Geri Git   ForumSinsi - 2006 Yılından Beri > Eğitim - Öğretim - Dersler - Genel Bilgiler > Eğitim & Öğretim > Kitap Özetleri

Yeni Konu Gönder Yanıtla
 
Konu Araçları
1nci, ayak, cilt, sesleri, zaferin

Zaferin Ayak Sesleri 1'Nci Cilt

Eski 08-23-2012   #1
Prof. Dr. Sinsi
Varsayılan

Zaferin Ayak Sesleri 1'Nci Cilt



Kitabın Adı Zaferin Ayak Sesleri 1'nci Cilt
Kitabın Yazarı İbrahim ARTUÇ
Yayınevi ve Adresi Kastaş Yayınları AŞ
Basım Yılı 1996
KİTABIN ÖZETİ :


Kitapta, İstiklâl Harbi'nin Kütahya-Eskişehir Muharebeleri ile Sakarya Meydan Muharebesi'nde Atatürk'ün liderlik vasıfları, siyasî ve askerî alanda ortaya çıkan problemleri aşmada gösterdiği maharet ile Türk ordusunun ve Türk milletinin dayanışması ortaya konmuştur Kitap aşağıdaki bölümler halinde ana olarak şu hususları vurgulamaktadır

İSTİKLÂL HARBİ'NİN BAŞLANGICI :

30 EKİM 1918'de imzalanan Mondros Mütarekesi ile vatan toprakları dört bir yandan işgal edilirken, millet ve ordu da diri diri mezara gömülmek isteniyordu 1683 İkinci Viyana Kuşatması'ndan beri geri adım atan Osmanlı Devleti artık uçurumun kenarına gelmişti Bundan sonra son nefesi de kesilecek ve bir daha kendine gelmesine fırsat verilmeyecekti Dış düşmanların yanında Ermeni ve Rumlar bütün kinini kusuyor, kalabalık çeteleriyle her yerde eylem yapıyorlardı

Yunanlıların İzmir'i işgali üzerine; Türk milleti tekrar ayağa kalkmıştı "Kuvayı Milliye" mücadelesini başlatan milletin karşısına bir de Padişah ve hükümeti çıkmıştı İşte bu ortamda ufukta Mustafa Kemal görünmeye başladı Çanakkale'nin kahraman komutanı iç ve dış düşmanlara "artık durun" diyordu Sevr'i zorla kabul ettirmek isteyenlere ilk dersleri İnönü'de verilmişti Buna paralel olarak doğuda Ermenilere haddi bildirilirken, Güneydoğuda bazı illerimizde Türk'ün onur ve istiklâl mücadelesi veriliyordu "Megalo İdea" diyordu Yunanlılar, bir kere yola çıkmışlardı İngilizlerin her alandaki desteği arkalarındaydı Bu bölümde; dış cephede ve iç cephede süratli olarak cereyan eden olaylar karşısında Mustafa Kemal'in önderliğinde düzenli ordunun kurulması, Rum Pontus ayaklanması hariç bütün iç isyanların bastırılması ve Fransızlarla İtalyanlara karşı verilen mücadelelere yer verilmektedir

KÜTAHYA-ESKİŞEHİR MUHAREBELERİ :

10 Temmuz 1921'de Yunanlılar ileri harekâta başladılar İnönü Muharebelerinden de edindikleri tecrübe ile bu sefer daha güçlü geliyorlardı Hedefleri Türk Ordusunu imha etmekti Asıl kuvvetleri ile AFYON-SEYİTGAZİ-ESKİŞEHİR doğusu istikametinde taarruz eden Yunan ordusu, 13 Temmuz akşamı Afyon'u ele geçirdi Bu bölgede çok kuvvetli siklet merkezi teşkil eden Yunanlılar, 16 Temmuz günü Türk cephesini güneyden yarmayı başarmışlardı

