![]() |
Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev) |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev)İstek üzerine konu hakkında buldugum ödev : (not:birçok kaynaktan derledim ![]() ![]() Güneş Sistemi'ndeki gezegenler Bilim dünyası, 1919 yılından bu yana gök cisimlerine verilen adlar konusunda hakem kabul edilen Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU)'nin yaklaşımı doğrultusunda Güneş Sistemi'nin 9 üyesini gezegen adıyla benimsemiştir:
[Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 57 ![]() ![]() ![]() 0,387 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 0,307 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 0,467 A ![]() ![]() 0,241 yıl Kavuşum süresi 115,9 gün Yörünge hızı en yüksek ortalama en düşük 58,98 km/saniye 47,87 km/saniye 38,86 km/saniye Gözlem Özellikleri Görünür parlaklık en yüksek en düşük -1,9 +2,6 Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 77 ![]() ![]() ![]() 0,52 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1,48 A ![]() ![]() Fiziksel Özellikler Ekvator çapı 4879,4 km ![]() (0,38 x Yer) Basıklık 0 Hacim 0,0562 x Yer Kütle 0,0553 x Yer Yoğunluk 5,43 g/cm3 (0,98 x Yer) Eksen eğikliği 0o Dönme süresi 58,65 gün Yerçekimi 3,7 m/s2 (0,38 x Yer) Kurtulma hızı 4,43 km/saniye (0,39 x Yer) Beyazlık (albedo) 0,11 Yüzey sıcaklığı en yüksek 730 K (457oC) ortalama 440 K (167oC) en düşük 100 K (-173oC) Merkür Güneş sistemi'nin Güneş'e en yakın gezegenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge Merkür, Güneş'e uzaklığı yaklaşık 46 milyon ile 70 milyon kilometre arasında değişen oldukça eliptik bir yörünge izler ![]() ![]() Tüm gezegenlerin yörüngelerinde gözlenen günberi noktasının yer değiştirme hareketinin, Merkür yörüngesi sözkonusu olduğunda klasik mekanik kuramının öngördüğünden daha hızlı olduğu farkedilmiştir ![]() ![]() Fiziksel özellikler [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Merkür, Güneş sistemi'nin iç gezegenler olarak adlandırılan diğer dört üyesi gibi katı bir yapıya sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İç yapı Yüzey şekilleri ve Merkür 'yerbilim'i [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Merkür yüzeyinin en dikkat çeken özelliği tüm gezegen üzerine dağılmış irili ufaklı çarpma kraterleridir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gezegen yüzeyinin en dışta kalan bir kaç metre kalınlığındaki kısmının, Ay yüzeyindekine benzer biçimde çok küçük göktaşlarının milyarlarca yıldır süren bombardımanı sonucunda ince bir toz haline gelmiş regolit tabakası olduğu varsayılır ![]() ![]() ![]() Merkür'de su? Radar incelemeleri Merkür'ün kuzey kutup bölgesinde yansıtıcılık derecesi beklenmedik derecede yüksek alanlar ortaya çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() Atmosfer Merkür'ün yüzeydeki kurtulma hızı gezegenin düşük kütlesi nedeniyle Yer'in ancak % 40'ı kadardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manyetosfer Merkür'ün küçük boyutuna oranla önemli sayılabilecek bir manyetik alanı bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Küçük bir gezegen olan Merkür'ün çekirdek sıcaklığının bir manyetik alan oluşturmak için gerekli olan sıvı demir kütlesini barındırmaya izin vermeyecek kadar düşük olduğu düşünülmektedir ![]() ![]() Merkür'ün kendi ekseni etrafında dönüşü Gözlem koşullarının güçlüğü, Merkür'ün teleskopla ayırdedilebilen yüzey yapılarının hareketlerine dayanarak dönüş periyodunun hesaplanmasını zorlaştırmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkür'ün bu dönüş biçimi ilginç sonuçlar doğurur ![]() ![]() ![]() Caloris Havzası, güneşin meridyenden yani öğle noktasından geçişi ile günberi geçişinin aynı zamana geldiği bir konumdadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Caloris Havzasının 90 derece doğusunda bulunan bir gözlemci için gün çok farklı başlar ![]() ![]() ![]() ![]() Merkür'ün tanınmasının tarihçesi
Bugüne dek Merkür'e gönderilen tek uzay aracı 1973 yılında fırlatılan Mariner 10 uzay sondasıdır ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() MESSENGER uzay sondası Yer'den Merkür'e gönderilen uzay araçları, gezegenin Güneş'e yakın konumu nedeniyle, gezegen çevresinde yörüngeye girebilmek için çok yüksek enerjiye gereksinim duymaktadır ![]() ![]() 1980'lerin sonlarına doğru NASA bilim adamlarından Chen-Wan Yen, bir uzay sondasını Merkür çevresinde yörüngeye sokmaya olanak tanıyabilecek ekonomik uçuş yolları tasarladı ![]() ![]() ![]() Merkür'ün tüm yüzeyinin yüksek çözünürlüklü (250 metre/piksel) görüntülerinin elde edilmesi En azından gezegenin bir bölümünün topografik haritasının çıkarılması Yüzey bileşenlerinin gezegen üzerinde dağılımı Çekim alanının ayrıntılı haritası Manyetik alanın 3-boyutlu modeli Çeşitli elementlerin yüksekliğe göre dağılımı Kutuplarda kraterlerin güneş almayan alanlarında korunmuş uçucu bileşenlerin araştırılması BepiColombo programı ESA (Avrupa Uzay Ajansı) tarafından 2012 yılında fırlatılması planlanan ve Merkür'ün kendi ekseni etrafında dönüşünü aydınlatan Giuseppe Colombo'nun onuruna adlandırılan BepiColombo uzay aracı iki ayrı sondadan oluşacaktır ![]() ![]() Adlandırma Uluslararası Gökbilim Birliği (IAU), Merkür üzerindeki yüzey şekillerine verilen adların belli kurallara göre seçilmesini önermektedir:
Merkür, Güneş çevresinde yaklaşık 88 gün süren dolanma süresi ve 116 günlük kavuşum dönemi ile, gökyüzündeki görünür hareketini yılda üç kez yineler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer atmosferinin olumsuz etkilerini en aza indirebilmek amacıyla, teleskop kullanılarak yapılan profesyonel gözlemler Merkür'ün ufuktan iyice yüksekte bulunduğu gün ortası saatlerinde gerçekleştirilir ![]() ![]() Kısıtlayıcı etmenler nedeniyle, yeryüzünden yapılan gözlemler en güçlü teleskoplar kullanıldığında dahi Merkür'ün yüzey şekilleri hakkında yeterli bilgi sağlayamamış ve elimizdeki bilgilerin büyük kısmı Mariner 10 uzay sondası tarafından sağlananlarla sınırlı kalmıştır ![]() Evreler Bir teleskopla izlendiğinde Merkür'ün Ay ve Venüs gibi evreleri olduğu görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Merkür'ün Güneş geçişleri Merkür her yıl ortalama üç kez alt kavuşum konumundan geçtiği halde, yörüngesinin tutulum düzlemine 7 derecelik bir açı yapması nedeniyle güneş diskinin önünden geçişi nadiren gerçekleşir ![]() ![]() ![]() Güneş Sistemi'nde Merkür'ün özel yeri Bazı özellikleri, Merkür'ü eşsiz kılmaktadır:
