Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
çocuğuma, ismi, koymalıyım

Çocuğuma Hangi İsmi Koymalıyım?

Eski 08-24-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çocuğuma Hangi İsmi Koymalıyım?






Çocuğuma hangi ismi koymalıyım?Çocuklarınıza güzel isimler verin
Çocuklara güzel bir isim koymak, her anne-babaya düşen önemli bir vazifedir Peki çocuğunuza nasıl bir isim koyacaksınız? Ya da koyduğunuz isimlerin ne manaya geldiğini biliyor musunuz? İsimlerin güzel bir anlam taşıması şart mı? İsimler insanlar üzerinde nasıl bir etki bırakır?
Biz, herhangi bir şeyi birbirinden ayırmak, tanımak veyahut zihne getirmek için canlı-cansız her şeye bir isim koyarız Bu şekilde eşya ve hadiseleri hem tanımış hem de birbirinden ayırmış oluruz İlk insan Hz Adem ve Havva örneğinde olduğu gibi insanlar, birbirlerini tanımak için de birbirlerine isimler koymuşlardır Koca bir ömür boyu taşınan ve insanla adeta bütünleşen isim, çok önemlidir Hayatın her sahasında giren dinimizin bu sahayı boş bırakması elbette düşünülemez
Allah Rasulünün (sallallâhu aleyhi ve sellem) tavsiyeleri içerisinde, çocuğa manası düzgün güzel bir isim koymak anne-babanın ilk vazifelerinden birisidir Peygamber Efendimiz, "Peygamberlerin isimleri ile isimleniniz Ayrıca Allah nezdinde isimlerin en sevimlisi Abdullah ve Abdurrahmandır İsimlerin en doğrusu Hâris (kâr getiren, ahireti kazanan) ve Hümâm (himmetli, azimli)dır En çirkini de Harp (savaş, şiddet) ve Mürre (cimrilik, acı) isimleridir" (Müsned, 4/35) buyurarak çocuklara isim vermenin ehemmiyetini dile getirmiştir Ayrıca "Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağırılacaksınız öyleyse isimlerinizi güzel yapın" (Ebu Dâvud, Edeb 69) hadisi de çocuklara güzel isim koymanın ne kadar önemli olduğunu ifade etmesi açısından dikkat çekicidir
***
Allah Rasulü çirkin isimleri değiştirmiştir
Bu hadisten anlaşıldığına göre Efendimizin çocuklara güzel isimler verilmesini tavsiye ettiği ve çirkin isimleri ise istemediği anlaşılıyor Nebiler Serverinin hayatına baktığımızda çevresinde bulunan ve isimleri güzel olmayan kişilerin isimlerini değiştirdiğini görüyoruz Mesela "Âsiye" (isyan eden) veya savaş ve düşmanlık ifade eden isimleri kaldırıp yerine "Cemile" (güzel) ismini koymuştur (Müslim, Âdâb, 14; Ebu Davud, Edeb, 66) Hepimizin ismini çok duyduğu meşhur hadis ravisi Hz Ebu Hureyrenin ismi önceleri Abdüşşemstir Allah Rasulü "İnsan ayın, güneşin kulu olamaz; sen Abdurrahmânsın" diyerek, Ebu Hureyrenin adını "Abdurrahman" olarak değiştirmiştir
Peygamber Efendimizin, güzel manalı olan bazı isimleri daha güzeliyle değiştirdiği de olmuştur Mesela Peygamberimiz, "iyi insan, kusursuz kimse, günahsız" anlamına gelen Berre ismini Zeynepe çevirmiştir Bu ismi taşıyanın zihninde, kendini beğenme gibi bir mana oluşabilir Bu da ismi taşıyan kişinin karakterini olumsuz yönde etkileyebilir
***
İsmin Kuranda geçmesi şart mı?
