Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
duasi, kumeyl

Kumeyl Duâsi

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kumeyl Duâsi




Kumeyl duası olarak Ehl-i Beyt kaynaklarında meşhur olan bu dua, Hz Ali (as)’ın sır arkadaşı Kumeyl bin Ziyad’a Hızır’ın duası diye öğrettiği engin maarifi içeren bir duadır Bu duanın özellikle Perşembe geceleri okunması Ehl-i Beyt imamları tarafından tavsiye edilmiştir


Allah'ım! senin her şeyi kaplayan rahmetin hakkına;
kendisiyle her şeye üstün geldiğin,
karşısında her şeyin boyun eğdiği gücün hakkına;
her şeye galip geldiğin ceberutun hakkına;
önünde hiç bir şeyin duramadığı izzetin hakkına;
her şeyi dolduran azametin hakkına;
her şeye üstün gelen saltanatın hakkına;
her şeyin fani olmasından sonra baki kalacak vechin hakkına;
her şeyin temellerini dolduran isimlerin hakkına;
her şeyi ihata eden ilmin hakkına ve her şeyi aydınlatan cemalinin nuru hakkına senden niyaz ederim





Ey Nur, ey Kutlu, ey evvellerin evveli ve ey ahirlerin ahiri!
Allah'ım!
Benim ismet perdesini yırtan günahlarımı affet
Allah'ım!
Bedbahtlıklara yol açan günahlarımı affet
Allah'ım!
Nimetleri değiştiren günahlarımı affet
Allah'ım!
Duanın icabetini önleyen günahlarımı affet





Allah'ım!

Belanın inmesine sebep olan günahlarımı affet
Allah'ım!
işlediğim bütün günahları ve yaptığım bütün hataları affet





Allah'ım!
Ben sana zikrinle yaklaşmak istiyorum, ve seninle senden şefaat diliyorum;
ve cömertliğin hakkına beni kendine yaklaştırmanı ve şükrünü eda etmeyi bana nasip kılmanı ve zikrini bana ilham etmeni istiyorum
Allah'ım!





Huzu, huşu ve zelil olmuş bir dille, senden (hatalarıma) göz yummanı,
bana merhametli davranmanı, beni verdiğine razı,
kanaatkar ve her durumda mütevazı kılmanı diliyorum




Allah'ım!
İhtiyaç ve yoksulluğu şiddetli olan,
ve hacetini zorluklar anında kapına getirene,
katında bulunanlara büyük rağbeti olan kimsenin yalvarışı gibi sana yalvarırım






Allah'ım!
saltanatın büyük ve mekanın yücedir,
tedbirin gizlidir;
emrin açık;
kahrın galip ve kudretin her yerde caridir;
(yürürlüktedir) ve senin hükümetinden kaçmak imkansızdır






Allah'ım!
Senden başka günahlarımı affedecek;
kabahatlerimi öretecek;
kötü amelimi iyiye çevirecek birini bulamam
Senden başka ilah yoktur;
münezzehsin;
sana hamd ederim
Ben kendime zulmettim ve cahilliğim yüzünden itaatsizlik yaptım,
ve eskiden beri sürekli bana lütuf ve ihsanında bulunduğun için kendimi güvende hissettim (ve korkmadan sana karşi geldim)






Allah'ım!
Mevlam!
Nice kötülüklerimin üzerini örttün;
nice belaları benden geri çevirdin;
nice hatalardan beni korudun ;
hoşa gitmeyen şeyleri uzaklaştırdın;
layık olmadığım nice güzel övgüleri benim hakkımda yazdın






Allah'ım!
Belam büyümüş,
halimin kötülüğü haddi aşmış;
amellerim beni aciz bırakmış,
(heva ve heves) zincirlerim beni çökertmis,
uzun arzularım beni menfaatimden alıkoyup hapsetmiş,
ve dünya beni boş şeylerle aldatmış;
ve sürekli kötülüklere çeken nefsim,
cinayeti ve müsamahakarlığımla beni aldatmış






Ey Seyyidim!
İzzetinin hakkına senden istiyorum ki;
amelimin kötülüğü,
duamın kabulünü önlemesin ve bildiğin gizli sırlarımı açarak beni rezil etme;
gizlice işlediğim kötü amelim ve davranışım,
sürekli ihmalkarlığım ve cahilliğim,
nefsani isteklerim ve gafletimin çoklugu yüzünden,
beni cezalandırmada acele etme





