Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Edebiyat / Dil Bilgisi

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atasözleri, çeşitli

Çeşitli Atasözleri

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Çeşitli Atasözleri



ATASÖZLERİ
A
Abdal düğünden,çocuk oyundan usanmaz: Abdal işsiz güçsüz olduğundan,çocuk da gelecek düşüncesi olmadığından her ikisi de eğlence ve oyunu çok sever
Acele işe şeytan karışır: Hesapsız,acele ile girilen işlerden zararlı çıkılır
Acı patlıcanı kırağı çalmaz: İşe yaramayan bir kimsenin bozulacak bir şeyi de yoktur Bu nedenle zararlı etkenler ona tesir etmez
Acıkan doymam,susayan kanmam sanır: Bir şeyin yokluğunu uzun süre çeken kimse o şeye kavuşsa da elindekinin kendisine yetmeyeceğini sanır
Aç ayı oynamaz: Bir kimseden görev bekleniyorsa önce onun geçimini sağlamak gerekir
Aç tavuk rüyasında darı görür: Yoksul kimse,işsizlikten hayallere dalar ve kendisini çok zengin bir yaşantı içinde hayal eder
Açtırma kutuyu söyletme kötüyü: Karşımızdakini kızdıracak sözler söylersek,o da bizimle ilgili kötü durumları ortaya çıkarır
Adamın iyisi iş başında belli olur: Kişinin gerçek değeri işindeki başarısı ve çalışmasıyla,çevresindekilere karşı davranışlarıyla ölçülür
Ağaç yaprağıyla gürler: İnsan akrabaları ve arkadaşlarıyla varlığını gösterir,önemli işler başarır
Ağaç yaşken eğilir: Ağaca daha yaşken istenilen şekil verilebildiği gibi çocuk terbiyesinede küçük yaşta başlanmalıdır
Ağlamayan çocuğa meme vermezler: Hakkını aramayan,aramasını bilmeyen kimsenin işi görülmez
Ak akçe kara gün içindir: Kazancımızın bir kısmını,kötü günlerin gelebileceği düşünerek,saklamalıyız
Akıl akıldan üstündür: Önemli konularda başkalarının düşüncelerini sormakta yarar vardır Çünkü bizim düşünemediğimizi bir başkası düşünebilir ve bizi aydınlatabilir
Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır(Deli dostun olacağına akıllı düşmanın olsun: Akılsız kimse dostu için iyilik düşündüğü halde yaptığı işin kötülüğünü bilmeden dostuna zararlı olabilir Halbuki düşmana karşı tedbirli olduğumuz için,düşman akıllı da olsa,bize zarar veremez
Akıl para ile satılmaz: Akıl kişilere Allah tarafından,doğumla birlikte bahşedilen bir nimettir Sonradan kazanılması ya da para ile satın alınması mümkün değildir
Alet işler el övünür: Bir kimse,ne kadar usta olursa olsun,gerekli aletleri yoksa işinde başarılı olamaz
Altının kıymetini sarraf bilir: Bir şeyin değerini ancak o konudaki uzmanlar bilir
Alışmış,kudurmuştan beterdir: Herhangi bir şeye alışan kişi,bu alışkanlığından kolayca vazgeçemez
Altın pas tutmaz: Şerefli,temiz insana hiç kimse leke süremez
Arı,bal alacak çiçeği bilir: İşini bilen kimse,nereye başvuracağını,istediğinin nereden gerçekleşeceğini bilir
Ateş düştüğü yeri yakar: Bir acıyı,onu çekenden başkası tam anlayamaz,ya da aynı ölçüde üzülemez
Ateş olmayan yerden duman çıkmaz: Küçük de olsa kimi belirtiler önemli olayların habercisidir
Ava giden avlanır: Başkasına zarar vermek için yola çıkan kişi,kendi yaşamını da tehlikeye atmış olur
Ayağını yorganına göre uzat: İnsan giderini gelirine göre uydurmalı,gelirinden fazlasını harcamamalıdır
Aç,elini kora sokar(Aç köpek fırın deler): Aç insan yiyeceğini bulmak için her türlü tehlikeye hazırdır
Açık yaraya tuz ekilmez: Yeni acısı bulunan kimsenin üzüntüsü bazı söz ve davranışlarla arttırılmamalıdır
Açılan solar ağlayan güler: Hiçbir durum olduğu gibi kalmaz,tersine döner Üzüntüler mutluluğa,mutluluklar üzüntüye
Adama dayanma ölür,ağaca dayanma kurur: Hiçbir destek sürekli olmaz,bunun için insan yapacağı işte başkalarının desteğine güvenmemeli,yalnız kendi gücüne dayanmalıdır
Adamın yere bakanından,suyun sessiz akanından kork: Düşünce ve duygularını açıkça söylemeyen insan,yavaş akan suya benzer,derin ve tehlikelidir
Ağacın kurdu içinde olur: Bir toplumu yıkan öğeler sinsi sinsi içerden çalışırlar
Ağaç,meyvesi olunca başını aşağı salar: Faydalı eser veren erdemli ve bilgili insanlar,kimseye yüksekten bakmaz,alçak gönüllü olurlar
Akacak kan damarda durmaz: Kişi,bir zarara uğrayacağını bile bile,bir işin üstüne gidiyorsa,artık bundan zarar görmesi kaçınılmazdır
Akan su yosun tutmaz: Çalışan kimse daima yararlı işler yapar,tembel tembel oturan iş yapma yeteneğini kaybeder
Akıl kişiye sermayedir: Bütün işlerde en büyük etken akıldır
Akıl için yol birdir: Bütün sorunların çözümünde doğruyu bulmak için bir tek yol vardır Diğer yollar insanı yanlış sonuca götürür
Akılları pazara çıkarmışlar, herkes yine kendi aklını beğenmiş: İnsan daima kendi düşünce ve davranışlarını üstün görür
Akıl yaşta değil baştadır: Yaşlı insanlar her zaman çok akıllı olmayabilir ve doğruyu düşünmeyebilir Gençler, bazen yaşlılardan daha iyi düşünebilir, daha doğru kararlar alabilirler
B
Baba eder oğul öder(Baba koruk yer,oğlunun dişi kamaşır): Babanın yaptığı kötü işin sıkıntısını oğlu çeker
Baba malı tez tükenir,evlat gerek kazana(Hazıra dağ dayanmaz): Baba malına güvenip çalışmamak,para kazanmamak yanlıştır Çünkü hazır bir gün tükeniverir Baba malının kıymeti de bilinmez Bunun için en doğru olan;herkesin çalışıp alın teriyle kazanmasıdır
Babanın sanatı oğula mirastır: Baba mesleği genellikle çocuklarınca sürdürülür Buda onlar için atalarından kalan bir mal,mülk gibi miras sayılır
Baba oğluna bir bağ bağışlamış,oğul babaya bir salkım üzüm vermemiş: Babalar çocukları için büyük özveride bulunup her şeyi yaparlar ama çocuklar babaları için küçük fedakarlık bile yapmazlar Babanın kıymetini bilmez,ona gereken değeri vermezler
Babasından mal kalan merteği içinden bitmiş sanır: Kendi emeği ile çalışıp kazanarak değil de babadan miras yoluyla mal ve servet elde edenler,bu mal ve servetin ne güçlüklerle kazanıldığını bilmezler Buna gereken değeri de vermez,savurganlık yaparlar
Baca eğride olsa duman doğru çıkar: Doğuştan doğru ve dürüst bir kişiliğe sahip insanlar,sonradan ne kadar kötü ve bozuk bir ortama girseler de,doğruluk ve dürüstlüklerini kaybetmezler
Bağa bak üzüm olsun,yemeye yüzün olsun: Bir kişi istediği şeyi elde etmek için üstüne düşeni yapmalı,fedakarlıktan kaçınmamalıdır Hazıra konarsa istemeye yüzü de olmayacaktır
Bağ bayırda,tarla çayırda: Her şey kendisi için iyi olan ortamda verimli olur ve yetişir Değişik ortamlarda istenen verim ve kalite sağlanamaz
Baht(akıl)olmayınca başta,ne kuruda biter ne yaşta: Bir insan,talihsiz ve akılsız olursa bütün işleri ters gider ve hiç olumlu sonuç alamaz