Halkımız arasında çocuklara konacak isimlerin mutlaka Kuran geçmesi gibi yanlış bir inanış var Yukarıdaki hadislerden de anlaşıldığına göre Efendimiz, güzel ve anlamlı isimler koymamızı tavsiye ediyor Bir ismin güzel olması için mutlaka Kuran-ı Kerimde olması gerekmez Nitekim Kuranda geçen her ismi, orada geçtiği için çocuğa isim olarak koymak yanlış olur Çünkü Kuranda güzel isimlerin yanında şeytan, iblis, Karun, Haman, Ebu Leheb gibi isimler de vardır Mesela günümüzde kız çocuklarına yaygınca olarak verilen "aleyna" diye bir isim var Manasına bakılmaksızın kulağa hoş geliyor, ayrıca Kuranda da geçiyor diye bu ismi kız çocuklarına veriliyor Halbuki "aleyna" kelimesi "bizim üzerimize" veya "bizim üzerimize olsun" anlamlarına gelen bir ifadedir "Vema aleyna - bizim üzerimize", "illelbelağ- tebliğden başka bir görev yoktur" manasına gelebilen "aleyna - bizim üzerimize"yi, cümle içindeki yerinden çekip birine isim olarak verdiğinizde, ne manaya geldiğini anlamak zorlaşmaktadır Belki de Yasin Suresinde geçen "aleyna"yı isim olarak seçenler, "bu çocuk bizim üzerimize Allahın bir ihsanıdır" demek istemekteler
Şimdi Kuranda geçiyor diye çocuklara böyle çok da bir mana ifade etmeyen isimlerin verilmesi doğru olmasa gerek O yüzden düşündüğümüz ismi çocuğumuza vermeden önce bir bilene danışmakta fayda var
Bir de kızlarımıza verilen Kezban ismi vardır ki, Kezbanı hep yalancı manasına anlayanlar, Kurandaki Rahman Suresinde geçen "tükezziban" ile karıştırmışlardır Çoğu kimseler Farsçadaki (ev hanımı) manasına gelen (Kedban)dan alınma Kezbanı, Arapçadaki "yalanlayan" manasına gelen tükezzibandan alınma sanarak bu isimden hep ürkmüşlerdir Halbuki bu ismi kullanmada bir mahzur yoktur
***
Çocuğun her dönemde taşıyabileceği bir isim olmalı
Üç yıl önce Mustafa Kemal Üniversitesi öğretim üyelerince okuldaki öğrenciler üzerinde yapılan bir araştırmaya göre hem erkeklerin hem de kızların "Zeynep" ismini çok beğendikleri belirlenmişti Öğrencilerin bir kısmının adlarının anlamlarını bilmedikleri, isimlerinden rahatsız oldukları da bu araştırma sonucunda ortaya çıkmıştı Türkiyede ad koyma geleneğinde, "hayvan adları, ülke ve şehir adları, nehir, göl, deniz, dağ adları, kavim adları, bitki ve çiçek adları, mücevher ve deniz adları, dini anlamı olan adlar, güzel anlamlı kelimeler, güçlü ve kuvvetli anlamına gelen kelimeler, din büyüğü adları, melek adları, devlet büyüğü adları, zaman ve doğa olayları bildiren adlar, tarihi komutan ve rütbe adları, artist adları, sporcu adları ile dilek ve güzel duygular dile getiren adlar" önemli rol oynuyor Araştırma Arapça, Türkçe ve Farsça isim taşıyanların büyük çoğunluğunun adlarını sevdiklerini de ortaya koyuyor Buna göre, Türkçe isim taşıyanların yüzde 93,5u, Farsça isim taşıyanların yüzde 93,8i, Arapça isim taşıyanların da yüzde 81,6sı isimlerini severken, isimleri İtalyanca, Fransızca ve Yunanca kökenli öğrencilerin yüzde 96,4ü isimlerini sevmiyor
Ankette öğrenciler, çocuklara ad koyarken dikkat edilmesi gereken hususları şöyle sıralıyor: Anlamı güzel olmalı, alay edilecek nitelikte ve lakap takmaya elverişli olmamalı, kelimenin sesi kulağa hoş gelmeli, eski adlar ve aile büyüklerinin adları olmamalı, söylenişi kolay olmalı, Türk kültürüne uygun olmalı, bireyin taşımaktan rahatsızlık duymayacağı adlar olmalı, siyasi çağrışım yapmamalı, çocuğun cinsiyetine uygun olmalı, çocuğun her döneminde taşıyabileceği bir ad olmalı, çocuğun geldiği kültürle bağlantılı olmalı, Kuran-ı Kerimde geçen bir ad olmalı, Çocuğun sevebileceği bir ad olmalı, dini inançlara uygun olmalı, çevre baskısıyla değil, anne-babanın ortak kararıyla konmalı, fazla kullanılmayan ad olmamalı
***
Yeni doğan bir çocuğa nasıl isim verilir?
