Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Toplum ve Yaşam > Beslenme, Diyet ve Sağlık > Genel Sağlık

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
hekimlerin, sorunları, veteriner

Veteriner Hekimlerin Sorunları

Eski 08-22-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Veteriner Hekimlerin Sorunları




"Veteriner Hekimlerin Durumu ve Sorunları" Konulu Panelde Veteriner hekimlik mesleğinin krize girmesinin Türkiye hayvancılığının krize girmesiyle paralel olduğunu savunuldu




Kafkas Üniversitesi (Kaü) Veteriner Fakültesi Dekanlığı ile Kars-ardahan-ığdır Veteriner Hekimler Odası (Vho) Tarafından Düzenlenen "Veteriner Hekimlerin Durumu ve Sorunları" Konulu Panelde Konuşan Vho Başkanı Doç Dr Yavuz Öztürkler, Hayvandan İnsana Geçen 250 Çeşit Hastalık Olduğunu Söyledi


Prof Dr Necdet Leloğlu Konferans Salonu'ndaki panel, saygı duruşu ve İstiklal marşının okunmasıyla başladı Panelde konuşan KAÜ Rektörü Prof Dr Abamüslüm Güven, gelişmiş ülkelerin bilgiyi kullanarak ulusal üretimde istikrarı sağlamak amacıyla, bitkisel ve hayvansal üretimi daha akılcı ve ekonomik politikalarla desteklediğini, elde edilen üretim artışı ile dışsatım yoluyla önemli bir kaynak oluşturduğunu söyledi Güven, Dünyayı bekleyen tehlikelerle ilgili olarak da şunları söyledi:


"Öyle gözüküyor ki, sürekli artan petrol fiyatları son günlerde dünyada yaşanan gıda sıkıntısını artıracaktır Küresel bir sorun olan açlığa neden olan faktörlerin ortadan kaldırılması için çok acil önlemler alınmalıdır Yaşanması olası kitleler halindeki açlık kaynaklı ölümlerin önüne geçebilmek için petrol üreticisi ülkelerin tarımda kullanılan petrolü maliyetine satmaları düşünülmelidir Ülkemiz açısından uzun vadeli ulusal gıda planlarının oluşturulması ve gıda güvenliğinin sağlanması çok önemlidir


En azından temel gereksinimimiz olan gıdalarımızı ve suyumuzu her zaman kendi kaynaklarımızdan sağlayacak durumda olmalıyız" VHO Başkanı Doç Dr Yavuz Öztürkler de Veteriner Hekimlik mesleğinin hayvan ve insan sağlığına, gıda sağlığına, gıda güvenliğine, hayvan refahına katkıda bulunduğunu ve çiftlikten sofraya her aşamada halk sağlığına hizmet etmekte olduğunu ifade etti Öztürkler, başta Şarbon, Brusella, Tüberküloz, Kuş Gribi, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ve Kuduz gibi insan sağlığını tehdit eden yüzlerce hastalık bulunduğuna dikkat çekerek şu açıklamalarda bulundu:


"250 çeşit hayvandan insana geçen bulaşıcı hastalık bulunmakta Kuş Grubu unutuldu gibi Ama ne yazık ki Kuş Gribi geliyor Deprem çığırtkanlığı yapıldığı gibi Kuş Gribi konusunda da aynı şey yapılıyor En son Kuş Gribinin ele alındığı Antalya'daki Uluslararası Halk Kongresine gitmiştim Uluslararası Salgın Örgütü Başkanı, Dünya Veteriner Hekimler Örgütü Başkanı, Dünya Sağlık Örgütünden gelen temsilciler şunu söylüyorlar "Her yüzyıl bir insan itlafı yaşanıyor, kitlesel ölümler yaşanıyor Küreselleşme denilen mesele ortaya çıktı Küreselleşmeyle birlikte bu bulaşıcı hastalıkların da daha hızlı yayılması ve kitlesel ölümlere yol açması da yakın O yüzden mutlaka acilen Uluslararası bir Veteriner Hekim çalışma gurubunun Uluslararası Salgın Örgütü'nün emrinde çalışıp ulusal şebekelerle anında veri akışı sağlayıp, anında bilgi akışı sağlaması gerekiyor Uluslararası Salgın Örgütü, Dünya Veteriner Hekimler Örgütü yetkilileri, "Eğer bunu biz yapamazsak Dünyayı kitlesel ölümler bekliyor" diyorlar ve böyle bir karamsar tablo çiziyorlar" Veteriner Fakültesi Dekanı Prof Dr Şahin Aslan ise, "Kuş Gribi çıktı Veteriner Hekimler nerdesiniz?" veyahut da "kuduz çıktı Veteriner Hekimler nerdesiniz?" anlayışından artık kurtulmak gerek Daha önceden Veteriner Hekimleri soran yok mu? Maalesef yok Artık bu süreci, Veteriner Hekimler olarak aşmamız ve gerekli haklarımızı korumak için mücadele etmemiz şarttır" dedi