Venüs (gezegen) post:1 Venüs Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 108 ![]() ![]() ![]() 0,723 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 0,718 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 0,728 A ![]() ![]() 0,615 yıl Kavuşum süresi 583,92 gün Yörünge hızı ortalama 35,02 km/saniye Gözlem Özellikleri Görünür parlaklık en yüksek en düşük -4,4 -3,3 Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 38 ![]() ![]() ![]() 0,25 A ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1,74 A ![]() ![]() Fiziksel Özellikler Ekvator çapı 12103,6 km ![]() (0,95 x Yer) Basıklık 0 Hacim 0,086 x Yer Kütle 0,0815 x Yer Yoğunluk 5,24 g/cm3 (0,95 x Yer) Eksen eğikliği 177,36o (ters dönüş) Dönme süresi -243 gün (ters yönde) Yerçekimi 8,87 m/s2 (0,91 x Yer) Kurtulma hızı 10,36 km/saniye (0,93 x Yer) Beyazlık (albedo) 0,65 Yüzey sıcaklığı ortalama 737 K (464oC) Venüs Gezegeni (Arapça kökenli eski adıyla Zühre, Hristiyanlık öncesi Roma Astrolojisinde Lucifer), Güneş Sistemi'nde Güneş'e uzaklık bakımından ikinci gezegendir ![]() ![]() Büyüklüğü açısından Dünya ile benzerlik gösterdiğinden Dünya ile kardeş gezegen olarak da bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge Venüs, Güneş'e yaklaşık 108 milyon kilometre uzaklıkta oldukça dairesel bir yörünge üzerinde, bir devrini 224,7 günde tamamlar ![]() ![]() Fiziksel özellikler [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Venüs'ün boyut açısından Yer ile karşılaştırılması Venüs, Güneş sistemi'nin iç gezegenler olarak adlandırılan diğer dört üyesi gibi katı bir yapıya sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İç yapı Venüs üzerine indirilmiş bir çok uzay sondası olmasına karşın, gezegen yüzeyindeki olumsuz koşullar, aygıtların uzun süreli veri sağlamasına olanak tanımamıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüzey şekilleri ve Venüs 'yerbilim'i [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Venüs'ün Magellan tarafından radar tekniği ile elde edilen yüzey görüntüsü Venüs'ün yoğun atmosferi, yüzey yapılarının incelenmesine olanak tanımaz ![]() ![]() Arazi tipleri Bu araştırmalarda, Venüs yüzeyinin çoğunlukla fazla engebeli olmayan alanlardan oluştuğu anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs yüzeyinde, küçük boyutta bir çok yükseltinin yanı sıra kıta büyüklüğünde iki önemli yükselti alanı saptanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çukurluklar, yükselti alanlarının arasında, geniş alçak düzlükler şeklindedir ve kuzey yarıkürede daha belirgindirler ![]() ![]() ![]() Bunların dışında daha da az engebeli üçüncü bir arazi tipi vardır ![]() ![]() Tektonik etkinlik Radar haritaları, Venüs üzerinde yüzlerce kilometre uzanan, düşey doğrultuda ise bin metreyi aşan yükselti farklarına yol açan kırıklar, yarıklar, yamaç ve uçurumlar ortaya çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Levha hareketliliği olmaksızın önemli kabuk deformasyonlarının ortaya çıkabilmesi, Venüs kabuğunun yerkabuğuna oranla ince ve kırılgan olmasına bağlanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Volkanik etkinlik [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Maat yanardağının Magellan radar verilerine dayanan 3 boyutlu canlandırması Venüs yüzey şekillerinin ancak beşte biri tektonik süreçlere bağlanabilirken, gezegen yüzeyinin % 80 inin volkanik etkinlikler sonucu şekillenmiş olduğu düşünülmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çarpma kraterleri Magellan uzay sondası tarafından saptanan çoğunluğu volkanik kökenli sayısız kraterin arasında, 840 kadar çarpma krateri bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosfer [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Venüs bulutlarının Pioneer Venus Orbiter tarafından morötesi dalga boyunda elde edilen tipik 'V' görüntüsü Yeryüzünden yapılan amatör gözlemlerde dahi, Venüs'ün önemli bir atmosfer tabakasına sahip olduğunu gösteren bir çok bulguya rastlanabilir ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosferin genel özellikleri Yer benzeri gezegenler içinde en yoğun atmosfere sahip olanı Venüs'tür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosfer katmanları
Rupert Wildt'in kızılötesi tayfölçüm yöntemleri ile Güneş Sistemi'nin çeşitli gezegenleri üzerinde yaptığı incelemeler, daha 1932 yılında Venüs atmosferinin temel bileşeninin karbon dioksit (CO2) olduğunu ortaya çıkarmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manyetik alan Venüs'e ait bir manyetik alan saptanamamıştır ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs'ün kendi ekseni etrafında dönüşü Venüs yüzeyini kaplayan bulutlar, gezegenin dönüş hızının doğrudan gözlemle saptanabilmesini olanaksız kılarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Gezegenlerin kendi etraflarında saatin aksi yönündeki dönüş tercihlerinin Güneş Sistemi'nin oluşum döneminde sahip olduğu açısal momentuma göre belirlenmiş olduğu yaygın olarak kabul edilen bir olgudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs'ün tanınmasının tarihçesi
![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev) |
![]() |
![]() |
#2 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev)
Adlandırma Bir kadın tanrıçanın adını taşıyan tek gezegen olması nedeniyle, Venüs ile ilgili adların, kadın adları arasından seçilmesine özen gösterilmektedir ![]() ![]()
