Tarihsel Doku (Özel2) | 
     
| 
	
			
			 | 
		#1 | 
| 
			
 
dejavu2009
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Tarihsel Doku (Özel2)2006 yılında bilimkurgu öykü yarışmasına katılmak için 6 saat içinde yazdığım öykü ![]() ![]()   Sadece FORUMSiNSi'de TARİHSEL DOKU Arkeolog Metin elinde eski bir haritayla buldozerin önünde yürüyordu   Gerilerde dört yardımcısı çadırları ve gerekli eşyalarla birlikte onları takip ediyorlardı  Yol toprak olduğundan gerideki arabalar yavaş ilerlemelerine rağmen küçük toz bulutu oluşturuyorlardı  Arkeolog Metin önündeki tepenin yamacına ulaştığında buldozer şoförüne el işareti durdu  “ Burayı kazacağız “ dedi Arkeolog Metin   Gerilerdekilere baktı; “ Sizde eşyaları indirip çadırları hazırlayın ” Yardımcıları birkaç metre uzaktaki çam ağaçları altına çadırları kurmaya başladılar  Arabadan üç çadır indirdiler  Biri diğerlerinin ikisi büyüklüğünde olan Arkeolog Metin’in çadırıydı  Bir arabayı içine alabilecek kadar büyük ve genişti  Bu yüzden kurması zor olduğundan dolayı ilk önce onu kurmaya başladılar  Arkeolog Metin yerden bir dal parçası alarak bulunduğu alanın bir kısmını daire içine aldı ve buldozer şoförüne bu alanı kazması için işaret verdi  Buldozer şoförü gösterilen yeri hemen kazmaya başladı  Arkeolog Metin’de bir çocuğun heyecanıyla kazıyı izlemeye koyuldu  Her kazıda bu hali vardı![]() “ Hey dikkat etsene “ diye bağırdı Arkeolog Metin   Buldozeri kullanan şişko Hamdi her zamanki gibi alabildiğine hızlı kazmak istemişti  “ Her metrede yavaş kazmanı istiyorum  Beni anlıyorsun değil mi? “ Şişko Hamdi asker gibi selam çakarak “ Evet “ diye bağırdı  Arkeolog Metin hala şişko Hamdi’ye bakıyordu  “ Tanrım, niye bunun gibi adamlar hep beni bulur  ” Diye geçirdi içinden  Kazı yaptıkları alanın karşısında bulunan küçük dağa baktı  Dağın eteklerinde dağdan geldiği belli olmayan bir dere vardı  Etrafına bakındı  Etrafında fazla ağaç yoktu  Uzun bir düzlük vardı yalnızca  Kazı alanına baktı; “ En sonunda bulabileceğim  “ diye geçirdi içinden ve hafifçe gülümsedi  Arkeolog Metin her zamanki gibi geçmişe ait ne bulursa bir çocuk gibi sevinir   Çünkü tarihsel geçmiş onu hep cezp etmiştir  Saatine baktı  On iki idi  Güneş tepeye geliyordu  Şişko Hamdi’de bir hayli kazmıştı  “ Dur! “ diye bağırdı Arkeolog Metin   “ Buldozeri kenara çek bundan sonra elimizle kazacağız  “ Yanındaki yardımcılara baktı “ Herkes küçük kazma ve kürekleri alsın  Bütün gün burada oyalanacak vaktimiz yok “ Yardımcılardan biri küçük çadırın içine girdi  Birkaç kazma kürekle kazı alanına geri döndü  Buldozer on altı metre karelik bir alanı kazmıştı  Yaklaşık iki buçuk metre gibi bir derinliğe ulaşmıştı  Her yaptığı gibi bu kazıda da bulacağı hazinelere bir zarar gelmesini istemediğinden elle kazmayı seçti  Arkeolog Metin ve yardımcıları yavaşça kazı alanına inerek her biri bir alana dağıldı   Şişko Hamdi’de buldozerden onların nasıl kazı yaptıklarını keyifle izlemeye koyuldu  Küçük kazmaların birinden “took” diye bir ses çıktı  “ Durun! Sakın kimse kazmayı bir daha vurmasın  ” Diye bağırdı Arkeolog Metin![]() “ Nerden geldi o ses? “ “ İşte buradan  ” Dedi yardımcısı  Arkeolog Metin aceleyle gösterilen tarafa gitti  Yavaş vuruşlarla toprağı araladı  Kahverengine yakın bir şey belirdi  Arkeolog Metin bir çocuğun sevinciyle