Dinimizde yeni doğan bir çocuğa aşağıda madde madde vereceğimiz hususların uygulanması müstehap olarak görülmüştür:
* Yeni doğan çocuğa süt vermeden evvel ağzına yumuşatılmış hurma gibi tatlı bir şeyler sürülür
* Çocuğa doğunca veya doğumu müteakip yedinci günü adı konur
* Doğduktan sonra hemen ölen çocuğa da ad konur Yıkanır cenaze namazı kılınır
* Çocuğun ismini ilmiyle âmil, ehli salih bir zata koydurmak iyidir Ashab-ı kiram çocuklarına isimlerini Peygamber Efendimize verdirmeyi tercih etmişlerdir
* Çocuk isim koyacak kişinin kucağına verilir Kişi abdestli bir şekilde kıbleye döner, önce sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okur ve üç kere çocuğun sağ ve sol kulaklarına ismini tekrar eder
* Çocuğa isim koyduktan sonra hayır duada bulunulmalıdır Peygamber Efendimiz: "Ya Rabbi bu çocuğu hayırlı ve salihlerden eyle ve onu güzel bir şekilde yetişmesini sağla" diye dua etmiştir
* Durumu iyi olanlar için Allahın vermiş olduğu çocuk nimetine karşı bir şükür olarak çocukların doğumlarının yedinci gününde kurban kesmek sünnettir Bu kurbana akika kurbanı denilmektedir Yine bu günler çocuğun başının tıraş edilip, çıkan saçın ağırlığınca veya takdiri bir ağırlık olarak altın alıp sadaka vermek müstehaptır
***
İsimleri bozarak kullanmak doğru değil
Bazı isimleri kısaltacağız diye bozuyor ve anlamsız isimlerle birbirimize sesleniyoruz Mesela Abdullaha Apo, İbrahime İbo, Zeynepe Zeyno, Mustafaya Musti, Canana Cano gibi Bu da esasen doğru olmayan bir isimlendirmedir Netice itibarıyla isim çok önemli Bu sebeple çocuklarımıza güzel, sevimli ve anlamlı isimler koyarak onların insanlığa faydalı birer fert olması için yetiştirmeliyiz



Bizim isimlerimiz ile Rabbimizin isimleri arasında ne fark var?
Rabbimizin isimleri hayatı, kâinatı ve Kuranı anlamamızda en önemli anahtar kavramlarımızdır O isimler vesilesiyle tevhid hazinelerinin kapılarını açabiliriz Ayrıca, Allahın isimleri ile sıfatlarını birbirine karıştırmamalıyız
Bizim isimlerimizle Rabbimizin isimleri arasında iki önemli fark vardır Öncelikle bizim isimlerimizi anne-babamız, yakınlarımız veya ilmine, irfanına itimat ettiğimiz büyüklerimiz koyar Allaha ise kimse isim vermemiştir O, Esmâ-i hüsnâsını bizlere Kuran-ı Kerimde bizzat kendisi anlatmıştır
İkincisi, insanlar her zaman isimlerinin ifade ettiği manayı taşımayabilirler veya o mana doğrultusunda bir kişiliğe sahip olmayabilirler Bazen kişinin ismiyle hayat tarzı ters olabilir Bazen de tam denk gelir Mesela kişinin adı Alidir ve hakikaten yüksek bir yerdedir Yine mesela Muhammed, gökte ve yerde medh-ü sena edilen, meleklerin ve insanların alkışladığı insan demektir Efendimiz (sallallâhu aleyhi ve sellem) bununla serfirazdır Efendimizin İncilde geçen adı ise Ahmeddir Hakikaten Efendimiz Ahmeddir Bazen de tam tersi olur Mesela adamın adı Muhammeddir ama zehir zemberek bir insandır Kişinin ismi Alidir, ama öyle bir çukurdadır ki, kuyular onun başında kubbe gibi kalır