C
Cahile söz(laf) anlatmak,deveye hendek atlatmaktan zordur: Bilgisiz ve anlayışsız insanlara bir şeyler anlatıp öğretmek çok zordur
Cahilin dostluğundan alimin düşmanlığı yeğdir(Akıllı düşman akılsız dosttan hayırlıdır): Görgüsüz ve cahil dostumuz olacağına,bilgili,zeki ve anlayışlı düşmanımızın olması daha iyidir Hiç olmazsa ona bir şey anlatıp düşmanlıktan vazgeçirebiliriz Ama cahil insana hiçbir şey anlatılıp,öğretilemez
Cambaz ipte,balık dipde gerek: Herkes işinin gereğini yapmalı ve başka işlerle uğraşıp karışmamalıdır Ancak kendi konusunda bilgili olanlar,kendi alanıyla ilgili işlerde başarılı ve verimli sonuç alabilir
Cemaat ne kadar çok olsa,imam gene bildiğini okur: Bir toplulukta istek ve eğilimler ne olursa olsun,o topluluğun başındaki kişi yine de bildiği gibi ve kendi isteğine göre davranır Çevrenin hiçbir etkisi olmaz Çünkü söz sahibi ancak baştaki kişidir,onun dediği olur
Cana geleceğine mala gelsin: Bir kişinin başına kötü bir şey,kaza,felaket ya da zarar gelecekse,canına geleceğine,mal ve eşyasına,parasına gelmesi daha iyidir Çünkü;can gitti mi gelmez ya da zarar görürse çabuk iyileşmez Ancak mal,zarar görse de,can sağlığı oldu mu,tekrar çalışıp kazanılabilir
Can boğazdan gelir: Kişinin sağlığı,iyi beslenmesine bağlıdır Sağlıklı ve kuvvetli olmak için,beslenmeye iyi dikkat edilmelidir
Can,bostanda bitmez: İnsan,canının değerini bilmeli ve onu yıpratmamalıdır Canını her türlü tehlikeden koruma
D
Dağ başında duman eksik olmaz: Toplumda, yüksek makamda olan kişilerle zenginlerin üzüntüleri, sıkıntıları, dertleri hiç eksilmez, zaman zaman da artar
Dağ dağa kavuşmaz,insan insana kavuşur: Birbirini çok seven dostlar,arkadaşlar ayrılmak zorunda kalsalar da bir gün gelir tekrar kavuşurlar
Damlaya damlaya göl olur: Küçük şeyler önemsizdir, diyerek azımsamak doğru değildir Küçük şeyler bir araya toplanınca büyük bir varlık meydana gelir
Davacın kadı olursa yardımcın Allah olsun: İşlenen suç, sizi yargılayacak kişiye karşı ise işiniz çok zordur
Dağ başına kış gelir, insanın başına iş gelir: Dağ başında sürekli kış olduğu gibi, insanoğlunun da hayatında acı ve mutsuz günler,değişik sıkıntılar olabilir
Davetsiz gelen döşeksiz oturur: Çağrılmadığı yere gidenler, orada yeterince ağırlanmayı da beklememelidir
Deli deliden,imam ölüden hoşlanır: Toplum içinde yaşayan insanlar kendi dengi olan insanlarla konuşmaktan, kendine çıkar sağlayacak kişilerden hoşlanır
Deliye her gün bayram: Deli, düşünmekten, ileriyi görmekten, etrafı ile bilinçli bir şekilde ilgilenmekten mahrum olduğu için, günleri dertsiz, sıkıntısız, üzüntüsüz geçer
Demir tavında dövülür: Her işin yapılmasının en uygun zamanını bilmek ve kollamak lazımdır Aksi halde yapılacak işte hatalar olması kaçınılmaz olur
Doğru söz acıdır: Karşısındakinin yanlışlarını onun yüzüne vuranın sözü karşısındakine acı gelir
Dost için çiğ tavuk yenir: Gerçek dostluk en sıkıntılı zamanlarda olur İnsan dostu için her türlü sıkıntıya katlanır, her türlü fedakarlıkta bulunur
Dostun attığı taş baş yarmaz: İnsanın dostu, kendisi hakkında, her ne kadar istemediği sözleri konuşsa, hareketleri yapsa da, bunun kendi iyiliği için olduğunu bilir ve üzülmez, gönül koymaz
E
Ecel geldi cihane,baş ağrısı bahane: Kişinin çok önceden yazılmış bir alın yazısı vardır Bunu değiştirmek elinde değildir
Ecele çare olmaz: Hayatta her işin çaresi bulunabilir İçine düşülen durum umutsuzluğa sebep vermemelidir Bir tek ölümün çaresi yoktur
Eden bulur,inleyen ölür: Başkasına kötülük eden kimse en sonunda yaptıklarının cezasını çekecektir
Eğri oturalım doğru konuşalım: Tavır ve hareketlerin doğru olması,kişiyi toplumda belli bir yere getirir Doğruluktan ayrılmamak gerekir
Ek tohumun hasını,çekme yiyecek yasını: Bir işten iyi sonuç almak isteyen kişi,temelini de sağlam atmalıdır
Ekmek çiğnemeyince yutulmaz: Başlanılan bir işten çok iyi bir sonuç alınmak isteniyorsa gerekli olan çalışma yapılmalı,zahmete katlanılmalıdır
El atına binen tez iner: Çalışmalarımızın başarılmasında araç ve gereçlerin bizim olmasının büyük önemi vardır
El el üstünde olur,ev ev üstünde olmaz: Yaşamımızda birbirinin yanında bulunup uyum sağlayan pek çok şey vardır Bu varlıklar birbirini tamamlayarak bütünü oluştururlar Ancak iki ailenin bir evde oturması,pek çok sıkıntıya neden olması demektir
El için kuyu kazan evvela kendi düşer: El,yani başkası için kötülükler yapmayı düşünen kimselerin başına önce bu kötülükler gelir
El ile gelen düğün bayram: Toplumda yaşayan bir kimsenin başına sıkıntılar gelebilir Bu,kişiyi üzüp rahatsız etmemelidir
El mi yaman,bey mi yaman: Cemiyetlerde her zaman gücün o toplumu oluşturan bireylerde olması gerekir Zaman zaman el değiştiren bu güç,soylu kişilere bile geçse sonunda muhakkak halka dönecektir,dönmesi gerekir
F
Fakirlik ayıp değil tembellik ayıp: Yoksul olmak ve çalıştığı halde az para kazanmak utanılacak bir şey değildir Fakat,tembellik sebebiyle çalışmamaktan dolayı yoksul olmak ve zenginde olsa çalışmamak utanılması gereken bir şeydir
Fare çıktığı deliği bilir: Gizli bir iş yapmak için girişimde bulunan kimse yakalandığında ne yapacağını bilir ve kendini ele vermez
Faydasız baş mezara yaraşır: Hayatta olan kişi çalışıp bir işe yaramalıdır Çalışmıyorsa ve faydalı değilse,ölü insan gibidir
Fazla mal göz çıkarmaz: Fazla mal kişiye zarar vermez Bu nedenle fazla malın saklanmasında hiçbir sakınca yoktur İleride ihtiyaç duyulduğunda rahatça kullanılabilir
Felek kimine kavun yedirir kimine kelek: Hayatta bazı insanlar mutlu,bazı insanlarsa ne kadar istemelerde,ne kadar uğraşsalar da mutsuzdurlar
Fırsat her vakit ele geçmez: Bir insanın eline fırsatlar her zaman geçmeyebilir Bu nedenle eldeki fırsatı iyi değerlendirmelidir
Fukaranın düşkünü,beyaz giyer kış günü: Elinde imkan varken iyi giyinen kişi,imkan gittikten sonra kötü giyinmeye başlar Vaktiyle toplumda değerli olan kişi itibarını ve zenginliğini kaybedince herkesin yadırgadığı ve alay ettiği işler yapar
Fukaranın tavuğu tek tek yumurtlar: Yoksul insanların şansı az olur Öyle ki,elinde çok parası bile olsa,zengine göre daha az gelir getirir

