Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
40elmümin

40-El-Mü'min

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

40-El-Mü'min




Aynı zamanda Gâfir adını da taşıyan bu sûre, 85 (seksenbeş) âyettir 56 ve 57 âyetleri Medine'de inmiştir Adını, Firavun ailesinden inanan bir kişinin vasıflarının sayıldığı 28 - 45 âyetlerden alır

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah'ın adıyla

1 Mîm

2 Bu Kitap mutlak galip, hakkıyla bilen, lütuf sahibi Allah tarafından indirilmiştir

3 O, günahı bağışlayan, tevbeyi kabul eden, azabı çetin,lütuf sahibi Allah'tandır ki O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur, dönüş ancak O'nadır

4 İnkâr edenler müstesna, hiç kimse Allah'ın âyetleri hakkında tartışmaz Onların şehirlerde (rahatlıkla) gezip dolaşması seni aldatmasın

5 Onlardan önce Nuh kavmi ve bunlardan sonraki topluluklar da (peygamberlerini) engellemeye, her ümmet kendi peygamberini yakalamaya azmetmişti Bâtılı hakkın yerine koymak için mücadele etmişlerdi Bunun üzerine ben onları kıskıvrak yakaladım İşte, cezalandırmamın nasıl olduğunu gör!

6 İnkâr edenlerin cehennem ehli olduklarına dair Rabbinin sözü böylece gerçekleşti

7 Arş'ı yüklenen ve bir de onun çevresinde bulunanlar (melekler), Rablerini hamd ile tesbih ederler, O'na iman ederler Müminlerin de bağışlanmasını isterler: Ey Rabbimiz! Senin rahmet ve ilmin her şeyi kuşatmıştır O halde tevbe eden ve senin yoluna gidenleri bağışla, onları cehennem azabından koru! (derler)

8 Rabbimiz! Onları da, onların atalarından, zevcelerinden, nesillerinden iyi olanları da kendilerine vâdettiğin Adn cennetlerine koy Şüphesiz azîz ve hakîm olan sensin!

9 Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun Bu en büyük kurtuluştur

10 İnkâr edenlere şöyle seslenilir: Allah'ın gazabı, sizin kendinize olan kötülüğünüzden elbette daha büyüktür Zira siz imana davet ediliyorsunuz, fakat inkâr ediyorsunuz

11 Onlar: Rabbimiz, bizi iki defa öldürdün, iki defa dirilttin Biz de günahlarımızı itiraf ettik Bir daha (bu ateşten) çıkmaya yol var mıdır? derler

12 (Onlara denir ki İşte bunun sebebi şudur: Tek Allah'a ibadete çağrıldığı zaman inkâr edersiniz O'na ortak koşulunca (bunu) tasdik edersiniz Artık hüküm, yücelerin yücesi Allah'ındır

13 Size âyetlerini gösteren, sizin için gökten rızık indiren O'dur Allah'a yönelenden başkası ibret almaz

14 Haydi, kâfirlerin hoşuna gitmese de Allah'a, Allah için dindar ve ihlâslı olarak dua edin!

15 Dereceleri yükselten, Arş'ın sahibi Allah, kavuşma günüyle korkutmak için kullarından dilediğine iradesiyle ilgili vahyi indirir

16 O gün onlar (kabirlerinden) meydana çıkarlar Onların hiçbir şeyi Allah'a gizli kalmaz Bugün hükümranlık kimindir? Kahhâr olan tek Allah'ındır

17 Bugün herkese kazandığının karşılığı verilir Bugün haksızlık yoktur Şüphesiz Allah, hesabı çarçabuk görendir

18 Yaklaşan gün hususunda onları uyar! Çünkü o onda dehşet içinde yutkunurken yürekleri ağızlarına gelmiştir Zalimlerin ne dostu ne de sözü dinlenir şefaatçısı vardır

19 Allah, gözlerin hain bakışını ve kalplerin gizlediğini bilir

20 Allah, adaletle hükmeder O'nu bırakıp taptıkları ise, hiçbir şeye hükmedemezler Şüphesiz Allah, hakkıyla işiten ve görendir

21 Onlar, yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin âkıbetinin nasıl olduğunu görsünler! Onlar, kuvvet ve yeryüzündeki eserleri yönünden bunlardan daha da üstündüler Böyleyken Allah onları günahları yüzünden yakaladı Onları Allah'ın gazabından koruyan da olmadı