bağırdı: “ Hemen bir kürek verin   Çabuk olun çabuk ” Kürekle etrafını kazdı  Kahverengi ve zamanla siyahlaşmış bir sandık beliriverdi  Etrafını kazdıkça sandık daha da beliriyordu  En sonunda bir metre boyunda ve iki metre genişliğinde, üstünde tuhaf geometrik şekiller bulunan bir sandık çıktı  Onu hemen halatla bağlayıp buldozerle yukarı doğru yavaş hareketlerle taşıdılar  Sandığı büyük çadırın önüne indirdiler  Herkes sandığın başında toplanıp heyecanla içinden ne çıkacağını bekliyordu  “ Doğrusunu söylemek gerekirse o haritayı o yaşlı adamdan almadan önce ona hiç inanmamıştım   Bizimle alay ettiğini sanıyordum ” Dedi Arkeolog Metin![]() “ Bende inanmamıştım ama bunun için yanıldık  ” Dedi yardımcısı  Sandığın kilit kısmında kilitle beraber asılmış kare şeklinde bir levha ve bu levhanın üstünde kabartma halinde; Eski Arap alfabesiyle yazılmış bir yazı vardı  Arkeolog Metin yazıyı yavaşça okudu: “ Sakın kilidi açmayın   Çünkü gerçekler hep yanıltıcı olmuştur  Ne kadar tuhaf bir uyarı değil mi? ““ Evet, çok tuhaf   Kendimi bir an için Mısır piramitlerindeymişim gibi hissettim  Peki şimdi ne yapacağız? ““ Tabi ki bunu açacağız   ““ Peki uyarı ne olacak? Belki bu uyarı bizi korumaya çalışıyordur  ” Arkeolog Metin çekici eline aldı![]() “ Her yerde uyarı vardır   Uyarının ne anlam ifade ettiğini öğrenmek lazım değil mi?“ Yardımcısına gülümsedi ve çekici son hızla kilide vurdu  Kilit çok paslanmış olduğundan “ Took ” bir sesle yere düştü  Yavaşça sandığı araladı  Etrafa tuhaf bir koku yayıldı  Sandığı tamamen açtığında; içinde tabletlere bezeyen parlak bakır renkli madeni kutular gördü  Bir tanesini yavaşça sandıktan çıkarıp büyüteçle incelemeye başladı  Kenarlarında geometrik şekiller vardı  Eliyle şekillere dokundu  Orta kısmında dünyanın şekli vardı  Bu Arkeolog Metin’i çok şaşırtmıştı çünkü daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştı  Hemen başka bir tablet aldı  Bununda üstünde geometrik şekiller vardı  Ama diğerinden farklı konumdaydılar  Ortasında ise rakamla yüz sayısı kabartılmıştı  Başka bir tablete baktı  Onun ortasında sis resmi vardı  Tabletlerin yan kısımlarında ortadan içe doğru geçmiş uzantıları ve diğer yanlarda bu uzantıların giriş kısımları vardı  İki tableti yan yana getirdi  Uzantılar ve giriş kısımları birbirine uyuyordu  Onları birleştirdi  Arkeolog Metin çadırın içine girip bilgisayarını açtı  Çantasından dijital fotoğraf makinesini alarak sandığın yanına geri döndü  “ Bu tabletleri yavaşça çadırın içine dizin   Bunun için çok dikkatli olmanızı istiyorum ” Dedi Arkeolog Metin  Yardımcıları tabletleri indirmeye başladıktan kısa bir süre sonra yardımcılarından biri koşarak yanına geldi![]() “ Metin bey, Metin bey şuna bakın!” Elinde dört tablet büyüklüğünde kocaman bir kutu taşıyordu   Bu diğer tabletlerden farklıydı  Ortasında bir daire çiziliydi  Bu dairenin içinde sarmal motif kabartılmıştı  Arkeolog Metin bunu dikkatlice inceledikten sonra diğerlerinin ortasına koydu  Sandıktan tabletler çıkarılmaya devam edildikçe tuhaf koku daha da arttı![]() “ Metin bey bu koku arttı   Belki uyarının nedeni buydu  Olamaz mı?” Diye sordu yardımcısı  “ Merak etme bu büyük bir sorun yaratmaz sadece küçük bir huzursuzluk hissedersin o kadar  ” “ Ama düşündüğünüz gibi değilse?” “ Bana güven  ” Deyip dışarı çıktı  