![]() |
Tatlı Bir Kevser |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tatlı Bir Kevserİnsanlığa rahmet olarak gönderilen bütün Peygamberler ve Hak dostları; darlıkta ve bollukta, ıztırapta ve sürurda, gönüllerini dâimâ Hak Teâlâ’ya döndürmüşler ve bir niyâz iklîminde yaşamışlardır ![]() ![]() Allâh’a sığınmak, bir yaratılış kânunu ve kulluk muktezâsıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Duâ tekrarlandıkça derûnî duyuşlar olarak mü’minin rûhuna nakşolur, şahsiyetine karışıp onun bir husûsiyeti hâline gelir ![]() ![]() Cenâb-ı Hak buyurur: قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ “(Rasûlüm!) De ki: Sizin kulluk, duâ ve yalvarmanız olmasa, Rabb’im size ne diye değer versin!? (Ne kıymetiniz var!?)…” (el-Furkan, 77) İşte bir mü’minin rûhunda, Rabb’e duâ ile yakarış duygularının dâimî hâle gelmesi, Allâh ile kul arasında mânevî bir bağ tesis eder ![]() ![]() Duâda istenen, ilâhî rahmet ve merhamettir ![]() ![]() ![]() ![]() “(Âdem ile zevcesi) dediler ki: Ey Rabb’imiz! Biz kendimize zulmettik ![]() ![]() Bir başka âyet-i kerîmede de Yûnus -aleyhisselâm-’ın Hakk’a ilticâsı şöyle bildirilmektedir: “Zünnûn’u da (Yunus’u da zikret) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Cihangir Sultan I ![]() “Yâ İlâhî! Mülk de, bu kul da Sen’indir ![]() ![]() ![]() Yâ İlâhî! Bu mü’min askerleri küffâr elinde mağlûb edip helâk eyleme! ![]() ![]() ![]() ![]() Nitekim bu samîmî duânın ardından o âna kadar ortalığı birbirine katmakta olan fırtına dinmiş, iki üç kat daha kalabalık bir orduya karşı, sekiz saat süren kanlı bir savaşın ardından nihâyet zafer müyesser olmuştur ![]() Sultan Murad Han, harp sonrası gâzîleri ziyâret edip ihtiyaçlarıyla ilgilenirken, yaralı bir Sırp askeri tarafından sinsice hançerlenerek şehâdet şerbetini içmiş, böylece duâsı kâmilen kabûl olmuştur ![]() Yüksek ruhların lisânı ve sözlerin en güzeli olan samîmî duâlar, nûrdan ve sevdâdan doğar ![]() ![]() ![]() ![]() Bizlere duâyı yaşayışıyla en güzel tâlim eden, Hazret-i Peygamber -sallâllâhu aleyhi ve sellem- Efendimiz’dir ![]() “Allâh’ım! Sen’in gazabından rızâna, azâbından affına ve Sen’den yine Sana sığınırım! Sen’i lâyık olduğun şekilde medh ü senâdan âcizim! Sen kendini nasıl medh ü senâ etmişsen öylesin!” (Müslim, Salât, 222) diyerek, acziyet duyguları içinde Cenâb-ı Hakk’a ilticâ ederdi ![]() “Duâ, ibâdettir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İnsanoğluna zulmeden, zayıfı hor görüp ezen ve gâfilâne bir hayat sürenlerden ziyâde; ümitsizlik içinde inleyen bir yetimin yüzünü güldürebilen ve dertli insanlara huzur bahşedenlerin ettiği duâların makbûl olduğu bir gerçektir ![]() ![]() Hazret-i Mevlânâ -kuddise sirruh- da duânın kabûlünü temin sadedinde şöyle buyurur: “Nedâmet ateşiyle dolu bir gönülle ve nemli gözlerle duâ ve tevbe et! Zîrâ çiçekler, güneşli ve ıslak yerlerde açar!” Dolayısıyla duânın kabûlü için talebin sırf lafzen ifâde edilmesi kâfî gelmez ![]() ![]() ![]() ![]() Rivâyet edilir ki Hazret-i Mûsâ -aleyhisselâm-, düşkünlük içinde duâ eden bir