Venüs, Güneş çevresinde yaklaşık 224 gün süren dolanma süresine karşın yörüngesinin Yer yörüngesine yakınlığı nedeniyle 584 gün gibi uzun bir kavuşum dönemine sahiptir, gökyüzündeki görünür hareketini tamamlaması bir buçuk yılı geçer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs'ün dünyaya en yakın olduğu dönemlerde 1 yay dakikayı geçen görünür çapı insan gözünün ayırma gücü sınırındadır ve duyarlı gözlerin gezegenin hilal evresini ayırt edebilmesi olasıdır ![]() Tam güneş tutulmaları çok kısa süre için de olsa, Venüs'ün güneşe çok yakın konumda olduğu kavuşum dönemleri civarında bile gezegenin gün ortasında çıplak gözle izlenebilmesine olanak sağlar ![]() ![]() Evreler Bir dürbün ile izlendiğinde Venüs'ün Ay gibi evreleri olduğu görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Parlaklık Bir alt gezegen olması nedeniyle Venüs'ün yeryüzünden izlenebilir parlaklığı iki değişkenin ilişkisi ile belirlenir:
![]() ![]() Venüs atmosferinin neden olduğu gözlem özellikleri Gündüz-gece çizgisi üzerinde kalan Venüs atmosferinin güneş ışınları ile aydınlanması, gezegenin evresinin beklenenden daha büyük olarak algılanmasına neden olur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs'ün Güneş geçişleri [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Venüs'ün 2004 Güneş geçişi Venüs yaklaşık 20 ayda bir alt kavuşum konumundan geçtiği halde, yörüngesinin tutulum düzlemine 3,39 derecelik bir açı yapması nedeniyle güneş diskinin önünden geçişi nadiren gerçekleşir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Venüs'ün geçişi, Güneş diski üzerinde küçük bir siyah beneğin ilerlemesi şeklinde izlenir ve en fazla 7 saat kadar sürer ![]() Güneş Sistemi'nde Venüs'ün özel yeri Bazı özellikleri, Venüs'ü eşsiz kılmaktadır:
![]() Mars (gezegen) [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Mars (eski adıyla Merih), Güneş Sistemi'nin dördüncü gezegenidir ![]() ![]() ![]() Uyduları Mars'ın 1877 yılında Amerikan astronom Asaph Hall tarafından keşfedilen Phobos ve Deimos adında iki uydusu vardır ![]() ![]() ![]() Gel-git etkileri yüzünden, tıpkı Dünya ve Ay gibi her iki uydunun da yalnız bir yüzü Mars'a dönüktür ![]() ![]() ![]() ![]() Yörüngesel özellikler Ana eksen uzunluğunun yarısı :227 936 640 km Eksantriklik 0,093 412 33 Yörünge süresi 686,98 gün Gökyüzünde aynı konuma gelme süresi 779,95 gün Ortalama hız 24,130 9 km/s Eğim 1,850 61° Uydu sayısı 2 Fiziksel özellikler Yarıçapı 3 396,2 km Yüzey alanı 144 000 000 km2 Kütlesi 6,4191 × 1023 kg Ortalama yoğunluğu 3,94 g/cm3 Ekvatordaki yerçekimi 3,71 m/s2 ya da 0,38gee Kendi çevresinde dönme süresi 24,622 9 saat Eksen eğikliği 25,19° Albedo 0,15 Kaçma hızı 5,02 km/s Yüzey sıcaklığı : en düş:133 orta:210K en yük: 293K Atmosferinin özellikleri: Atmosfer basıncı 0 ![]() ![]() Karbondioksit 95,32% Azot 2,7% Argon 1,6% Oksijen 0,13% Karbonmonoksit 0,07% Su buharı 0,03% Uyduları Mars'ın doğal uyduları : ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Phobos 22 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Deimos 12 ![]() ![]() Jüpiter (gezegen)[Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 778 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günberi 740 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günöte 816 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge dışmerkezliği 0,048 Yörünge eğikliği 1,3o Dolanma süresi 4 ![]() Kavuşum süresi 398,86 gün Yörünge hızı ortalama 13,05 km/saat Gözlem Özellikleri Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 588 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 49 ark saniye Görünür parlaklık -2,7 Yer'e en uzak konumda Yer'e Uzaklık 968 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 29,8 ark saniye Görünür parlaklık -1,3 Fiziksel Özellikler Ekvator çapı(1 bar düzeyinde) 142 ![]() ![]() Kutupsal çap(1 bar düzeyinde) 133 ![]() ![]() Basıklık 0,065 Hacim 1235 x Yer Kütle 318 x Yer Yoğunluk 1,33 g/cm3 Eksen eğikliği 3,13o Dönme süresi 9 sa ![]() ![]() ![]() Ekvatorda yerçekimi(1 bar düzeyinde) 23,12 m/s2(2,36 x Yer) Ekvatorda kurtulma hızı(1 bar düzeyinde) 59,5 km/saniye(5,32 x Yer) Beyazlık(albedo) 0,52 Etkin sıcaklık 126 K Jüpiter (Erendiz, Müşteri) Güneş sisteminin en büyük gezegenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fiziksel özellikler Jüpiter gerek çap, gerekse kütle açısından güneş sistemindeki en büyük gezegendir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İç yapı grubundadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler çerçevesinde, Güneş sisteminin ilksel bileşimine paralel biçimde Jüpiter'in kütlesinin büyük kısmını hidrojen ve helyumun oluşturduğu varsayılır ![]() ![]() ![]() ![]()
![]() ![]() Jüpiter'in bir gaz devinin ulaşabileceği en büyük çapa yakın boyutlarda olduğu hesaplanmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosfer Jüpiter'in kalın ve karmaşık bir atmosfer tabakası bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında gaz devlerinin belirli bir yüzeyi olduğu söylenemez, gezegenden atmosfer olarak adlandırılabilecek en dış gaz tabakasına doğru kesintisiz, yumuşak bir geçiş sözkonusudur ![]() ![]() ![]() ![]() Uzaktan bakıldığında, Jüpiter yüzeyinin özellikle ekvatora yakın enlemlerde belirginleşen ardışık koyu ve açık renkli bulut kuşaklarından oluştuğu görülür ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 15 ![]() ![]() ![]() ![]() Jüpiter'in atmosferi makalesinde konu hakkında daha ayrıntılı bilgi yer almaktadır ![]() Jüpiter'in kendi ekseni etrafında dönüşü Katı bir yüzeye sahip olmayan Jüpiter'in dönüş özelliklerinin, atmosfer yapılarının gözlenen hareketlerine göre belirlenmesine çalışılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halkalar Yakın bir tarihe kadar Güneş sisteminde halkaları olduğu bilinen tek gezegen Satürn idi ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Jüpiter Halka Sistemi Satürn‘ün halkaları gibi Jüpiter halkaları da, toz denebilecek mikroskopik boyutlardan, onlarca metre büyüklüğe kadar değişen çeşitli boylarda çok sayıda parçacığın bir araya gelmesinden oluşurlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manyetosfer ile karşılaştırıldığında 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Jüpiter manyetosferi, Güneş rüzgarı adı verilen ve güneş kökenli hızlı parçacıkların oluşturduğu plazma akımının, gezegenin manyetik alanın etkisi ile saptırılarak engellendiği bölgedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manyetosferin gezegene daha yakın kesimlerinde manyetik alana yakalanan elektrik yüklü parçacıkların doldurduğu iki dev Van Allen kuşağı bulunur ![]() ![]() ![]() Van Allen kuşaklarında toplanan yüklü parçacıkların çoğunluğu Jüpiter atmosferinden koparak manyetik alana kapılan gazlardan kaynaklanır, ve büyük ölçüde iyonize hidrojen atomlarından salınan serbest elektron ve protonların yanı sıra, helyum, oksijen ve kükürt iyonlarına da rastlanır ![]() ![]() ![]() ![]() Yüklü parçacıklar Jüpiter'in manyetik kutuplarındaki açık manyetik çizgiler boyunca ilerleyerek atmosferin yüksek tabakalarında kutup ışıklarının ortaya çıkmasına neden olurlar ![]() Jüpiter'in bir çok uydusu manyetosferin içinde kalan yörüngelere sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uydular Jüpiter'in 63 doğal uydusu bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Jüpiter araştırmalarının tarihçesi
Kasım-Aralık 1973'te Pioneer 10, Kasım-Aralık 1974'te Pioneer 11 adlı uzay sondaları Jüpiter'in yakınından geçerek gezegenin ilk yakından gözlemini gerçekleştirdiler ![]() ![]()
1977 yılında fırlatılan ve birbirinin aynı olan Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları sırasıyla Ocak-Mart 1979 ve Haziran-Temmuz 1979 tarihlerinde Jüpiter'in yakınından geçerek gözlemlerde bulundular ![]()
Güneş çevresinde kutupsal bir yörüngeye oturtulmak üzere 1990 yılında fırlatılan Ulysses uzay aracı, bu yörüngenin gerektirdiği ivmeyi kazanması amacıyla Jüpiter'in yakınından geçerek gezegenin çekim gücünden yaralanabileceği bir yol izledi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Ulysses, Kasım 2003-Nisan 2004 arasında ikinci kez Jüpiter'in yakınından geçti ![]() Galileo programı 1989 yılında fırlatılan Galileo uzay aracı, bir yörünge aracı ve bir atmosferik sonda olmak üzere iki ayrı birimden oluşmakta idi ![]()
Satürn ve sisteminin araştırılması amacıyla 1997 yılında fırlatılan Cassini-Huygens uzay aracı, Jüpiter'in çekim gücünden yararlanarak yolculuğun hızlandırılabilmesi için bu gezegenin yakınından geçen bir rota izledi ![]() ![]()
uydusu, 1999 yılında fırlatılarak Dünya etrafındaki yörüngesine oturtulan ChandraX-ışını dalga boyunda yaptığı gözlemlerde, Jüpiter'in kutup bölgelerinde gözlenen dünyadakinden 1000 kat daha güçlü kutup ışıklarının elektronlarını kaybetmiş yüksek enerjili oksijen ve benzeri iyonların atmosfer ile etkileşimi sonucunda ortaya çıktığını belirledi ![]() ![]() ![]() Tasarı aşamasındaki araştırmalar
dönemini kapsayan 1-2 aylık dönem dışında yıl boyunca rahatlıkla çıplak gözle izlenir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güneş Sistemi'nde Jüpiter'in özel yeri Bazı özellikleri, Jüpiter'i eşşiz kılmaktadır:
|
![]() |
![]() |
![]() |
Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev) |
![]() |
![]() |
#3 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev)Satürn (gezegen) [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günberi 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günöte 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge dışmerkezliği 0,054 Yörünge eğikliği 2,48o Dolanma süresi 10 ![]() Kavuşum süresi 378,09 gün Yörünge hızı ortalama 9,69 km/saniye Gözlem Özellikleri Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 20,1 ark saniye Görünür parlaklık -0,3 Yer'e en uzak konumda Yer'e Uzaklık 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 14,5 ark saniye Görünür parlaklık 1,2 Fiziksel Özellikler Ekvator çapı(1 bar düzeyinde) 120 ![]() ![]() Kutupsal çap(1 bar düzeyinde) 108 ![]() ![]() Basıklık 0,097 Hacim 689 x Yer Kütle 95 x Yer Yoğunluk 0,69 g/cm3 Eksen eğikliği 26,73o Dönme süresi 10 sa ![]() ![]() ![]() Ekvatorda yerçekimi(1 bar düzeyinde) 8,96 m/s2(0,91 x Yer) Ekvatorda kurtulma hızı(1 bar düzeyinde) 35,5 km/saniye(3,17 x Yer) Beyazlık(albedo) 0,47 Etkin sıcaklık 95 K Satürn Güneş sisteminin güneşten uzaklık sırasına göre 6 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fiziksel özellikler Satürn, tüm gezegenler arasında yoğunluğu en düşük olanıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İç yapı Gaz devleri, içerdikleri elementlerin oranlarına göre iki alt gruba ayrılırlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu bilgiler çerçevesinde, Güneş sisteminin ilksel bileşenlerine paralel biçimde Satürn'ün kütlesinin büyük kısmını hidrojen ve helyumun oluşturduğu varsayılır ![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosfer [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Satürn kalın ve karmaşık bir atmosfer tabakası ile çevrilidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aslında gaz devlerinin belirli bir yüzeyi olduğu söylenemez, gezegenden atmosfer olarak adlandırılabilecek en dış gaz tabakasına doğru kesintisiz, yumuşak bir geçiş sözkonusudur ![]() ![]() ![]() ![]() Satürn’ün daha zayıf çekim gücü nedeniyle, atmosferi gezegenin merkezinden uzaklık bakımından daha geniş bir alana yayılmıştır; derinlikle ısı ve basınç artışı Jüpiter’e oranla daha sınırlıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bulutlar ve atmosfer akımları Jüpiter’dekine benzer ekvatora paralel bulut kuşakları Satürn atmosferinde de gözlenir, ancak kuşaklar arasındaki renk ve kontrast farkı aynı derecede çarpıcı değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yeryüzünden yapılan gözlemlerde bazıları devasa boyutlara ulaşan 'beyaz leke'ler gözlenmiştir ![]() ![]() ![]() 2005 yılında Keck Gözlemevi’nden elde edilen yeni bir bulgu, Satürn’ün güney kutbundaki 'sıcak burgaç'tır ![]() ![]() ![]() Satürn'ün kendi ekseni etrafında dönüşü Katı bir yüzeye sahip olmayan Satürn'ün dönüş özelliklerinin, atmosfer yapılarının gözlenen hareketlerine göre belirlenmesine çalışılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halkalar Satürn'ün ilk bakışta dikkati çeken belirleyici özelliği halka sistemidir ![]() ![]() ![]() ![]() Halkalar, ekvator düzleminde gezegenin merkezinden uzaklıkta 67 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Manyetosfer Satürn güçlü bir manyetik alana sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Satürn manyetik alanının Güneş rüzgarı ile etkileşimi sonucunda büyük bir manyetosfer oluşur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Serbest kalan yüklü parçacıklar, manyetik alan çizgileri boyunca toplanarak, Van Allen kuşakları benzeri ışınım alanları oluştururlar ![]() ![]() Uydular Satürn'ün resmi olarak ad verilmiş 34 uydusu vardır ![]() ![]() ![]() ![]() Satürn araştırmalarının tarihçesi
