Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
atı, yılkı

Yılkı Atı

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Yılkı Atı



ABBAS SAYAR

21 Mart 1923 tarihinde Yozgat’ta doğdu 1941’de Yozgat Lisesi’ni bitirdikten sonra 1945 yılında evlendi ve İstanbul’a yerleşti Dört dönem İstanbul Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde Türkoloji eğitimi aldı ancak eğitimini yarıda bırakarak Yozgat’a döndü Bir süre çiftçilikle uğraştı Yeniden İstanbul’a giderek matbaa kurdu, 1953’te Yozgat’a dönerek İstanbul’daki matbaasında 15 günde bir çıkarttığı gazeteyi Yozgat’ta yayımlamaya devam etti ve böylece şehrin Bozlak adlı ilk yerel gazetesini çıkarttı Yozgat’ın Bozok ve İleri gazetelerinde çeşitli yazıları yayımlandı Kısa bir süre politika ile ilgilendi Yozgat Demokrat Parti müteşebbis heyeti kurucuları arasında yer aldı ama politikaya olan ilgisini kısa zamanda yitirdi
11071989 yılında Ayvalık Lisesi Edebiyat Öğretmeni Hanife Ender Sayar'la ikinci evliliğini yaptıktan sonra Ayvalık, Balıkesir’a yerleşti Edebiyatın yanısıra resim sanatı ile uğraştı 1990’larda Ankara, Antalya, Ayvalık ve İzmir’de sergiler açtı 04081999’da yatağında uyurken, gece yarısına doğru fenalaşarak beyin kanaması geçiren Sayar, bir hafta sonra 12 Ağustos 1999 tarihinde-9 Eylül Ünv Tıp Fakültesi-İzmir ’de hayatını kaybetti Mezarı Yozgat’tadır
Abbas Sayar’ın bir oğlu vardır Yozgat’ta askeri gazinonun bulunduğu bir sokağa adı verilmiştir
Yazım Yaşamı
Yazmaya şiir ile başladı Toplam 6 şiir kitabı yayımladı Bu kitaplar çok dar bir çevrenin dışına çıkmadığından bugün bilinmemektedir Ancak daha önce yayımladığı tüm şiirleri 1992 yılında derlenip Boşluğa Takılan Ses adıyla kitaplaştırılmıştır 1999’da ölümünden sonra derlenebilen şiirleri ise Şiirler adıyla yayımlanmıştır
1950’lerde roman türüne geçti İlk romanı Yılkı Atı’nı yazdıktan yaklaşık on - on beş yıl sonra 1970’de yayımladı Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır
Yazarın tek öykü kitabı Yorganımı Sıkı Sar 1976’da, Dik Bayır adlı romanı 1977’de yayımlandı Takip eden yıllarda Tarlabaşı Salkım Saçak Anılarda Yumak Yumak, Boşluğa Takılan Ses Noktalar adlı kitaplarını yayımladı
Abbas Sayar’ın yapıtları köy edebiyatı kategorisinde değerlendirilir Yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatır Romanlarında Türk köylüsünün nasıl yaşadığını bilmek, öğrenmek ve yaşam koşullarını değiştirmek gerektiğini aydınlara ve politikacılara haykırır
El Eli Yur El de Yüzü adlı romanında ise politika ile uğraştığı dönemdeki anılarından yola çıkarak; 1954-1957 seçimlerinde Zağcıoğlu köyünün genel durumu, köylünün politikacılara bakışı; politikacılarla köy halkının birbirlerinden beklentileri nibir kara mizah örneği olarak gözler önüne serer

YILKİ ATI
1970’te yayınlanan yazarın bu ilk romanı, TRT 1970 Sanat Ödülleri yarışmasında başarı ödülü almıştır Konusu ve kahramanları ile değişik bir romandır Çünkü eserde başkahramanlar insan değil, atlardır İnsanla tabiatın, atların ilişkisi işlenmiştir Romanda üzerinde durulan belli başlı konular yoksulluk, tabiat, tevekkül, geleneklere bağlılıktır