Veteriner hekimlik mesleğinin krize girmesinin Türkiye hayvancılığının krize girmesiyle paralel olduğunu savunan Aslan, "Ciddi anlamdaki krizin temelinde 1980 yılındaki askeri darbeden sonra 24 Ocak kararları yatmaktadır 24 Ocak kararlarıyla Türkiye hayvancılığının beline bir hançer sokulmuştur Bugününün acısını o günden başlayan süreçten beri çekiyoruz O günden bugüne gelinen süreçte, köylünün desteklenmesi değil, köylüye sadaka verilmesi anlayışı yerleşmiştir Bütün mesele burada düğümleniyor Dünya Ticaret Örgütü ve IMF dayatmalarıyla Türkiye'de hayvancılıkla elde edilen gelirle veya köylünün kendi halinde elde ettiği gelirler dahi yok edildi Cumhuriyet'in temel yapıları olan Et Balık Kurumları, Süt Fabrikaları, TİGEM'ler özelleştirme süreci hayvancılığın tek tek yok olma sürecidir İlaç sektörü şöyledir-böylediri bırakın Bunlar buz tabakasının üst düzeyi, alta geliş sebebinde Türkiye hayvancılığının öldürülmesi yatmaktadır Kars'ın 2 tane temel direği vardı Bunlar Et Balık Kurumu ve süt fabrikası


Üretici, ürettiği malı bir yere satacağına inanıyordu Bugün ise artık esen rüzgarlara bırakılan bir tarım sektörü ve hayvancılık sektörüne sahibiz Kars'ta hayvancılığın üretim tabanını oluşturan ve ürününü vereceği bir kuruluş var mı? Hangi çiftçi ne yaptığını biliyor? Bir çiftçi bile Tarım Müdürlüğü'nün bir toplantısında şunu söyledi, "Bu anlayışla gidildiği takdirde 5 yıl sonra köylerde inek bile bulamazsınız" Ama kimse bunu duymuyor Veteriner hekimler elbette gelir elde edemezler Hayvancılık sektörünü çökerttiğiniz bir ülkede gelir elde edilmesi mümkün değildir Üretimden koparılan topluluklar, gelirde elde ettiği kaynaklar yoksa gelirleri de artırmak mümkün olamaz 12 Eylül'den sonra şöyle bir yanlışlık yapıldı Sanayileşme adına tarımı yok etme anlayışı gibi bir yapı yerleştirildi Neydi bu: "Sanayileşiyoruz, o zaman tarıma gerek yok" Bugün açık bir şey ortaya çıktı ki, dünyanın sorunu açls Halk Kongresine gitmiştim Uluslaık Beklenen açlık savaşları olgusu kendini gösterdi Mısır'da ve bir çok ülkede açlıkla ilgili sorunlar başladı Olay açık ve net ortada İnsanların geliri düştüğü zaman, mağazalar dolu olduğu zaman bir yöntemle bu mağazalara saldıracaklardır Geliyor markete bakıyor her şey var, eve gidiyor bir şey yok Burada bir dengesizlik ve gelir uçurumları var Hayvancılık sektöründe de aynı durum söz konusu Gittikçe kendi kaynaklarımız yok edilerek tekelleşme süreciyle Avrupa et, süt gibi gıdasını bize dayatıyor Kendi çiftçisini koruyor bizim çiftçimizi ise öldürüyor


Dünyada hiçbir ülke kendi ülkesinin çıkarlarını bırakıp da diğer ülkelerin çıkarlarını düşünmez Mustafa Kemal Atatürk şöyle diyor, "Devlet ve millet meselesi, ilenmek ve dilenmekle çözülemez" O nedenle çözüm, doğru kaynaklarımızı doğru yerde kullanmak ve kendi öz kaynaklarımıza sahip çıkmaktan geçer" ifadelerini kullandı

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2025, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.