Saba Melikesi |
08-24-2012 | #1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
Saba MelikesiDerken uzun zaman geçmeden geldi ve dedi ki: "Senin kuşatamadığın (öğrenemediğin) şeyi ben kuşattım ve sana Saba´dan kesin bir haber getirdim" (27/22) "Gerçekten ben, onlara hükmetmekte olan bir kadın buldum ki ona herşeyden (bolca) verilmiştir ve büyük bir tahtı var" (27/23) "Onu ve kavmini Allah´ı bırakıp da güneşe secde etmektelerken buldum, şeytan onlara yaptıklarını süslemiştir, böylece onları (doğru) yoldan alıkoymuştur; bundan dolayı onlar hidayet bulmuyorlar" (27/24) "Ki onlar göklerde ve yerde saklı olanı ortaya çıkaran ve sizin gizlediklerinizi ve açığa vurduklarınızı bilen Allah´a secde etmesinler diye (yapmaktadırlar)" (27/25) O Allah O´ndan başka ilah yoktur büyük Arş´ın Rabbidir (27/26) (Süleyman)"Durup bekleyeceğiz, doğruyu mu söyledin, yoksa yalancılardan mı oldun?" dedi (27/27) "Bu mektubumla git, onu kendilerine bırak, sonra onlardan (biraz) uzaklaş, böylelikle bir bakıver neye başvuracaklar?" (27/28) (Hüdhüd´ün mektubu götürüp bırakmasından sonra Saba melikesi Belkıs Dedi ki: "Ey önde gelenler gerçekten bana oldukça önemli bir mektup bırakıldı" (27/29) "Gerçek şu ki bu Süleyman´dandır ve ´Şüphesiz Rahman ve Rahim Olan Allah´ın Adıyla´ (başlamakta)dır" (27/30) "(İçinde de "Bana karşı büyüklük göstermeyin ve bana Müslüman olarak gelin" diye (yazılmaktadır) (27/31) Dedi ki: "Ey önde gelenler, bu işimde bana görüş belirtin, siz (herşeye) şahidlik etmedikçe ben hiçbir işte kesin (karar veren biri) değilim" (27/32) Dediler ki: "Biz kuvvet sahibiyiz ve zorlu savaşçılarız İş konusunda karar senindir, artık sen bak neyi emredersen (biz uygularız)" (27/33) Dedi ki: "Gerçekten hükümdarlar bir ülkeye girdikleri zaman, orasını bozguna uğratırlar ve halkından onur sahibi olanları hor ve aşağılık kılarlar; işte onlar böyle yaparlar" (27/34) "Ben onlara bir hediye göndereyim de bir bakayım elçiler neyle dönerler" (27/35) (Elçi hediyelerle) Süleyman´a geldiği zaman: "Sizler bana mal ile yardımda mı bulunmak istiyorsunuz? Allah´ın bana verdiği size verdiğinden daha hayırlıdır; hayır siz hediyenizle sevinip öğünebilirsiniz" dedi (27/36) "Sen onlara dön, biz onlara öyle ordularla geliriz ki onların karşı koymaları mümkün değil ve biz onları ordan horlanmış-aşağılanmış ve küçük düşürülmüşler olarak sürüp çıkarırız" (27/37) (Elçinin gitmesinden sonra Süleyman) "Ey önde gelenler, onlar bana teslim olmuş (Müslüman)lar olarak gelmeden önce, sizden kim onun tahtını bana getirebilir?" dedi (27/38) Cinlerden ifrit: "Sen daha makamından kalkmadan, ben onu sana getirebilirim, ben gerçekten buna karşı kesin olarak güvenilir bir güce sahibim" dedi (27/39) Kendi yanında kitaptan ilmi olan biri dedi ki: "Ben (gözünü açıp kapamadan) onu sana getirebilirim" Derken (Süleyman) onu kendi yanında durur vaziyette görünce dedi ki: "Bu Rabbimin fazlındandır O´na şükredecek miyim yoksa nankörlük edecek miyim diye beni denemekte olduğu için (bu olağanüstü olay gerçekleşti) Kim şükrederse artık o kendisi için şükretmiştir kim nankörlük ederse gerçekten benim Rabbim Gani (hiçbir şeye ve kimseye ihtiyacı olmayan)dır Kerim olandır" (27/40) Dedi ki: "Onun tahtını değişikliğe uğratın, bir bakalım doğru olanı bulabilecek mi yoksa bulmayanlardan mı olacak?" (27/41) Böylece (Belkıs) geldiği zaman ona: "Senin tahtın böyle mi?" denildi Dedi ki: "Tıpkı kendisi Bize ondan önce ilim verilmişti ve biz Müslüman olmuştuk" (27/42) Allah´tan başka tapmakta olduğu şeyler onu (Müslüman olmaktan) alıkoymuştu Gerçekte o, inkâr eden bir kavimdendi (27/43) Ona: "Köşke gir" denildi Onu görünce derin bir su sandı ve (eteğini çekerek) ayaklarını açtı (Süleyman) Dedi ki: "Gerçekte bu saydam camdan olma düzeltilmiş bir köşk-zemindir" Dedi ki: "Rabbim, gerçekten ben kendime zulmettim; (artık) ben Süleyman´la birlikte alemlerin Rabbi olan Allah´a teslim oldum" (27/44) |
|