Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
karabekir, kazım

Kazım Karabekir

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Kazım Karabekir





Musa Kâzım Karabekir, miladi 1882 - Rumi 1298 - yılında İstanbul'un Kocamustafapaşa semtinde dünyaya gelmiştir Aslen Karaman’ın Gafariyat (diğer adı Kasaba Şimdi Kazımkarabekir ilçesi) kasabasındandır Babası, Oğuzların Avşar boyundan olup, Kırım Harbine 16 yaşında gönüllü olarak yazılmış, Silistre ve Sıvastopol Muharebelerinde savaşıp yaralanmış, sonraları nizamiyeden jandarmaya geçmiş ve Osmanlı Ordusu'nda paşalığa kadar yükselmiş olan Karamanlı Mehmet Emin Paşa, annesi ise Hacı Havva Hanım, kızı ise Hayat hanım'dır

Gençlik

Mehmet Emin Paşa görevi nedeniyle pek çok şehir dolaşmış ve son görev yeri olan Mekke'de kolera hastalığına yakalanarak; 1893 yılında vefat etmiştir Kâzım Karabekir'in annesi ise Mehmet Emin Paşa ölünce İstanbul'a göç etmiş ve 1917'de İstanbul'da vefat etmiştir Kâzım Karabekir, ailesiyle birlikte Mekke'ye göç etmeden önce İstanbul'un Zeyrek semtinde İlkokula başlamıştı Böylece öğrenim hayatı boyunca Kâzım Zeyrek adıyla anıldı Çünkü soyadı kullanımının olmadığı bu dönemde öğrenciler okullara kaydedilirken oturdukları il, ilçe veya semt adlarıyla çağrılırlardı

Kâzım Karabekir'de İstanbul'da ailesinin oturduğu Zeyrek semtinden dolayı Kâzım Zeyrek adıyla anılmıştır 1894 yılında İstanbul'da Fatih Askeri Rüştiyesi'ne giren Kâzım Karabekir, 1896 yılında bu askeri ortaokulu bitirerek, 1897 yılında da Kuleli Askeri İdadisi'ne girdi Kâzım Karabekir, Askeri Lise'yi 1899'da bitirdi ve ardından askeri lisenin devamı niteliğindeki Pangaltı Harbiye Mektebi ' ne 14 Mart 1900 tarihinde girdi Harbiye'den 6 Aralık 1902'de Mülazım-ı Sâni (Teğmen) rütbesiyle, piyade sınıfının birincisi olarak; 1318 - P1 sicil numarasıyla mezun oldu Kâzım Karabekir, bu okulun ardından Harb Akademileri'nin karşılığı olan ve kurmay subay yetiştiren Erkan-ı Harbiye Mektebi ' ne devam ederek, 5 Kasım 1905'te bu okulu Kurmay Yüzbaşı rütbesiyle bitirdi 10 Kasım 1905'te Edirne'deki II Ordu'ya daha sonra da 11 Ocak 1906'da III Ordu'ya verilen Kâzım Karabekir; XIII Süvari Topçu Alayı, XV Süvari Avcı Taburu ve Manastır Mıntıka K' lığı Erkan-ı Harbiyesi'nde görev aldı

Birinci Dünya Savaşına Kadar Askerî Faaliyetleri

Daha öncede belirttiğimiz gibi askerlik görevine Manastır'da başlayan Kâzım Karabekir, stajını tamamladığı bu bölgede Manastır Mıntıkası Kurmay Başkanlığı'nda görev aldı Daha sonrada Manastır Mıntıka Müfettişliği'ne tayin olan Kâzım Karabekir bu görevi sırasında Rum ve Bulgar çeteleri ile yapılan çatışmalarda bulundu ve Bulgar çetesinin imhasında gösterdiği başarılardan dolayı 19 Ağustos 1907'de Kolağası (Kıdemli Yüzbaşı) rütbesine yükseltildi

Kâzım Karabekir bu başarısının ardından 6 Eylül 1907'de İstanbul Harb Okulu Tabiye Öğretmen Yardımcılığı'na atandı 19 Kasım 1908 tarihinde Edirne'deki II Ordu'nun III Piyade Tümeni Kurmay'lığında görev alan Kâzım Karabekir, 31 Mart Vakası'nın meydana gelmesi üzerine Harekât Ordusu'na katılarak Mürettep II Fırkanın Kurmay Başkanı olarak İstanbul'a geldi

1 Nisan 1910'da Arnavutluk Ayaklanması'nın bastırılması için düzenlenen Mürettep Kolordu'da I Şube Müdürü ve 15 Ocak 1911'de X Edirne Tümeni Kurmay Başkanlığı'nda görevlendirildi Soyadı kullanımının gerçekleşmediği bu döneme kadar Kâzım Zeyrek olarak anılan Kâzım Karabekir, 15 Nisan 1911'de Harbiye Bakanlığı'na verdiği dilekçe ile atalarının ismi olan Karabekir namını soyadı olarak aldı Kâzım Karabekir, 9 Nisan 1912'de Bulgar Hududu Edirne Kısmı Komiserliği'ne atandı ve 27 Nisan 1912'de Binbaşı rütbesine yükseltildi

