Prof. Dr. Sinsi
|
Peyami Safa
PEYAMi SAFA (1899- 15 Haziran 1961)
İstanbul'da doğdu Meşhur şair İsmail Safa'nın oğludur Düzenli bir öğrenim göremedi Kendi kendisini yetiştirdi 13 yaşında hayata atıldı Posta Telgraf Nezaretinde çalıştı Öğretmenlik (1914-1918), gazetecilik (1918-1961) yaptı Hayatını yazıları ile kazandı İstanbul'da öldü
Kardeşi İlhami ile Yirminci Asır adlı bir akşam gazetesi çıkardı Bu gazetede "Asrın hikâyeleri" ilk hikâyelerini imzasız yayınladı (1919), Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki de dergi çıkardı Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı Çok sevdiği oğlu Merve'yi askerliğini yaptığı sıra kaybetmesi Peyami Safa'yı çok sarstı Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul'da öldü Edirnekapı Şehitliği'nde gömülüdür
Peyami Safa kendi kendisini yetiştirmiş ender şahsiyetlerden biridir Fransızcayı Fransızca gramer kitabı yazabilecek kadar öğrenmiştir 43 yıl hiç durmadan yazdı Güçlü bir fikir adamı, romancı ve polemikçidir Nâzım Hikmet Ran, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin'le polemiğe giriştir
Öldüğü zaman Son Havadis gazetesi baş yazarı idi
Peyami Safa halk için yazdığı edebî değeri olmayan romanlarını "Server Bedi" imzası ile yayınladı Sayıları 80'i bulan bu eserler arasında; Cumbadan Rumbaya (1936) romanıyla, Cingöz Recai polis hikâyeleri dizisi en ünlüleridir Ayrıca ders kitapları da yazdı Peyami Safa'nın fıkra ve makalelerinde sağlam bir mantık dokusu ve inandırıcılık görülür Romanlarında olaydan çok tahlile önem verdi Toplumumuzdaki ahlâk çöküntüsünü, medeniyetin yarattığı bocalamayı, nesiller ve sosyal çevreler arasındaki çatışmayı dile getirdi Zıt kavramları, duygu ve düşünce tezadını ustaca işledi
Romanları: Gençliğimiz (1922), Şimşek (1923), Sözde Kızlar (1923), Mahşer (1924), Bir Akşamdı (1924), Süngülerin Gölgesinde (1924), Bir Genç Kız Kalbinin Cürmü (1925), Canan (1925), Dokuzuncu Hariciye Koğuşu (1930), Fatih-Harbiye (1931), Atilla (1931), Bir Tereddüdün Romanı (1933), Matmazel Noralya'nın Koltuğu (1949), Yalnızız (1951), Biz İnsanlar (1959) Hikâyeleri: Hikâyeler (Halil Açıkgöz derledi, 1980) Oyunu: Gün Doğuyor (1932) İnceleme- denemeleri: Türk İnkılâbına Bakışlar (1938), Büyük Avrupa Anketi (1938), Felsefî Buhran (1939), Millet ve İnsan (1943), Mahutlar (1959), Mistisizm (1961), Nasyonalizm (1961), Sosyalizm (1961), Doğu-Batı Sentezi (1963), Sanat- Edebiyat-Tenkid (1970), Osmanlıca-Türkçe- Uydurmaca (1970), Sosyalizm-Marksizim- Komünizm (1971), Din-İnkılâp-İrtica (1971), Kadın-Aşk-Aile (1973), Yazarlar-Sanatçılar- Meşhurlar (1976), Eğitim-Gençlik-Üniversite (1976), 20 Asır- Avrupa ve Biz (1976) Ders Kitapları: Cumhuriyet Mekteplerine Millet Alfabesi (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Alfabe (1929), Cumhuriyet Mekteplerine Kıraat (I-IV, 1929), Yeni Talebe Mektupları (1930), Büyük Mektup Nümuneleri (1932), Türk Grameri (1941), Dil Bilgisi (1942), Fransız Grameri (1942), Türkçe İzahlı Fransız Grameri (1948)
Beşir Ayvazoğlu, Peyami, Hayatı, Sanatı Felsefesi Dramı'nı yayınladı (1998)
ESERLERi:
BiZ INSANLAR
Mütefekkir romancı bu eserde insan ruhunun derinliklerine büyük zekasının ışığını tutmaktadır romanda asil bir ruhun insanın anlaşılmazlığı karşısındaki bunalımları, ikiyüzlülüğe ve bayağılıklara karşı isyanı verilmektedir Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâi hayanı verilmektedir Harb yıllarının ahlâkı ve içtimâî hayatı perişan eden havası iinde dürüstlüğün ve ülkücülüğün savunması yapılmakta, kozmopolitliğe karşı milliyetçilik, materyalizme karşı maneviyatçılık bayraklaştırılmaktadır
YALNIZIZ
Peyami Safa, bu eserinde insanlığı materyalizmin kör çenberini kırmağa, kendini kaybettiği ruhunu bulmaya çağırmaktadır Asrımızda insanın bütün problemleri bu noktada düğümlenmektedir Ve Allah'ı bilmedikçe, insanlık buhrandan buhrana yuvarlanacak, huzur ve sükun bulamayacaktır
FATiH HARBiYE
Yazar bu romanında Tanzimat'tan kopup gelen, Millî Mücadelede ve sonraki yıllarda alevlenen batılılaşma hareketlerinin Türk tipindeki ve cemiyetindeki etkilerini incelemektedir
MATMAZEL NORALiYA' NIN KOLTUĞU
Peyami Safa'nın mizac ve ruh yapısına uygun düşen bir konuyu ihtiva etmektedir Ruhçu ve akılcı dünya görüşünün yazarın anlayışı çerçevesinde birleştirilmesi esasına dayanır
DOKUZUNCU HARİCİYE KOĞUŞU
Roman, yalnız ve hasta bir çocuğun ızdırabını, çocukça aşkını ve kıskançlığını; mes'ud olmak isteyen bir genç kızın temiz sevgisini; inanmak arzusu bütün benliğini saran bir insaın kuruntularını ve çıplak hastahane duvarı gerisindeki hıçkırıklarını anlatır
MAHŞER
Yazarın görüşlerini değişik bir tarzda işlediği bir romandır
ŞİMŞEK
Yazarın ilk romanlarındandır Yazar bunda da bütün eserlerinde işlediği konuları, bir başka tarzda yeniden işlemektedir
CANAN
Peyami Safa'nın "Şimşek", "Bir Akşamdı", "Mahşer" romanları tarzında bir diğer eseridir
SÖZDE KIZLAR
Günümüzün kızlarını, onları mesud yahud bedbaht edebilecek hususları birer ibret levhası gibi yansıtmaktadır
TÜRK İNKILABINA BAKIŞLAR
Atatürk İnkılâbları öncesindeki fikir cereyanlarını en gerçek kaynaklarıyla ortaya koymaya çalışmıştır
|