G
Gambaz olmasa tilki pazarda gezer: Gizli ve sakıncalı iş yapanlar,şikayet edilip yakalanacaklarından korkmasalar,hiç utanıp sıkılmadan bu işleri açıktan yaparlar
Garibe bir selam, bin altın değer: Yabancı bir yerde yalnız olan kimseye karşı gösterilecek küçük bir ilgi ve hatır sorma,onun için en büyük zenginlik,iyilik ve sevinç kaynağıdır
Garip kuşun yuvasını Allah yapar: Garip ve yoksul insanlara Allah daima yardım eder,onları çaresiz bırakmaz
Gavura kızıp oruç yenmez: Bizimle ilgili olmayan herhangi bir söz ve davranışa aldanıp kızarak çok önemli işlerimizi aksatıp yapmamak yanlıştır
Geç olsun da güç olmasın: Amaçlarımıza ve istediklerimize kavuşmak zor ve hiç olmamaktansa geç olması önemli değildir Önemli olan amacımızın gerçekleşmesidir
Gelene git denilmez: Kendiliğinden gelen güzel şeyler geri çevrilmez ve kabul edilir Kendiliğinden gelen misafir de geri gönderilmez
Gelen geçer, konan göçer: Dünyada hiçbir şey aynı kalmaz Her şey sık sık değişir İnsanlar da bazen mutlu, bazen de mutsuz olabilirler Hiçbir insan dünyada ebedi değildir Bir gün mutlaka ölecektir
Gelen gidene rahmet okutur(Gelen gideni aratır): Beğenmediğimiz kişiler işten çıktıktan sonra, yeni gelen kişi eskisinden daha kötü olur ve eskisini arar duruma geliriz
Gem almayan atın ölümü yakındır: Dik başlı, şımarık ve hırçın kişilerin davranışlarının cezasını çekmeleri mutlaktır Bu davranışlarının cezasını mutlaka görürler
Gemisini kurtaran kaptandır: Çalışkan ve yetenekli insan en zor durumda ve karışık bir ortamda bütün güçlükleri yenerek işini başarıyla sonuçlandırabilir Herkes zor durumlarda kendi başının çaresine bakar, başkalarıyla ilgilenmez
Gençliğin kıymeti ihtiyarlıkta bilinir: İnsan gençliğinde zamanını iyi değerlendiremez Yaşlanınca bunun farkına varır ve üzülür, pişman olur Fakat artık yapacak hiçbir şeyi yoktur Giden gençliği geri gelmeyecektir Sağlık için de aynı şey geçerlidir İnsan sağlığının kıymetini hastalanınca daha iyi anlar