I Balkan Savaşı sırasında Edirne/Kale Muharebeleri'nde (18 Ekim 1912 - 26 Mart 1913 ) X Tümenin Kurmay Başkanlığı'nı yapmıştır Bu savaş sırasında Edirne Kalesi'nin teslim olması ile 28500 kişi Bulgarlar tarafından esir edildi Kâzım Karabekir'de 22 Nisan 1913'te Bulgar'lara esir düştü 21 Ekim 1913'te Bulgaristan ile imzalanan antlaşma sonucu esirlikten kurtulan Kâzım Karabekir; 2 Aralık 1913'te Balkan Savaşı sırasında, Rus halkının uğradığı zararın tespiti için oluşturulan Türk - Bulgar - Rus karma komisyonunda Türk Temsilcisi olarak bulunan Kâzım Karabekir daha sonrada General Liman Von Sanders başkanlığında, Türk Ordusu'nun ıslahı amacı ile gönderilen Alman Askeri Heyeti İstanbul'a gelince, 11 Ocak 1914'te Genel Kurmay İstihbarat Şubesi Müdür Yardımcılığı'nda görevlendirildi 28 Mayıs 1914'te Birinci Dünya Savaşı öncesinde Kâzım Karabekir, uzunca bir dönem Avrupa'ya gönderildi Bu görev Viyana, Münih, Hamburg, Paris ve İsviçre'yi kapsıyor ve buralardaki Askeri Ataşelerin nasıl çalıştıklarını yerinde incelemek amacını taşıyordu

Çanakkale Cephesi'nde Kazım Karabekir

Karabekir Paşa, 6 Mart 1915 tarihinde İstanbul'a gelince V Kolordu'ya bağlı İstanbul - Kartal'da bulunan XIV Tümen K' lığına atanmıştır Bu görevde bulunduğu esnada Kâzım Karabekir,Marmara Denizi ve Karadeniz kıyılarının tahkimatı ile uğraşmıştır Ancak XIV Tümen'in Çanakkale'ye - Gelibolu'ya - gönderilmesi ile bu bölgede Seddülbâhir ve Kereviz Deresi'ndeki (12-13 Temmuz 1915) savaşlarda bulunmuştur Kâzım Karabekir'in Kereviz Dere'de bulunduğu sıralarda Fransızlar, Haziran'dan itibaren Zığın Dere ve Kereviz Dere bölgelerinde taarruzlar yapmakta idi Fransızların amacı; Türk Ordusu'nun dikkatini güney bölgesine çekmekti Böylece Ağustos ayında Anafartalara yapılacak olan çıkarmanın başarısını garanti altına almak istiyorlardı Fransızların planı amacına ulaştı ve Türk Kuvvetleri'nin çoğu güney bölgesine kaydırıldı Bu amacın gerçekleşmesi için İngilizler I Tüm ile Türk kanadına, Kereviz Dere bölgesine, 12 Temmuz sabahı saat 07:00'de taarruza başladılar Türk Tüm'leri batıdan itibaren XI, I, VII ve IV Tüm'ler cephede, VI Tüm geride bekletilmekte idi VII Tüm cephesine taarruz eden İngiliz Tüm'nin her iki günündeki taarruzları da başarısızlıkla sonuçlandı IV Tümen cephesine taarruz eden Fransızların taarruzları ise beklemedeki VI Tüm'inde bölgede kullanılması üzerine gelişme gösteremedi Birkaç metrelik ileri geri hareketler şeklinde gelişen muharebede oldukça fazla kan döküldü ve Türk kaybı 9700 kişiye ulaştı

Karabekir, Kereviz Dere Muharebeleri sırasında V Kolordu Komutanlığına bağlı - yarbay rütbesiyle - XIV Tümen Komutanı olarak bulunmaktaydı Bu görevi sırasında 6 -13 Ağustos 1915 Muharebelerinde de görev almıştır Bu muharebeler sırasında düşman Arıburnu ve Anafartalar bölgesine, çıkarma ile takviye ederek yapacağı taarruza karşılık güney cephesinden Türk Kuvveti kaydırılmasın diye 6 - 7 Ağustos günleri bu cephenin merkezine Kirte istikametine taarruzlar düzenlediler Ancak her iki taarruzda zayiat verilerek püskürtüldü Sonraki küçük çaptaki taarruzlarda sonuçsuz kaldı Bundan sonrada bu cephede düşmanın tahliyesine kadar mevzii muharebeleri devam etti böylece düşman, çıkarmanın ilk günü almayı plânladığı Alçıtepe'yi ele geçiremedi Her yönden sayıca üstün olmasına karşın Türk direnişi karşısında sadece 5 Km ilerleyebildi Bu muharebeler sırasında düşmana karşı 3,5 ay başarıyla savaşan Karabekir, askerî kişiliği açısından takdir toplayarak Muharabe Gümüş Liyakat Madalyası ile ödüllendirildi Ayrıca Almanya'dan da İkinci Rütbeden Kron Dö Braş Kılıçlı Nişanı aldı Kâzım Karabekir Paşa, Eylül 1915 - 9 Ocak 1916 Mevzi Muharebeleri'nde Güney Grubu Komutanlığına bağlı II Bölge Komutanlığı'nda XIV Tümen Komutanı olarak görevlendirildi Muharebeler devam ettiği sırada XIV Tümen 11 Ocak 1916'da bölgeden ayrıldı