22 Bunun sebebi, peygamberleri kendilerine apaçık mucizeler getirdikleri halde, inkâr etmeleri idi Allah da kendilerini tutup yakalayıverdi Doğrusu O, kuvvetlidir; azabı da pek çetindir

23 Andolsun ki biz Musa'yı mucizelerimiz ve apaçık hüccetle, gönderdik

24 Firavun'a,Hâmân'a ve Karun'a da onlar: "Bu, çok yalancı bir sihirbazdır! "dediler

25 İşte o (Musa), tarafımızdan kendilerine hakkı getirince: Onunla beraber iman edenlerin oğullarını öldürün, kadınları sağ bırakın! dediler Ama kâfirlerin tuzağı elbette boşa çıkar

26 Firavun: Bırakın beni, dedi Musa'yı öldüreyim; (Kurtarabilirse) Rabbine yalvarsın! Çünkü ben onun, dininizi değiştireceğinden, yahut yeryüzünde fesat çıkaracağından korkuyorum

27 Musa da: Ben, hesap gününe inanmayan her kibirliden, benim de Rabbim, sizin de Rabbinize sığındım, dedi

28 Firavun ailesinden olup, imanını gizleyen bir mümin adam şöyle dedi: Siz bir adamı "Rabbim Allah'tır" diyor diye öldürecek misiniz? Halbuki o, size Rabbinizden apaçık mucizeler getirmiştir Eğer o yalancı ise yalanı kendisinedir Eğer doğru söylüyorsa sizi tehdit ettiğinin (azâbın), bir kısmı olsun gelip size çatar Şüphesiz Allah, haddi aşan, yalancı kimseyi doğru yola eriştirmez

29 Ey kavmim! Bugün, yeryüzüne hakim kimseler olarak hükümranlık sizindir Ama Allah'ın azabı bize gelip çatarsa, kim bize yardım eder? Firavun: Ben size kendi görüşümü söylüyorum ve yine size ancak doğru yolu gösteriyorum dedi

30 İman etmiş olan dedi ki : "Ey kavmim! Doğrusu ben ben üzerinize önceki toplulukların günü gibi, bir günün gelmesinden korkuyorum"

31 "Nuh kavminin, Âd, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumu gibi, Allah, kullarına bir zulüm dileyecek değildir"

32 "Ey kavmim! Gerçekten sizin için o bağrışıp çağrışma gününden, korkuyorum

33 "O gün arkanıza dönüp kaçacaksınızFakat sizi Allah'tan (O'nun azabından) kurtaracak kimse yoktur Allah kimi saptırırsa, artık onu doğru yola iletecek de yoktur"

34 Andolsun ki, (Musa'dan) önce Yusuf da size açık deliller getirmişti ve onun size getirdiği şeyler hakkında şüphe edip durmuştunuz Nihayet o vefat edince "Allah ondan sonra peygamber göndermez" dediniz İşte Allah o aşırı giden şüphecileri böyle saptırır

35 Kendilerine gelmiş hiçbir delil olmadığı halde Allah'ın âyetleri hakkında mücadele edenler gerek Allah yanında, gerekse iman edenler yanında büyük bir nefretle karşılanır Allah, büyüklük taslayan her zorbanın kalbini işte böyle mühürler

36 Firavun:" Ey Hâmân, bana yüksek bir kule yap; belki yollara erişirim"

37"Göklerin yollarına erişirim de Musa'nın Tanrısı'nı görürüm! Doğrusu ben onu, yalancı sanıyorum, dedi Böylece Firavun'a, yaptığı kötü iş süslü gösterildi ve yoldan saptırıldı Firavun'un tuzağı tamamen boşa çıktı

38 O iman eden kimse: Ey kavmim! dedi, siz bana uyun, sizi doğru yola götüreceğim

39 Ey kavmim! Şüphesiz bu dünya hayatı, geçici bir eğlencedir Ama ahiret, gerçekten kalınacak yurttur

40 Kim bir kötülük işlerse, onun kadar ceza görür Kim de kadın veya erkek, mümin olarak faydalı bir iş yaparsa işte onlar, cennete girecekler, orada onlara hesapsız rızık verilecektir