H
Haberi verenden alan uz gerek: Bir kişi sonucunu bilmediği haberi ve sözü sadece anlatır Bu haberden ve sözden bir sonuç çıkarmak dinleyenin mantığına bağlıdır
Haklı söz haksızı Bağdat'tan çevirir: Doğru ve inandırıcı söz, yanlış yolda çok ileri gitmiş kişiyi bile düzeltebilir
Hak yerde kalmaz: Bir insanın hakkı çiğnenemez Er geç mutlaka emeğinin karşılığını alır
Hak yerini bulur: Bir anlaşmazlığı her zaman haklı olanlar kazanır Bu, gecikse bile suçluların cezalandırılması ve haklıya hakkının verilmesi gerçekleşecektir
Hal halin yoldaşıdır: Aynı durumdaki insanlar birbirlerinin halinden daha iyi anlarlar ve birbirlerine daha çok yardımcı olabilirler
Hamala semeri yük olmaz: Bir insanın kendi yaptığı iş ve aldığı sorumluluk ağır gelmez Çünkü o insan bundan bir yarar sağlayacaktır
Hamama giren terler: Bir işin yapılması sıkıntı ve fedakarlık gerektiriyorsa ve o iş kesin yapılacaksa bu sıkıntı ve fedakarlığa katlanmak gerek
Harman döğen öküzün ağzı bağlanmaz: Hizmetinden yararlandığımız kişilerin, bize kazandırdıklarından faydalanmasına izin vermeliyiz
Harman yel ile düğün el ile: Her işin yapılması bir takım şartların gerçekleşmesine bağlıdır Bu şartlar oluşmadan o işi yapamayız
Hasta ol benim için öleyim senin için: Bir kişi kendisi için iyilik yapıp fedakarlıkta bulunan kimseye, zamanı gelince daha büyük iyilik ve yardım yapar
Hastalık sağlık hepsi bizim için: İnsanlar için sağlık kadar hastalık da olağan bir şeydir Bu nedenle hastalanmadan tedbir almalı ve sağlığımıza dikkat etmeliyiz Hastalanınca da üzülmemeli, moralimizi yüksek tutarak çaresini aramalıyız
I
Irmak kenarına çeşme yapılmaz: Aynısından var olan bir şeyden veya aynı işi yapan bir kişinin bulunduğu bir yerde, gereksiz yere iş kurmak ve o şeyi bulundurmak, boşuna yorulmaktır
Irmaktan geçerken at değiştirilmez: Bir işi yaparken, kullanılan yöntemden başka bir yönteme geçmek veya işin başında bulunan kişiyi değiştirmek daha büyük başarısızlıklara neden olur
Isıracak it dişini göstermez: Kötülük yapacak olan kişiler, bunu önceden hiç belli etmez ve gizlice yaparlar
Isıramadığın eli öp başına koy: Yenemediğimiz düşmana hoş görünerek, kötülüklerinden kendimizi korumalı ve tedbirli olmalıyız
Isırgan ile taharet olmaz: İyi bir iş yaparken kötü ve zararlı araçlar kullanılmaz Kötü kişilerden iyilik yapmaları beklenmemelidir
Isırgan, ocağında biter: Kötü ve saldırgan insanlar, kötü ve saldırgan bir çevreden yetişir
Islanmışın yağmurdan kokusu olmaz: Önceden belli şeylerden zarar görenler, aynı şeylerin tekrar kendilerine zarar vermelerinden korkmazlar Çünkü alışmışlardır
Işığını akşamdan önce yakan, sabaha çırasında yağ bulamaz: Bir şeyi gereksiz yere çok israf edip savurganlık yapanlar, gerektiğinde kullanacak hiçbir şey bulamaz ve yoksulluk içinde büyük sıkıntı çeker
Irak yerin haberini kervan getirir: Uzak yerlerle ilgili haberleşme ve iletişimi, bir aracı kullanarak sağlayabiliriz
İ
İki arslan bir posta sığmaz: Bir ülke ve toplumda iki kişi lider olmaz Olursa, ikisi sürekli kavgalıdır ve birisi diğerini ortadan kaldırır
İki at bir kazığa bağlanmaz: Başına buyruk, sorumsuzca yaşamak isteyen iki kişi, aynı işte birlikte çalıştırılamaz, aralarında anlaşmazlık çıkar ve birbirlerini yok etmeye çalışırlar
İki baş bir kazanda kaynamaz: Düşünce ve kişilikleri ayrı olan iki insan, bir arada yaşayamaz ve birlikte bir iş üzerinde anlaşamazlar
İki cambaz bir ipte oynamaz: Kurnaz ve hileci iki insan, aynı ortamda ve aynı işlerde birbirleriyle anlaşamaz ve birisi diğerini aldatarak bir tek kendisi önder olmak ister Bunun için de her türlü yola başvuracağından, her ikisi açısından da tehlikelidir Çünkü birisi mutlaka zararlı çıkacaktır

