Sözlerimiz Dua Hükmüne Geçiyor..

Dualarımızın ne zaman ve nasıl kabul edileceğini bilemeyiz

Bildiğimiz bir şey varki, bizim duamızı işiten ve isteğimizi yerine getirebilecek kudrette birisinin olmasıdır

“Namaza yeni başladığım yılın son baharında, çocukluk komşumuz olan bir aile ile İznik'e gidiyorduk

Geceyi Çınarcık'ta geçirmeye karar verdik

Akşam yemekte komşu ailenin beyi, yıllardır eşi olan hanımına yarı şaka yarı ciddi takılınca müdahale ettim ve ben de yarı şaka yarı ciddi
“Tevfik abi, dilini sivrisinek soksun inşallah” dedim

Güldük geçtik

Sabah baktım, Fatma abla güle güle kahvaltı sofrasına geliyor

“Ümit dedi, akşam ettiğin dua tuttu

Gece Tevfik ağzı açık yatmış Olacak şey değil ama bir sivrisinek dilini sokmuş

Birden hafif acı ile uyanmış, dili kaşınmaya başlamış

Sabahtan beri de dişleri ile dilini kaşıyıp duruyor

” Duam abesti, ama kabul olmuştu…o günden sonra dualarımı, şaka bile olsa, daha ciddiye alıp, düşünerek etmeye başladım”

Evet görüldüğü gibi Cenab-ı Hak kulunun en küçük arzusuna bile “lebbeyk” buyur ey kulum diye cevap veriyor Bu nedenle ne derece nazik ve nazlı beslendiğinin farkına varmalı kul

“Dua edin, kabul edeyim” buyurulduğuna göre, bizim kul olarak, hep dua halinde olmamız gerek

Kulluğun en üst derecesi, niyaz hali, “ lütfen “ hali, “Ne olursun!” demek

Bir gün annem çok hastalanmıştı, ölümünden üç sene kadar önce idi

Secdede göz yaşları içinde “Allah'ım bir annem mi fazla geldi dünyaya?” diye biraz gücenerek ya da gücenir gibi olarak yalvarmıştım

Annem beklenmedik bir süre içinde ve beklemediğimiz kadar iyi oldu Ve Allah onu bize üç yıl sıhhat içinde bağışladı


Bazen dua, sanırım ki, üzerinde düşünmemiz ve duamızı tashih etme imkânını bulmamız için kabul edilmiyor

Bazen bir hatamızın affı için ettiğimiz dua da, “kızağa alınıyor

” Hatamızı iyice idrak edelim, adamakıllı pişman olalım, Allah'ın gazabına, az da olsa yol açmış olabilecek hatalı bir davranışımızın şuuruna varalım diye duamız tehir ediliyor Sonrasındaki barışma da bir başka güzel oluyor

Velhasıl, dua “ Hak Dost…” diye söze ağaz etmenin en güzel şekli, kulluk şuurunun ta kendisi

Duam kabul olmasa bile, ben “kulluluğumu yaşıyorum” idrâkini bana verdiği için, duayı çok seviyorum

Cenab- Hakk'ın huzurunda ona hitap etmek şeref ve zevkinden daha güzel ne olabilir?

O sizi dinliyor

Böyle bir dinleyici bulmak, bizim için şeref

Kulunum, huzurundayım, seni seviyorum, senin de beni sevdiğini hissediyorum

Gerisinin çok da önemi olmayabilir

Olursa ne alâ, ama olmazsa da “Sen bilirsin” teslimiyetine geçmenin rahatlığı mutlaka olmalı duada

Cenab-ı Hakk'a gücenilmez O bizim dostumuzdur, biz, yeterince idrâk edersek de, “Ne ki olmuştur, iyidir” ve “Ne ki olacaktır iyidir”

Duayı mutlaka etmeli, gerçek olması için kul olarak yapılabilecek her şey yapılmalı

Sonra da beklemenin sevincini yaşamaya başlamalı

Benim kırk yıldır gerçekleştiğine şahit olmayı beklediğim dualarım var

Asla yılmıyorum

Şeytan kuağımın dibinde pis pis gülse de, ben bildiğimi okuyor, yola devam ediyorum”


“Yıllar önce idi

Doktorayı vermenin sıkıntılarını yaşıyorum, zaman zaman çok şiddetli migren krizlerine yakalanıyorum

Işık, ses, koku bütün idrâk pencereleriniz demirden kepenklerle kapansın istiyorsunuz

Öyle bir sol baş ağrısı krizindeyim

Ağrı şiddetini o kadar artırdı ki, artık başımın ortadan ikiye bölünüp omuzlarımdan aşağıya düşeceğini sandım

Can havlıyla yatakta doğruldum ve “ Başımdan bu ağrıyı al Ya Rab!” diye inledim

Başımdan ağrının alınacağını tahmin etmiyordum

Ama öyle olmadı

Bir anda ağrı yok olmuştu

İnanamadım Rüya mı görüyordum Hayır Ağrı benden alınmıştı Bu müthiş bir tecrübe oldu benim için


“Ben kuluna dayanamayacağı ağrıyı vermem” buyuruyor ya

Aynen öyle oldu Can-ı gönülden yapılan dualar er ya da geç kabul ediliyor

Bazen hemen, bazen zaman içinde

Hayatı yaşamak, beklemek, istemek, istemesini bilmek lâzım Kabul edilen duaların ortasında yaşamak ne saadet Allah , hepimizi hayırlı dualarını kabul ettiği kullarından eylesin”


Yukarıdaki pasajlar çok kıymetli bilim insanı Profesör Ümit Meriç'in kaleminden Hocamız kendi iç dünyası ile beraber Ülkemizin de “git-gel”lerine hazin bir şekilde parmak basmaktadır

Kitap severler için akıcı ve çekici bir kitap Bir solukta okuyacaksınız Hocama teşekkürlerimi ve saygılarımı sunarken bu güzel yazılarından okuyucuları mahrum etmemesini rica ediyorum

Recai BİLEN