Örneklerde görüldüğü gibi bizde isimle, ismin ifade ettiği hayat tarzı arasında zıtlık olabilir Fakat Allahın ismiyle Zat-ı uluhiyeti arasında zıtlık yoktur Mesela, Allahın "Cemil" ismi vardır Cemil güzellik menbaı bir isimdir Bahar mevsimini rengarenk çiçekleriyle seyrettiğimiz zaman, isimle müsemmâ arasında bir uygunluk görürüz Allahın başka bir ismi, "Rahim"dir Cenab-ı Hakkın midemizin arzularına cevap verdiğini, bütün ihtiyaçlarımızı giderdiğini görünce rahmâniyet ve rahîmiyeti çok iyi anlarız İçimizde gelişen ebed arzusunu duydukça, bu arzuyla cenneti yarattığına bakar, bize ne kadar merhamet ettiğini anlar ve hakikaten Allaha döner "İsmin Rahim olduğu gibi Sen de Rahimsin" deriz
Allah, Halimdir Peygamber Efendimizin mübarek yüzünün yarılıp şakır şakır kanların aktığı bir hengamede Hz Ebu Bekir, "Mâ ahlemeke Yâ Rabbi - Ne kadar Halimsin Ya Rabbi!" demiştir Hakikaten kâinatta cereyan eden hadiselerin içinde "Hilm" isteyen manzaraya bakıldığında, Rabbimiz ile "Halim" ismi arasında bir tevafuk olduğu görülecektir Buradan anlaşılmaktadır ki, Cenab-ı Hakkın hepsi güzel olan mübarek isimleri bizim isimlerimizden çok farklıdır
Buraya kadar arz edilenler Cenab-ı Hakkın isimleri ile bizim isimlerimiz arasındakı farkı göstermek içindi Şimdi ise Allahu Tealanın isim ve sıfatlarının ne manaya geldiğini misallerle arz etmeye çalışalım
***
Rabbimizin isim ve sıfatları ne demektir?
Bir zat düşünelim ki, bu zat, fevkalade bir heykeltıraş olsun O, çekicini indirdiği her yerde çizgi ve hatlar meydana getirmekte ve sonra mermerden, taştan veya granitten, yonttuğu ve bir şekil verdiği heykeli karşımıza diktiği an onun sadece canının eksik olduğu görülmektedir Yani bu insan, işinde bu ölçüde mahir bir sanatkardır Biz, böyle bir heykeli karşımızda gördüğümüzde bu heykeltıraşta fevkalade bir sanat kabiliyeti olduğunu anlarız Şimdi bu heykeltıraşın sanatını izharı ayrı, izhar etme gücünde bulunması ayrı bir meseledir O, önce hayalinde icra edeceği sanatının plan ve projesini yapar İşte bu, ondaki sanat kabiliyetidir Sonra bunu meydana dökme güç ve kuvveti sıfatlar merhalesidir Daha sonra ise sanatın bütün incelikleriyle tezahür ettiği merhale ise isimler merhalesidir Bu, bahsini ettiğimiz sanatkarın sadece heykeltıraşlık yönüdür
Bunun dışında bir de bu zatın fevkalade bir marangozluk yönünün olduğunu kabul edelim O, marangoz mesleğine ait alet ve edevatı kullanarak bir el hareketiyle karşımıza Selçuklu ve Osmanlı sanat eserlerinde, el işlemelerinde sedef kakmalarında gördüğümüz harika sanat eserleri çıkarmaktadır İşte bu heykeltıraş, aynı zamanda böylesine usta bir marangozdur Ona baktığımız zaman ruhunda hakikaten objeyi ve sübjeyi gölgede bırakacak, îcâd ve inşâ kabiliyeti ile öne çıkacak bir istidat ve kabiliyet vardır Bu kabiliyet o insana marangozluk sıfatını kazandırır Daha sonra ise bu zat isim mertebesine yükselerek marangoz ismini alır