41 Ey kavmim! Nedir bu hal? Ben sizi kurtuluşa çağırıyorum, siz beni ateşe çağırıyorsunuz

42 Siz beni, Allah'ı inkâr etmeye ve hiç tanımadığım nesneleri O'na ortak koşmaya çağırıyorsunuz Ben ise sizi, azîz ve çok bağışlayan Allah'a davet ediyorum

43 Gerçek şu ki, sizin beni davet ettiğiniz şeyin dünyada da ahirette de davete değer bir tarafı yoktur Dönüşümüz Allah'adır, aşırı gidenler de ateş ehlinin kendileridir

44 Size söylediklerimi yakında hatırlayacaksınız Ben işimi Allah'a havale ediyorum Şüphesiz Allah, kullarını çok iyi görendir

45 Nihayet Allah, onların kurdukları tuzakların kötülüklerinden bu zatı korudu, Firavun'un kavmini ise kötü azap kuşatıverdi

46 Onlar sabah akşam o ateşe sokulurlar Kıyametin kopacağı gün de: Firavun ailesini azabın en çetinine sokun (denilecek)!

47 (Kâfirler) ateşin içinde birbirleriyle çekişirlerken zayıf olanlar, o büyüklük taslayanlara: Biz size uymuştuk Şimdi ateşin birazını bizden savabilir misiniz? derler

48 O büyüklük taslayanlar ise: Doğrusu hepimiz bunun içindeyiz Şüphe yok ki Allah kulları arasında vereceği hükmü verdi, derler

49 Ateşte bulunanlar cehennem bekçilerine: Rabbinize dua edin, bizden, bir gün olsun azabı hafifletsin! diyecekler

50 (Bekçiler Size peygamberleriniz açık açık deliller getirmediler mi? derler Onlar da: Getirdiler, cevabını verirler (Bekçiler ise): O halde kendiniz yalvarın, derler Halbuki kâfirlerin yalvarması boşunadır

51 Şüphesiz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya hayatında, hem şahitlerin şahitlik edecekleri günde yardım ederiz

52 O gün zalimlere, özür dilemeleri hiçbir fayda sağlamaz Artık lânet de onlarındır, kötü yurt da onlarındır!

53 Andolsun ki biz Musa'ya hidayeti verdik ve İsrailoğullarına, o Kitab'ı miras bıraktık

54 O, akıl sahipleri için bir öğüt ve doğruluk rehberidir

55 (Resûlüm!) Şimdi sen sabret Çünkü Allah'ın vâdi gerçektir Günahının bağışlanmasını iste Akşam-sabah Rabbini hamd ile tesbîh et

56 Kendilerine gelmiş kesin bir delil olmaksızın, Allah'ın âyetleri hakkında münakaşa edenler var ya, hiç şüphe yok ki, onların kalplerinde, asla yetişemeyecekleri bir büyüklük hevesinden başka bir şey yoktur Sen Allah'a sığın Kuşkusuz O, işiten ve görendir

57 Elbette göklerin ve yerin yaratılması, insanların yaratılmasından daha büyük bir şeydir Fakat insanların çoğu bilmezler

58 Körle gören, inanıp iyi amellerde bulunanla kötülük yapan bir olmaz Ne kadar az düşünüyorsunuz!

59 Kıyamet günü mutlaka gelecektir, bunda hiç şüphe yoktur Fakat insanların çoğu buna inanmazlar

60 Rabbiniz şöyle buyurdu: Bana dua edin, kabul edeyim Çünkü bana ibadeti bırakıp büyüklük taslayanlar aşağılanarak cehenneme gireceklerdir

61 İçinde dinlenesiniz diye geceyi, görmeniz için de gündüzü yaratan Allah'tır Şüphesiz Allah, insanlara karşı lütufkârdır Fakat insanların çoğu şükretmezler

62 İşte O, her şeyin yaratıcısı olan Rabbiniz Allah'dır O'ndan başka tanrı yoktur O halde nasıl olup da döndürülüyorsunuz!

