77-El-Mürselât |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
77-El-MürselâtMekke'de inmiştir 50 (elli) âyettir "Gönderilenler" anlamına gelen "el-mürselât" kelimesi ile başladığı için sûre bu adı almıştır Müfessirler, "gönderilenler"den maksadın, âlemin idaresi ile görevli bir kısım melekler veya rüzgârlar, yahut peygamberler, yahut da Kur'an âyetleri olabileceğini belirtmişlerdir Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla 1 Yemin olsun, (iyiliklerle) birbiri peşinden gönderilenlere; 2 Şiddetle eserek (zararlıları) savurup atanlara; 3 (Hakikat ve hayırları) yaydıkça yayanlara; 4 (Hak ile batılı) birbirinden iyice ayıranlara; 5 Öğüt telkin edenlere; 6 (Allah'a yönelenleri) arıtmak, (kötüleri) sakındırmak için 7 Bilin ki size vadolunan şey gerçekleşecek! 8 Yıldızların ışığı söndürüldüğü zaman, 9 Gökkubbe yarıldığı zaman, 10 Dağlar ufalanıp savrulduğu zaman , 11 Peygamberlerin (ümmetleri hakkında şahitlik) vakti tayin edildiği zaman (artık kıyamet kopmuştur) 12 (Bu alâmetler) hangi vakte ertelenmiştir? 13 Ayırım gününe 14 (Resûlüm!) Ayırım gününün ne olduğunu sen nereden bileceksin! 15 O gün (Peygamber'i ve ahireti) yalan sayanların vay haline! 16 Biz, (bunlar gibi inkârcı olan) öncekileri helâk etmedik mi? 17 Sonra arkadakileri de onların ardına takacağız 18 İşte biz suçlulara böyle yaparız! 19 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 20 (Ey insanlar!) Biz sizi dayanıksız bir sudan yaratmadık mı? 21 İşte o suyu, sağlam bir yere yerleştirdik 22 Belli bir süreye kadar 23 Biz buna güç yetirmişizdir Ve bizim gücümüz ne büyüktür! 24 O gün (hakikatleri) yalan sayanların vayhaline! 25 Biz, yeryüzünü toplanma yeri yapmadık mı? 26 Dirilere ve ölülere 27 Yeryüzünde haşmetli dağlar yarattık, sizlere tatlı sular içirdik 28 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 29 (İnkârcılara o gün şöyle denilir yalan sayageldiğiniz azaba doğru gidin! 30 Üç kola ayrılmış,bir gölgeğe gidin 31 Ki ne gölgelendiren ne de alevden koruyandır 32 O, saray gibi kocaman kıvılcım saçar 33 Her bir kıvılcım, sanki birer sarı deve gibidir 34 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 35 Bu, (kâfirlerin) konuşamayacağı bir gündür 36 Onlara izin de verilmez ki (sözde) mazeretlerini beyan etsinler 37 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 38 (O zaman şöyle denir Bu, ayırım günüdür Sizi ve sizden öncekileri bir araya getirdik 39 (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi! 40 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 41 Şüphesiz (o gün) takvâ sahipleri, gölgeliklerde ve pınar başlarında, 42 Canlarının çektiği çeşit çeşit meyveler arasındadırlar 43 (Kendilerine "İşlediklerinizin karşılığı olarak şimdi âfiyetle yeyin için" (denir) 44 İşte, biz iyilik yapanları böyle mükâfatlandırırız 45 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 46 (Ey inkârcılar!) Yeyiniz, (dünyadan) faydalanınız biraz! Gerçek şu ki, sizler suçlusunuz! 47 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 48 Onlar, kendilerine: "Allah'ın huzurunda eğilin!" denildiği vakit eğilmezler: 49 O gün, (hakikatleri) yalan sayanların vay haline! 50 Onlar artık bundan (Kur'an'dan) sonra hangi söze inanacaklar |
|