Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
bozkurt, destani

Bozkurt Destani

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Bozkurt Destani



Bilinen en önemli iki Göktürk Destanından birisidir Bir bakıma, MS altıncı yüzyıldan sekizinci yüzyıl ortalarına kadar egemen olmuş bu Türk Devletinin Göktürklerin soy kütüğü ve var olma hikâyesidir Ayrıca, Türk ırkının yeni bir dal hâlinde dirilişi de diyebileceğimiz Bozkurt Destanı, Bilge Kağan'ın Orhun Âbidelerindeki ünlü vasiyetinin ilk cümlesi olan: "Ben Tanrıya benzer, Tanrıdan olmuş Türk Bilge Kağan, Tanrı irade ettiği için, kağanlık tahtına oturdum" cümlesi ile birlikte düşünülecek olursa soyun ve ırkın nasıl bir şekilde ilahileştirilmek istenildiğini de anlatmaktadırlar Destan Çin kaynaklarında kayıtlıdır Değişik söyleyişler durumunda ise de, çizgileri aynı fakat isimler üzerinde, anlatıştan doğma veya Çinlilerce yazılırken isimlerin Çince söylenmesinden meydana gelme değişikler yüzünden ayrı görünen belli üç söylenti şeklinde yazılmıştır

Birinci söyleyiş:


Hun Ülkesinin kuzeyinde So adı verilen bir ülke vardı Burada, Hunlarla aynı soydan olan Göktürkler otururdu Bir gün Göktürkler So Ülkesinden ayrıldılar Bu sırada başlarında Kağan Pu adlı bir yiğit vardı Kağan Pu'nun on altı kardeşi bulunuyordu On altı kardeşten birinin annesi bir kurttu


Annesi Göktürklerce en kutsal yaratıklardan biri olarak bilinen ve böyle kabul edilen bir kurt olduğu için delikanlı, rüzgârlara ve yağmura söz geçirir, bu iki kuvveti buyruğu altında tutardı


Bununla beraber, So Ülkesindeki yurtlarından ayrılan Göktürkler düşmanlarının baskınına uğradılar

Bu baskında düşmanlar bütün Göktürkler'i yok ettikleri gibi on altı kardeşten sadece birisi kurtulabildi Kurtulan delikanlı annesi kurt olan idi


Bu delikanlının da, birisi yaz diğeri de kış ilâhının kızı olan iki karısı vardı Baskından sonra her ikisinden ikişer oğlu oldu Zamanla kalabalıklaşıp çoğalan halk, çocuklardan en büyüğünü kendilerine Hakan seçtiler; o zamanki adı Göktürk dilinde değildi Hakan seçilir seçilmez Göktürkçe olmayan bu adını bıraktı ve Türk adını aldı


Ondan sonra Türk on kadınla evlendi, bir çok çocukları oldu içlerinden Asena adını taşıyan biri hakanlık tahtına geçince boyun adı da Aşine oldu

İkinci söyleyiş:


Hunların bir boyu olan ve adına Aşine denilen Türk boyu Hazar Denizinin batı taraflarında yerleşmişti Türklerin ilk atası olarak biliniyordu Rahat ve huzur içinde otururlarken bir gün ansızın düşmanların baskınına uğradılar Baskının sonunda kimse sağ kalmadı


Her nasılsa küçücük bir çocuk bu baskından sağ kalmış bir köşeye sığınmıştı Düşmanlar onu da gördüler Fakat, cılız ve küçük bir çocuk olduğu için kimse ondan korkmadı ve ona aldırmadı Hattâ içlerinden acıyanlar bile çıktı Ama düşman yine de her ihtimali düşünüp, çocuğu öldürmektense kolunu bacağını kesip orada öylece bırakmayı uygun gördü; düşündükleri gibi yaptılar


Kolunu bacağını kesip, yan ölü hâle getirdikleri çocuğu alıp bataklıkta bir sazlığa attılar; bırakıp gittiler


O sırada, nereden çıktığı bilinmeyen bir dişi Bozkurt göründü, geldi, çocuğu emzirdi Yaralarını yalayıp iyi etti O günden sonra da, avlanıp getirdiği yiyeceklerle çocuğu besleyip büyüttü, gücünü kuvvetini arttırdı


Zamanla Bozkurd'un beslediği çocuk gürbüzleşti


Günlerden sonra bir gün, baskın yapıp Asine soyunu yok eden düşman başbuğu, kolunu bacağını keserek sazlığa attıkları çocuğun yaşadığını öğrendi Adamlar gönderip durumu öğrenmek, sağ kaldı ise öldürtmek istedi


Düşman başbuğunun gönderdiği asker geldiğinde, kolu bacağı kesik gencin yanında bir dişi Bozkurt gördü Dişi Bozkurt tehlikeyi sezmişti, dişleriyle gerici yakaladığı gibi denizin öte yanına geçirdi; orada da durmayıp Altay Dağlarına doğru götürdü Orada, her tarafı yüksek dağlarla çevrili bir yaylada bir mağaraya yerleştirdi, onunla evlendi; on oğlan doğurdu!


Mağaranın bulunduğu yayla yeşillikti; serin gür suları, meyve ağaçlan, av hayvanları vardı Oğlanlar orada büyüdüler, orada evlendiler Her birinden bir boy türedi Bunlardan birinin adı da Asine boyu idi


Asine, kardeşlerinin içinde en akıllı, en gözü pek, en yiğit olanı idi Bu yüzden Türk Hakanı o oldu

Soyunu unutmadı çadırının önüne her zaman, tepesinde bir kurt başı bulunan bir tuğ dikti


Aradan çok yıllar geçti Aşine boyuna Asençe adlı bir başka yiğit hakan oldu Bunun zamanında ise Aşine boyu, bulundukları yerden çıkıp daha güzel yurtlara yerleştiler


Üçüncü söyleyiş:


Bir not halindedir Çin devlet adamlarından Cjan-Ken'in, Milattan önce 119 yılında, Çine göre batı ülkelerinde yaptığı gezi sonunda gördüklerini ve duydukların yazıp o zamanki Çin împaratoruna sunduğu notlan arasında kayıtlıdır Notu, Abdülkadir înan'ın, Türk Dili Araştırmalan Yıllığı (1954) ndaki Türk Destanlanna Genel bir bakış adlı yazısından olduğu gibi alıyoruz:


"Hun Ülkesinde bulunduğum zaman duydum ki Usun Hanı, Gunmo unvanını taşıyor Gunmo'nun babası, Hunlann batısındaki bir ülkeye sahipti Gunmo'nun babası bir savaşta Hunlar tarafından öldürüldü Yeni doğmuş olan Gun-mo'yu kırlara attılar Kuşlar çocuğu sineklerden koruyor; bir dişi kurt sütüyle besliyordu Hun Hakanı buna şaştı Bu çocuğu saydı Onu kendi terbiyesine aldı, büyüttü Babasının ülkesini ona geri verdi"

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.