Konu: Yılkıya bırakılan bir atın doğadaki yaşam savaşını anlatan ve arka planda köy halkının yoksulluğu ve çaresizliğini sergileyen roman daha sonra filme uyarlanmıştır
ÖZET
Kitap İbrahim adlı köylünün hayalleri ve yakınmalarıyla başlıyor İbrahim; çok zengin olduğunu, arsalar aldığını, diğer köylülerin gözünde büyük bir yeri olduğunu, kervansaraylar yaptırdığını ve insanların bu kervansaraylarda dinlenmek için seve seve kaldıklarını hayal ediyor Bir yandan da havaya, çeşmeye, insanlara söyleniyor(1 Bölümün Özeti)

Daha sonra İbrahim evine gidiyor Karısına ve kızına bağırıp çağırdıktan sonra Dorukısrak adlı atını yılkıya göndermek istediğini oğullarına söylüyor Mustafa ve Hasan Dorukısrağı alıp tepeye götürüyorlar ve kısrağı orada bırakıyorlar Ancak kısrak köye geri dönüyor Ahır kapısına yaslanıyor ama kapıyı açamıyor Bu yüzden geceyi bir evin otluğunda geçiriyor Sabah tekrar ahıra gidiyor, kapıyı açmayı deniyor ama kapı açılmıyor Tam o sırada İbrahim’in karısı kapıyı açınca Dorukısrağı karşısında görüyor İbrahim kısrağı içeri almıyor, oğullarıyla tekrar tepeye yollatıyor Kısrak tekrar köye dönüyor Ahırın kapısına yaslanıyor ama kapı açılmıyor İbrahim kısrağı görüyor ve köye geldiği için ona dayak atıyor Kısrak geceyi yine bir evin otluğunda geçiriyor, İbrahim onu dövdü diye çok hırslanıyor Yazar daha sonra Dorukısrağın hikâyesini anlatıyor: Dorukısrak belirsiz bir babanın çocuğu oluyor Oluyor olmasına ama köyün en güçlü, en hızlı atı da oluyor Yarışlarda ödüller kazanıyor; bazıları kısrağı satın almak istiyor ama İbrahim satmıyor Doru 12 yaşındayken Al tay doğuyor Gün geçtikçe kısrak yoruluyor, güçsüzleşiyor Böylelikle İbrahim ona bir koşum atıymış gibi muamele ediyor Yani İbrahim işine geldiği bir durumda attan faydalanıyor; işine gelmeyince onu unutuveriyor(2 Bölümün Özeti)

Kaşifinoğlu’nun Devrik köyünde bir işi çıkıyor Tombak Emmi Kaşifinoğlu’na Devrik’e Doru ile gitmesini söylüyor Kaşifinoğlu kısrağı alıp köye gidiyor Kısrağı da geri yolluyor Kısrak köye döndüğünde yağmur yağıyor Kapıyı açmayı tekrar deniyor ama nafile Köylüler kısrağa acıyorlar, yardım etmek istiyorlar ama İbrahim’den çekiniyorlar Doru İbrahim’den nefret ettiği için artık köyde kalmak istemiyor ve dolaşmaya başlıyor Çok yalnız olduğunu hissediyor ve acı acı kişniyor Bir anda cevap alıyor, başka bir at da ona kişniyor Bu atın adı da Çılkır Kırat Çılkır ve Doru çok mutlu oluyorlar (3 Bölümün Özeti)

Çılkır, Doru ile birlikte Demirkır Aygır’ın yanına gidiyor Demirkır bedeni ile gücü temsil ediyor Çılkır’ın zulümlü hayatı anlatılıyor Doru ve Çılkır birlikteler ve yalnızlıklarını unutuyorlar Doru mutluluğundan İbrahim’i bağışlıyor Çılkır ve Demirkır Doru için kavga ediyorlar Çılkır yaralanıyor Daha sonra Demirkır; Çılkır’a acıyor, Doru’yu da küçümsüyor Tüm atlar kışa karşı mücadele veriyorlar Aniden kurtlar geliyor, ancak Demirkır kurtları yeniyor Kurt yediği çiftenin etkisiyle yorgun düşüyor ve ölüyor(4 Bölümün Özeti)