1973 yılında fırlatılan Pioneer 11 uzay sondası, Aralık 1974'te Jüpiter yakın geçişini gerçekleştirdikten sonra 1 Eylül 1979'ta Satürn'ün 21 ![]() ![]() ![]() ![]()
1977 yılında fırlatılan ve birbirinin aynı olan Voyager 1 ve Voyager 2 uzay araçları sırasıyla Kasım 1980 ve Ağustos 1981 tarihlerinde Satürn'ün yakınından geçerek gözlemlerde bulundular ![]()
Satürn ve sisteminin araştırılması amacıyla 1997 yılında fırlatılan Cassini-Huygens uzay aracı, gezegenlerin çekim gücünden yararlanarak yolculuğun hızlandırılabilmesi için Venüs (2 kez), Yer ve Jüpiter yakın geçişlerini gerçekleştirdikten sonra, 1 Temmuz 2004'te Satürn çevresinde yörüngeye girdi ![]() ![]() ![]()
Bir dış gezegen olan Satürn, Güneş çevresinde yaklaşık 30 yıllık dolanma süresi ve yaklaşık 12 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Güneş Sistemi'nde Satürn'ün özel yeri Bazı özellikleri, Satürn'ü eşsiz kılmaktadır:
[Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Günberi 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Günöte 3 ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge dışmerkezliği 0,046 Yörünge eğikliği 0,77o Dolanma süresi 30 ![]() Kavuşum süresi 369,66 gün Yörünge hızı ortalama 6,81 km/saniye Uydu sayısı 27 Gözlem Özellikleri Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 2 ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 4,1 ark saniye Görünür parlaklık 5,3 Yer'e en uzak konumda Yer'e Uzaklık 3 ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 3,3 ark saniye Görünür parlaklık 6,0 Fiziksel Özellikler Ekvator çapı(1 bar düzeyinde) 51 ![]() ![]() Kutupsal çap(1 bar düzeyinde) 49 ![]() ![]() Basıklık 0,023 Hacim 63 x Yer Kütle 14,5 x Yer Yoğunluk 1,27 g/cm3 Eksen eğikliği 97,77o (ters dönüş) Dönme süresi - 17 sa ![]() ![]() ![]() (1 bar düzeyinde) 8,87 m/s2 (0,9 x Yer) Ekvatorda kurtulma hızı (1 bar düzeyinde) 21,3 km/saniye(1,9 x Yer) Beyazlık(albedo) 0,51 Etkin sıcaklık 58 K Uranüs Güneş sisteminin Güneş'ten uzaklık sırasına göre 7 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge Uranüs, Güneş çevresinde bir devrini 84 yılda tamamlar ![]() ![]() Fiziksel özellikler Uranüs’ün kütlesi Yer’inkinin 15 katı, hacmi ise 63 katıdır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uranüs’de, Yer’in ve Satürn’ün çevresindekilerle karşılaştırılabilecek ölçüde manyetik alan vardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Atmosfer
Uranüs’ün 27 uydusu bilinmektedir ![]() ![]() ![]() Küçük uydular: Cordelia, Ophelia, Bianca, Cressida, Desdemona, Juliet, Portia, Rosalind, Belinda, Puck, Caliban, Stephano, Trinculo, Sycorax, Prospero, Setebos, S/1986 U10, S/2001 U2, S/2001 U3, S/2003 U1, S/2003 U2, S/2003 U3 Neptün (gezegen) [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Neptün Güneş sisteminin Güneş'ten uzaklık sırasına göre 8 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Günberi 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Günöte 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge dışmerkezliği 0,011 Yörünge eğikliği 1,77o Dolanma süresi 60 ![]() Kavuşum süresi 367,49 gün Yörünge hızı ortalama 5,43 km/saniye Uydu sayısı 13 Gözlem Özellikleri Yer'e en yakın konumda Yer'e Uzaklık 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 2,4 ark saniye Görünür parlaklık 7,7 Yer'e en uzak konumda Yer'e Uzaklık 4 ![]() ![]() ![]() ![]() Görünür çap 2,2 ark saniye Görünür parlaklık 7,9 Fiziksel Özellikler Ekvator çapı(1 bar düzeyinde) 49 ![]() ![]() Kutupsal çap(1 bar düzeyinde) 48 ![]() ![]() Basıklık 0,017 Hacim 58 x Yer Kütle 17 x Yer Yoğunluk 1,64 g/cm3 Eksen eğikliği 28,32o Dönme süresi 16 sa ![]() ![]() ![]() Ekvatorda yerçekimi(1 bar düzeyinde) 11,15 m/s2(1,14 x Yer) Ekvatorda kurtulma hızı(1 bar düzeyinde) 23,5 km/saniye(2,1 x Yer) Beyazlık(albedo) 0,41 Etkin sıcaklık 47 K Fiziksel özellikler Güneşe olan uzaklığından dolayı Neptün gezegeni hakkında kesin bilgiler bulunmamaktadır ![]() ![]() ![]() Uydular Neptün gezegeninin bilinen iki uydusu bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Halkalar Tüm büyük gezegenlerde olduğu gibi Neptün gezegeninin de çevresinde halkalar bulunmaktadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Neptün'ün bulunması Gezegenin bulunması tamamen matematiksel hesaplamalara dayanmaktadır ![]() ![]() ![]() Plüton (gezegen) Plüton, Güneş sistemindeki dokuzuncu gezegendir ![]() ![]() ![]() tarafından Gezegen, Arizona Lowell Gözlemevi'nde astronom Clyde Tombaugh18 Şubat 1930 tarihinde keşfedilmiştir ![]() ![]() Güneş sisteminin Sedna sayılmazsa en uzak gezegenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() NASA, Plüton gezegenini inceleyerek güneş sisteminin sayılı gizemlerinden birkaçına daha ışık tutmayı planlıyor ![]() ![]() ![]() Proje ile aynı ismi taşıyan New Horizons uzay aracını Atlas 5 roketi taşıyacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer (gezegen) Dünyamız [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Yörünge Özellikleri Yarı büyük eksen 149 ![]() ![]() ![]() Günberi 147 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Günöte 152 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yörünge dışmerkezliği 0,017 Yörünge eğikliği 0 Dolanma süresi(Yıldız yılı) 365 gün 6 sa ![]() ![]() ![]() Yörünge hızı ortalama 29,78 km/saniye En yüksek30,29 km/saniye En düşük 29,29 km/saniye Doğal uydu sayısı 1 Fiziksel Özellikler Ekvator çapı 12 ![]() ![]() Kutuplar arası çap 12 ![]() ![]() Basıklık 0,003 Ekvator çevresi 40 ![]() ![]() Yüzey alanı :510 ![]() ![]() Karalar :148 ![]() ![]() Denizler :361 ![]() ![]() Hacim 1,08 x 1012 km3 Kütle 5,97 x 1024 kg ![]() Yoğunluk 5,51 g/cm3 Eksen eğikliği 23,44o Dönme süresi (Yıldız günü) 23 sa ![]() ![]() ![]() Yerçekimi 9 ![]() Kurtulma hızı 11,18 km/saniye Beyazlık(albedo) 0,37 Yüzey sıcaklığı ortalama 14oC (287 K) En yüksek 57,7oC (331 K) En düşük - 89,2oC (184 K) Yer (yaygın kullanılan Arapça kökenli diğer adı ile Dünya, eski dilde Arz), Güneş sistemi'nin Güneş'e uzaklık açısından üçüncü sıradaki gezegenidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Fiziksel özellikler Boyut ve biçim Kendi ekseni etrafında dönen tüm gök cisimleri gibi, Fakat Tüm gök cisimleri aynı yapıda olmadığıda aşikardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer'in kütlesi ve hacmi günümüzde oldukça duyarlı olarak bilinmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]()