K
Kabul olmayacak duaya amin denmez: Olmayacak bir işe girişmek veya destek vermek boşuna bir uğraştır Bile bile, böyle bir iş yapılmamalıdır
Kanaat gibi devlet olmaz: Elindekilerle yetinmesini bilen kişi, yokluk ve darlık çekmez, bunlarla mutlu olur
Kaçan balık büyük olur: İnsan, elden kaçırdığı küçük bir fırsatı gözünde büyütür; onun çok önemli olduğunu söyler durur
Kara haber tez duyulur: Ölüm ,kaza, felaket gibi haberler, ilgili kimselerin kulağına çabuk yetişir
Kaynayan kazan kapak tutmaz: İçin için büyüyen bir olay, bir duygu, çok geçmeden patlak verir, duyulur
Kaza geliyorum demez: Kaza, beklenmedik zamanda ansızın olur Olacağı bilinse önceden tedbir alınır
Kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez: Büyük çıkar sağlanan yerden ufak tefek fedakarlıklar esirgenmemelidir
Kedi, uzanamadığı ciğere pis der: Kişi, elde edemediği bir şeyi istemiyormuş, beğenmiyormuş gibi görünür
Kel ilaç bulsa başına sürer: Kendi derdine çare bulamayan kişiden, aynı durumda olan başkası yardım beklememelidir
Kel ölür sırma saçlı olur: Kişi, elinden giden önemsiz, kusurlu bir şeyi çok önemli, çok güzelmiş gibi anlatır
Kendi düşen ağlamaz: Yalnış davranışı yüzünden zarara uğrayan kimsenin, bu durumdan yakınmaya hakkı yoktur
Keskin sirke küpüne zarar: Çok öfkeli kişi, kendi sağlığını bozar, vücudunu yıpratır ve işlerini alt üst eder
Kılıç kınını kesmez: Sert ve aşırı davranışlı kişilerin yakınlarına zararı dokunmaz
Kır atın yanında duran ya huyundan, ya suyundan: Kişi, kiminle arkadaşlık ederse ondan etkilenir, huy kapar
L
Laf lafı açar: Bir kimse çok fazla konuşursa, söylemek istemediği konulara da girerek yanlış davranışta bulunabilir
Lafla peynir gemisi yürümez: Çok konuşup atıp tutarak yapılması gereken işler başarılamaz Başarmak için o işle uğraşmak ve çalışmak, yorulmak gerekir
Laf torbaya girmez: Ağızdan çıkan bir söz artık geriye çevrilemez ve gizli kalacak bir şeyse açığa çıkmış olur Herkes onu bilir Karşımızdakini üzücü bir söz ise, sonradan pişman olmak ve keşke söylemeseydim demek işin sonunu değiştirmez Bu nedenle konuşmadan önce sözün doğuracağı sonuçları iyi hesap etmek gerekir
Latife latif gerek: Şakalar, kırıcı ve üzücü olmamalı, ince ve hoşa giden şakalar yapılmalıdır
Leyleğin ömrü laklaka ile geçer: Saf ve tembel, konuşan insanların zamanı, gevezelikle ve boş konuşmakla geçer Hiçbir işe yaramaz
Lodosun gözü yaşlı olur: Lodos rüzgarı yağmur yağdırır
Lokma çiğnenmeden yutulmaz: Her işin bir zorluğu vardır Bu zorluklara katlanmadan, hiçbir iş başarılıp verimli sonuç alınamaz
Lokma karın doyurmaz, şefkat arttırır: Bir kimseye verilen küçük hediyeler ve ziyafetler, o kişinin ihtiyacını karşılamak için değil, aradaki sevgi ve saygı bağlarını güçlendirmek içindir