İbrahim’in karısı yine Doru’yu düşünüyor İbrahim ise yaptıklarının usul olduğunu söylüyor ve karısının düşüncelerine karşı çıkıyor Herkes İbrahim’e kısrağı yılkıya yolladığı için çok kızıyor(5 Bölümün Özeti)

Tüm atlar kışın etkisiyle aç kalıyorlar, yorgun düşüyorlar ve sağlıklarını kaybediyorlar Atlar yılkının hayatın bir parçası olduğunu kabullenmiş duruma geliyorlar Doru çok durgunlaşıyor; cansız, sağlıksız ve kendinde değil Çılkır Doru’nun bu haline çok üzülüyor Doru bir gün dolaşırken tekerlek izleri görüyor Eski anıları; güçten düşünce nasıl da arabaya koşulduğunu hatırlıyor Bu anılar ona güç veriyor ve kısrak köye iniyor Ahır kapısına başıyla vuruyor, vuruyor ama kapı asla açılmıyor O da her zamanki evin otluğuna gidiyor Köylüler kısrağın harap olmuş halini görünce eti senin, kemiği benim diye paylaşıyorlar atı Ancak Hıdır Emmi, kısrağa bakmayı istediği için kısrağı o alıyor ve ahırına koyuyor(6 Bölümün Özeti)

Tepede kurtlar yine beliriyorlar Kurtlar bu kez çok hırslanıyorlar ve Çılkır’a saldırıyorlar Çılkır ölüyor ve Aygır üzüntüsünü gizleyemiyor(7 Bölümün Özeti)

Bu arada Doru köyde bayağı iyileşiyor Güneşli bir günde Hıdır Emmi kısrağı salıyor ve herkes Hıdır Emmi’ye övgüler yağdırıyor Doru tepeye gidiyor ancak Kısrağı Çılkır değil Demirkır karşılıyor Kısrak Çılkır’ı bulamıyor ve yine yalnız kaldığı düşüncesine kapılıyor Çünkü eşi olarak benimsediği kırat artık yanında değil(8 Bölümün Özeti)

Bahar geliyor Nisan’da atların terhis emirleri çıkıyor ve atlar satılıyor Alıcılar Aygır ile Doru’yu seçiyorlar Atlar satılıyor(9 Bölümün Özeti)

Bahar çok verimli geçiyor İbrahim’in aklına Dorukısrak geliyor Bir köylü ile haber getirtiyor Mustafa ve İbrahim Al tayı da yanlarına alarak Doru’yu yakalamaya gidiyorlar Tayı Doru’nun yanına salıyorlar Mustafa Doru’yu tam yakalayacakken Doru Yulardan kurtuluyor, Tayı ile birlikte kaçıyorlar Mevsim yaz olduğu için atlar geri dönmüyorlar, atlar geri dönmediği için de İbrahim onlara bela yağdırıyor(10 Bölümün Özeti)


Başlıca Kahramanlar
İbrahim: Romanın öne çıkan tek insan kahramanıdır Lakabı Ussünoğlu’dur Dorukısrak’ın sahibi, fakir bir Anadolu köylüsüdür Hep geniş tarlalara ve konağa sahip olma hayali kurar
Dorukısrak, Çilkır kırat, Demirkır, Aygır: Yılki atlarıdır İnsanlar gibi hisseden, düşünen, aynı zorlukları yaşayan hayvanlardır Birbirleri ile dostturlar

Diger:
Mustafa
Hasan
Tombak Emmi (önemsiz)
Hıdır Emmi
Kaşifinoğlu (önemsiz)

Anafikir: Menfaat sağlamak üzere, bir çıkar beklentisi içinde olup, ahlaki ve insani değerlerden uzaklaşılması insanların elindekilerini de kaybetmesine neden olabilir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.