Başka bir misal daha verelim Hüsn-ü hat, güzel yazı yazma sanatıdır Hat sanatçıları için sırasıyla öncelikle bir hüsn-ü hat kabiliyeti, sonra hüsn-ü hat sıfatı ve daha sonra da hattat ismi mevzu bahistir Mesela meşhur Hattat Hamidi ele alalım Evvela onda bir kabiliyet, daha sonra yazma imkanı, güç ve iktidarı vardır
Ondan sonra da güzel yazı yazma istidad ve kabiliyetiyle yazı yazdığı zaman biz ona isim olarak "hattat" deriz Onun babadan gelme "Hamid" diye bir ismi, bir de sanatına göre aldığı "Hattat Hamid" ismi vardır
Misalleri çoğaltmak mümkündür Yüzlerce sanatı önümüze serip, sanat kabiliyetinden sanatı ortaya dökme gücüne ve sonra da dökülmüş sanatla o zata vereceğimiz isme intikal edebiliriz
Aynen bunun gibi, kâinat bir yönüyle heykeltıraşların yaptığı gibi heykellerle doludur Ancak Allahın kâinatında sergilediği heykeller canlıdır İnsandan daha güzel, daha muhteşem bir âbide bulmak mümkün değildir Onun hiçbir yerinde göz tırmalayıcı bir yer yoktur Aksine onda bir değişme yapıldığında tuhaflıkla karşılaşılır İşte bu yönüyle insana baktığımız zaman onun arkasındaki Muhteşem Sanatkarın -tabiri caizse- fevkalade istidat ve kabiliyetini görürüz ki, biz buna "şeni ilahi" diyoruz Daha sonra ise Kudret, İrade, Tekvin gibi plan ve projeyi tatbik etme imkanına sahip olma merhalesi gelir ki bu, sıfat merhalesidir Daha sonra da gözde, dilde, dudakta, elde ve ayakta güzellikler kendini gösterince mesela Allahın Cemil ve Mücemmil ismini görürüz Her şeyin yerli yerinde olduğunu gördüğümüzde Allahın Munazzım veya Nazım isimlerini müşahede ederiz
Ne mutlu Rabbimizi isim ve sıfatlarıyla bilen, onları diliyle zikreden talihli kullara!



KIZ İSİMLERİ VE ANLAMLARI
Afra: Ayın 13 gecesi, beyaz toprak
Ahsen: Daha güzel, en güzel
Aişe: Yaşayan, zenginlik ve bolluk gören
Amine: Gönlü emin, kalbinde korku olmayan Peygamberimizin annesinin adı (Emine)
Asude: Rahatlamış, keder ve sıkıntıdan uzak
Asuman: Gök, sema
Ayşegül: Gül renkli, canlı ve güzel
Ayşen: Ay gibi parlak, neşeli, sevimli
Ayşenur: Nurlu, ışıltılı hayat
Banu: Kadın, hanımefendi, prenses
Bedia: Örneksiz yaratan ve örneksiz yaratılmış, güzel, eşsiz
Bengisu: Ebedilik, ölümsüzlük veren su
Betül: Bakire, namuslu kadın
Beyza: Ak, bembeyaz, lekesiz
Binnur: Nurla özdeşleşmiş
Büşra: Müjde, sevinçli haber
Canan: Sevgili, sevilen kadın, yar
Didem: Gözüm
Dilan: Gönül dostu
Dilara: Gönül alan, gönül kapan, gönlü dinlendiren
Dilşad: Gönlü hoş, sevilmiş
Eda: Naz, cilve
Emel: Ümit, hülya
Emine: Güvenilir, inanılır kadın
Fatma, Fatıma: Sütten kesilmiş
Feride: Eşşiz, benzeri olmayan, kibirli gururlu
Feyza: Bolluk, çokluk
Füsun: Büyü, sihir, şaşırtıcı güzelliğe sahip
Gülbanu: Gülhanım Gül gibi güzel kadın
Gülcan: Gül gibi güzel canlı
Gülizar: Gül yanaklı
Gülperi: Gizli gül
Gülşah: Güllerin şahı
Günnur: Güneş ışığının aydınlığı
Handan: Güleryüzlü