![]() ![]() ![]() Yer kürenin ısı kaynağı Güneş ışınları, Yer yüzeyine metre kare başına ortalama 1370 watt kadar enerji taşır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer'in iç ısı kaynağının doğrudan gözlemlere dayanarak belirlenmesi mümkün olmasa da, eldeki verilerin birleştirilmesi sonucunda ortaya çıkan modeller, değişik mekanizmaların rollerinin belirlenmesine yardımcı olur:
Yerkürenin iç ısı kaynağı ve mantonun konveksiyon hareketleri, yer kabuğunun günümüzdeki fiziksel özellikleri (kalınlık, bileşim, esneklik ve kırılganlık), atmosfer ve gezegenin su kütlesi uygun bir birleşim ve karşılıklı etkileşme ile, Yer'in Güneş Sistemi içinde benzerine rastlanmayan bir jeolojik etkinliğe sahip olmasını sağlar ![]() ![]() Levha hareketleri Yüzey şekillerinin jeolojik zaman boyutu içinde evrimi levha hareketleri çerçevesinde gerçekleşir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çok geniş bir açıdan bakıldığında, yer yüzeyinin [[33kıtasal kabuk manto üzerinde, 'izostazi' adı verilen, bir ağacın su üzerinde yüzmesi ile karşılaştırılabilecek bir denge halinde dururlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Levhaların hareketlerinde yer kabuğunun bütün bu özellikleri rol oynar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yaklaşan levhalardan ikisi de okyanusal levha ise biri diğerinin altına doğru kayar, bu durum 'dalma-batma' olarak adlandırılır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzaklaşan levhalar ise yeni okyanus kabuğunun oluşmasına yol açarlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Aşınma Kıtaları oluşturan güç, levha hareketlerinin motoru olan Yer'in iç enerji kaynağıysa, çok daha büyük bir dış enerji kaynağı, kıtaları aşındırarak yok etme sürecinde etkili olur: Güneş enerjisi ![]() ![]() ![]() Aşınma mekanizması, suyun yerçekimi etkisi altındaki hareketlerini izler, yüksek dağların aşınarak alçalmasına, okyanus derinliklerinin dolarak yükselmesine yol açar, sonuçta yer yuvarlağının girinti ve çıkıntılarının törpülenerek çekim etkisi ile belirlenmiş ideal jeoit biçimine yaklaşması yönünde çalışır ![]() Atmosfer Bu konu ile ilgili olarak atmosfer makalesinden de bilgi alabilirsiniz Yer, yüzey şekillerinin ve gezegen üzerindeki yaşamın ortaya çıkması ve şekillenmesinde önemli rol oynamış ve yine bu iki öğe ile birlikte evrimleşmiş dinamik bir atmosfer (ya da hava küre, hava yuvarı) tabakasına sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() Yer atmosferi, gezegenin tüm kütlesinin yaklaşık bir milyonda birini oluşturur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer atmosferi, birbirinden farklı fiziksel özelliklere sahip çok sayıda katmana ayrılır ![]()
![]() ![]()
Yer atmosferinin 80-100 km ![]() ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() er yüzeyinden 100 kilometre yükseklikten itibaren atmosferin bileşim açısından bu türdeş yapısı kaybolmaya başlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Su Yer, yüzeyinde sıvı halde büyük bir su kütlesi bulundurması bakımından gezegenler arasında eşsiz bir konumdadır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer yüzeyindeki su döngüsü, Güneş ışınlarının sağladığı enerjiden gücünü alan, atmosfer ve meteorolojik olayların önemli rol oynadığı karmaşık bir mekanizma ile hem yer kabuğunun şekillendirilmesinde, hem de yaşamın ortaya çıkması ve sürdürülmesindeki temel etkenlerden birini oluşturur ![]() Manyetosfer Yer, güçlü bir manyetik alana ve bu alanın etkisi ile şekillenen önemli bir manyetosfere sahiptir ![]() Yer'in manyetik alanı, ekseni gezegenin dönme eksenine 11,4o açı yapan ve merkezine 460 km ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer manyetosferi, tanım olarak, gezegenin manyetik alanın etkisi ile Güneş rüzgarı adı verilen Güneş kökenli hızlı parçacıkların oluşturduğu plazma akımının, saptırılarak engellendiği bölgedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yer manyetik alanına yakalanan elektrik yüklü parçacıkların toplandığı simit biçiminde iki ışınım kuşağı yer küreyi çevreler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yüklü parçacıkların Yer'in manyetik kutuplarına yakın bölgelerde bulunan açık manyetik çizgiler boyunca ilerleyerek atmosferin yüksek tabakalarıyla etkileşmeleri, kutup ışıklarının ortaya çıkmasına neden olur ![]() Güneş Sistemi'ndeki cisimlerin listesi Aşağıda Güneş Sistemi'ndeki nesnelerin Güneş'ten uzaklıklarına göre sıralanmış bir listesi bulunmaktadır ![]() ![]() ![]()
|
![]() |
![]() |
![]() |
Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev) |
![]() |
![]() |