Kurtuluş Savaşı

Yine bu dönemde; Kurtuluş Savaşı'nı başlatmış olan ve İstanbul'dan gelen telgrafla 3 Ordu müfettişliğinden azledildiğini öğrenen ve artık sivil olmasının Kurtuluş Savaşı'nı tehlikeye düşürmesinden endişe eden Mustafa Kemal Atatürk'e "Ben ve kolordum emrinizdedir Paşa'm!" diyerek, moral vermiştir

Milletvekilliği

15 Ekim 1922'de Ankara'ya gelen Kâzım Karabekir, Edirne Milletvekili sıfatı ile meclis çalışmalarına devam etti 17 Şubat 1923'de Türkiye'de ilk defa toplanan İzmir İktisat Kongresine başkanlık yaptı ve 29 Haziran 1923'de TBMM'nin İkinci Devresi'nde İstanbul Milletvekili seçildiği dönemde; Doğu Cephesi komutanlığı görevini de fiili olarak devam ettirmekte idi 21 Kasım 1923'de "Milli Mücadelemizde Siyasi ve Savaş Yararlılığı" görülenlere verilen yeşil ve kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile ödüllendirildi Kâzım Karabekir, 21 Ekim 1923'de son askeri görevi olan I Ordu Müfettişliğine atandı 26 Ekim 1924'de bu görevinden istifa ederek sadece siyasi alanda faaliyet gösterdi

Kâzım Karabekir, 17 Kasım 1924'de TPCF (Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası) kurucuları arasında yer aldı ve bir süre sonra da bu partinin genel başkanı oldu Tuğgeneral İsmet Paşa Hükümeti'nin Takrir-i Sükun Kanunu çıkarmasından sonra Doğu'da Şeyh Sait İsyanı çıkmış ve bu isyanda TPCF'nin de rolü olduğu iddia edilmişti İsmet İnönü başkanlığındaki hükümet tarafından bu olay bahane edilerek 5 Haziran 1925'de Bakanlar Kurulu kararı ile TPCF kapatıldı Ayrıca Kâzım Karabekir, bu dönemde Mustafa Kemal'e düzenlenen İzmir suikasti ile ilgili olarak İstiklal Mahkemesi'nde yargılanıp, beraat eti[3] Kâzım Karabekir TBMM'nin ikinci Dönemi sona erince milletvekilliğine son verilmiş ve ordu açığında iken 5 Aralık 1927'de emekli olmuştur Bu dönemden sonra uzun bir süre politikadan uzaklaşarak inzivaya çekilmek zorunda bırakılan Karabekir Paşa, yönetimle olan anlaşmazlığı yüzünden sıkıyönetim altında tutulması istenen 84 kişilik listenin başında yer aldı[4] 10 sene sürekli takip ve gözaltında tutuldu ve hatıralarını yazdığı "İstiklal Harbimiz" adlı eseri zamanın hükümetinin kararıyla "Takrir-i Sükun" kanunu uyarınca daha basılamadan toplatılıp yakıldı Belki de en sıkıntılı yıllarını bu dönemde geçiren Kâzım Karabekir, sıkıntılı günlerin ardından Atatürk'ün vefatının ardından 1939'da İstanbul Milletvekilliği'ne seçildi 1943 - 1946 yıllarında milletvekili olarak yerini korudu ve 5 Ağustos 1946'da yapılan TBMM başkanlık seçimlerimde Meclis Başkanı seçildi Kâzım Karabekir, 26 Ocak 1948 yılında 66 yaşında iken geçirdiği bir kalp krizi sonucu, Ankara'da vefat etti

Kâzım Karabekir Paşa, askerlik yaşamı boyunca büyük başarılar kazanmış ve bu başarıları sonucu Türkiye'nin bugünkü Kuzeydoğu sınırlarını çizen bir Türk Komutanı ve siyasi bir kişiliktir Ayrıca Bulgarca, Fransızca, Almanca ve Rusça konuşabilmekteydi

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.