Küçük dağın eteklerine baktı  Uzakta, siyah bir karartı halinde bir kişi hareket ediyordu  Kazı yaptıkları alana doğru ilerliyordu![]() “ Çabuk biriniz bana dürbünü versin!” Yardımcısı aceleyle dürbünü getirdi   “ Tabletlerin hepsini indirdiniz mi?” diye sordu Arkeolog Metin ![]() “ Evet hepsini indirdik  ” “ Hepsinin ayrıntılı fotoğraflarını çekin   Ardından büyük tablet ortada olacak şekilde onları yavaşça birleştirin ” Dürbünle gelen adama baktı   Yaşlı bir adamdı  Elinde asasıyla hafifçe topallıyordu  Eski tip bir şalvar ve şapka giymişti  Çok uzak olduğundan yüzü fazla seçilemiyordu  Arkeolog Metin bu yaşlı adamın onlara haritayı veren adam olduğunu fark edemedi  Arkeolog Metin içeri girip masasının başına oturdu  Tabletlerin çekilen resimlerine bakmaya başladı  Çekilen her bir fotoğraf anında bilgisayara aktarılıyordu  Toplam otuz iki adet tablet ve bir büyük tablet vardı  Tabletler birleştirilince her birisinin yeri ve konumu değişebiliyordu  Bu yüzden kaç farklı dizilim olacağını hesaplamak için fotoğrafları bilgisayar programına yerleştirdi  Program bulduğu her bir dizilimi gösteriyordu![]() “ Hepsini resmini çektim  ” Dedi yardımcısı![]() “ Sandığın resimlerini çekmeyi unutmayın  ”“ Şimdi çekeceğim  ” Diyerek yardımcısı dışarı çıktı  Çadırın içi sıcaktı  Sandıktan yayılan koku çadırın her tarafını sarmıştı  Arkeolog Metin’in gözkapakları ağırlaşmaya başlamıştı  Başını yavaşça masaya dayadı  Birden iki büyük kayanın sürtünmesine benzeyen güçlü bir ses tabletlerden çıktı  Arkeolog Metin masadan fırlayarak tabletlerin yanına doğru koştu  Ardından içeri dağın eteklerinden gelen o yaşlı adam girdi  Bu haritayı aldıkları yaşlı adamın ta kendisiydi  Yaşlı adam hemen Arkeolog Metin’in yanına doğru koştu  “ Aman Allah’ım onları birleştirmişsiniz   Bunu yapmamalısınız ” Diye bağıdı yaşlı adam  “ Tabi ki birleştirdik   Ne yapmamızı bekliyordun ki ” Diye yanıtladı Arkeolog Metin![]() “ O olaylar sizinde başınıza gelecek   Uyarı bu yüzdendi  Onu okumadın mı?”“ Sen henüz hiçbir şey bilmiyorsun  ” Diye bağırdı Arkeolog Metin  Ses gittikçe yükseliyordu  Tabletlere baktılar  Ortadaki büyük tabletin daire kısmı yavaşça dönmeye başlamıştı  Büyük tabletin aralıklarından yeşil bir sis hafifçe yükselmeye başladı  Arkeolog Metin hemen tabletlerin üstüne çıkıp büyük tabletin daire olan kısmına girdi  “ Uyarı! “ Diye bağırdı yaşlı adam   Yeşil sis Arkeolog Metin’in her tarafını kapladı  Bir süre sonra sis o kadar yoğunlaştı ki Arkeolog Metin etrafındaki hiçbir şeyi göremiyordu  Yeşil sis yavaşça azaldı  Arkeolog Metin etrafına bakındı  Artık kendi çadırında değildi  Etrafında bir sürü büyük bina vardı  Binaların hepsi şeffaf camdan yapılmıştı  Bir kristal cam kadar büyüleyici bir güzelliğe sahipti  Her şey berraktı  Öyle ki binaların içindeki her şey rahatlıkla görülebiliyordu  Her şey bir düzen içinde sıralanmıştı  Binalar ve binaların içindeki her şey  Yan tarafında geniş bir yol vardı  Yolda çeşitli renklerden oluşan hatlar vardı  Bu hatların üzerinden kutulara benzeyen küçük makineler ilerliyordu  Ama ne tuhaftır ki hiçbir gürültü yoktu  Üzerinde bulunduğu yola baktı  Camsı bir yapının üstündeydi  Camın altında toprak rahatlıkla görülüyordu  Bu doğayı korumak için yapılmış bir şey böylece toprak kirlenmez diye düşündü  Birden kendisine