08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Hazcılık (Hedonizm)
Hazcılık (Hedonizm)
En üstün iyiliğin haz olduğunu ileri süren Aristippos'un öğretisi Sokrates'in öğrencilerinden Kireneli Aristippos'a göre en üstün iyilik hazdır Sokrates, mutluluğun iyiye yönelmek ve onu gerçekleştirmekle elde edilebileceğini öğretmişti İyiye yönelen ve onu gerçekleştiren davranışlara da erdem adını veriyordu Sokratesçi okullar, bu öğretinin geliştiricileri olarak iyi'nin ne olduğu sorusuna karşılık aradılar
Aristippos'un ve onun izinden yürüyenlerin Kireneli oluşlarından ötürü Kirene okulu adıyla da anılan hazcılık bu sorunun karşılıklarından biridir Bu öğretiye göre iyi demek, haz demektir; haz veren her şey iyi, acı veren her şey de kötü'dür Aristippos'a (İ Ö 453-355) göre her davranışın nedeni, mutlu olmak isteğidir Yaşamanın ereği hazdır Haz, insanı insan eden duygudur Bilgilerimiz, duygularımızla alabildiğimiz kadardır, bundan öteye geçemez Öyleyse bize duyularımızın getirdiği hazza yönelelim ve acıdan kaçalım En üstün iyi, hazdır Ancak, gerçek haz sürekli olandır
Sürekli olan hazza da bilgelikle varılabilir Bilgenin hazzı, kendi kendinden hoşnut olmasıyla belirir Kendi kendinden hoşnut olmaksa, töresel hoşlanmadır (Sokrates'in eudaimonia'sı, ahlaki memnuniyet) Bilgelik, gündelik hazları küçümseyerek sürekli hazlara yönelmek demektir Hazcılık anlayışı, Kirene'li Aristippos öğretisini Sokrates etkisinden temizleyerek Aristippos'un gerçek maksadını açıklar: Bilge, bütün bilgisini hazzı elde etmek için kullanabilen kişidir Haz en büyük iyilik, acı en büyük kötülüktür İnsanın ereği, her an ve sürekli olarak hazza yönelmek olmalıdır Bunun içindir ki hazcılık, günümüzde, Aristippos'un asıl maksadı yorumlanarak her türlü hazzı istemek ve her türlü acıdan kaçmak anlamında kullanılmaktadır
Kirene okulunda, acıdan kaçmak için kendini öldürmeyi yeğleyen, örneğin Hegesias gibi düşünürler de yetişmiştir Genel olarak acı (elem) ve hoşlantı (haz), kaba bir törebilim anlayışıyla canlıları iyiye ve kötüye götüren itkiler sayılmıştır Epikurosçuluk ve yararcılık öğretileri de bu anlamda hazcı (hedonist) öğretilerdir Ne var ki Epikuros, Aristippos'un bedensel haza karşı, tinsel haz'ı yeğler Onun için en büyük haz, ruh dinginliğidir Buna da, bedensel zevkler peşinde koşmakla değil, bilgelikle varılır
İngiliz yararcılığına göreyse hayvan ve insan hoşlandığına yönelir ve acıdan kaçar Spencer, bu gerçekten şu sonucu çıkarmaktadır: Haz veren şeyler zararlı olsaydı yeryüzünde hayvan kalmazdı Sokrates'e göre acıdan kaçmak ve hoşlanmaya ulaşmak, kaba hoşlantıların peşinde gitmekle değil, bilgiyle gerçekleşir Yaramıza bıçak vurdururuz, çünkü bilgi ilerdeki büyük acıdan korunmak için şimdiki küçük acıya katlanmamızı gerektirir Eğer insan hazzı bilgisizce ister ve acıdan bilgisizce kaçarsa yarasına bıçak vurdurmaz ve ölür
Epikuros'tan Bentham'e kadar bütün faydacılar, fayda sözcüğünü hazzın karşıtı olarak değil, her türlü acıdan uzak ve kendiliğinden hoşlanma anlamında kullanmışlardır Faydacılara göre faydalı olan, haz verendir İnsan faydalıdan hoşlanır ve faydasızdan hoşlanmaz Hazelem teması, felsefe tarihinde, birçok öğretilerin çıkış noktasıdır
Öğretilerin çoğu, doğruluk ölçüsü olarak, canlıların bu ana itkilerini kullanmışlardır Örneğin pragmacılıkta da pratik doğru haz veren yarar, pratik yanlış acı veren zarardır İngiliz yararcılığının Amerika'daki temsilcisi olan uygulayıcılık öğretisi, tümüyle bu temel üstüne kurulmuştur Kirene öğretisinden yararcılığa ve uygulayıcılığa kadar hazcı öğretilerin törebilim alanına bu yaklaşımları, bilinçdışı bir yaklaşımdır
|
|
|