63 Allah'ın âyetlerini inatla inkâr edenler işte (haktan) böyle döndürülür

64 Yeri sizin için yerleşim alanı, göğü de bir bina kılan, size şekil verip de şeklinizi güzel yapan ve sizi temiz besinlerle rızıklandıran Allah'tır İşte Allah, sizin Rabbinizdir Alemlerin Rabbi Allah, yücelerden yücedir

65 O daima diridir; O'ndan başka hiçbir tanrı yoktur O halde dinde ihlâslı ve samimi kişiler olarak O'na dua edin Her türlü övgü âlemlerin Rabbi Allah'a mahsustur

66 (Resûlüm)! De ki: Bana Rabbimden apaçık deliller gelince, sizin Allah'ı bırakıp o taptıklarınıza kulluk etmem bana yasaklandı ve bana âlemlerin Rabbine teslim olmam emredildi

67 Sizi topraktan, sonra meniden, sonra alakadan (aşılanmış yumurtadan) yaratan sonra bebek olarak çıkaran, sonra sizi güçlü kuvvetli bir çağa erişmeniz, sonra da ihtiyarlamanız -ki içinizden daha önce vefat edenler de vardır- ve belli bir vakte ulaşmanız için sizi yaşatan O'dur Umulur ki düşünürsünüz

68 O, hem dirilten hem de öldürendir O, herhangi bir işin olmasını dilediği zaman yalnız "Ol!" der, o da oluverir

69 Allah'ın âyetleri hakkında tartışanlara bakmadın mı? Nasıl döndürülüyorlar (onu tasdike yanaşmıyorlar)!

70 Onlar, Kitab'ı ve peygamberlerimize gönderdiklerimizi yalanlayanlardır Onlar yakında (gerçeği) anlayacaklar!

71 O zaman boyunlarında demir halkalar ve zincirler olduğu halde, sürüklenecekler,

72 Kaynar suda,sonra da ateşte yakılacaklardır

73 Sonra onlara: Allah'ı bırakıp da koştuğunuz ortaklar nerededir? denilecek

74 O Allah'tan başka (taptıklarınız) Onlar da:"Bizden uzaklaştılar, zaten biz önceleri hiçbir şeye tapmıyorduk", diyeceklerİşte Allah kâfirleri böyle şaşırtır

75 Bu, sizin yeryüzünde haksız olarak şımarmanızdan ve aşırı derecede sevinip böbürlenmenizden ötürüdür

76 İçinde ebedî kalmak üzere cehennemin kapılarından girin! Kibirlenenlerin dönüp gidecekleri yer ne çirkindir!

77 Onun için (Resûlüm), sen sabret! Şüphesiz Allah'ın vâdi gerçektir Onlara söz verdiğimiz azabın bir kısmını ya sana gösteririz, yahut seni daha önce vefat ettiririz Nasıl olsa onlar bize döneceklerdir

78 Andolsun, senden önce de peygamberler gönderdik Onlardan sana kıssalarını anlattığımız kimseler de var, durumlarını sana bildirmediğimiz kimseler de var Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmaksızın herhangi bir âyeti kendiliğinden getiremez Allah'ın emri gelince de hak uygulanır ve o zaman bâtılı seçenler hüsrana uğrayacaklardır

79 Allah, kimine binesiniz, kimini yiyesiniz diye sizin için hayvanları yaratandır

80 Onlarda sizin için daha nice faydalar vardır Gönüllerinizdeki bir arzuya, onlara binerek ulaşırsınız Onların ve gemilerin üstünde taşınırsınız

81 Allah size âyetlerini gösteriyor Şimdi, Allah'ın âyetlerinden hangisini inkâr edersiniz?

82 Onlar yeryüzünde gezip dolaşmadılar mı ki, kendilerinden öncekilerin sonu nasıl olmuştur, görsünler! Öncekiler bunlardan daha çoktu, kuvvetçe ve yeryüzündeki eserleri bakımından da daha sağlam idiler Fakat kazandıkları şeyler onlara asla fayda vermemiştir

83 Peygamberleri onlara apaçık bilgiler getirince, onlar kendilerinde bulunan (beşeri) bilgiye güvendiler (onu alaya aldılar) Alaya aldıkları şey kendilerini boğuverdi

84 Artık o çetin azabımızı gördükleri zaman: Allah'a inandık ve O'na ortak koştuğumuz şeyleri inkâr ettik, derler

85 Fakat azabımızı gördükleri zaman imanları kendilerine bir fayda vermeyecektir Allah'ın kulları hakkında süregelen âdeti budur İşte o zaman kâfirler hüsrana uğrayacaklardır

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.