#4 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev)UZAY COĞRAFYASI Dünya ve Evren [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Dünyamız Samanyolu Galaksisi'ndeki yıldız sistemlerinden güneş sisteminde yer alır ![]() Bütün gezegenler elips şeklinde bir yörüngede hareket ederler ![]() ONUNCU GEZEGENİMİZ "SEDNA" [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() 16 Mart 2004 — Adını Eskimo kültüründe okyanus tanrıçası Sedna’dan alan göktaşı, 10 bin 500 Dünya yılı ile Güneş Sistem’nin en uzun yörüngesine sahip ![]() Gezegenin keşfi ile astronomlar arasında yeni bir tartışma başladı ![]() ![]() Güneş Sisteminin 10 ![]() Kısa adı NASA olan Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi tarafından fırlatılan Sedna 4 teleskobu, Güneş Sistemi'nde yeni bir gezegen keşfetti ![]() Eğer bulgular doğruysa, 74 yıllık '9 gezegen' bilgisi tarihe karışacak ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GÜNEŞ SİSTEMİ’NİN SINIRINDA Sedna, 10 bin 500 Dünya yılı süren Güneş’in etrafında bir tam dönüşü esnasında, yıldıza sadece çok kısa bir süre için yaklaşıyor, ancak bi gezegenin ısınmasına yetmiyor ![]() Gözlem adı 2003 VB12 olan Sedna kızıl parlak bir renge sahip; bilim adamları parlak kızıl rengin, gezegenin bulunduğu Güneş Sistemi’nin dış bölgeleri için oldukça olağandışı bir durum olduğunu belirtiyorlar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() GEZEGEN ‘MADEN’İ Sedna 1930’da Plüton’nun keşfinden sonra bulunmuş en büyük gök cismi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Sedna’nın da içinde bulunduğu Kuiper Kuşağı, astronomlar tarafından bir “maden” olarak nitenlendiriliyor ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bünyesinde binlerce benzer büyüklükte gök cisminin bulunduğu Kuiper Kuşağı Sedna veya daha büyük yeni keşiflere gebe bir bölge ![]() ![]() ![]() GEZEGEN’LİK TARTIŞMASI Sedna’nın keşfi gezegen kavramının sorgulandığı ve belki de yeniden tanımlanacağı tartışmaları da alevlendirdi ![]() ![]() ![]() ![]() Bunların başında da göktaşının bağımsız Güneş merkezli bir yörüngesi olması kuramı geliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Gezegeni keşfeden Dr ![]() ![]() ![]() Keşfi Havaii’deki Gemini Observatory’den Michael Brown ve Chad Trujillo ve San Diego’daki Palomar Gözlemevi’nden Yale Üniversitesi astronomu David Rabinowitz birlikte yaptılar ![]() ![]() GüneŞ: [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() Güneş sisteminin merkezinde yeralan, en yakın yıldız, Dünya’dan ortalama 149 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Çapları bin kat daha büyük ve kütleleri birkaç yüz kat daha ağır olan bilinen en büyük yıldızlara karşılaştırılınca, Güneş, astronomi sınıflandırmasında cüce yıldız sınıfına girer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Uzay Çağı'nın başlangıcından bu yana yapılan çalışmaların büyük bölümü, Güneş Sistemi'ni keşfetmek içindi ![]() ![]() Güneş Sistemi'nin bir bulutsudan oluştuğu düşüncesini, aynı zamanda bir fizikçi de olan Prusyalı filozof, Immanuel Kant ortaya attı ![]() ![]() ![]() ![]() Kant, bunu da çözdü ![]() ![]() ![]() ![]() Benzer olarak, kütleçekiminin etkisiyle sıkışmaya başlayan gazlar da giderek hızlanır ![]() ![]() ![]() Güneş’le ilgili modern çalışmalar, Galilei’nin güneş lekelerine ilişkin gözlemleriyle ve bu lekelerin hareketlerine dayanarak Güneş’in dönüşünü bulmasıyla 1611’de başladı ![]() ![]() ![]() ![]() Yeni gelişmeler, bilim adamlarının Güneş’le ilgili görüşlerini değiştirmeyi sürdürmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldızın etrafındaki toz bulutu, yıldızın yaydığı kısa dalgaboylu ışınımı soğuruyor; sonra daha uzun dalga boyunda, yani kızılötesi ve radyo dalga boylarında ışınım yayıyordu ![]() Birkaç yıl sonra, gökbilimciler bazı yıldız oluşum bölgelerine radyo teleskoplarla baktıklarında yıldızların etrafındaki karanlık, toz içeren diskleri doğrudan görebildiler ![]() ![]() ![]() TERİMLER EVREN(KAİNAT):Madde ve enerjiden oluşan başı ve sonu olmayan sistemdir ![]() UZAY:İçerisinde gök cisimleri bulunan sonsuz boşluktur ![]() SAMANYOLU GALAKSİSİ:Güneş sistemimizin içerisinde yer aldığı yıldız topluluğudur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() YILDIZ:Isı ve ışık yayan gök cismidir ![]() ![]() GEZEGEN:Güneşten aldığı ısı ve ışığı yansıtan gökcismidir ![]() 1)İÇ GEZEGENünya ile güneş arasında bulunan Merkür ile Venüs gezegenleridir ![]() ![]() ![]() 2)DIŞ GEZEGEN:Güneş’e dünyadan daha uzak olan gezegendir ![]() ![]() ![]() ![]() UYDU:Gezegenlerin etrafında dönen gök cisimleridir ![]() ![]() KUYRUKLU YILDIZ:Güneş sistemi içinde yer alan ve etrafında irili ufaklı taşlar, gaz ve toz tabakası bulunan gök cisimleridir ![]() METEOR:Uzayda gezegenlerin yada uyduların parçalanmasıyla oluşan taş parçalarıdır ![]() Evrenin Oluşumu Uçsuz bucaksız gökyüzüne bakıp da hayran olmamak elde değildir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Big Bang Teorisi(Büyük Patlama) Bilim adamları böylesine kompleks bir yapıya sahip olan evrenin oluşumu hakkında tarih boyunca değişik fikirler ve teoriler ortaya atmışlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin İlk Anları Ve Büyümesi Büyük patlamadan önce madde varolmadığına göre maddeye bağımlı olan zamanın varlığından da söz edilemez ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin Yapısı Yazımızın başında da bahsettiğimiz gibi evren akıl almaz komplekslikte bir yapıya sahiptir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Evrenin gerçek yapısının şu an bilinenden daha karmaşık olduğu tahmin edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Şehir ışıklarından uzakta Ay'ın olmadığı açık bir gecede, gökyüzünü bir baştan öbür başa kuşatan puslu, parlak bir şeriti sık sık görebiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bugün için, Galaksimize ait altı tane bileşenden söz edilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Diskte bulunan yıldızlar ise, Güneş gibi genç ve metal bakımından zengin yıldızlardır ![]() ![]() ![]() ![]() Galaksimizin diskinin mavimtrak olduğu anlaşılmıştır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Radyo dalgaları, uzundalgaboylu oldukları için yıldızlararası ortamda absorblanmaya ve saçılmaya uğramadan bize kadar ulaşabilirler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() 1951 de Harvard da Astronomlar yıldızlararası ortamdaki 21 cm lik bu radyo ışınımını tespit ettiler ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bütün bu gözlemler, Galaksimizin spiral bir kola sahip olduğunu göstermektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Spiral kollar, Galaksinin döndüğünü akla getirmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Buradan Galaksimizin kütlesinin, Güneş'in kütlesinin 1 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldızlar İçinde yaşadığımız Evreni tanıma çabaları yüzyıllardır sürüyor ![]() ![]() ![]() Fizikçi Sir Arthur Eddington, daha 1920'li yıllarda, çok uzak olmayan bir gelecekte, yıldız gibi 'basit'bir cismin nasıl çalıştığının anlaşılabileceğini söylemişti ![]() ![]() Geceleri, gökyüzüne baktığımızda, binlerce yıldız görürüz ![]() ![]() ![]() Sadece bununla da kalmayıp, gökyüzünü belirli bölümlere ayırarak, her bölgeye içinde bulunan takımyıldızın ismini vermişlerdir ![]() ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() Hertzsprung ve Russell adlı iki astrofizikçi, 20 ![]() ![]() ![]() ![]() Hertzsprung ve Russell'in oluşturdukları bu diagram, (H-R diagramı) yıldızların özelliklerinin anlaşılmasında önemli bir role sahip oldu ![]() ![]() Eğer, bir yıldız, termodinamik açıdan dengeye gelmişse, bu yıldızın parlaklığı ve sıcaklığı arasında bir ilişki vardır ![]() ![]() ![]() Güneş'in yaydığı toplam ışıma gücü, 4x1026 Watt'tır ve yüzey sıcaklığı 6000 K (Kelvin) olarak ölçülmektedir ![]() ![]() ![]() Güneş, ortalama bir yıldız olduğuna göre diğer yıldızları onunla karşılaştırabiliriz ![]() ![]() ![]() ![]() Diğer yıldızlara baktığımızda, Güneş'in %5'i kadar kütleden başlayıp, 100 Güneş kütlesine kadar değişen kütleler görmekteyiz ![]() ![]() ![]() Peki, bir yıldızın parçalarını bir arada tutan kuvvet nedir? Bu kuvvet, kütle çekimidir ![]() ![]() ![]() Gaz bulutu, belirli bir sıcaklığa ulaştığında, merkezindeki sıcaklık, yeterli basıncı yaratarak çökmeyi durdurabilir ![]() ![]() ![]() 19 ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dünya'daki jeolojik kaynaklardan edinilen bilgilerin değerlendirilmesi sonucunda, Dünya'nın yaşının yaklaşık beş milyar yıl olduğu hesaplandı ![]() ![]() ![]() Bu miktardaki bir enerjinin, kimyasal olaylar yoluyla ortaya çıkması olanaksızdı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir çekirdek tepkimesini anlayabilmek için, Kuantum Mekaniği'nin anlaşılması gerekiyordu ![]() ![]() ![]() Bu bilgilerin, astrofiziğe uygulanması hemen hemen aynı zamanlara rastlıyor ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldızların anlaşılmasında ilk adım olan bu olayın güzel bir hikayesi vardır ![]() ![]() ![]() Bu ilk adımdan sonra, birçok bilim adamı konuya yöneldi ![]() ![]() ![]() Bir yıldızın denge durumunda kalabilmesi için, kütle çekiminin oluşturduğu kuvvetin bir şekilde, karşı bir kuvvetle dengelenmesi gerekmektedir ![]() ![]() ![]() Öte yandan, yıldızın parlaması için, içeriden dışarıya doğru bir enerji akışı olması gerekir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bir yıldızın yapısı, enerji üretimi, sıcaklık, basınç ve yoğunluk gibi değerleri birbirine bağlayan denklemler çözülerek, anlaşılabilir ![]() ![]() ![]() 1920’li yıllardan bu yana, geçen süre içinde temel fizik kanunları ve nükleer fizik (çekirdek fiziği) kullanılarak, yıldızların yapısı ve evrimi aşama aşama çözüldü ![]() ![]() ![]() Termonükleer tepkimeler olarak adlandırılan, hidrojenin helyuma dönüştürülmesi olayının Dünya’da gerçekleştirilmesi, muazzam bir enerji kaynağı olabilir; ancak, şu anda ciddi mühendislik problemleri bunun gerçekleştirilebilmesini engelliyor ![]() ![]() ![]() ![]() Yıldızların yapısının anlaşılması, Evren'de en çok bulunan madde olan hidrojenin dışındaki maddelerin nasıl oluştuğunu da açıklığa kavuşturdu ![]() ![]() Patlamalarla dağılan maddeden yeni yıldızlar oluştukça, Evren'deki maddenin kompozisyonu zenginleşmektedir ![]() ![]() ![]() Bir yıldızın, evrimine hidrojeni yakarak başladığını belirtmiştik ![]() ![]() ![]() ![]() Helyumun yanmasıyla birlikte, yıldızın merkezindeki sıcaklık, çok daha yüksek bir düzeye ulaşır ve çekirdeğin etrafındaki hidrojenin de yanmasını sağlar; bu da, içerideki basıncın daha da artarak yıldızın genişlemesine yol açar ![]() ![]() ![]() Eğer yakıt miktarı ve yakıtı oluşturan maddeler sonsuz miktarda olsaydı, yıldızın evrimi sürekli olacaktı ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Farklı yakıtların yakıldığı her aşamada biraz daha yüksek sıcaklıklar ortaya çıkar ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Beyaz cüceler, aşağı yukarı güneş kütlesinde ve yarı çapları Dünya’nınki kadar olan cisimlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nötron yıldızları ise, beyaz cücelere kıyasla çok daha yoğun cisimlerdir ![]() ![]() ![]() ![]() Bir atomu oluşturan temel parçacıklar, nötronlar, protonlar ve elektonlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Nötron yıldızları, gözlenebilen en yoğun yıldızlardır ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Bu çok güçlü ve çok hızlı dönen mıknatıslar, elektromanyetik dalgalar üretirler ![]() ![]() Bu "radyo istasyonu" her yöne yayın yapmaz ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() İlk atarca, 1967 yılında tesadüfen keşfedildi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Eğer, ölen yıldızdan artakalan çekirdeğin kütlesi 2,5 Güneş kütlesinden büyükse, artık bu yıldızı dengede tutacak herhangi bir kuvvet yoktur ![]() ![]() ![]() Eğer, 2,5 güneş kütlesindeki bu cisim, 3 kilometreden küçük bir çapa kadar sıkışırsa, bu cismin kütleçekimi, hiçbir şeyin, ışığın bile bu cisimden kaçmasına olanak tanımaz ![]() ![]() Hiç ışık yaymadığı ve yansıtmadığı için, bir karadeliği doğrudan gözlemek mümkün değildir; ancak, çeşitli yöntemlerle, varlığını anlamak hatta kütlesini ölçmek mümkün olabiliyor ![]() ![]() ![]() Diğer bir yöntem, "kütleçekimsel mercek" olarak bilinen etkiden yararlanılmasıdır ![]() ![]() ![]() ![]() Bugüne kadar, Samanyolu içerisinde, bir kütleçekimsel mercek etkisine rastlanmadı ![]() ![]() [IMG]file:///C:/DOCUME%7E1/ADMINI%7E1/LOCALS%7E1/Temp/moz-screenshot ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
![]() |
Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev) |
![]() |
![]() |
#5 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Güneş Sistemi Ve Gezegenler (İstek Ödev)[Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() [Linkleri sadece kayıtlı üyelerimiz görebilir ![]() ![]() ![]() |
![]() |
![]() |
|