Ömer Seyfettin - Beyaz Lale |
01-18-2007 | #1 |
[KAPLAN]
|
Ömer Seyfettin - Beyaz LaleKİTABIN ADI : BEYAZ LALE KİTABIN YAZARI : ÖMER SEYFETTİN YAYIN EVİ VE ADRESİ : BİLGİ YAYINEVİ-ANKARA BASIM YILI : 1976 1KİTABIN KONUSU: Balkan Savaşı sırasında, Bulgar asıllı bir binbaşı tarafından, Türk köylerinde özellikle kadın ve kız çocuklarına yapılan işkenceler bütün gerçeğiyle gözler önüne serilmiştir Ayrıca buradaki Türkleri vaftizleyip Hristiyan yapıldıktan sonra nasıl öldürükleri anlatılmaktadırAmaçları özgür bir Bulgartoplumu yaratmaktır 2KİTABIN ÖZETİ: Balkan Savaşından sonra bazı Türk köyleri bozguna uğramıştırBulgar asıllı binbaşı Radko Balkaneski’ nin bunda çok büyük payı olmuşturBu binbaşı Galatasaray Sultanisini bitirmiş,iyi tahsil görmüş bir kişidir Serez’ de bulunan Türkler oldukça zengindiler Bu binbaşının amacı buradaki müslümanların kaçamayanlarını toplamak, ilk önce işkence ile kasalarındaki ve bankalarındaki paralar alınıp, bu paralar Bulgar mekteplerine verilecektir Daha sonra Türkler vaftizlenip Hristiyan yapıldıktan sonra öldürülecektir Binbaşı Rako’ nun diğer bir amacı bu köylerdeki en güzel Türk kızını seçmektirBinbaşıya göre 45 yaşı üzerindeki kadınlar ve 60 yaşı üzerindeki erkeklerin vaftizlenmesi uygun değildir Genç bir Türk kadınının karnında on beş tane düşman taşıdığını düşünmektedir Bu yüzden bir genç kadını veya bir kızı öldürmek on beş tane birden düşman öldürmek demektir Binbaşı Radko’ nun en büyük işkencesi insanları soyundurup, kasaturayla vücutlarını yararak ateşe atmaktır Çünkü vücudu yarılrn insan ateşte çok çabuk yanmaktadır Bir gün binbaşı Radko köydeki 45 yaşı altı kadınları toplatıp bunlara işkence yapmaya karar verir Kadınlardan soyunmalarını isterKadınlar bu istek karşısında inat ederler Radko elinde çocuk bulunan bir kadının çocuğunu alır ve ateşe atar Kadın bunun üzerine Radko’ nun boynunu sıkmaya çalışır Ama komitalar buna engel olurlarKadını ellerinden tutarak karnını kasaturayla oyarak ateşe atarlar İşkencelerden en ünlüsü ise “canlı çukur” adını verdikleri tekniktir İlk önce yere şişman bir kadın yatırırlar, onun üzerine beğendikleri diğer ikinci bir güzel kadını yatırırlar ve bu üstteki kadını alttaki kadına bağlarlardı Bu kadının karnını kasatura ile oyarlardıKadın böylece bir iki saat içinde inleye inleye, kıvrana kıvrana ölmekteydi Bütün bu olaylar yanı sıra Binbaşı Radko bütün köyü gezerek köydeki en güzel Türk kızını seçmeye çalışmaktadır Herkesten topladığı isimlerden en çok göze çarpanları Hacı Hasan Beyin kızı Lale Hanım, Müderris Ahmet Efendinin kızı Naciye Hanım ve Kadri Ağanın kızı İclal hanımdırBunlardan Lale Hanım beyaz, Naciye Hanım kumral, İclal Hanım ise esmer tenlidirBu kızlardan Lale Hanımı seçerVe onu dünya güzeli ilan eder Hemen Lale Hanımın bababsı Hacı Hasan Beyi yanına çağırırOna evlerini birkaç günlük için çarın oğlu ziyarete geleceğinden dolayı kullanacağını söylerAyrıca evde sadece kızı Lale Hanımın hizmetçilik yapmasını ve onun dışındaki herkesin evden ayrılmasını söylerHacı Hasan Bey bunu kabul ederHemen kızını evde bırakarak evden oğlu ve eşiyle birlikte ayrılır Binbaşı Radko Hacı Hasan Beyin evine giderek kapıyı çalarLale Hanım kapıyı açmamakta ısrar ederRadko kapıyı açmamakta ısrar ederRadko niyetinin kötü olmadığını sadece çarın oğlunun gelerek bir kaç gün için evde misafir olacağını söylerLale Hanım buna inanmaz ve kapıyı açmamakta ısrar ederBinbaşı