17 Temmuz'da Kütahya da düşmanın eline geçince; aynı gün cepheye gelen Mustafa Kemal Paşa çekinmeden direktifini verdi Ordu, Sakarya Nehri doğusuna çekilecekti Askerliğin gereği bunu gerektiriyordu ve süratle yerine getirilmeliydi 19 Temmuz günü Eskişehir de düşünce, 5'nci Süvari Grubu ve 1'nci Grubun himayesinde birliklerimiz düşmana kuvvet kaptırmadan Sakarya doğusuna çekildi
Bu durum Yunanlıları ümitlendirirken, TBMM'de tedirginlik yaratmıştı Hatırı sayılır büyüklükte ülke toprakları düşmana terk edilince, elbette üzülmemek mümkün değildi Bundan sonra Atatürk, Başkomutan olarak ordunun başına geçerken meclisin yetkilerini de uhdesine alarak "Tekâlifi Milliye" emirlerini çıkarttı Arkasından da Türk milletinin "Topyekün Savaş"ını başlattı Bu çalışmalar kapsamında milletin morali yükseltilirken, doğuda emniyeti sağlama çalışmalarına önem verildi ve Doğu Anadolu'dan bir kısım kuvvetlerimiz Batı Cephesine nakledilmeye başlandı

YUNAN ORDUSUNUN SAKARYA'YA YÜRÜYÜŞÜ :

Yunanlılar burada da durmayacaktı 900 yıldır ilk defa Helen ordusu Anadolu (Küçük Asya)'ya ayak basmış ve bu kadar ilerlemişti Bulundukları mevzilerden 14 AĞUSTOS 1922 tarihinde Sakarya'ya doğru ilerleyen düşman tereddüt içindeydi Türk ordusu Sakarya batısında mı, yoksa doğusunda mıydı? Sonradan Türk ordusunun Sakarya doğusunda olduğunu öğrenen Yunanlılar; nehir geçişindeki kolaylıkları da düşünerek ordumuzu güneyden kuşatmaya karar verdiler Düşmanın niyetini anlayan Atatürk de güney kanadımızı yeni kuvvetler kaydırmak suretiyle güçlendirdi

23 Ağustos 1922 sabahı, 22 gün, 22 gece devam edecek dünyanın en uzun meydan muharebelerinden biri başlamıştı Savaş başlamıştı ama Türk ordusu Kütahya-Eskişehir Muharebelerinin yarasını henüz sarmamıştı Hafif silâh, araç, uçak ve top bakımından Yunan ordusunun ezici bir üstünlüğü vardı Ancak Türk ordusunun da Birinci Dünya Harbi'nde ateşte pişmiş üstün nitelikli komutanları görev başındaydı Bizim komutanlarımız hem bilgili, hem genç ve hem de savaşın fırtınaları içinde olgunlaşmış insanlardı Ya bu kayayı parçalayacak ya da milletçe ölüp gidecektik

Savaşın ilk günü sol kanadımızın dayandığı Mangal Dağı, Yunanlılar tarafından ele geçirildi Bu kritik arazinin ele geçmesi ordumuzu biraz sarsmıştı Bu olay sonucu bölgeye kaydırılan kuvvetlerimizle cephemizi biraz daha uzatarak bu kanattaki tehlikeyi önlemiştik Ancak hemen arkadan sağ kanadımızda başka bir tehlike belirmişti Polatlı batısındaki Beylikköprü bölgesinde gece gizlice Sakarya Nehri'ni geçen Yunan kuvvetleri bölgede köprü başını tesis etmişlerdi Üçüncü günü düşman taarruzları Mangal Dağı'nın kuzey batısındaki Türbe Tepe bölgesinde gece sol kanadımızda yoğunlaşarak devam etti Ancak düşman, muharebelerin ilk günlerindeki baskısı ile cephemizi sol kanattan kuşatmayı başaramadı Fakat taarruzları kesintisiz olarak devam ediyordu Hükümet merkezinin Ankara'dan Kayseri'ye taşınması da planlanmıştı