Allah'ım!
İzzetin hakkına her durumda bana karşı merhametli
ve bütün işlerimde rauf ol





Mabudum,
Rabbim!
senden başka kimin var ki, ondan, kötü durumumu gidermesini ve bu halime bakmasını dileyeyim





Mabudum,
Mevlam!
sen bana hükmettin;
bense o hükümlerin hususunda nefsime uydum;
bu konuda düşmanım (şeytan)'ın (günahları) tezyin etmesinden korkmadım;
böylece beni istediği gibi aldattı ve alınyazısı da bu işte ona yardımcı oldu;
işte bu başıma gelenlerden dolayı bazı sınırlarını aştım;
ve bazı emirlerine karşı çıktım;
bütün bunlarda sana hamd etmek benim vazifemdir

(Amellerim dolayısıyla) Hakkımda yürütülen kaza ve kaderin;
ve beni yakalayan hüküm ve imtihanın karşısında gösterecek hiçbir mazeret ve bahanem yoktur




Ey Rabbim!
Kendimi ihmal edip işlediğim kusurlardan sonra;
özür dileyerek,
pişman ve perişanlık içerisinde affını ve mağfiretini ümit ederek,
tövbe edip tekrar (sana) yöneldim
ve günahımı ikrar ve (suçluluğumu) itiraf ederek senin huzuruna geldim



İşlediğim günahlardan kaçacak bir mekan ve zor durumlarda sığınacak bir yer bulamıyorum;
mazeretimi kabul edip beni sonsuz rahmetine dahil etmenden başka ümidim yok;
o halde mazeretimi kabul eyle ey Allah'ım
ve perişanlığımın şiddetine acı (heva ve heves) zincirlerinden kurtar beni




Rabbim!
Bedenimin zayıf, derimin ince ve kemiklerimin hassas oluşuna acı
Ey yaratılışımı gerçekleştirip beni yad eden,
beni terbiye edip iyilik ve rızık veren;
bağışının başlangıcı ve bana yaptığın geçmiş iyiliklerin hürmetine beni affeyle





Ey Mabudum,
Ey Seyyidim ve Rabbim!
Vahdaniyetine inandıktan;
marifetin bütün kalbimi doldurduktan;
dilim zikrinle meşgul olduktan,
muhabbetin içime işleidkten,
Rububiyet makamına boyun eğerek sadakatle (günahlarımı) itiraf edip,
doğrulukla (sana) dua ettikten sonra,
beni cehennem ateşiyle azap etmen görülüp (inanılacak) şey mi?





Böyle bir şey senden uzaktır;
sen kendi yetiştirdiğin birisini zayi etmezsin;
yakınlaştırdığın birisini kendinden uzaklaştırmazsın,
barındırdığın birisini kovmazsın,
veya kendisine merhamet ettiğin kimseyi belalara teslim etmezsin
Sen bütün bunlardan yücesin





Keşke bir bilseydim,
Ey Seyyidim,
Mabudum ve Mevlam!
Azametin karşısında secdeye düşen yüzlere;
sadakatle vahdaniyetine şahadet eden ve medh ile sana şükür eden dillere;
ilahlığını gerçekten itiraf eden kalplere,
senin marifetinle dolup taşan ve böylece huşuyla eğilen batınlara cehennem ateşini musallat eder misin?
Ve itaat etmek üzere ibadet yerlerine koşan ve günahını itiraf ettiği halde senden mağfiret dileyen uzuvları (azaba duçar eder misin?)





Senin hakkında böyle düşünülemez;
senin fazl-u keremin bize böyle tanıtılmamıştır
Ey Kerem Sahibi, Ey Rabb!





Dünyanın azıcık bela ve cezası ve ondaki zorluklar karşısında benim tahammülsüzlüğümü sen biliyorsun;
halbuki dünyadaki bela ve zorlukların devamı az,
tahammülü kolay ve süresi kısadır;
o halde nasıl tahammül edeyim ahiretteki belaya;
orada meydana gelecek büyük zorluk ve acılara?