M
Mahkeme kadıya mülk değil: Hiçbir insan çalıştığı resmi kurumda ölene kadar kalmaz Bir süre sonra bu işe başka insanlar getirilir ve kendisi ayrılır
Mal insana hem dost hem düşmandır: Kişiye rahat bir yaşantı sağladığı için, malı dost sayılır Fakat malına göz dikenler çok olacağından ve kişiyi kötü yollara düşürebileceğinden zararlı ve düşman olabilir
Mal canı kazanmaz, can malı kazanır: İnsan para ve mal sağlamak için, çok zengin olmak için, fazla çalışıp, canını tehlikeye ve sıkıntıya atmamalıdır Sağlığına dikkat etmelidir Sağlıklı olan kişi bir gün zengin olabilir ama sağlığı bozulursa yeniden sağlığına kavuşmak para ve mülk ile mümkün olmayabilir Sağlığını korumak içinde malını harcamaktan kaçmamalıdır
Mal canın yongasıdır: Mal, canın bir parçasıdır Malına zarar gelen bir kimse, canından bir parça koparılmış gibi üzülür ve dertlenir
Malı mala, canı cana ölçmeli: Bizim malımız ve canımız ne kadar değerli ve zarar gelmesini istemiyorsak, başkalarınınkini de öyle değerli görüp, zarar gelmesini istememeli ve zarar vermemeliyiz
Malın iyisi boğazdan geçer: Kazanılan mal kullanılır ve işe yararsa, sahibince yenilebilirse bir değeri vardır Hiçbir işe yaramıyor ve bir köşede saklanıyorsa, o malın bir değeri yoktur
Mart ayı dert ayı: Mart ayında havalar sık sık değiştiğinden, insan çok çabuk hastalanır Bu ayda insan kendini daha iyi korumalı ve sağlığı için daha dikkatli davranıp tedbirini almalıdır
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yatırır: Mart ayında soğuklar çok sert olur Odun ve kömürde azaldığından, evde ne bulunursa yakılmaya çalışılır
Maşa varken elini ateşe sokma: Başkasına yaptırılabilecek tehlikeli işlere insan kendisi girmemelidir Çok zarar görebilir ve pişman olabilir
Mayasız yoğurt tutmaz: Çok para ve mal kazanabilmek için, bir şeyler elde etmek için, mutlaka az da olsa elimizde sermaye, mal olmalıdır
N
Namazda meyli olmayanın kulağı ezanda olmaz: Bir insan yapmak istemediği işlerin ayrıntısıyla ilgilenmez ve bunlara fazla önem vermez
Nasihat istersen tembele iş buyur: Tembel bir insana iş yaptırmaya çalıştığınızda yapmak istemez ve bizedeğişik yollar göstererek akıl öğretir
Ne dilersen eşine o gelir başına: Bir kimse yakın dostları hakkında nasıl düşünürse, kendisi de bu düşündüğü gibi olur Düşüncesi iyi ise iyi olarak, kötü ise kötü olarak karşılık görür
Ne ekersen onu biçersin (Herkes ektiğini biçer): Bir kişi ne yaparsa bir gün bu yaptıklarının karşılığını görür İyilik yaparsa iyilik, kötülük yaparsa kötülük bulur Ne kadar çalışırsa bu çalıştığının karşılığını alır
Ne oldum dememeli ne olacağım demeli: Bir kişi içinde bulunduğu durumun sürekli aynı kalacağını düşünerek varlığına (zenginliğine) güvenmemeli, başkalarına hor bakıp, onları küçümsememelidir İleride kendisi de yoksul duruma düşebilir ve başkaları da onunla alay edebilir Sağlığına da güvenip tedbirsiz davranmamalı, iyi beslenip mevsimine göre giyinerek soğuktan ve sıcaktan kendisini korumalıdır
Nerde birlik orda dirlik: Aralarında düşünce birliği olup aynı duyguları paylaşan kişiler ve toplumlar daha rahat, huzurlu, birlik ve beraberlik içinde yaşarlar
Nerde hareket orda bereket: Sürekli çalışılan yerde başarı, verim ve bereket çok olur, sıkıntı çekilmez
Neren ağrırsa canın orada: Bir insanın rahatsızlığı ve hastalığı bedeninin neresinde olursa, ağrıyan yeri neresiyse, canıda orada kendini gösterir
Ne verirsen elinle o gider seninle: Bu dünyada yoksullara ve ihtiyarlara, ihtiyacı olan insanlara yardım ve iyilik yapanlar, öbür dünyada (ahirette), bu iyiliklerinin karşılıklarını görürler
Ne yavuz ol asıl, ne yavaş ol basıl: Ceza görecek şekilde çok aşırı ve saldırgan olmamalı, saldırgan davranışlara karşı da yenik düşecek şekilde yumuşak olmamalıdır
Niyet hayır akıbet hayır: İyi niyetle yapılan işin sonu hayırlı olur Başarılı ve verimli sonuçlar alınır
O
Olacakla öleceğe çare bulunmaz : İnsanın kaderinde var olan şeyler önlenemez Ölümün de çaresi yoktur Herkes bir gün mutlaka ölecektir
Olan dört bağlar, olmayan dert bağlar : Bir kişi zenginse istediği gibi yaşar, zenginliğin keyfini çıkarır Fakat fakir ise, fakirliğin acısını sürekli çeker
Ortak atın beli sakat olur : Her ortak, ortak maldan daha fazla yararlanmaya çalışacağı için bu mal çok çabuk yıpranır ve zarar görür
Ot kökü üstünde biter : Bir çocuk, ailesinin genel durumu ve öğretmenlerinin davranışlarına uygun olarak, çevrenin de etkisiyle büyüyerek yetişir
Otu çek köküne bak : Bir kişinin karakterini, duygu ve düşüncelerini doğru olarak öğrenmek için, o kişinin soyuna ve sülalesine bakmak gerekir
Otuz iki dişten çıkan otuz iki mahalleye yayılır : Ağızdan çıkan bir söz, başkalarınca duyulur ve onlar tarafından da söylenerek her tarafa yayılır


