![]() |
Kur'an-İ Kerim'de Dua Adabı Ve Dua Örnekleri |
![]() |
![]() |
#1 |
Prof. Dr. Sinsi
|
![]() Kur'an-İ Kerim'de Dua Adabı Ve Dua ÖrnekleriKur'an-ı Kerim'de Dua Adabı ve Dua Örnekleri (Vaaz) Kur’an-ı Kerim’de Dua Adabı ve Dua Örnekleri Dua sözlükte, “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” anlamına gelir ![]() ![]() Sevgili Peygamberimizin ifadesiyle “Dua ibadetin özüdür ![]() ![]() ![]() ![]() İnsan yapacağı işlerde devamlı Yüce Allah’a muhtaçtır ![]() ![]() ![]() ![]() فَلَا تَدْعُ مَعَ اللَّهِ إِلَهاً آخَرَ فَتَكُونَ مِنَ الْمُعَذَّبِينَ “Öyle ise sakın Allah ile beraber başka bir ilaha yalvarma, sonra azaba uğratılanlardan olursun!”[3] Dua, kişiye Allah katında değer kazandıran en temel unsurlardan biridir ![]() ![]() قُلْ مَا يَعْبَأُ بِكُمْ رَبِّي لَوْلَا دُعَاؤُكُمْ فَقَدْ كَذَّبْتُمْ فَسَوْفَ يَكُونُ لِزَاماً (Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız ![]() ![]() Kur’an-ı Kerim’de duanın -ister darlık anında ister bolluk anında olsun- her zaman diliminde yapılması istenmektedir ![]() ![]() ![]() وَإِذَا أَنْعَمْنَا عَلَى الْإِنسَانِ أَعْرَضَ وَنَأى بِجَانِبِهِ وَإِذَا مَسَّهُ الشَّرُّ فَذُو دُعَاء عَرِيضٍ “İnsana nimet verdiğimizde yüz çevirir ve yan çizer ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dua yapılırken unutulmaması gereken bir başka husus ise dua adabıdır ![]() ![]() ![]() ادْعُواْ رَبَّكُمْ تَضَرُّعاوَخُفْيَةً إِنَّهُ لاَ يُحِبُّ الْمُعْتَدِينَ “Rabbinize yalvara yakara ve sessizce dua edin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() فَإِنَّهُمْ عَدُوٌّ لِّي إِلَّا رَبَّ الْعَالَمِينَ {} الَّذِي خَلَقَنِي فَهُوَ يَهْدِينِ {} وَالَّذِي هُوَ يُطْعِمُنِي وَيَسْقِينِ {} وَإِذَا مَرِضْتُ فَهُوَ يَشْفِينِ {} وَالَّذِي يُمِيتُنِي ثُمَّ يُحْيِينِ {} وَالَّذِي أَطْمَعُ أَن يَغْفِرَ لِي خَطِيئَتِي يَوْمَ الدِّينِ {} رَبِّ هَبْ لِي حُكْماً وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ {} وَاجْعَل لِّي لِسَانَ صِدْقٍ فِي الْآخِرِينَ {} وَاجْعَلْنِي مِن وَرَثَةِ جَنَّةِ النَّعِيمِ {} وَاغْفِرْ لِأَبِي إِنَّهُ كَانَ مِنَ الضَّالِّينَ {} وَلَا تُخْزِنِي يَوْمَ يُبْعَثُونَ “…Ancak âlemlerin Rabbi olan Allah dostumdur ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Dua yaparken sadece kendimiz için değil, hem kendimiz, hem ana-babamız, yakın ve uzak akrabalarımız hem de bütün Müslüman kardeşlerimiz için dua etmeliyiz ![]() ![]() فَاعْلَمْ أَنَّهُ لَا إِلَهَ إِلَّا اللَّهُ وَاسْتَغْفِرْ لِذَنبِكَ وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَالْمُؤْمِنَاتِ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مُتَقَلَّبَكُمْ وَمَثْوَاكُمْ “Hem kendinin hem de mü’min erkeklerle mü’min kadınların günahlarının bağışlanmasını dile!”[10] Bir başka ayette duamızı nasıl yapacağımıza şöyle işaret edilmektedir ![]() رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ “Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği gün beni, anamı-babamı ve bütün mü’minleri bağışla!”