Radko, tekrar niyetinin kötü olmadığını sadece evi birkaç dakikalığına gezip görmek olduğunu bütün nezaketiyle söyler Lale Hanım sonunda dayanamayarak kapıyı açar Radko içeri girer ve Lale Hanımı tam kafasında hayal ettiği gibi bulurEvin odalarını gezmeye başlarlarBirkaç oda gezdikten sonra artık dayanamayarak Lale Hanıma taciz etmeye kalkarLale Hanım Radko’ nun bu hareketleri karşısında bütün gücüyle direnirRadko zorla onu öpmeye çalışırOnu kucaklayarak yatağa götürürLale Hanımın artık bu işkencelere dayanacak gücü kalmazAklına bir fikir gelirArtık çok sıkıldığını biraz hava alması gerektiğini söylerRadko sonunda Lale Hanımın yola geldiğini düşünerek sevinirOna hava alması için izin verirLale Hanım açık pencereye doğru gider ve hiç düşünmeden kendisini pencereden aşağıya çalılıkların arasına bırakıverir Bunu gören Radko sinirinden ne yapacağını bilmez Hemen pencereden aşağıya bakarLale Hanımın yerde cansız bir şekilde uzandığını görürKoşa koşa yanına gider ve Lale Hanımın öldüğünü görürOnu alarak tekrar yatağa götürür Ölü olduğu halde, vücudunun daha sıcak olduğunu düşünerek ona tacie etmeye kalkarTam o sırada bir komita gelir ve aşağıdan Binbaşı Radko diye seslenirHemen apar topar aşağıya inerKomita Radko’ ya durumu öğrenmek için geldiğini söylerBu arada Lale Hanımın cesedi soğumuşturOna hiçbir şey yapamadığı için sinirinden etrafı kırıp döker 3KİTABIN ANAFİKRİ : Balkan Savaşı sırasında, halk çok kötü işkencelere maruz kalmakta, eli kolu bağlı olması ve hiç kimseden manevi destek alamaması nedeniyle, zorla nasıl Hristiyanlaştırılıp öldürülmesidir 4 KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ: Binbaşı Radko Balkaneski: Gayet zeki ve akıllı bir kişidirAma halka yaptığı zulüm ve işkence onun acımasız, duygusuz ve karaktersiz biri olduğunu bize göstermektedir Hacı Hasan Efendi : Maddi durumu iyi olan bir zattırHalk tarafından sevilen iki çoçuğu ve eşiyle geçinip giden birisidir Lale Hanım : Tartışılmaz köyün engüzel kızıdırAilesi tarafından iyi yetiştirilmiş kültürlü bir kızdır Yapılan bu işkencelere boyun eğmektense ölmeyi yeğler 5KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER: Bu eserbizim tarihimizi anlatması itibarıyla çok güzel bir kitapOlayda anlatılanlar gerçek olması yanısıra, olayların tüm çıplaklığıyla sade ve açık bir diile anlatılması söz konusudurÇok akıcı ve sürskleyici bir kitap Herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim 6YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ : Ömer Seyettin; Gönende, 11 Mart1884'te doğdu Dağıstan'dan göçen bir Türk ailesinin çocuğu olan Ömer Şevki Bey'in oğludur Dört yaşında mahalle mektebine verildi 1892'de İstanbul'da Yusufpaşa'daki Mekteb-i Osmani'ye kaydoldu 1893 yılında Eyüp semtindeki Askeri Rüştiye'de subay çocukları için açılan özel sınıfa nakledildi Romanları: Ashab-ı Kehfimiz (1918), Harem (1918), Efruz Bey (1919) Hikayeleri: Ölümünden sonra ilk defa Ali Canib Yöntem derledi (1926) Ahmet Halit Kitabevi 9 ciltte topladı (1938), Şerif Hulusi hikayeleri gözden geçirerek notlarla 10 cilt (1950), Rafet Zaimler Yayınevi 30 hikaye ekleyerek 11 cilt halinde yayınlandı Bütün hikayelerini Bilgi Yayınevi yayınladı İncelemeleri: Milli Tecrübelerden Çıkarılmış Ameli Siyaset (Tarhan takma adıyla, 1912), Yarınki Turan Devleti (1914), Türk Mefkuresi (Ayın Sin rumuzuyla, 1914) İncelemelerin hepsini Sakin Öner bir araya getirerek yayınladı (1975) |
