Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
mann, thomas

Thomas Mann

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Thomas Mann



Paul Thomas Mann 20 yüzyılın en önemli Alman yazarlarından biridir Mann, Johann Wolfgang von Goethe'nin yapıtlarını kendi yapıtında bir tüzük ve konu bulmada örnek olarak kullandı Buddenbrooks adlı romanında örnek olacak biçimde anlatıldığı gibi, yapıtlarının başlıca konusunu burjuvazinin yozlaşması oluşturmaktadır Mann, Thomas Johann Heinrich Mann adlı Lübeck'li bir tüccarın ikinci oğlu olarak 6 Haziran 1875'de Almanya'da dünyaya geldi 1893'te orta okulu bitiren Mann, çok nefret ettiği okuldan ayrılarak annesi ve kardeşleriyle birlikte Münih'e taşındı Burada bir sigorta şirketine gönüllü stajyer olarak girdi ve 1895/96 yıllarında Teknik Üniversite'de okudu

Buddenbrook Ailesi

Lübeck'teyken bile "Frühlingssturm Monatsschrift für Kunst, Literatur und Philosophie" (İlkbahar Fırtınası Sanat, Edebiyat ve Felsefe Aylık Dergisi) adlı derginin yazarları ve kurucuları arasında bulunmuş olan Mann, hayranı olduğu ağabeyi Heinrich tarafından çıkarılan "Das Ztvanzigste Jahrhundert Blaetter für Deutsche Art und Wohlfahrt" adlı Alman ulusal, anti-Semitist dergiye yazı yazıyordu Ama Bismarck taraftarı olan genç yazar için şiir çalışmaları daha önemliydi Heinrich ile birlikte İtalya'ya 1896-1898 yıllarında yaptığı bir yolculuktan sonra 1898-1899 yıllarında "Simplicissimus" adlı derginin redaktörlüğünü üstlendi ve 1900'da askerlik hizmetini yerine getirdi

Der kleine Herr Friedmann (Küçük Bay Friedmann, 1901) gibi ilk öykülerinden sonra Mann, 1901'de Buddenbrooks (Buddenbrook Ailesi) adlı romanını yayınladı Dünya çapında başarıya ulaşan bu ünlü romanında yazar, yer yer taşlamalı bir biçimde Lübeck'li bir tüccar ailesinin çöküşünü dört nesil boyunca anlatır Burjuvazinin, örneğin çalışkanlık, tutumluluk ve görev bilinci gibi değerleri, sanatsal ve entelektüel yaşam biçimleriyle olduğu kadar, kötü alışkanlıklar, lüks, avarelik, din, hastalık ve ölüm yardımıyla yıkılmaktadır

Tristan

Mann'ın ikinci başarısı, altı öykü içeren Tristan derlemesi (1903) çerçevesinde çıkan Tonio Kroger adlı öyküsüdür Tonio Kröger'de sanatla burjuva hayat arasındaki zıtlık yansıtılmaktadır Konu kahramanı hayatın ne kadar boş olduğunu anlayarak aşk ve doyuma varma olanağını elinden kaçırır Mann, 1905'te bir profesörün kızı Katia Pringsheim ile evlenerek onunla birlikte, aralarında Erika, 1905; Klaus, 1906; ve Golo, 1909 adlı sonraki yazarlar da olmak üzere, altı çocuk sahibi oldular Evlenmesiyle ve buna bağlı olarak toplumda kendine bir ad yapması nedeniyle muhafazakâr siyasal görüşleri sağlamlaştı 1912'de soysuzlaşmış yaşam tarzı yüzünden mahva sürüklenen bir sanatçının öyküsünü anlatan Der Tod in Venedik'i (Venedik'te Ölüm) yazdı Tadzio adlı delikanlıya karşı duyduğu aşk sanatçının Venedik'te ölmesiyle son bulur

Heinrich ile bozuşması

Mann, I Dünya Savaşı'nı ulusal bir Alman coşkusu içinde savunarak Betrachtungen eines Unpolitischen (Apolitik Bir Adamın Gözlemleri, 1918) pazifizme ve toplumsal değişimlere ve böylelikle demokratik değişime taraftar olan Heinrich'e de karşı çıkmış oldu Dışişleri bakanı Walther Rathenau öldürüldükten (1922) sonra Thomas Mann, o tarihe kadarki siyasal görüşlerine sırt çevirerek bundan böyle cumhuriyeti ve demokrasiyi onayladı; dolayısıyla da Heinrich ile barıştı

Büyülü Dağ

Der Zauberberg, (Büyülü Dağ) bir sanatoryumda yatan kuzenini görmeye gittiğinde bizzat bir "vaka" haline gelen Hans Castorp adlı bir mühendisin öyküsüdür Bu yapıtın kahramanı da aşkın ve ölümün gücüne yenik düşer Sonunda yine, daha iyi bir geleceğe ilişkin umutlar yerini çöküşe bırakır Mann, 1929 yılında Nobel Edebiyat Ödülü'nü aldı 1933'te İsviçre'ye göç ederek Zürih yakınlarında Küsnacht'a yerleşti Aynı yıl içinde, konusu açısından İncil'deki örneğine dayanan Joseph und seine Brüder (Yusuf ve Erkek Kardeşleri) adlı roman dörtlemesinin birinci cildi çıktı Yusuf hayal peşinde koşan bir genç iken, sorumluluğunun bilincinde bir devlet adamı haline gelir

Mann bu tiplemesiyle ilk kez mahvolmaya mahkûm olmayıp gelecek için umut veren bir karakteri anlatır Yazar bu yapıtıyla kendi politik gelişmesini ima ederek faşizmin yenilebileceğine ilişkin umutlarını dile getirir Mann, 1936 yılında Alman uyruğundan çıkarıldı Çekoslovak uyruğuna geçerek 1938'de ABD'ye taşındı Burada 1939'da Lotte in Weimarı yazdı Mann bu Goethe romanında bu büyük idealinin portresini anlaşılmamış, yalnızlığa itilmiş bir insan olarak çizdi

Doktor Faustus

1944'te Amerika uyruğuna geçen Mann, II Dünya Savaşı'nda Alman dinleyicileri için faşizm karşıtı radyo programları hazırladı ve 1947'de Doktor Faustus adlı romanını yayınladı Mann bu romanında Nazi dönemiyle ilgili düşüncelerini açıklar ki, buna göre Nazizmin oluşup gelişmesi bir rastlantı olmayıp Alman tarihinin sonucudur 1952'de İsviçre'ye dönen Mann, burada 1954'te Die Bekenntnisse des Hochstaplers Felix Krull (Felix Krull Adlı Dolandırıcının İtirafları) adlı yapıtını yazdı Topluma istediği ilüzyonları sağlayan Krull adlı narsist sanatçının itiraflarını tamamlayamadı yazar

12 Ağustos 1955'te, 80 yaşında Zürih'te hayata gözlerini yumdu

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.