Yunan kuvvetleri 30 Ağustos 1922'den itibaren cephemizi orta kesiminden yarma girişimine başlamıştı Ancak Çaldağı-Haymana bölgesinde cereyan eden süngü muharebelerinin galibi Türk ordusu olmuştu Türkler burada biraz daha zayiat vermişti ama Yunan ordusunun da taarruz gücü kalmamıştı 10 Eylül 1922'den itibaren top sesleri batıdan değil doğudan gelmeye başladı Bir müddet sonra 2,5 yıldır Anadolu topraklarında ilerleyen istilâ ordusu artık geri çekilmeye başlamıştı Sakarya'da düşmanın beli kırılamamıştı fakat hayalleri yok edilmişti Geri çekilmede Yunanlılar dünya kamuoyuna kendi istekleri ile geri çekildikleri izlenimini vermeye çalışmışlardı Oysa gerçek farklı idi

YOKLUKLAR SAVAŞI :

Yunan ordusu Eskişehir-Afyon hattına çekilmişti Bayram sırası Türklerdeydi Nice isimsiz kahramanlar bir karınca misali çaba göstermişlerdi Mücadelenin yükünü, yurdun büyük kısmı işgal altında olduğu için bir avuç insan çekmişti İşgal altındaki bölgelerdekiler ise düşmandan kaçırdığı silâh ve malzemeyi orduya ulaştırmak için büyük gayret göstermiş, ya da gizlice kaçarak Anadolu'da görev almışlardır

Sakarya Savaşından sonra Asya ve Afrika'daki sömürge ülkelerin halkı biraz hayret, biraz da gizlilik içinde sevinçle başlarını kaldırdılar Herkesin gözü Anadolu'ya ve amansız mücadele veren Anadolu'nun genç komutanına çevrilmişti 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması ile doğu sınırımız tamamen emniyete alındı Arkasından 20 Ekim 1921'de Fransızlarla imzalanan Ankara Antlaşması ile güneyimizde emniyete alınarak çevremizdeki tel örgüler tek tek parçalanmaya başlamıştı Atatürk ve silâh arkadaşları, düşmanlarımızın sulandırılmış Sevr Antlaşması'nı dikte ettiren barış girişimlerini reddettiler Onlar bağımsızlığı, kayıtsız şartsız bağımsızlığı kazanıncaya kadar mücadeleye devam kararındaydılar

Yunanlılar çekildikleri hatta tahkimat yapıyor, İstanbul'u da işgal ederek Bizans İmparatorluğu'nu kurmayı hayal ediyorlardı Türk tarafı ise düşmana son ve kesin darbeyi vurmak için hummalı bir hazırlığa girmişti Ağustos 1922'de Türk ordusu kesin zafer için hazırdı

İstiklâl Harbi'nde siyasî ve askerî alanda meydana gelen olaylar, muharebelerin cereyanı, ağırlıklı olarak taktik bilgisi az olanların dahi anlayabileceği bir akıcılıkla anlatılmıştır Eser Harp tarihi incelemelerinde yardımcı bir doküman olarak kullanılacak niteliktedir

Alıntı Yaparak Cevapla
 
Üye olmanıza kesinlikle gerek yok !

Konuya yorum yazmak için sadece buraya tıklayınız.

Bu sitede 1 günde 10.000 kişiye sesinizi duyurma fırsatınız var.

IP adresleri kayıt altında tutulmaktadır. Aşağılama, hakaret, küfür vb. kötü içerikli mesaj yazan şahıslar IP adreslerinden tespit edilerek haklarında suç duyurusunda bulunulabilir.

« Önceki Konu   |   Sonraki Konu »


forumsinsi.com
Powered by vBulletin®
Copyright ©2000 - 2024, Jelsoft Enterprises Ltd.
ForumSinsi.com hakkında yapılacak tüm şikayetlerde ilgili adresimizle iletişime geçilmesi halinde kanunlar ve yönetmelikler çerçevesinde en geç 1 (Bir) Hafta içerisinde gereken işlemler yapılacaktır. İletişime geçmek için buraya tıklayınız.