Cevap : Ömer Seyfettin - Beyaz Lale |
05-13-2009 | #2 |
Şengül Şirin
|
Cevap : Ömer Seyfettin - Beyaz Lale Beyaz Lale (Ömer Seyfettin) KİTABIN YAZARI : ÖMER SEYFETTİN YAYIN EVİ VE ADRESİ : BİLGİ YAYINEVİ-ANKARA BASIM YILI : 1976 KİTABIN KONUSU Balkan Savaşı sırasında, Bulgar asıllı bir binbaşı tarafından, Türk köylerinde özellikle kadın ve kız çocuklarına yapılan işkenceler bütün gerçeğiyle gözler önüne serilmiştir Ayrıca buradaki Türkleri vaftizleyip Hristiyan yapıldıktan sonra nasıl öldürükleri anlatılmaktadırAmaçları özgür bir Bulgartoplumu yaratmaktır KİTABIN ÖZETİ Balkan Savaşından sonra bazı Türk köyleri bozguna uğramıştırBulgar asıllı binbaşı Radko Balkaneski’ nin bunda çok büyük payı olmuşturBu binbaşı Galatasaray Sultanisini bitirmiş,iyi tahsil görmüş bir kişidir Serez’ de bulunan Türkler oldukça zengindiler Bu binbaşının amacı buradaki müslümanların kaçamayanlarını toplamak, ilk önce işkence ile kasalarındaki ve bankalarındaki paralar alınıp, bu paralar Bulgar mekteplerine verilecektir Daha sonra Türkler vaftizlenip Hristiyan yapıldıktan sonra öldürülecektirYüz Temel Eser Özetleri, Kitap Özetleri, Roman Özetleri, Yüz Temel Eser, Özet Binbaşı Rako’ nun diğer bir amacı bu köylerdeki en güzel Türk kızını seçmektirBinbaşıya göre 45 yaşı üzerindeki kadınlar ve 60 yaşı üzerindeki erkeklerin vaftizlenmesi uygun değildir Genç bir Türk kadınının karnında on beş tane düşman taşıdığını düşünmektedir Bu yüzden bir genç kadını veya bir kızı öldürmek on beş tane birden düşman öldürmek demektir Binbaşı Radko’ nun en büyük işkencesi insanları soyundurup, kasaturayla vücutlarını yararak ateşe atmaktır Çünkü vücudu yarılrn insan ateşte çok çabuk yanmaktadır Bir gün binbaşı Radko köydeki 45 yaşı altı kadınları toplatıp bunlara işkence yapmaya karar verir Kadınlardan soyunmalarını isterKadınlar bu istek karşısında inat ederler Radko elinde çocuk bulunan bir kadının çocuğunu alır ve ateşe atar Kadın bunun üzerine Radko’ nun boynunu sıkmaya çalışır Ama komitalar buna engel olurlarKadını ellerinden tutarak karnını kasaturayla oyarak ateşe atarlar İşkencelerden en ünlüsü ise “canlı çukur” adını verdikleri tekniktir İlk önce yere şişman bir kadın yatırırlar, onun üzerine beğendikleri diğer ikinci bir güzel kadını yatırırlar ve bu üstteki kadını alttaki kadına bağlarlardı Bu kadının karnını kasatura ile oyarlardıKadın böylece bir iki saat içinde inleye inleye, kıvrana kıvrana ölmekteydi Bütün bu olaylar yanı sıra Binbaşı Radko bütün köyü gezerek köydeki en güzel Türk kızını seçmeye çalışmaktadır Herkesten topladığı isimlerden en çok göze çarpanları Hacı Hasan Beyin kızı Lale Hanım, Müderris Ahmet Efendinin kızı Naciye Hanım ve Kadri Ağanın kızı İclal hanımdırBunlardan Lale Hanım beyaz, Naciye Hanım kumral, İclal Hanım ise esmer tenlidirBu kızlardan Lale Hanımı seçerVe onu dünya güzeli ilan eder Hemen Lale Hanımın bababsı Hacı Hasan Beyi yanına çağırırOna evlerini birkaç günlük için çarın oğlu ziyarete geleceğinden dolayı kullanacağını söylerAyrıca evde sadece kızı Lale Hanımın hizmetçilik yapmasını ve onun dışındaki herkesin evden ayrılmasını söylerHacı Hasan Bey bunu kabul ederHemen kızını evde bırakarak evden oğlu ve eşiyle birlikte ayrılır Binbaşı Radko Hacı Hasan Beyin evine giderek kapıyı çalarLale Hanım kapıyı açmamakta ısrar ederRadko kapıyı açmamakta ısrar ederRadko niyetinin kötü olmadığını sadece çarın oğlunun gelerek bir kaç gün için evde