Halbu ki o belanın müddeti uzun ve süreklidir ve ehline bir hafifletme de olmaz

Çünkü bu azap ancak, senin intikam ve gazabından kaynaklanır

Bu ise göklerin ve yerin dayanamayacağı bir şey

Ey Seyyidim! O zaman senin güçsüz, zelil, hakir, muhtaç ve biçare bir kulun olan ben nasıl dayanabilirim



Ey Mabudum,
Rabbim, Seyydim ve ey Mevlam!
Hangi şeyden dolayı sana şikayette bulunayım ve hangisi için ağlayıp sızlayayım?
Azabın elem ve şiddetine mi?
Yoksa belanın devamı ve süresinin uzunluğuna mı?



Eğer bana ceza çektirmek için düşmanların yanında yer verirsen,
ve bela ehliyle beni bir araya toplarsan,
beni dostların ve velilerinden ayırırsan,

Ey Mabudum, Ey Seyyidim, Mevlam ve Rabbim!
azabına tahammül edebilecek olsam bile, senin ayrılığına nasıl dayanabilirim?



Diyelim ki ateşinin hararetine dayandım,
ama keremine nazar etmekten mahrum olmama nasıl sabredeyim?

Yahut affını ümit ettiğim halde ateşe nasıl gireyim

İzzetin hakkına ey Seyyidim ve Mevlam, sadakatle yemin ediyorum ki:



Eğer konuşmama izin verirsen,
cehennem ehli arasında,
ümitliler gibi sürekli dergahına yönelip inlerim;
medet dileyenler gibi feryat edip yardım dilerim senden;
ve bir şeyini kaybedenler gibi ağlayıp sızlarım sana;
ve seni çağırıp "Neredesin Ey Müminlerin Velisi!" der dururum



Ey ariflerin en yüce arzusu!
Ey dileyenlerin imdadına yetişen!
Ey sadık kalplerin dostu! Ve ey alemlerin ilahı! (Neredesin)?




Ey Mabudum! Münezzehsin sen Ve ben sana hamt ediyorum





Olacak şey mi,
sana karşı gelmesi yüzünden cehennemde tutulan,
ve günahından ötürü onun azabını tadan,
ve onun tabakaları arasında,
işlediği suç ve cinayetten dolayı hapsedilen Müslüman bir kulunun sesini duyasın da affetmeyesin,
oysa o kul,
rahmetine göz diken biri gibi inlemekte,
ve tevhit ehlinin diliyle seni çağırmakta,
ve rububiyet makamını vasıta ederek sana el açmada





Ey Mevlam!
O, senin önceden yaptığın merhametini umduğu halde,
nasıl azapta kalabilir?
Ya da senin ihsan ve merhametini ümit ettiği halde ateş nasıl onu incitebilir?
Yahut Sen onun sesini işittiğin ve yerini gördüğün halde ateş nasıl onu yakabilir ?
Ya da, sen onun zaaf ve göçsüzlüğünü bildiğin halde cehennemin alevleri onu nasıl kuşatabilir?
Ya da sen onun sadakat ve doğruluğunu bildiğin halde, cehennemin tabakaları arasında nasıl kıvranıp kalır?
Yahut, o, seni "Ey Rabbim" diye çağırırken, cehennemin azap melekleri nasıl ona eziyet edebilir?
Ya da cehennemden kurtulmak için senin lütuf ve keremini dilediği halde onu nasıl orada bırakırsın?





Sen münezzehsin, hakkında bunlar düşünülemez;
senin fazlınla ilgili tanıtılan bunlar değildir;
ve bunlar senin muvahhit insanlara yaptığın ihsan ve iyiliklere benzeyen şeyler de değildir





Ben şüphesiz biliyorum ki,
eğer inkarcılarını azabına hükmetmeseydin ve düşmanlarını ebedi azaba duçar etmeyi kararlaştırmasaydın,
ateşi tamamıyla soğuk ve selamet ederdin;
ve onda hiç kimse yer almazdı





Ama sen, isimleri mukaddes olan!
Cehennemi, insanların ve cinlerin kafirleriyle doldurmaya,
ve düşmanları orada ebedi olarak tutmaya yemin etmişsin
Ve sen, (ey) medhi yüce olan!
Evvelden beri söylemiş ve sürekli olarak nimet verip kerem ve ihsanda bulunmuşsun:
buyurmuşsun ki:
"Mümin olan bir kimse, fasık olan kimseyle bir olur mu? Hayır, onlar aynı olmazlar



Mabudum, Seyyidim!


takdir ettiğin kudret hakkına, ve hükmedip kesinlik kazandırdığın kaza ve kaderine ki,


kime takdir etsen galip gelirsin,


bu gecede ve bu saatte benim işlediğim bütün suçları ve günahları,


ve gizlediğim bütün kötülükleri affet;


yaptıktan sonra üzerini örttügüm veya açığa çikardigim,


gizleyip veya aşikar ettiğim cahilliklerimi,


ve amelleri yazmakla görevli melekleri kaydetmelerine emrettiğin kötülüklerimi affet!