Ö
Ödünç güle güle gider, ağlaya ağlaya gelir : Ödünç verilen bir şey, önce her iki tarafı memnun eder, daha sonra geri istenildiğinde, iki tarafın arası bozulur Çünkü ödünç verilen şey ya hiç alınamaz ya da yıpranmış olarak alınır
P
Paça ıslanmadan balık tutulmaz : Hiç bir zaman zahmet çekilmeden ve fedakarlıkta buklunmadan bir şeye sahip olunamaz
Para dediğin el kiri : Para fazla saklanamaz ve bir süre sonra harcanarak kullanmak zorunda kalınır
Para ile imanın kimde olduğu bilinmez : Para ve iman herkese açıkça gösterilmez ve belli edilmez Bu nedenle kimin ne kadar zengin ya da yoksul olduğu, kimin iyi ya da kötü olduğu anlaşılamaz
R
Rağbet, güzel ile zenginedir : Güzel veya zengin olanlar her zaman ilgi görür, itibar edilir
Rahat ararsan mezarda : Dünyada sıkıntısız ve tam olarak mutlu olmak mümkün değildir Bazen mutlu bazen mutsuz olunabilir Ancak ölünce bu dünyanın işinden gücünden ve zahmetlerinden kurtulmak mümkündür
Rüşvet kapıdan girince insaf bacadan çıkar : Bir işde rüşvet alınıp veriliyorsa, adalet ve hak aranmamış olur Yetkili insan, rüşvet verenden yana karar verir ve rüşvet veren kazançlı şıkarak haksızlık yapılmış olur

