08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Adnan Turani - Ressam
Adnan Turani - Ressam
1941-1944 yılları arasında İstanbul Öğretmen Okulu'nda öğrenim gördükten sonra girdiği Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Resim-İş Bölümü'nü 1948'de bitiren Adnan Turani,Öğretmen Okulu'nda ve liselerde beş yıl kadar resim öğretmenliği yaptı 1953-1959 yılları arasında Münih, Stuttgart ve Hamburg Güzel Sanatlar Akademilerinde Nagel, Baumeister ve Trökes gibi hocaların yanında resim ve litografi tekniği üstüne çalışmalarda bulundu Türkiye'ye döndükten sonra, 1959'da Gazi Eğitim Enstitüsü'ne "resim ve sanat eserleri analizi" öğretmenliğine atandı 1970'te bu enstitüden ayrılarak Hacettepe Üniversitesi'ne bağlı Sanat Tarihi Bölümü'nde öğretim görevlisi olarak çalışmaya başladı 1973'te Modern Plastik Sanatları Yaratan Etkenler adlı tezle doktorasını verdi 1979'da Resimde Geometri, İşlemleri ve Sorunları adını taşıyan çalışmayla doçent oldu Uluslararası Sanat Eleştirmenleri Derneği'nin (A İ C A ) Türkiye Milli Komitesi üyeliğinde bulundu 1964-1966 yılları arasında Sanat ve Sanatçılar adlı plastik sanatlar dergisini yöneten, 1973 ve 1976'da iki kez Devlet Sergisi başarı ödülünü kazanan Adnan Turani, 1958 yılından başlayarak, yurt dışında Hannover, Hamburg, Berlin, Telaviv ve Bern'de, yurt içinde 1960'ta ilki İstanbul Şehir Galerisi'nde olmak üzere Ankara ve İstanbul'da kişisel sergiler düzenledi 1961'de Ljubljana Uluslararası Gravür Sergisi'ne, 1962'de Hollanda'da Çağdaş Türk Sanatı Sergisi'ne, 1962' de Tokyo İkiyıldabir Sergisi'ne, 1970'ten başlayarak Delhi, İbiza, Rijeka, New York ve İskenderiye'deki uluslararası sergi ve yarışmalara katıldı
Resim sanatı ve sanat tarihiyle ilgili çeşitli kitaplar yayımladı: Modern Resim Sanatının Gerçek Çehresi (1960); Resim Üzerine (1964); Sanat Terimleri Sözlüğü (1966); Güzel Sanatlar Sözlüğü (1968); Dünya Sanat Tarihi (1971) Çağdaş Sanat Felsefesi (1973); Batı Anlayışına Dönük Türk Resim Sanatı (1977); Resimde Geometri (1978); Sanat Ansiklopedisi (1980); Çağdaş Türk Resim Sanatı Tarihi (1981; N Berk ile birlikte)
SANATI
Adnan Turani, Gazi Eğitim Enstitüsü'nde Refik Epikman'm da yönlendirici katkılarıyla son yıllara kadar kesintisiz bir gelişme gösteren sanatında, soyut anlayışın savunuculuğunu yapmış ve bu yolda içten bir disiplini uygulamaya çalışmıştır Onun, bu disiplini Almanya'da Trökes atölyesinde kesin bir alternatif olarak geliştirdiği söylenebilir Trökes, onu kendine en yakın yolu bulabilmekte uyarmış ve soyutçu mantık disiplinin bazı köklü anahtarlarını vermiştir Adnan Turani ilk kez 1960 başlarında Türkiye'ye döndüğünde, kendi resminin temelindeki soyut kavramları, bazı grafik etütlerin ve birbirine bağlı desenlerin, lavi çalışmalarının sınırları içinde ve bu anahtarlar yardımıyla çözümleme ye çaba göstermiş, bu arada kültü: kökenlerimizle soyut çizgi düzenini benzer yönlerini araştırmıştır Batı da ve özellikle Amerika'da 1950 yıllarına doğru etkisini duyurmaya başlayan şiirsel soyut akımın uzantılar ve özgün soyut kavramlara yönelim çabaları, Adnan Turani'de zaman zaman figürün eşlik ettiği bir eğilim olarak, 1970 yıllarında ağırlığını duyurmuştur Ondaki şiirsel soyut, figürle bağlantısını dolaylı düzeylerde de tutmuş olsa, boyanın dokusal ilişkilerin yoğunlaştırmaya ve bu noktada bir "pentür lezzeti" yakalamaya yöneliktir Onda desen boyayla birlikte, bir oluşumun ortak etkinliğini paylaşarak gelişir Tasarlama süreci, tablodaki oluşum sürecine sıkı sıkıya bağlıdır Buna organik bir oluşumda denebilir Adnan Turani'nin resimlerindi teknikle anlatım, bir bütünün birbirlerini tamamlayan parçaları olarak görünür Tekniğin anlatımla çok yakın bir ilişkisi vardır Biçimlerin yaşayan elemanlar olarak resimdeki yerlerini almaları, konuya koşullanmış ölü formlar olmaktan kurtulmaları yolunda sürekli bir yenilenme ve araştırma, Adnan Turani'yi yakından ilgilendirmiştir Bu yönüyle akademik soyut kökenli eğilimlere karşı bir tutum da onun resimleri için söz konusu olmuştur Öte yandan, yazısal (kaligrafik) bir resim düzenini geliştirmiş olmasını, bazı kültür sorunlarına bağlayabiliriz Ancak bu açıdan, bağnaz ölçülerle hareket etmez, yazısal kompozisyonun olanaklarıyla soyutlanmış figür düzenleri arasında geçişler bulmaya çalışır
Adnan Turani, çağdaş Türk resminde ilk soyutçu kuşak olarak sayabileceğimiz Zeki Faik İzer ve Sabri Berkel'in arkasından, soyut resme yumuşak bir şiirsellik, esnek bir dinamizm ve araştırıcı yöntemleri içeren geniş görüş açıları katması bakımından, genç kuşak sanatçılarına da yol gösterici olmuştur
|
|
|