[11] Yüce Rabbimiz Kur’an-ı Kerimde dua yapılırken kendi isimleri ile dua yapılmasını istemektedir ![]() ![]() وَلِلّهِ الأَسْمَاء الْحُسْنَى فَادْعُوهُ بِهَا وَذَرُواْ الَّذِينَ يُلْحِدُونَ فِي أَسْمَآئِهِ سَيُجْزَوْنَ مَا كَانُواْ يَعْمَلُونَ “En güzel isimler Allah'ındır ![]() ![]() ![]() Kur’an-ı Kerim’de insanlardan dua edilmesi, dua edenin duasına icabet edileceği ve nasıl dua yapılması gerektiğine dair birçok ayetler gelmiştir ![]() ![]() وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُواْ لِي وَلْيُؤْمِنُواْ بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ “Kullarım Beni sana soracak olursa, muhakkak ki Ben (onlara) pek yakınım ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() إِيَّاكَ نَعْبُدُ وإِيَّاكَ نَسْتَعِينُ {} اهدِنَــــا الصِّرَاطَ المُستَقِيمَ {} صِرَاطَ الَّذِينَ أَنعَمتَ عَلَيهِمْ غَيرِ المَغضُوبِ عَلَيهِمْ وَلاَ الضَّالِّينَ “(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz ![]() ![]() ![]() رَبَّنَا لاَ تُؤَاخِذْنَا إِن نَّسِينَا أَوْ أَخْطَأْنَا رَبَّنَا وَلاَ تَحْمِلْ عَلَيْنَا إِصْراً كَمَا حَمَلْتَهُ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِنَا رَبَّنَا وَلاَ تُحَمِّلْنَا مَا لاَ طَاقَةَ لَنَا بِهِ وَاعْفُ عَنَّا وَاغْفِرْ لَنَا وَارْحَمْنَا أَنتَ مَوْلاَنَا فَانصُرْنَا عَلَى الْقَوْمِ الْكَافِرِينَ “(Şöyle diyerek dua ediniz): “Ey Rabbimiz! Unutur, ya da yanılırsak bizi sorumlu tutma! Ey Rabbimiz! Bize, bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme ![]() ![]() ![]() ![]() رَبَّنَا لاَ تُزِغْ قُلُوبَنَا بَعْدَ إِذْ هَدَيْتَنَا وَهَبْ لَنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً إِنَّكَ أَنتَ الْوَهَّابُ “(Onlar şöyle yakarırlar): “Rabbimiz! Bizi hidayete erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme ![]() ![]() ![]() Kur’an-ı Kerim’de birçok peygamberin dilinden bizlere dualar öğretilmektedir ![]() ![]() ![]() ![]() قَالاَ رَبَّنَا ظَلَمْنَا أَنفُسَنَا وَإِن لَّمْ تَغْفِرْ لَنَا وَتَرْحَمْنَا لَنَكُونَنَّ مِنَالْخَاسِرِينَ “(Adem ile eşi) dediler ki: Ey Rabbimiz! Biz kendimize zulmettik ![]() ![]() İbrahim (a ![]() ![]() ![]() رَبَّنَا وَاجْعَلْنَا مُسْلِمَيْنِ لَكَ وَمِن ذُرِّيَّتِنَا أُمَّةً مُّسْلِمَةً لَّكَ وَأَرِنَا مَنَاسِكَنَا وَتُبْ عَلَيْنَا إِنَّكَ أَنتَ التَّوَّابُ الرَّحِيمُ {} رَبَّنَا وَابْعَثْ فِيهِمْ رَسُولاً مِّنْهُمْ يَتْلُو عَلَيْهِمْ آيَاتِكَ وَيُعَلِّمُهُمُ الْكِتَابَ وَالْحِكْمَةَ وَيُزَكِّيهِمْ إِنَّكَ أَنتَ العَزِيزُ الحَكِيمُ “Ey Rabbimiz! Bizi sana boyun eğenlerden kıl, neslimizden de sana itaat eden bir ümmet çıkar, bize ibadet usullerimizi göster, tevbemizi kabul et; zira, tevbeleri çokça kabul eden, çok merhametli olan ancak sensin ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() هُنَالِكَ دَعَا زَكَرِيَّا رَبَّهُ قَالَ رَبِّ هَبْ لِي