Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Biyografiler

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
balaban, ibrahim, ressam

İbrahim Balaban - Ressam

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

İbrahim Balaban - Ressam




İbrahim Balaban - Ressam

Doğduğu köyün (Seçköy) üç sınıflı ilkokulunu bitirdikten (1931) sonra, çobanlık, tarım işçiliği yapan, taş kırma işinde çalışan İbrahim Bala­ban, önce bir kaçakçılığa adı karış­tığı için (1937), sonra da adam öl­dürme suçuyla (1942) tutuklandı Cezaevinde Nazım Hikmet'i tanıyıp ondan resim yapmayı öğrendi 1950' de çıkan aftan yararlanarak serbest kalınca, İstanbul Maya Galerisi'nde açılan bir karma sergiye katıldı 1953'te gene İstanbul'da düzenlediği ilk kişisel sergisiyle, toplumsal ger­çekçi akıma yöneldi "Birinci dö­nem" adını verdiği bu sergiyi, 1959 yılından başlayarak çeşitli aralık­larla Ankara ve İstanbul'da açtığı öteki dönem sergileri izledi 1961'de İstanbul'da Yeni Dal Grubu'na katıl­dı Özellikle üçüncü ve dördüncü dönem sergilerini, büyük iller dışın­da Bursa, Denizli, Aydın, Konya, Burdur ve Antalya'ya da götüren sanatçı, bu dönem resimlerini "Da­ğınık", "Nakışsı", "Ağıraksak" gibi Özgün adlar altında topladı 1979-1980 yıllarında Almanya ve Hollan­da'da kişisel sergiler açtı Sanata ve toplumsallığa ilişkin görüşlerini, dü­şüncelerini Balaban (1962), İz (1965),Şair Baba ve Damdaküer (1968), İz­düşümü (1969) adlı kitaplarında kendine özgü bir anlatımla dile getirdi

HALK RESMİ GELENEĞİ VE ÇAĞDAŞLIK
Kendi kendini yetiştirmiş bir ressam olan Balaban'ın yapıtlarında, ano­nim halk resmi geleneği egemen öğe olarak önemini korumakla birlikte, toplumsallığın düşünsel bir eğilimle aynı düzeyde anlam kazanmış olma­sı, bu resmi, dar feodal kalıpların üstüne çıkarmıştır Bu nedenle Balaban'a biçim ve içeriğiyle halk geleneklerinden esinlenen, ama bu geleneği çağdaş bir tabana oturtma­ya çalışan bir sanatçı gözüyle bakı­labilir Konularını genellikle kara­sabana tutsak olan köy yaşamın­dan, Anadolu insanının gerçek­liğinden ve halk efsaneleri­nin yaygın niteliğinden alan Balaban'a göre, her doğal görüntü, bir resim konusu olamaz Köyde doğup büyümüş olması nedeniyle tü­tün, pamuk, üzüm, ipek kozası üre­timinde işçi olarak çalışmasına karşın, kendi deyimiyle "bunlara değgin bir tablo yapmamıştır" Çünkü bunlar birer görsel gereç ol­makla birlikte, "konulu" değildir Konuysa, gene Balaban'a göre, bir "öz"dür; resim konuları, kendi içle­rinde kabuklaşarak resme dönüşür­ler Konusuz resim de olabilir ama, bunların öncelikle bir "biçim" ka­zanmaları, böylece resimleşmeleri gerekir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.