Öyle melekler ki,


benim yaptığım amelleri zaptedip korumakla görevlendirdiğin uzuvlarımla birlikte onları da bana gözetleyici yaptın;


ve kendin de bunların ardından gözetleyicim oldun


ve onlara gizli kalan şeylere şahit oldun,


rahmetinle gizledin


ve fazlınla onları örttün


ve indirdiğin her hayırdan


ve gönderdiğin her ihsandan,


yaydığın her iyilikten yahut dağıttığın her rızktan,


affettiğin günahlardan veya kapattığın hatalardan nasibimi arttırmanı diliyorum



Ey Rabbim, ey Rabbim, Ey Rabbim!

Ey Mabudum, ey Seyyidim, ey Mevlam ve ey benim Sahibim!

Ey varlığımı elinde tutan!

Ey zorluk ve çaresizliğimi bilen!

Ey fakirlik ve yoksulluğumdan haberdar olan!

Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!



Hakkın, kudsiyetin, en yüce sıfatın ve ismin hürmetine senden dileğim şudur:

Gece ve gündüzden oluşan vakitlerimi zikrinle canlandır,
ve beni kendi hizmetinde tut,
ve amellerimi kendi indinde kabul buyur;
öylesine ki,
artık bütün amellerim ve zikirlerim tek zikir şekline dönüşsün,
ve bütün hallerim senin hizmetinde geçsin

Ey Seyyidim, ey güvenip dayandığım ve ey kendisine hallerimi sunduğum (Allah)!




Ey Rabbim, ey Rabbim, ey Rabbim!


Uzuvlarımı hizmetin için güçlendir;
sana yönelmemde kalbime güç ve sebat ver;
senden korkmada ve hizmetini sürdürmede bana öylesine bir ciddiyet ver ki,
sana kulluktaki yarış meydanlarında sana doğru koşayım,
ve bu yolda mücadele verenler arasında yer alıp hızla sana doğru geleyim,
ve sana gönül verenler arasında senin yakınlığına meyil edeyim,
ve ihlaslılar gibi sana yakınlaşayım,
ve senden yakiyn ehlinin korktuğu gibi korkayım,
ve indinde müminlerle bir araya geleyim





Allah'ım!
Bana kötülük yapmak isteyeni cezalandır;
bana tuzak kuran kimseye tuzak kur,
ve beni,
yanında en iyi pay alan,
ve sana göre en yakın makama sahip olan,
ve sana hususi yakınlığı olan kullarından eyle,
Gerçekten bunlara erişmek,
ancak senin lütuf ve kereminle olur





Cömertliğin hakkına bana cömert davran ve yüceliğin hakkına teveccüh eyle bana





Rahmetin hakkına koru beni ve dilimi zikrine alıştır,
ve kalbimi,
kendi muhabbetine bağlı kıl,
ve dualarımı iyi bir şekilde kabul etmekle beni minnettar eyle;
yanılgılarımdan geç ve hatalarımı affet;
muhakkak ki sen,
kullarının sana ibadet etmelerine hükmettin;
sana dua etmelerini emredip,
kabul etmeyi taahhüt ettin;
o halde ey Rabbim!
Yüzümü sana çevirdim ve ellerimi sana açtım;
izzetin hakkına duamı kabul eyle ve arzularıma ulaştır;
fazlın ve kereminden ümidimi kesme;
beni insan ve cinlerden oluşan düşmanlarımdan koru
Ey çabuk razı olan!
Duadan başka bir şeye sahip değilim, affet beni;
muhakkak ki sen her istediğini yaparsın





Ey ismi deva,
zikri şifa ve itaati zenginlik olan!
Sermayesi ümit ve silahı ağlamak olan bana merhamet eyle


Ey nimetleri tamamlayıp yayan,
ey zorlukları defeden!
Ey karanlıklarda dehşete kapılanların nuru!
Ey öğretilmeden bilen!
Muhammed ve Ehli Beyt’ine salavat gönder,
ve bana da sana yakışan şekilde muamele et


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.