Arap dini olarak görürüz Bütün bunlari gösterebilmek icin acik üstüne acik arariz

Iste bu Kur'an-i mehcur'dur


Inmemistir hele Kur'an bunu hakkiyla bilin
Ne erkegi yüceltmek, ne kadini asagilamak icin
Ne Araba paye vermek, ne Acemi hor görmek icin



***
Oysa bu kitap esas itibariyle "yasayan hayatin" icinde "okunur" Yasayan hayattan koptugu an terkedilmis (mehcur) olur Cünkü onun olus ve dogus tabiatinda dosdogru "yasayan hayatin" icinden gelen (kitabun qayyime) özelligi vardir Keza hakkinda bilgi sahibi olurken bile "metafizik bir gerilim" icinde ve "korku ve titreme" (husu) halinde olmak icap eder Aksi halde size kendini acmaz
Zira bu kitap tapinaklarda degil, varolus sancisi ceken bir öksüzün magaradan sehre inmesiyle sehrin sokaklarinda, evlerinde, carsilarinda, pazarlarinda ve de giderek savas alanlarinda dogmustur Bu nedenle onu okurken, icinden, "disarida gürül gürül akan hayatin" sesini; diri diri topraga gömülen kiz cocuklarinin yalvarislarini, kölelerin zincir seslerini, at kisnemelerini, kilic sakirtilarinu, sehit feryatlarini, gazi cigliklarini duymuyorsaniz onu asla okumus olamazsiniz
"Metinde gecmeyeni duyabilmek" iste bu bunun icin vardir
Cünkü Kuran sadece bir "metin" degildir Onun meali de metinde görünenin yan tarafina yazilmasi degildir Bilakis meal, metinde gecmeyeni duyabilme cabasinin adidir Zira üzerinde calistiginiz metin, metinlerden bir metin degildir Bu metin öyle kolayina ortaya cikmamistir Arkasinda yirmi üc yil boyunca esen bir ruh, dalgalanan bir heyecan ve coskun bir hareket vardir Bunlardan nasibiniz yoksa Kuran okumak ha bir kuru emektir


Peki, nedir Kuran?



Kuran, bilgiden ziyade esasinda bir bilinc kaynagidir Epistemolojiden ziyade ontolojiye dahildir Yani bilgi kaynagi olmaktan ziyade, bilgiye ulasacak olan insanogluna hitaptir Insani cevresine tepki vermeye cagirir Onda "Allah suuru" (takva) uyandirarak hayat yolculugunda "birlikte yürümeye" davet eder Bu suur uyandiktan sonra bilgiye insan kendisi ulasacaktir

Bilgi ise bütün varliga sacilmistir; tarih, tabiat ve hayat Bilgi bütünüyle tek bir kisiye veya bölgeye inhisar edilmemistir Insana düsen bunlari aramak, esasli bir hakikat arayisina girmek, tarihin, tabiatin ve hayatin neresinde ise bulup ortaya cikarmak, Cin'de de olsa gidip almaktir

Kuran sinirli sayida bilgi verdigi yerde bile esas itibariyle suur olusturmak istemektedir Kur'an'in yazili bir metin olarak, tekrarli, kesintili, vurgulu ve dalgali akisinda bunu görmek mümkündür Esasinda Kuran, deruni dile ve canu gönüle yönelmis bir hitabettir

Kuran, insanliga hic duyulmamis yepyeni seyleri getirmez Bilakis bilindigi halde uygulanmayan, o cok bilenen fakat orali olunmayan, cesitli sebeplerle savsaklanan, her insanda fitraten var olan insanlik vicdanini (basairun li'n-nas) uyandirmak ister (45/20) Uyanan vicdanin hayata yansimasini bekler; iyilik, guzellik, dogruluk, dürüstlük, sevgi, saygi, söz, namus, adalet, erdem, vefa, dostluk, kardeslik, cömertlik, yigitlik, mertlik gibi temel insanlik degerleri (hablu'n-nas) üzerinde israrla durur (3/112) ve sürekli olarak bunlari talep eder Bunlari ayni zamanda Allah'in ipi/yolu/degerleri ( hablullah) olarak vazeder (3/112)

Kuran bize hakikat arayisinda yoldas olmak ister Yardim eder, aptalca bir yanlisliga düsmememiz icin bizi uyarir "Allah" kavraminin pesine düsürerek, her seyden bagimsizlasmamizi saglar Böylece bizi her tür batil bagimliliktan kurtararak özgürlestirir Bu anlamda Kuran isaret parmagi gibidir Bilfiil, bizzat ve "hemen simdi" isaret ettigi yöne gitmemizi ister, isaret parmaginin kendisi ile ugrasip durmamizi degil


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.