08-23-2012
|
#1
|
Prof. Dr. Sinsi
|
Fidel Alejandro Kastro
Fidel Alejandro Kastro Ruz, 13 Ağustos 1926'da Küba'da Mayari'de dünyaya geldi
Orta halli İspanyol göçmeni bir toprak sahibi olan Angel Castro Argiz’in, aşçısı Lina Ruz’dan doğan evlilik dışı beş çocuğundan ikincisidir Çocukluğu yoksul bir yöre olan Mayari’de geçti Oriente ilinin merkezi Santiago’daki Katolik okullarında ve Havana’daki Cizvit lisesi Belen İlahiyat Okulu’nda öğrenim gördü
1950'de Havana Üniversitesi’nden hukuk doktoru olarak mezun oldu Öğrenciyken, 1947'de Dominik Cumhuriyeti’ne karşı başarısızlıkla sonuçlanan bir devrimci harekete ve 1948'de Bogota’daki kent ayaklanmalarına katıldı 1947'de Küba Halk Partisi’ne üye oldu
1950-52 arasında avukatlık yaptıktan sonra Temsilciler Meclisi seçimleri için Küba Halk Partisi’nden adaylığını koydu Ama 10 Mart 1952'de iktidardaki Carlos Prio Socarras hükümetini deviren Küba’nın eski başkanlarından General Fulgencio Batista seçimleri iptal etti
1953 başlarında Batista diktatörlüğünü yıkmak amacıyla küçük bir grup oluşturan Castro, 26 Temmuz’da Santiago’daki Moncada Kışlası'na 125 arkadaşıyla birlikte bir baskın düzenledi Ama başarısızlığa uğrayarak tutuklandı 16 Ekim 1953'te Santiago’daki Küba Yüksek Mahkemesi’nde yapılan yargılamada "Tarih beni aklayacaktır" (La Historia Me Absolvera) cümlesiyle biten ünlü savunmasını yaptı Yargılama sonunda 16 yıla mahkum oldu
Juventud Adası'nda 21 ay hapis yattıktan sonra, Batista’nın emriyle cezasının geriye kalan bölümü affedildi
1955'te Küba’dan ayrılarak Meksika’ya geçti ve 26 Temmuz Hareketi adlı yeni bir örgüt kurdu İspanya İç Savaşı’na katılmış olan Kübalı Alberto Bayo’nun yönetiminde gerilla savaşı eğitimi gören örgüt üyeleri, 2 Aralık 1956'da Granma yatıyla Küba’ya dönerek Oriente’de karaya çıktı
Burada hükümet kuvvetleriyle girişilen çatışmalarda arkadaşlarının çoğunu yitiren Castro, aralarında kardeşi Raul Castro ve dünyaca ünlü gerilla Ernesto Che Guevara’nın da bulunduğu 12 arkadaşıyla birlikte Oriente’nin güneybatısındaki Maestra Dağlarına çekildi
Bu dağlarda iki yıl boyunca Batista’nın kuvvetlerine karşı başarılı bir gerilla savaşı yürüttü Giderek siyasi desteğini yitiren ve bir dizi askeri yenilgiye uğrayan Batista, 31 Aralık 1958'de Dominik Cumhuriyeti’ne kaçtı Castro 2 Ocak 1959'günü gerillalarıyla birlikte başkent Havana’ya girdi Hukukçu Dr Manuel Urrutia Leo devlet başkanlığına, Castro da başbakanlığa getirildi
Castro hükümeti ilk olarak fiyatları ve kiraları düşürdü Ardından köklü bir toprak reformu başlattı; 40 hektarı geçen toprak bedelleri 20 yılda ödenmek üzere kamulaştırıldı ve halk çiftlikleri olarak işletilmeye başlandı İlk kamulaştırdığı topraklar ise babasının arazileriydi
Önceleri Castro’ya karşı çıkmakla beraber 1959'a doğru gerilla hareketini desteklemeye başlayan Küba Sosyalist Halk Partisi (PSP), Castro ile ilişkilerini geliştirerek etkili bir konum kazandı
Bu durumdan tedirgin olan Devlet Başkanı Urrutia Leo, toprak reformunun ertelenmesi yönünde baskıları artırdı Bunun üzerine Castro istifa etti Ama halkın yoğun tepkisi karşısında Urrutia Leo görevinden çekilmek zorunda kaldı Yerine Osvaldo Doticos getirilirken Castro yeniden başbakan oldu
Bu sırada toprakların kamulaştırılmasından zarar gören ABD şirketlerinin baskısıyla ABD hükümeti, Küba’ya karşı tarihin en uzun süreli ekonomik ambargosunu uygulamaya koydu
Ekonomisi tek ürüne dayalı bir ülke olan Küba, öteden beri ABD’ye sattığı şekeri SSCB’ye satmaya başladı ABD şirketlerinin elindeki rafineriler, şeker karşılığında SSCB’den alınan ham petrolü işlemeyi reddedince, Castro bu rafinerileri de devletleştirdi
Bu gelişme ABD ile Küba’nın arasını daha da açtı Devrimden sonra ABD’ye kaçan ve John F Kennedy yönetiminden silah ve mali destek sağlayan Kübalıların Nisan 1961'de giriştiği Domuzlar Körfezi Çıkartması başarısızlıkla sonuçlandı Castro çıkarmanın ardından yayımladığı Havana Bildirisi ile ilk kez Küba’nın sosyalist politikalar izleyeceğini dünyaya duyurdu
1962'de SSCB’nin Küba’ya balistik füzeler yerleştirmesi ve ABD Başkanı Kennedy’nin Küba’yı deniz ablukasına almasıyla dünya bir nükleer savaşın eşiğine geldi Bunalım ancak ABD’nin Küba’da hükümeti devirmek için artık girişimde bulunmayacağına söz vermesi ve SSCB’nin Türkiye’deki Amerikan füze rampalarının kaldırılması karşılığında nükleer silahlarını Küba’dan geri çekmeyi kabul etmesiyle atlatılabildi Bununla birlikte Merkezi Haberalma Örgütü (CIA) Castro’yu öldürmeye yönelik suikast planları düzenlemeyi sürdürdü
Castro 31 Temmuz 2006 tarihinde sağlık problemleri nedeniyle yetkilerini geçici olarak Başkan yardımcısı ve kardeşi Raul Castro’ya devretti 19 Şubat 2008 tarihinde ise başkanlık görevinden kendi isteğiyle ayrıldı
|
|
|