doğru bir insanın geldiğini fark etti  Yanına yaklaşınca durdu  Kabarık uzun saçları ve parlak mavi gözleri vardı  Beyaz ve vücut hatlarına uyumlu beyaz bir elbise giymişti  “ Korkma yabancı, sana bir zarar gelmeyecek  ” Arkeolog Metin hiçbir şey söyleyemedi  Hala yaşadıklarının etkisindeydi  “ Biz senin nerden ve hangi zaman diliminden geldiğini biliyoruz  Merak etme  Geleceğe hemen alışacaksın  İstersen önce kendini tanıt ” “ Benim adım Metin   Ben bir arkeologum ”“ Benim adım da Dehir   “ Elini uzatıp tokalaştı  “ Dehir? Daha önce hiç böyle bir bayan ismi duymamıştım  ”“ Bu üç boyutlu anlam ifade eden yeni bir Türkçe kelime  ”“ Herhangi bir anlamı var mı?” “ Evet var   Dehirlemenin kısaltılmış hali  Dehirleme; gelen zamana karşı bir plan yapılması ve bu plana göre davranılmasıdır ” “ İlginç, böyle bir kelimenin türetilebileceğini hiç düşünmemiştim  ”“ Evet senin için ve yaşadığın zaman dilimi için de ilginç   Şimdi beni takip et ” Dehir yan tarafta buluna bir binaya geçti  Arkeolog Metin’de onu takip etti  İçerisi neredeyse boştu  Sadece birkaç masa şeklinde oval yapılar vardı  Dışarısı şeffaf camlardan buz mavisi gibi görünüyordu  Sanki tanını ağarması gibiydi![]() “ Her şey şu an senin için karışık bunu biliyorum  ” Dedi Dehir![]() “ Evet karışık  ” Dedi Arkeolog Metin  Masanın birinde beyaz bir küçük bir kutu vardı  Arkeolog Metin kutuyu eline aldı![]() “ Bu ne? “ Diye sordu ![]() “ Bir çeşit dürbün  ” Dedi Dehir  Kutuyu açtı  İçerisinde iki küçük lens vardı  “ Gözlerini aç  ” Dedi Dehir  İkisini gözlerine yerleştirdi  “ Evet, şimdi bu masaya bakmanı istiyorum   Onun içini görmeye çalış ” Hafifçe gözlerini kırpıştırdı  “ Ooo, her şeyi ayrıntılı olarak görebiliyorum  ” Dedi Arkeolog Metin![]() “ Evet, bunun için tasarlandı  ““ Her şeyin içini görebiliyorum   Kapalı bir kitabın sayfalarını görmek gibi bir şey  Her harfi ayrıntılı olarak görebiliyorsunuz  Sayfaları çevirmeye gerek yok ”“ Masanın içinde ne var?” Diye sordu Dehir ![]() “ İçinde bir sürü kablo var   Hepsi ışıl ışıl sanki canlıymışlar gibi duruyorlar  Yüzlerce hatta binlercesi var  Hepside düzenli bir biçimde sıralanmış ”“ Onlar nano teknolojinin eseri kendilerini onarabilecek kadar akıllılar  ” Arkeolog Metin masaya bakmayı bıraktı  Dışarıyı izlemeye koyuldu  Dışarısı hala cezp edici bir görüntüdeydi  Kendini dışarıya bakmaktan alamıyordu  “ Toprağı neden camsı bir yapıyla kapatmışsınız?” Diye sordu Arkeolog Metin ![]() “ Toprağı korumak için  ”“ Bende öyle düşünmüştüm  ”“ En çok bilimin hangi noktada olduğunu merak ediyorum   Yeni bir şey var mı?” Diye sordu Arkeolog Metin![]() “ Zamanı inceliyoruz  ” Diye yanıtladı Dehir![]() “ Zaman mı?” “ Tabi ki zaman… Evrenden galaksilere, galaksilerden yıldızlara, yıldızlardan gezegenlere, gezegenlerden dağlara, dağlardan en küçük noktaya, noktadan atoma, atomdan parçacıklara kadar zaman her yerde   Zaman, her şeyi kapsayan her şeyle bağlantısı olan bir şey oluyor  Değil mi?”“ Evet haklısınız   Peki zamanı nasıl tanımlıyorsunuz?”