مِن لَّدُنْكَ ذُرِّيَّةً طَيِّبَةً إِنَّكَ سَمِيعُ الدُّعَاء “Orada Zekeriya Rabbine dua etti: "Rabbim, bana katından tertemiz bir soy armağan et ![]() ![]() ![]() ![]() رَحْمَتِكَ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ قَالَ رَبِّ اغْفِرْ لِي وَلأَخِي وَأَدْخِلْنَا فِي “(Musa da) Ey Rabbim, beni ve kardeşimi bağışla, bizi rahmetine kabul et ![]() ![]() ![]() ![]() قَالَ رَبِّ اشْرَحْ لِي صَدْرِي {} وَيَسِّرْ لِي أَمْرِي {} وَاحْلُلْ عُقْدَةً مِّن لِّسَانِي {} يَفْقَهُوا قَوْلِي {} وَاجْعَل لِّي وَزِيراً مِّنْ أَهْلِي {} هَارُونَ أَخِي {} اشْدُدْ بِهِ أَزْرِي {} وَأَشْرِكْهُ فِي أَمْرِي {} كَيْ نُسَبِّحَكَ كَثِيراً {} وَنَذْكُرَكَ كَثِيراً {} إِنَّكَ كُنتَ بِنَا بَصِيراً Mûsâ dedi ki: "Rabbim! Gönlüme ferahlık ver ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Hz ![]() ![]() وَأَيُّوبَ إِذْ نَادَى رَبَّهُ أَنِّي مَسَّنِيَ الضُّرُّ وَأَنتَ أَرْحَمُ الرَّاحِمِينَ “Eyyub'u da (an) ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() رَبِّ قَدْ آتَيْتَنِي مِنَ الْمُلْكِ وَعَلَّمْتَنِي مِن تَأْوِيلِ الأَحَادِيثِ فَاطِرَ السَّمَاوَاتِ وَالأَرْضِ أَنتَ وَلِيِّي فِي الدُّنُيَا وَالآخِرَةِ تَوَفَّنِي مُسْلِماً وَأَلْحِقْنِي بِالصَّالِحِينَ “Rabbim! Gerçekten bana mülk verdin ve bana sözlerin yorumunu öğrettin ![]() ![]() ![]() Ashab-ı Kehf ise mağarada şöyle duada bulunmaktadırlar ![]() إِذْ أَوَى الْفِتْيَةُ إِلَى الْكَهْفِ فَقَالُوا رَبَّنَا آتِنَا مِن لَّدُنكَ رَحْمَةً وَهَيِّئْ لَنَا مِنْ أَمْرِنَا رَشَداً “Hani o gençler mağaraya sığınmışlardı da, "Ey Rabbimiz! Bize katından bir rahmet ver ve içinde bulunduğumuz şu durumda bize kurtuluş ve doğruluğa ulaşmayı kolaylaştır" demişlerdi ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() وَقُل رَّبِّ أَعُوذُ بِكَ مِنْ هَمَزَاتِ الشَّيَاطِينِ {} وَأَعُوذُ بِكَ رَبِّ أَن يَحْضُرُونِ De ki: "Ey Rabbim! Şeytanların vesveselerinden sana sığınırım ![]() ![]() وَقُل رَّبِّ أَدْخِلْنِي مُدْخَلَ صِدْقٍ وَأَخْرِجْنِي مُخْرَجَ صِدْقٍ وَاجْعَل لِّي مِن لَّدُنكَ سُلْطَاناً نَّصِيراً Deki: "Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla ![]() ![]() ![]() ![]() Dua kulların kulluklarının bir gereğidir ![]() ![]() ![]() ![]() ![]() Allah-u Teala yapacağımız dualarımızı kabul buyursun ![]() ![]() ![]() Cumanız mübarek olsun ![]() ![]() Ahmet ÜNAL Vaiz [1] Tirmizî, Daavât 1 [2] Riyazü’s-Salihin, Hadis No:1438 [3] Şu’ara, 26/213 [4] Furkan, 25/77 [5] Fussilet, 41/51 [6] İsra, 17/67 [7] Lokman, 31/32 [8] Araf, 7/55 [9] Şu’ara, 26/77-87 [10] Muhammed, 49/17 [11] İbrâhim, 14/ 41 [12] Araf, 7/180 [13] Bakara, 2/186 [14] Fatiha, 1/5-7 [15] Bakara, 2/268 [16] Al-i İmran 3/8 [17] A’raf, 7/23 [18] Bakara, 2/128-129 [19] Al-i İmran, 3/38 [20] A’raf, 7/151 [21] Taha, 20/25-35 [22] Enbiya, 21/83 [23] Yusuf, 12/101 [24] Kehf, 18/10 [25] Mü’minun, 23/118 [26] Mü’minun, 23/97-98 [27] İsra, 17/80 |
![]() |
![]() |
|