adama rastladı ve onun zâhirî hâline bakarak duâsının kabûl olmasını gönülden arzu etti ![]() “Ben o kuluma senden daha çok merhametliyim ![]() ![]() Mûsâ -aleyhisselâm- bu durumu bildirince, adam derhal kendini toparladı ve hâlis bir gönülle Allâh Teâlâ’ya yöneldi ![]() Diğer taraftan bir din kardeşinin gıyâbında yapılan duâ da sür’atle müstecâb olur ![]() “Bir mü’minin diğer bir mü’mine gıyâbında duâsından daha çabuk kabûl edilen hiçbir duâ yoktur ![]() ![]() İnsanlar, duâsı kabûl olacağı zannını taşıdıkları kimselerden duâ talebinde bulunurlar ![]() ![]() ![]() Nitekim Hazret-i Mevlânâ’nın, bir şefkat ve merhamet okyanusu olan sînesinden yükselen şu feryat pek mânidardır: “Ey Rabb’im! Eğer Sen’in merhametini yalnız sâlihlerin ümîd etmesi gerekiyorsa, mücrimler kime gidip sığınsınlar? ![]() ![]() “Ey yüce Allâh’ım! Eğer Sen, yalnız has kullarını kabûl ediyorsan, mücrimler kime gidip yakarsınlar? ![]() ![]() Gerçekten bir kul, günahkâr bile olsa, bu hâl, Cenâb-ı Hakk’ın onu terk etmiş olduğu mânâsına gelmez ![]() ![]() ![]() Birgün Mâruf-i Kerhî Hazretleri, çarşıda bir sakaya rastlar ![]() “–Allâh rızâsı için benim suyumdan içiniz ![]() ![]() Mâruf-i Kerhî Hazretleri, “Allâh rızâsı için” diyen sakanın bu duâsını almak niyetiyle nâfile oruçlu olduğu hâlde o sudan alır ve içer ![]() Mâruf-i Kerhî vefât ettikten sonra evliyâdan bir zât, onu rüyâsında güzel bir mevkîde görür ve: “–Cenâb-ı Hak hangi amelin sebebiyle sana bu ikramda bulundu?” diye sorar ![]() “–Sakanın Allâh rızâsını taleb ederek ettiği duâ ile ![]() ![]() Mazlum ve gönlü kırık mü’minlerin duâsını almak kadar, onların bedduâlarından sakınmak da aynı derecede mühim bir meseledir ![]() Nitekim Selçuklu Sultanı Alaaddin Keykubad, şehrin kalesini tamamladığında, Hazret-i Mevlânâ’nın babası Bahâeddin Veled’den teberrüken kaleyi görmesini ve kale hakkındaki fikrini beyân etmesini ricâ eder ![]() “Kaleniz, sel felâketlerini, düşman akınlarını önlemek için fevkalâde güzel ve kuvvetli görünüyor ![]() ![]() En iyisi sen, adâlet ve iyilikten kale burçları yap ve sâlihlerden, hayırlı duâ askerleri teşkîl etmeye gayret et ![]() ![]() ![]() Hakîkaten, mü’minlerin her türlü nâiliyet, muvaffakıyet ve zaferleri, gösterilen gayret ve çabaların yanısıra, ihlâslı duâların da bir berekâtıdır ![]() Yaşayıp hissedebildiğimiz nisbette bizler için ebedî saâdet rehberi olan Kur’ân-ı Kerîm, duânın en büyük tâlimlerini ihtivâ eder ![]() “De ki: Ne dersiniz; size Allâh’ın azâbı gelse veya o kıyâmet gelip çatıverse, Allâh’tan başkasına mı yalvarırsınız? Doğru sözlü iseniz (söyleyin bakalım)! Bilâkis yalnız Allâh’a yalvarırsınız ![]() ![]() “Rabb’inize yalvara yakara ve gizlice duâ edin ![]() ![]() Âhiretimizi kurtarabilmenin yegâne sermâyesi olan şu fânî dünya hayâtında hatırdan çıkarmamamız gereken en mühim duâlardan biri de hüsn-i hâtime ile ölebilmeyi dilemektir ![]() يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ اتَّقُواْ اللّهَ حَقَّ تُقَاتِهِ وَلاَ تَمُوتُنَّ إِلاَّ وَأَنتُم مُّسْلِمُونَ “Ey îmân edenler! Allâh’tan, O’na