“ Zaman iki nokta arasında akar   Sana belirtilen konum ve zamandan sonra ben hiçbir yerdeyim diyemezsin  Yani sürekli zamanla ilişkilisin ve düşünebildiğin her şey zamanla bağlantılı  Bir düşün ki zaman bir akarsu ve her şey bu suyun içinde ilerliyor  Biz buna Tarihsel Doku diyoruz ” Dehir Arkeolog Metin’e baktı ve gülümsedi![]() “ Bu zor bir konu değil mi?” Diye sordu Arkeolog Metin ![]() “ Zorluğu olacak tabi ki   Birikmiş soruları var  Onları bilmen bir anlam ifade etmez ”“ Yine de bilmek istiyorum  ” Dehir ona baktı![]() “ Sana söyledim onları bilmen bir anlam ifade etmez   Ama yinede söyleyeceğim: Tarihsel Dokular üzerine yeni dokular oluşturulduğunda nasıl bir etki oluşur? Ya da Tarihsel Dokular üzerine neler inşa ederek böylece bir gücü elimizde bulundurabiliriz? Veya zamanın sürtünmesini nasıl durdurabiliriz? Zamanın sürtünmesi de mi ne? O her şeyi yok oluşa götüren ve aynı zamanda yaşamın kaynağını oluşturan şey  Ne kadar tuhaf değil mi? Dedi Dehir![]() “ Geçmiş ve şimdi bağlantılı bunu ben de fark ediyorum   Size sadece bir soru soracağım  Gerçekler hep yanıltıcı mı olur?” diye sordu bilmen Arkeolog Metin  Sözlerini tuhaf bulan bir ifadeyle Dehir, Arkeolog Metin’e baktı  Ardından garip bir şekilde gülümsedi![]() “ Metin bey, Metin bey  ” Diye bağırarak çadırın içine girdi yardımcısı  Başını masadan kaldırdı  Etrafına tuhaf bir şekilde bakarak ani bir hareketle kalktı  “ Ne kadar tuhaf bir rüya  ” Diye kendi kendine söylendi  Hala rüyanın etkisindeydi  Etrafına tuhafça bakmaktan kendini alamıyordu  Bilgisayarına baktı  Program bir şekil bulup dona kalmıştı  “ Metin bey dışarıda yaşlı bir adam seni görmek istediğini söylüyor ”“ İçeri gelsin  ” İçeriye haritayı aldıkları yaşlı adam girdi  Yavaş hareketlerle masaya doğru ilerleyip sandalyeye oturdu  Kaçamak gözlerle tabletlere baktı![]() “ Onları bulmuşsunuz  ” Dedi yaşlı adam![]() “ Evet biraz uğraştan sonra bulduk  ”“ Umarım onları birleştirmemişsinizdir  ” Dedi ve yine tabletlere baktı  “ Çünkü ne olacağına dair bir uyarı aldığınızdan eminim  Bunu yapmak aptalca olurdu  Eğer bunu denemeye kalkışırsanız sonuçlarına da katlanırsınız  Bu sonuçlar beklediğiniz türden şeyler değil  Çok korkunç şeyler olurdu  Değil mi Arkeolog Metin?” Arkeolog Metin birden tabletlere baktı  Sonra yaşlı adama tekrar baktı  Şaşılacak bir şey görmüştü  Tabletler yerinde değildi  Birden irkildi ve tekrar tabletlerin bulunduğu yere baktı  Biraz daha dikkatlice baktı  Gördüğü tabletlerin içiydi  İçlerinde ışıl ışıl parlayan kablolar vardı  Aniden Dehir’in verdiği lensler aklına geldi  Yaşlı adama döndü  Garip bir şekilde gülümsedi  “ Evet korkunç şeyler olurdu  ” Dedi![]() YILDIRAY 
				__________________ 
		
		
		
		
		
	
	
	CURIOSITY "MERAK" İLGİNÇ BİR DİZİ; http://www,dizimag,com/stephen-hawki...eady-dizi.html  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
Cevap : TARİHSEL DOKU (özel2) | 
     
| 
	
			
			 | 
		#2 | 
| 
			
 
VANDETTA 
		
	
		
	
	 
 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Cevap : TARİHSEL DOKU (özel2)Güzel olmuş,yazı yazmayı düşünmelisiniz ![]() ![]()  
				__________________ 
		
		
		
		
		
	
	
	  Milliyetçilik,faşizmin millete yutturulabilir halidir,aksini iddia edenler kendi milliyetçiliğini 
			savunanlara saygı duysunlar! Tek çare;Din birliğidir ![]() ![]() ![]()  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
Cevap : TARİHSEL DOKU (özel2) | 
     
| 
	
			
			 | 
		#5 | 
| 
			
 
dejavu2009
 
		
	
		
	
	 | 
	
	
	
	
		
		
			
			Cevap : TARİHSEL DOKU (özel2)haklısın vandetta  | 
	
		
		
		
		
			 
		
		
		
		
		
		
		
			
		
		
		
	 | 
| 
		 |