S
Sabır acıdır meyvesi tatlı : Her türlü zorluğa ve sıkıntıya karşı sabretmek çok güçtür ama sabrın sonunda da güzel sonuçlar vardır
Sabırla, koruk helva olur, dut yaprağı atlas : Sabretmesini bilen insan, çok zor ve yapılamayacak gibi görünen işlerde bile başarılı olur Ortaya çok güzel bir sonuç çıkar
Sabreden derviş muradına ermiş: Bir işin gerçekleşmesi ve başarıya ulaşması çok zaman alabilir, çok zor gibi görünebilir Ancak, sabredip azimle çalışan ve gayret eden kişi hedefine ulaşarak başarılı olur

T
Tarlada izi olmayanın harmanda yüzü olmaz: Tarlasını sürmeyen, çapalamayan, gübrelemeyen, ondan ürün bekleyemez Bir işte çalışmayan kişi de o işten bir karşılık ve mükafat almaz
Taş düştüğü yerde ağırdır (Taş yerinde ağırdır): Kişinin değerini en iyi bilenler, kendi çevresinde bulunanlardır Onun için hatırı daha çok kendi çevresinde sayılır Bir felaket ve zarar da kime gelmişse, onu üzer, başkaları fazla üzülüp etkilenmezler

U
Ucuz alan pahalı alır: Ucuz mal kötü maldır Çabucak yıpranır ve kullanılamaz duruma gelir, yenisini almak gerekir Bundan dolayı daha pahalıya mal olur
Ucuzdur vardır illeti, pahalıdır vardır hikmeti: Bir mal ucuz ise, bu malın bir takım çürükleri, kaba, kullanışsız ve modası geçmişlik gibi veya bol bulunan bir şey olması söz konusudur Pahalı olan bir malın ise sağlamlık, kullanış kolaylığı, yeni çıkmış olam ve az bulunma gibi nitelikleri olabilir Alışverişte bütün bunlar gözönünde bulundurulmalıdır

V
Vakit nakittir: Zaman para kadar değerlidir Boşa geçen zamanlar, bir daha ele geçmemek üzere yitirilen bir hazinedir Bunun için, zaman boşa harcanmamalı ve gereği gibi değerlendirilmelidir
Vakitsiz öten horozun başı kesilir: Her söz yerinde ve zamanında söylenmelidir Yeri ve zamanı iyi belirlenmeden konuşulan bir söz, büyük zararlara yol açabilir Bu nedenle de uygun olmayan yer ve zamanda akla geleni söyleyen kişiler cezalandırılır

Y
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar: Yalan söylemeye alışmış kimselerin yalanları günün birinde elbetteki ortaya çıkar
Yalnız öküz çifte koşulmaz: İki kişiyle yapılması gereken işler bir kişiyle yapılmak istenirse başarı sağlanmaz
Yerin kulağı var: İki kişi arasında konuşulan bir konu gizli olsa bile çevrede duyulabilir Bu nedenle sır verilecek kimsenin ve yerin iyi seçilmesi gerekir

Z
Zahmetsiz lokma yenmez: Boş durana kimse yardım etmez Bir şey vermez Sıkıntı çekilmeden, uğraşılmadan güzel sonuç elde edilemez
Zararın neresinden dönersek kardır: Sürüp giden zararlı bir işten ne denli erken vazgeçersek daha sonra uğrayacağımız zararı o kadar azaltmış oluruz
Zenginin malı züğürtün çenesini yorar: Zengin kimselerin malları, züğürt kimselerin sohbetlerinin konusu olur
Zorla güzellik olmaz: Bir kimseye iyi, doğru ve güzel olmayan bir şeyi, zorla iyidir, doğrudur ve güzeldir diye kabul ettirmenin imkanı yoktur
Zürafanın düşkünü beyaz giyer kış günü: Eskiden güçlü ve paralı oldukları zamanlarda kibar ve zevkli giyinen insanlar, fakir düştüklerinde artık modaya ve mevsime uyarak giyinemezler
Zora dağlar dayanmaz: Zor kullanan, baskı yapan kişilere, çok güçlü sanılan kimseler bile boyun eğerler


Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.