Hatice: Vakitsiz erken doğan kız çocuğu
Hülya: Hayal, kuruntu, vehim
Hümeyra: Pembelik
Jale: Sabah çiceklerin üzerinde görülen su damlacığı, kırağı
Jülide: Karmakarışık, dağınık
Kübra: Büyük olan
Latife: Yumuşak, hoş, mülayim
Leyla: Çok karanlık gece
Macide: Şan ve şeref sahibi
Mehlika: Ay yüzlü güzel
Mehpare: Ay parçası, çok güzel
Melda: Genç körpe ve nazik
Meryem: İbadete düşkün insan
Mihriban: Şefkatli, merhametli, muhabbetli
Muazzez: İzzet ve şeref sahibi
Mukadder: Takdir olunmuş ve kıymeti bilinmiş
Mukaddes: Kutsal, temiz
Müberra: Temize çıkmış, arınmış, müstesna
Mücella: Parlatılmış, parlak
Müjgan: Kirpikler
Münire: Nurlandıran, ışık veren
Müzeyyen: Süslenmiş
Nadide: Görülmemiş, çok değerli
Nadiye: Seslenen
Nâlân: İnleyen, feryad eden
Nazan: Nazlı
Nazife: Temiz, pak
Necla: Çocuk, evlat
Nermin: Yumuşak
Nigar: Sevgili, resim gibi, put gibi kadın
Nihal: Sevgili, düzgün fidan
Nihan: Gizli, saklı, bulunmayan
Nuran: Nurlu, runa ait
Nuray: Işık saçan ay
Nurbanu: Nur yüzlü hanım, gelin, prenses
Nurcan: Canlı, neşeli, hayat dolu
Nurefşan: Aydınlık veren, ortalığı ışık içinde bırakan
Nurgül: Gülün en parlak olanı
Nuriye: Işıklı
Nurten: Teni ışık gibi beyaz olan
Rahime: Hafif sesli, latif konuşan kadın
Rüveyda: Hoş, ince, nazik
Saadet: Mutluluk
Sabâhat: Güzellik, letafet
Sabiha: Güzel, latif, şirin
Saime: Oruç tutan kimse, oruçlu
Saliha: Dinin emir ve yasaklarına uyan, iyi ahlak sahibi kadın
Semra: Esmer
Sena: Övgü ile ilgili, şimşek parıltısı
Serpil: İyi geliş, büyü, güzellik
Seval: Severek al, hep sev
Süeda: Uğurlu insanlar
Süheyla: Yumuşak iyi huylu kadın
Süreyya: Ülker yıldızı
Süveyda: Kalpteki gizli günah
Şahika: Zirve, doruk
Şebnem: Çiğ, kırağı
Şemsinur: Nurun güneşi
Şermin: Utangaç, mahçup
Şevval: Arap takviminin 10 ayı
Şeyda: Aşk çılgını, aşık
Şule: Ateş alevi
Şükriye: İyilik bilme
Tuba: Kökü yukarıda, dalları aşağıda cennet ağacı
Türkan: Benzerlerinin arasında nitelikleriyle ayrılan
Vildan: Yeni doğmuş çocuklar, cennet çocukları
Zehra: Çok beyaz ve parlak yüzlü Peygamberimizin kızı Hz Fatımanın lakabı
Zerrin: Altından mamul, parlak
Zeynep, Zeyneb: Değerli taşlar, mücevherler
Zübeyde: Öz, asıl, cevher
***
ERKEK İSİMLERİ VE ANLAMLARI
Abdullah: Allahın kulu
Abdurrahim: Rahimin (Allahın sıfatlarındandır) kulu
Abdurrahman: Rahmanın kulu
Abdülhamid: Bütün varlığın diliyle övülmüş Allahın kulu
Abdülkadir: Her şeye gücü yeten Allahın kulu
Ahmet: En çok övülmüş, methedilmiş, beğenilmiş
Akif: Bir şeyde sebat eden
Ali: Yüce, ulu
Alparslan: Arslan gibi cesur ve yiğit, savaş beyi
Alperen: Yiğit, bahadır
Arif: Meşhur, çok tanınmış, irfan sahibi
Asım: Günahtan, haramdan çekinen
Avni: Yardımla ilgili, yardıma ait
Aytekin: Ay şehzadesi
Aziz: Muhterem, sayın
Bahadır: Savaşlarda yılmazlığıyla üstünlük kazanan kişi
Bahattin, Bahaddin: Dinin değeri, değerlisi
Bârân: Yağmur
Baykal: Yaban kısrağı, deniz, derya
Behçet: Güleryüzlülük
Behzat: Doğuştan iyi
Beşir: Müjdeci