misafir olacağını söylerLale Hanım buna inanmaz ve kapıyı açmamakta ısrar ederBinbaşı Radko, tekrar niyetinin kötü olmadığını sadece evi birkaç dakikalığına gezip görmek olduğunu bütün nezaketiyle söyler Lale Hanım sonunda dayanamayarak kapıyı açar Radko içeri girer ve Lale Hanımı tam kafasında hayal ettiği gibi bulurEvin odalarını gezmeye başlarlarBirkaç oda gezdikten sonra artık dayanamayarak Lale Hanıma taciz etmeye kalkarLale Hanım Radko’ nun bu hareketleri karşısında bütün gücüyle direnirRadko zorla onu öpmeye çalışırOnu kucaklayarak yatağa götürürLale Hanımın artık bu işkencelere dayanacak gücü kalmazAklına bir fikir gelirArtık çok sıkıldığını biraz hava alması gerektiğini söylerRadko sonunda Lale Hanımın yola geldiğini düşünerek sevinirOna hava alması için izin verirLale Hanım açık pencereye doğru gider ve hiç düşünmeden kendisini pencereden aşağıya çalılıkların arasına bırakıverir Bunu gören Radko sinirinden ne yapacağını bilmez Hemen pencereden aşağıya bakarLale Hanımın yerde cansız bir şekilde uzandığını görürKoşa koşa yanına gider ve Lale Hanımın öldüğünü görürOnu alarak tekrar yatağa götürür Ölü olduğu halde, vücudunun daha sıcak olduğunu düşünerek ona tacie etmeye kalkarTam o sırada bir komita gelir ve aşağıdan Binbaşı Radko diye seslenirHemen apar topar aşağıya inerKomita Radko’ ya durumu öğrenmek için geldiğini söylerBu arada Lale Hanımın cesedi soğumuşturOna hiçbir şey yapamadığı için sinirinden etrafı kırıp döker KİTABIN ANAFİKRİ Balkan Savaşı sırasında, halk çok kötü işkencelere maruz kalmakta, eli kolu bağlı olması ve hiç kimseden manevi destek alamaması nedeniyle, zorla nasıl Hristiyanlaştırılıp öldürülmesidir KİTAPTAKİ OLAYLARIN VE ŞAHISLARIN DEĞERLENDİRİLMESİ Binbaşı Radko Balkaneski : Gayet zeki ve akıllı bir kişidirAma halka yaptığı zulüm ve işkence onun acımasız, duygusuz ve karaktersiz biri olduğunu bize göstermektedir Hacı Hasan Efendi : Maddi durumu iyi olan bir zattırHalk tarafından sevilen iki çoçuğu ve eşiyle geçinip giden birisidir Lale Hanım : Tartışılmaz köyün engüzel kızıdırAilesi tarafından iyi yetiştirilmiş kültürlü bir kızdır Yapılan bu işkencelere boyun eğmektense ölmeyi yeğler KİTAP HAKKINDAKİ ŞAHSİ GÖRÜŞLER Bu eserbizim tarihimizi anlatması itibarıyla çok güzel bir kitapOlayda anlatılanlar gerçek olması yanısıra, olayların tüm çıplaklığıyla sade ve açık bir diile anlatılması söz konusudurÇok akıcı ve sürskleyici bir kitap Herkesin bu kitabı okumasını tavsiye ederim YAZAR HAKKINDA KISA BİLGİ Ömer Seyettin; Gönende, 11 Mart1884′te doğdu Dağıstan’dan göçen bir Türk ailesinin çocuğu olan Ömer Şevki Bey’in oğludur Dört yaşında mahalle mektebine verildi 1892′de İstanbul’da Yusufpaşa’daki Mekteb-i Osmani’ye kaydoldu 1893 yılında Eyüp semtindeki Askeri Rüştiye’de subay çocukları için açılan özel sınıfa nakledildi Romanları Ashab-ı Kehfimiz (1918), Harem (1918), Efruz Bey (1919) Hikayeleri Ölümünden sonra ilk defa Ali Canib Yöntem derledi (1926) Ahmet Halit Kitabevi 9 ciltte topladı (1938), Şerif Hulusi hikayeleri gözden geçirerek notlarla 10 cilt (1950), Rafet Zaimler Yayınevi 30 hikaye ekleyerek 11 cilt halinde yayınlandı Bütün hikayelerini Bilgi Yayınevi yayınladı İncelemeleri Milli Tecrübelerden Çıkarılmış Ameli Siyaset (Tarhan takma adıyla, 1912), Yarınki Turan Devleti (1914), Türk Mefkuresi (Ayın Sin rumuzuyla, 1914) İncelemelerin hepsini Sakin Öner bir araya getirerek yayınladı (1975) |
|