lâyık bir takvâ ile korkun ve ancak müslümanlar olarak can verin!” (Âl-i İmrân, 102) buyurmaktadır ![]() Her mü’minin, bir ömür boyunca gösterdiği gayretler, son nefesi güzelce verebilme saâdetine kavuşmak içindir ![]() ![]() ![]() Her ne kadar kimin ne hâl üzere öleceği meçhûl ise de, umûmiyetle her insanın yaşadığı hâl üzere öldüğü bir gerçektir ![]() ![]() تَوَفَّنِي مُسْلِمًا وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ “…(Allâh’ım!) Canımı müslüman olarak al ve beni sâlih kullarının arasına ilhâk eyle! ![]() ![]() Allâh Teâlâ’nın akl-ı selîm sâhipleri diye övdüğü sâlih kullarının duâsı ise yine Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle bildirilmektedir: رَبَّنَا فَاغْفِرْ لَنَا ذُنُوبَنَا وَكَفِّرْ عَنَّا سَيِّئَاتِنَا وَتَوَفَّنَا مَعَ الأبْرَار “…Ey Rabb’imiz! Artık bizim günahlarımızı bağışla! Kötülüklerimizi ört! Rûhumuzu sâlihlerle birlikte al!” (Âl-i İmrân, 193) Mûsâ -aleyhisselâm-’ın mûcizesi karşısında henüz yeni îmâna ermiş sihirbazların Firavun’un işkence ile öldürme tehditlerine aldırış etmeyip, Cenâb-ı Hakk’a o canhıraş niyazlarında, zulümden kurtulmayı değil de, bir îmân zaafına uğramadan müslüman olarak canlarını teslîm edebilmeyi dilemeleri, bizler için ne büyük bir îkaz ve ibrettir ![]() Diğer taraftan, duâlarda ilâhî lutfa kavuşacak olan, sâdece gür sesle ve bir gösteri edâsıyla söylenen, riyâkârâne, yapmacık ve kalbin iştirâk etmediği parlak cümleler, ciğerleri yırtarcasına bağırmalar ve nümâyişli sözler değildir ![]() ![]() ![]() Duâda bu gibi taşkınlıklarda bulunmak, aslında duânın özünü, rûhâniyetini ve kudsiyetini zaafa uğratır ![]() “Bir zümre gelip, duâlarda haddi aşacaklardır…” (Ebû Dâvud, Vitr, 23) buyurarak bu hâle düşmekten îkâz etmişlerdir ![]() Yine bir hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: “Siz bir sağıra duâ etmiyorsunuz ![]() ![]() Cenâb-ı Hak, samîmî duâları reddetmez ![]() ![]() ![]() ![]() Duânın vecdine dalan bir kalb, en yüce kapıya ilticâ etmiş bulunduğunun idrâkinde olmalıdır ![]() ![]() ![]() Unutmamalıyız ki, insan olmanın gerçek şeref ve haysiyetine günahlarımızdan affolunarak ulaşabiliriz ![]() ![]() ![]() Yâ Rabbî! Aşk, vecd ve samîmî gözyaşlarıyla ilâhî rahmet ve mağfiretinden nasîb alabilmemizi lutfeyle! İlâhî rızâna nâiliyet ümidiyle, yarattıklarına merhameti, gönüllerimizin tükenmez hazînesi eyle! İhlâslı kullarının feyizli duâları hürmetine, mübârek vatanımıza saâdet ve dirlik, milletimize hak ve hayırda birlik ihsân eyle! Âmîn! ![]() ![]() alıntı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Tatlı Bir Kevser |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Tatlı Bir KevserYâ Rabbî! Aşk, vecd ve samîmî gözyaşlarıyla ilâhî rahmet ve mağfiretinden nasîb alabilmemizi lutfeyle! İlâhî rızâna nâiliyet ümidiyle, yarattıklarına merhameti, gönüllerimizin tükenmez hazînesi eyle! İhlâslı kullarının feyizli duâları hürmetine, mübârek vatanımıza saâdet ve dirlik, milletimize hak ve hayırda birlik ihsân eyle! Âmîn! ![]() ![]() Amin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|