Bülent: Yüksek, yüce, uzun
Cafer: Küçük akarsu, çay, sütü bol deve
Cahit: Çalışan, gayret eden, çabalayan
Celal: Ululuk
Celil: Çok büyük ve ulu
Cemil: Güzel
Cevdet: İyilik, kusursuzluk
Cihan: Alem, kainat
Cüneyt: Küçük asker, askercik
Emin: Korkusuz kimse, emniyette olan
Emre: Aşık, müptela
Erdem: Fazilet, maharet
Erdinç: Duru, güçlü erkek
Erdoğan: Yiğit doğan
Ergun: Sert başlı, oynak ve hızlı giden at
Ergün: Yumuşak, uysal kimse
Erhan: İyi adaletli hükümdar
Ertan: Dericilerin yaprağıyla deri boyadıkları bir nevi ağaç
Ertuğrul: Dürüst, doğru, yiğit
Ertunga: Yiğit, hakan
Esat: Oldukça mutlu, çok hayırlı
Eyüp, Eyyüp: Sabırlı, günahlarına tevbe eden
Fahrettin: Dinin övdüğü
Fahri: Övünmeye mensup
Faruk: Doğruyu yanlıştan ayıran Hz Ömerin lakabı
Fatih: Fetheden, İslama açan
Fazıl: Fazilet sahibi
Ferhat: Sevinç, neşe
Fethi: Fethe mensup
Fevzi: Galip gelen
Fuad: Kalp, yürek, gönül
Furkan: Hakkı batıldan ayırma
Gökhan: Uranüs gezegeni
Gültekin: Genç delikanlı, nazik
Gürhan: Hanlar hanı
Gürkan: Genç, taze
Habib: Sevgili
Hakkı: Doğrulu ve insaf sahibi
Halid: Sonsuz, daim
Halis: Hilesiz, katkısız
Hamdi: Şükreden, şükredici
Hamdullah: Allahın övgüsü
Hamza: Heybetli, azametli anlamında, aslan
Hasan: Güzellik, iyilik sahibi
Hilmi: Yumuşak huylu, sakin tabiatlı
İbrahim: İnananların babası
İhsan: İyilik etem
İlyas: Yağmurlara hükmeden İsrail peygamberi
İsa: Dört büyük peygamberden biri
İsmail: Hz İbrahimin oğlu
Kâmil: Tam, noksansız
Kâzım: Öfkesini yenen kimse
Kemal: Olgunluk
Kerem: Asalet
Kerim: Kerem sahibi
Lütfi: Hoşluk, güzellik
Mahmut: Hamd olunmuş, övülmüye değer
Mansur: Yardım olunmuş
Mehmet: Muhammed isminin Türkçede Peygambere saygı dolayısıyla aldığı biçim
Memduh: Övülmüş
Metin: Metanetli, sağlam, özü sözü doğru
Mirkelam: Güzel, nazik konuşan kimse
Muammer: Yaşayan
Muaz: Korunan, izzet sahibi
Muhammed: Tekrar tekrar övülmüş Peygamberimizin isimlerindendir
Muharrem: Haram kılınmış
Muhsin: İyilikte bağışta bulunan
Mustafa: Temizlenmiş, seçilmiş, güzide
Mükremin: İkram olunmuş
Naci: Kurtulan, selamete kavuşan
Nail: Muradına eren
Naim: Bollukta yaşayan
Necati: Kurtulmaya mensup
Necdet: Korkusuz olmak, yiğitlik
Necip: Soyu sopu temiz
Necmeddin: Dinin yıldızı
Nihat: Huy, yaratılış
Nuri: Nurlu
Nurullah: Allahın nuru
Oğuz: Mübarek, saf, iyi yaratılışlı
Orhan: Şehrin yöneticisi, hakimi
Recai: Allaha yalvaran
Recep: Gösterişli, heybetli
Rıdvan: Rıza, razı olma
Rıfat: Yükseklik, yücelik
Rıfkı: Yumuşaklık
Rıza: Hoşnutluk
Ruşen: Aydın, parlak
Rüstem: Yiğit, kahraman
Sacid: Secde eden
Said: Mübarek, kutlu, uğurlu
Sedat: Doğru ve haklı
Sezâi: Uygun, yaraşan
Sıtkı: İç yürek temizliği
Süleyman: Huzur, sükun
Şükrü: Şükretme
Tahsin: Güzel bulma, beğenme
Târık: Sabah yıldızı
Tuncer: Tunç gibi güçlü kimse
Turan: Eski İranlılara göre Türk ülkesi
Turhan: Soylu seçkin kimse



Kaynak: Rehberliksitesi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.