Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Forum İslam > İslami Genel Konular > Dualar

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
salati, taniyalim, tefriciye

Salat-İ Tefriciye' Yi Taniyalim

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Salat-İ Tefriciye' Yi Taniyalim





Salat-ı Tefriciye' yi tanıyalım

İmamı Kurtubî Hazretleri şöyle buyurmuş: "Bir kimse, çok önemli bir işinin veya önemli bir dileğinin gerçekleşmesini, ya da üzerinde devam edip duran büyük bir belanın üzerinden çekilip gitmesi (kalkması) için "Salât-i Tefriciye"yi (4444) defa okuyup, bu mübarek Salâtü Selâm ile Yüce Peygamberimizi vesile edinse, hiç şüphe ve tereddüt yoktur ki, Yüce Allah, okulunun istek ve muradının olması için hayırlı bir sebeb yaratır ve ona muradını verir"





"Allâhumme salli salâten kâmileten ve sellim selâmen tâmmen alâ Seyyidinâ Muhammedinillezî tenhallü bihil ukadü ve tenfericu bihil-kürebü ve tukdâ bihil-havâicu ve tünâlü bihir-reğâibü ve hüsnül-havâtimi ve yustaskal ğamâmu bivechihil Kerîm ve alâ âlihî ve sahbihi fî külli lemhatin ve nefesin bi adedi külli ma'lûmin lek"

"Allahım! Bizim Efendimiz Muhammed'e (sav) kusursuz bir salât ve rahmet, mükemmel bir selâm ve selâmet vermeni diliyoruz O Peygamber ki, onun hürmetine düğümler çözülür, sıkıntılar ve belalar onun hürmetine açılıp dağılır, hacet ve ihtiyaçlar onun hürmetine yerine getirilir Maksatlara O'nun hürmetine ulaşılır, güzel sonuçlar O'nun hürmetine elde edilir O'nun şerefli yüzü hürmetine bulutlardaki yağmur istenilir, Allah'ım, onun ehl-i beytine, ashabına da her göz kırpacak kadar zamanda (her an, saniye) her nefes alacak zamanda sana malum olan varlıklar sayısınca salât et"

Mevlamız Celle Celaluhü bütün kardeşlerimizin Dert, sıkıntı ve hastalıklarını
onlardan gidersin, huzur-u islamı yaşamayı cümlemize nasib eylesinamin


Alıntı Yaparak Cevapla

Salat-İ Tefriciye' Yi Taniyalim

Eski 08-24-2012   #2
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Salat-İ Tefriciye' Yi Taniyalim




SALAT-I TEFRiCiYE'NiN ÖNEMi

Efendim, bilindiği üzere Peygamberimiz'e (sas) salat-ü selam getirmek bizim ömür boyu mükellef olduğumuz hasbi görevimizdir Bu konuda (Ahzap Sûresi'nde) ve birçok hadislerde salat-ü selam okuma emri vardır

Nitekim namazlarımızda tekrar ettiğimiz Allahümme salli Allhümme barik salavatlarını da ömür boyu okur, her fırsatta Peygamberimiz'e salat-ü selam getirmeyi vazgeçilmez görevimiz biliriz, dünyevi bir karşılık beklemek de aklımıza gelmez

İşte hiçbir dünyevi maksat beklemeden, sadece Peygamberimiz'in şefaatine vesile olacak bir dua niyetiyle okuduğumuz bu salat-ü selamlara bazıları, (Salat-ı Tefriciye de olduğu gibi) peşin dünyevi bir istek de yüklüyor, maruz kaldığı sıkıntı ve üzüntülerden kurtulmayı da niyet ederek okumaya başlıyorlar Burada ise soru şu oluyor:

- Böyle dünyevi bir niyetle okunan salat-ü selamdan beklenen dünyevi sonuç kesin şekilde elde edilebilir mi? Böyle dinî bir hüküm var mıdır?

Bu soruya sıhhatli cevap verebilmek için duanın bir ibadet olduğunu, ibadetin de karşılığının çoğunlukla ahirette verileceği gerçeğini bilmeye ihtiyaç vardır Şöyle ki:

- Salat-ı Tefriciye gibi salat-ü selamlar Peygamberimiz için yaptığımız birer makbul duadırlar Dualar ise ibadet niyetiyle okunur İbadetlerin karşılığı da bazen dünyada verilir, ama çoğunlukla da ahirete tehir edilir Bu sebeple, dünyevi sonuç hemen alınmazsa duam kabul olmadı, redde uğradı, diye ümitsizliğe düşülmez Belki karşılığı ebedi hayatta verilmek üzere ahirete tehir edildi, denerek salat-ü selama devam edilir

Yani hangi sıkıntıdan kurtulmak niyetiyle okunursa okunsun okuyan karşılığını hemen peşin olarak dünyada alacak, düşündüğü sonuca da mutlaka hemen varacak, diye bir hüküm yoktur Kaldı ki, maruz kalınan sıkıntılar, bu gibi duaları okumanın da vakitleri olarak görülür Nitekim Bediüzzaman Hazretleri'nin bu konudaki hatırlatmaları aynen şöyledir:

-Dua bir ibadettir! Kul, kendi aczini ve fakrını dua ibadeti ile ilan eder Zahiri maksatlar ise dua ibadetinin vakitleridir! Hakiki faideleri değil Çünkü ibadetin faidesi, ahirete bakar! Dünyevi maksatları hasıl olmazsa, o dua kabul olmadı, denilmez, belki daha duanın vakti bitmedi denir, dua yapmaya devam edilir

Bu sebeple salat-ı tefriciyye gibi salavat dualarını, sadece dünyevi ihtiyacımızı karşılama aracı durumuna düşürmemeli, ebedi hayatta karşılığını göreceğimiz bir ibadetimiz olarak yapmalı, peşin sonuç alınmazsa okuduğumuz salavatlar boşa gitti sanmamalıyız

- Peki, bu (4444) kere okuma âdeti nereden geliyor, insanlar bu miktara ulaşmayı sanki kabul olma şartı gibi görüyorlar?

- Kolay hatırda kalması için 4444 sayısını söyleyenler olmuştur

Tefsir sahibi Kurtubi'nin (4444) defa okunması halinde kabul olacağı yönünde bir ümidi vardır Ancak bu da bir ümittir Bu miktarı bulan okumalar mutlaka kabul olur, bu sayıya ulaşamayanlar ise redde uğrar demek değildir Nitekim günde 41 defa, 21 defa okumalıdır, diyenler de olmuştur Duadır bu Az da okunsa çok da okunsa okuyanlar boş kalmazlar, dünyevî istekleri yerine gelmese de uhrevî sevabını kazanır


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.